4741.
herkesin benden bir beklentisi var.
kimi evlenmemi, kimi çapkın olup sidik yatıştırmamı, kimi şöyle kimi böyle... beni bir salın ya.
kimsiniz lan siz diye bağırsam sesimi duyar mısın sözlük ?
neyse gökhan türkmen den kendini bozmadan şarkısını hediye ediyorum size.
devamını gör...
4742.
hayatımda her şey yolunda gidiyor. o yüzden de tüm olumsuzluklar umrumda değil. hiçbir zaman kalemimi kelamımı kirletmeyeceğim. çok güzel günler, aylar hatta yıllar geçiriyorum. yanıbaşımda en sevdiğim, ailem ve arkadaşlarım var. kalbimde tek bir pişmanlık yok. babam da harçlığımı yatırdı değmeyin keyfime dfjfjz
devamını gör...
4743.
kandırdım onu, uyuyacağım dedim.

içme dedi, lütfen dedi, oraları atlattım şimdilik.
niye geldi bilmiyorum, niye tüm şakülüm ona kayıyor bilmiyorum, niye gaibe yazdığım her kelime ona uzattığım bir cümlenin parçası oluyor bilmiyorum, gelmesini pek beklemiyordum, daha yarım saat önce ayrılmışız da yemeğini yiyip gelmiş gibi, böyle ayrılık olmaz, niye onun gözlerini bir daha görmemek için çabalıyordum ki sanki? ayrılık ve/veya beraber olma kavramları karmakarışık bizde. yazıya nasıl başladım, ne hale geldi bilmiyorum.
çok saçma, onu hâlâ çok seviyorum ve şu an acayip sarhoşum.
o yüzden bu yazı burada biter, kaçtım..
devamını gör...
4744.
bugun oglen saatlerinde bir kız arkadasım aradı. gel dedi, mall of istanbul a gidelim. yok dedim, su an cıkmak istemiyorum.
aksamustu saatlerinde baska bir kız arkadasım aradı, gel dedi bahcesehir e gidip bir kahve icelim. yok dedim, cıkmıcam.
butun gun aptal aptal bunalımda kaldım ki ben kolay kolay bunalım modunda olmam, yuzde 99 keyfim gıcırdır.
sonra can yaman gorseli gordum bi yerde:) erkenci kuş aşka ısrarla inanılması gerektigini hatırlatan bir dizi bana. boyle icimde bir umut kırıntısı yeserdi birden. ardından victoria s seceret show 2024 du izledim, cicek gibi melekler, cicek gibi bi show, evet dedim gucluyuz, guzeliz, ozeliz. ustune sevgilim telefon etti, guzel guzel konustuk. gun sonunda kendime gelmistim. can yaman+victoria s secret melekleri ve sevgilimin cozemeyecegi depresyon yok, onu anladım. ihih.
devamını gör...
4745.
anlamıyordum.
neden hep edebiyatı yapılan gözlerde griler, yeşiller, maviler vardı? oysa karşımda herhangi bir şekilde bir göz olsa, misal kahverengiden başka bir şey içermeyen… fikrimce yaratılanlar arasında en güzel şeylerden biri olurdu.
hafif kıvrık kirpiklerle bezenmiş, kendine has, limonumsu şekli olan bir uzuv, öyle yaratılmıştı ki evrenin en derin ve en anlamlı, abartmıyorum en anlamlı şeyi hâline geliyordu.
gözlerini kaçırmadan bana baktığı her salise aklımdan geçen şey; bunlardı. hiç şüphesiz allah’ın yarattığı en güzel şeyin gözler oluşuna dair kanaatimin gittikçe artmasıydı.

böyle güzellemesini yapsam da, gözlerinden azıcık yukarı kaysa gözlerim, kafasının içinden geçen düşünceleri bilirdim. lise zamanlarında okuyup insanlığı çözdüğümüzü zannederek bir köşeye sinip arabesk kastığımız günday kitaplarını aratmayacak derece hastalıklı zihinlerimiz vardı.

