normal sözlük yazarlarının aşırı samimiyetsiz olması

aslına bakılırsa kimse kimseye zorla yazdırmıyor, gereksiz yere laf kalabalığı yapan da son zamanlarda oldukça arttı bana kalırsa.

ben günlük olarak giriyorum şu sıralar, işten vakit buldukça insanların neler yazıp çizdiğine bakıyorum başlığa dair bir düşüncem varsa bir kaç satır karalayıp ayrılıyorum.

gereksiz diyaloglardan uzak, kendi çerçevemden gördüklerimi yazılarıma döküyorum.

belki böyle yaklaşıldığında hem sözlükte yazarlık hem de olağan hayatımız daha keyifli olabilir.

boş egoları var. bir de kendilerini neşeli, keyifli gibi gösterme çabalarından sıkıldık şunların.

kahve içiyorlar çok mutlu oluyorlar.
içki içiyorlar çok mutlu oluyorlar.
ya bi yürüyün gidin kardeşim ya...

teletabis gibi el çırpmanizdan hoplayip zipalamalarinizdan sıkıldık biz sizin.

biri benim
samimiyetsizim ne edelim mıymıy gülelim mi hep

bu konu da ben de mağdurum.

günlük hayatımda samimiyetsiz insanın tekiyimdir, yakın ilişkiler beni geriyor bir tık.
burada da ultra samimiyetsiz olduğumu düşünmesem de samimiyet borcumun olduğunu da düşünmüyorum.
samimiyet aramıyorum da, benden ya da başkalarından böyle bir beklentiye girilmesini de komik buluyorum bir tık.

dosto'nun başlıkları hakkında ciddi açıklamalar yapamayacağıma dair kendime söz vermiştim ama tutamadım yine..

aynı yerde çay mı içtik? rakı mı içtikte samimi olacağız?

çok affedersiniz siz ahmak mısınız?

hiç katılmadığım önerme.

samimi olunmasa bu kadar müstechenliği nerede bulacaktık? adamlar o kadar samimi ki hiç düşünmüyorlar, ben ne yapıyorum diye.

ayrıca herkes içerken burada paylaşım yapıyor, samimiyet hissedilmese yapılmaz bunlar.

liste böyle uzar gider.

şu dostlarımızla hesabı kapatıp gitse de daha fazla sinir harbi yaşamasa neşemizden mutluluğumuzdan diye düşündüren başlık.

vallahi bilmiyorum kim ne kadar samimi, bunu değerlendirebilmek için gerçekte nasıllar bilmek gerekir. insanların neşe ve mutluluk açısından samimiyetsiz olduğunu düşünmüyorum yine de. üzüntülerini ve buhranlarını da yazıyorlar çünkü. bence o tür bir samimiyetsizlik en çok instagramda mevcut. burası biraz daha iç dökme alanı olduğu için sanırım, muazzam bir overshare ortamı hakim.

şeffaflık dozu günden güne artıyor bilakis. ben memnunum bu durumdan kendi adıma. avret yerlerimizi örtmemiz daha iyi olur diye düşünsem de özellikle bacılarımdan güzel dekolteler gördüğüm için son derece sevinçliyim.*

''aşırı samimiiyetsiz''. ???

normal samimiyetsizlik bu normal sözlükte normal olan düzeyde.

aşırı abartmayın. hımpf

samimiyet yok. kan var, gözyaşı var, kaos var, şantaj var, montaj var.

(bkz: ben bildiğiniz yazarlardan değilim)

ne samimiyetsizliğimi gördünüz ama bak kalbim kırılıyor.

allah'tan samimiyetimiz yok da bir yerleri kadraja giriyor. bir de samimi olsak... düşünemiyorum ya rabbım!

(bkz: yoo)
son derece samimi bir yazar ve mühendisim. iyi dans ederim, ısrar ederim…*



3:23 den itibaren izleyebilirsiniz…*

ben bu konuda aşırıya kaçmıyorumdur. düz samimiyetsizlik kafi. kime neyi ispatlıyoruz sonucta xd.
kendini paralamadan da samimiyetsiz olabilmeli insan. her şeyin aşırısı zarar. ilaç ile zehiri ayıran dozudur. bu mottoyu korumaya bakıyorum kahve paylaşırken. günlük istihkakımı bir bardak ve saat öğleden önce 11- 12 arası olarak güncelledim.

*

tamamen geçmişte yaşanan olaylardan kaynaklanır. bu söz benim kendi özelimde söylenen bir yankı olsun. sözlükte yaşananlar umurumda değil pek.

açıkçası arkadaş olmak ya da birileriyle sohbet edeyim derdim yok. insanlar kendilerince sanırım bir kalıba koyuyorlar bizi sonra ters etki gösterince de şaşıp kalıyorlar.

genelde ketum davranırım. nedense çok matah biriymişim gibi insanlar da bir bahane bulup arkadaş olmaya çalışır benimle. bunu özellikle erkekler yaptığı için maalesef cinsiyet konusunda istatistik yapabilirim. genelde hareketleri de benim yazdığım bir dil öğrenme ya da anime üzerine oluyor ve hadi beraber yapalım derken hemen konu telegrama geliyor. neymiş oradan daha rahatmış. burası sanki çok zor. bu arada bu söylediklerim burası için değil sadece diğer sosyal medya platformlarında da var. ekşi sözlükte yaşadığım şeylerden bahsediyorum genelde.

açıkçası burada sevdiğim iki yazar sadece. ikisi var diye biraz daha burayı tutuyorum. bazen yazılara da insanlar kendilerince bir şeyler yazıyor o ayrı. bazıları da iyi sağ olsunlar.

neyse kısacası sözlüğün hali ortada. insanlar konuşmak istemiyorsa da zorlamanın alemi yok. hiçbirimiz atom parçalamıyoruz. boş beleş insanlarız işte.

şu insanların beni tanıma çabası sadece sıkıntı yaratıyor o kadar. yazılar burada işte. oku gitsin çok istersen. tanınacak bir özelliğim yok maalesef.

böyle takılmayacak isek doğru önermedir.

bence gayet samimiyiz.