gerçekliğe ciao bella sesiyle döndüm. zaten bu metrolarda akordeon çalan çocukların bildiği yalnızca iki şarkı vardı: ciao bella ve hatırla sevgili. hiçbir haliç’ten geçişimi hatırlamam ki arka planda bunlardan biri oynamıyor olsun. kısacası…
öyleli.
devamını gör...
4746.
saat 21:34 ve bu sefer duygularım beni yanıltmıyor
devamını gör...
4747.
ben kimseyi karalamam, kara olan kendisi karadir.

begenip favorileyin bu entry'yi. emrediyorum.
devamını gör...
4748.
kendimi toparlamayı bilen bir insanım. genelde bir şekilde toparlarım uyurum kendimle motivasyon konuşmaları yaparım ne bileyim illaki bir şekilde modumu yakalarım fakat bazen öyle olaylar oluyor ki insanın içinden yaşama sevincini alıyor gibi yeme isteğini alıyor oturma bir şeyler izleme konuşma tüm her şeye hevesi kaçıyor sanki. işte bu anlarda ne yapacağımı ben de bilmiyorum aslında yola devam etmek istiyorum ama o güç olmuyor insanda çünkü senden basit zevki şeylerini almıyor hayat bazen öyle küçük ama hassas bir konudan yaralıyor ki insanın tadı tuzu kayboluyor sanki jengada o kuleyi yıkan son taş gibi yıkılıyor bir daha dizmen gerekiyor taşları diziyorsun da ama o yorgunluk oluyor gitmiyor yani biraz dindiriyor kendini ama en ufak bir şeyde tekrardan ortaya çıkıyor neyse bir kahve yapmalıyım.
devamını gör...
4749.
*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4750.
alla beni pulla beni.
devamını gör...
4751.
üstümde kırmızı kaşe montum, elimde büyük siyah çantam vardı, yürüyordum öylece yolda. nereden geldiğimi unutmak isterken buldum kendimi, varmak istediğim yer de yoktu henüz. öylece soğuğun peşinde yürüyordum. aklımda onlarca soru, kalbimde bir ağırlık… hepsinin pençesinde kaçtım düşüncelerime. hep kendimi suçladığım bu duygusallığı kucaklama kararı almıştım ilk kez, kabul ederek peşine düşmüştüm. hep bir eksiklikti çünkü bu benim için, içimdeki bu bağlanma arzusu hastalıklı gelirdi bana. şimdi onu bu denli kabullenmişken kaybetmeye başladığımı hissettim. aklımdaki yüzler silinirken birer birer, kalbimdeki isimlerin uçtuğunu görüyorum. yaşamak ne denli yıpratırmış meğer, hiç olmadığım kadar unutmak istiyorum.
devamını gör...
4752.
her mutsuz olduğumda kendimi burada buluyorum. burası uzun otobüs yolculuğumdaki soğuk, çok kötü tezek kokan ama yine de olmazsa olmaz afyon cumhuriyet dinlenme tesisi gibi.
devamını gör...
4753.
kalemdin sen benim. canımın ortasında öylece duruyordun. o koca koca duvarlarının hiç yıkılmayacağına, asla sarsılmayacağına öyle inandım ki, benimsedim seni, evim yaptım. çünkü temeli öyle sağlamdı ki; hiçbir güç senin duvarlarını çatlatamazdı. şimdiyse sadece temeli ve ben kaldım üzerime yıkılan duvarlarıyla.

canımı asıl acıtan ne yıkılan duvar oldu, ne de o temelde yalnız kalmam. canımı en derinden yakan, duvarlarını yıkan gücün ta kendisi olmandı.

beni sorularla, şüphelerle ve enkazınla bir başına bırakıp gittin. dert değil, çözülmeyecek düğümler de değil. ben kumdan bir kale inşa eder, o kalenin içinde de uyurum. yıkıldığında acıtmaz bu kez. fakat sen, kendi içindeki bu büyük enkazı onarabilecek misin? bağlı olduğun temele vurduğun darbe, seni rahat ettirecek mi sanıyorsun?

üzgünüm inan, en çok senin adına üzgünüm. çünkü bir gün ne büyük duvarları yıktığını farkettiğinde, temelin sana yetmeyecek.
devamını gör...
4754.
geçenlerde kırık bir mezar taşı gördüm nurten abla. nasıl paramparça olmuş diye düşünmek istedim yer bulamadım zihnimde, bıraktım bende. zihnimi koydum bir köşeye de sağ omzuma dönüp baktım usulca. inanamadım sırtını dönmüştü bana. sorgulamak istesem de yapmadım bunu, sorgulanacak bir tarafı kalmamıştı. insanın sol omzu çok şey hissettirirdi nihayetinde.
devamını gör...
4755.
alıştım mı karıştım mı belli değil. ne durduğum yerde huzurluyum ne de gidince rahata eriyorum. baştan sona karmaşa.
devamını gör...
4756.
neredeyim bilmiyorum. nereye aitim, yerim yurdum neresi benim? bilmiyorum.

kaybolmuş gibiyim. ne istiyorum, rüzgar nereye götürüyor beni? bilmiyorum.

duyuyorlar mı beni? her şeyden evlası, anlıyorlar mı beni? bilmiyorum.

oturup soluklanıyorum. son nefesimi mi alıyorum, can suyumu mu alıyorum? bilmiyorum.

ismimi, yaşımı, geçmişimi, anılarımı, ne olduğumu, neye evrildiğimi, annemi - babamı, sevdiğimi - sevildiğimi hiçbir şeyi bilmiyorum. tüm sıfatlarımı tenimden ayırıp bacaklarımdan sıyrılıp gidişini izliyorum. anadan üryan geçip gidiyorum aranızdan. bu bilmediğim yerde yeni bir ben-i giyinmek için yol alıyorum.

bu kaldırımlar beni nereye götürecek, bilmiyorum.
devamını gör...
4757.
bugün gaza gelip sabahın altısında mesaiye başladım. giriş yaptığım g1 kapısından buz gibi ankara ayazında 310 nolu binama titreye tireye yürürken bilmezdim saatler sonra o kapıda bomba patlayacağını. gün boyu iş, güç, dert, tasa dediklerimin hepsi 15.26da gelen gürültüyle yok oldu gitti. sigara molasına çıkmak üzereydim. tam balkona yönelirken gürültüyle beraber havaya savrulan parçalar gördüm. bu zamana kadar sadece filmlerde gördüğüm cinsten. sonra uzun namlulularla tarama sesleri. herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken saatlerce can kaybı olmasın diye dua ettik. 15 yıldır görüşmediğim.ilkokul arkadaşımdan tut da hısım akrabaya arayan arayana. hepsinden allah razı olsun. annem. canım annem. ona nasıl söyleyecektim. tansiyon, ritim bozukluğu. kaldıramazdı. abimi aradım çaresiz. anneme alıştırarak söyle, biz güvendeyiz, iyiyiz.

allahım bir daha bu memlekete böyle günler yaşatmasın.

yaşatmasın diye de uykusuz kalmaya, sevdiklerini az görmeye devam.

allah var, keder yok.
devamını gör...
4758.
bir yabancıydım bu şehirde
geçmişi olmayan bir sığıntı!
avuç içlerim geçmişin izlerini taşıyor ve
gözlerimi şehrin güzelliklerinden kaçırıyordum!
gelip geçenler
ağaçlar ve gölgeler
kayalıklar ve sahildeki ıssız banklar
sessizlik yemini mi etmişlerdi?
devamını gör...
4759.
bir kaç haftadır o kadar yoğun geçiyordu ki.. o yoğunluktan o gürültüden kaçıp sakinliğe gelebildiğim için huzurluyum. tamam, tamamen huzurlu olmak mümkün değil tabiki ama o huzursuzluk varsa dahi huzur da kendine bir alan oluşturuyor bundan bahsediyorum. az önce dışarı çıktım kaldırdım kafamı gökyüzüne, başım döndü yıldızların güzelliğinden. etrafta rüzgarın çamlardaki uğultusu dışında tık yok. gün doğumu ve batımını kaçırmak gibi bir derdim olmayacak burada bir kaç günlüğüne, nerde olursam olayım ne iş yaparsam yapayım her yerden farkında olacağım ormanın, toprağın, gökyüzünün, ve sadece bizimkilerle haşır neşir olacağım. mesai saati yok ders saati, ders çalışma saati yok dinlenme saati yok giriş çıkış saati yok.. farkındalık var sadece ve durumu ruh haline göre uydurup bir şeyleri halletmek var, depremler sonucu bütün rafları yere inen zihnini toparlayacağın saatlerin var. söylentiye göre inanılmaz gencim ve daha yolun çok başında hatta hiç bir şey görmemiş haldeyim, söylentiye göre. bir yerlerde hepsine hak veriyorum veriyorum da, peki ya ne olacak? ömrüm boyunca bu sakinlik için zaman mı kollayacağım, gürültüden sakinliğe koşmaya mı çalışacağım.. hiç inanmadım buna ve hiç ümidimi de kesmedim her şeyin bu kadar boğucu bir rutinle ilerleyeceğine, hiç inanmadım hiç düşünmedim bu zamana kadar ama şimdi bana acaba dedirten ne? bütün çabalarımla koştuğum yollarda önüme dizilen taşları kendime ev yapmak için kaldırıp heybeme atmaktan vaz mı geçeceğim? gelecek olana yol temiz olsun elime yapışmaz ya diye düşünmek beni yoracak mı? katı bir şeye mi dönüşecek kalbim şu garip, merhametsiz insanlara hak verip? bilmiyorum başıma ağrı girdi yine gece gece, bazen düşünmekten nefret ediyorum. annemin sesi yankılanıyor kulağımda şimdi de, dediğini dikkate almam gerekiyor, nefret etmekten uzak durmam gerekiyor işte bu yüzden nefret etmekten de nefret ediyorum.. bir kaç saat önce sohbet halindeyken iki dişimin çok ağrıdığını söyledim anneme, randevu alalım baktıralım demedi de -her zamanki gibi- duygulardan yaşadıklarımdan ruh halimden girdi konuya. diş ağrımın sebebi mesela gündemdeki olayları toplumsal düzeyde yaşanan sorunları sürekli sorgulamam, sebep olanlara ve duyarsız insanlara öfke duymam, yapmak istediklerimle yapmam gerekenleri eşitlemeye çalışıp dengeyi kuramayınca buna da öfke duymammış. bu kadar sebebi sadee diş ağrımdan değil günlük yaşantımı, duygularımı en iyi onun bildiğinden de net bir şekilde anlatıyor tabi ama yine de hastalıklar ve mental sebepleri hakkında bilgilerini de asla yabana atamam, özüm o benim. söylediği hemen her şey doğrudur, binde birlik yanılma payıyla birlikte iyi ki o var hayatımda. evet fazla konuştum, duygularımın farkına vararak ve öfkemi yatıştıraraktan dişime tuz basıp uyuyacağım. uyuyamayanlara tavsiyemse, benden büyük olduğunuzu varsayaraktan abilerim ablalarım, yarın ölebilme ihtimalinize karşı, her şeyin bir anda tamamlanabileceği ihtimaline karşı zihninizdeki soruları biraz daha sessizliğe davet edip uyumaya çalışmanızdır, bir de son olarak olmuyorsa da olmuyordur yapacak bir şey yok maalesef. iyi geceler.
devamını gör...
4760.
o kadar sacma seyler yapiyorum ki her gun kendime daha da hayran oluyorum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim