orta doğu

7 ekim saldırıları, ortadoğu’nun derinleşen krizlerinin sadece bir yansımasıydı. hamas’ın bu saldırıyla tutsak aldığı esirler, yalnızca iki taraf arasında değil, tüm bölgedeki istikrarı etkileyebilecek boyutta bir soruna dönüştü. bu noktada, sadece güvenlik değil, stratejik ve diplomatik hamleler de kritik öneme sahip.

israil, ulusal güvenliği için her türlü tedbiri almak zorunda, ancak bu sadece askeri bir operasyonla sağlanamaz. israil, bölgedeki güvenlik paradigmasını değiştirecek, uzun vadeli diplomatik çözümlerle birlikte stratejik bir vizyon geliştirmek durumunda. esirlerin serbest bırakılması süreci, bu stratejinin bir parçası olmalı.

hamas’ın esirleri serbest bırakma süreci, yalnızca bir pazarlık kozu olmaktan öte, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. ancak bu süreç, sadece hamas’ın talepleriyle değil, israil’in güvenlik kaygıları ve uluslararası hukuka dayalı haklarıyla da şekillenmelidir. burada dengeyi kurmak, kalıcı barış için gereklidir.

abd, bu noktada kritik bir aktör olarak devrede. israil’e olan desteği sadece askeri bir bağışlama değil, aynı zamanda küresel güvenlik dinamiklerinin korunmasına yönelik bir stratejik işbirliği. abd’nin aktif rolü, israil’in yalnızca savunmasını değil, bölgesel güvenliği sağlayan diplomatik hamlelerini de güçlendiriyor.

israil’in güvenlik kaygıları, yalnızca hamas’a yönelik değil, aynı zamanda bölgedeki diğer unsurlara da yönelik. iran’ın azalan etkisi, lübnan’daki hizbullah’ın operasyonları ve yemen’de ki husi hareketleri ile gücü zayıflamış iran eksenininden halen doğabilecek tehditler, israil’in stratejik kararlarını doğrudan etkileyen faktörler. bu bağlamda, esir değişimi gibi süreçler, yalnızca anlık çözümler değil, uzun vadeli stratejilerin bir parçasıdır.

esirlerin serbest bırakılması süreci, israil için bir güvenlik sorunu olmaktan öte, aynı zamanda diplomatik bir fırsata dönüşebilir. ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bu sürecin bölgedeki güç dengelerini değiştirecek bir hamleye dönüşmemesidir. israil’in bu konuda net ve kararlı duruşu, bölgesel güvenliği tehdit edebilecek adımların önüne geçebilir.

hamas’ın stratejisi, tutsakları bir müzakere aracı olarak kullanmak, ancak bu tutum uzun vadede bölgesel barışı tehdit edebilir. israil’in, bu tür tehditleri dikkate alarak, sadece askeri gücünü değil, diplomatik ağırlığını da kullanarak bu süreci yönetmesi kritik bir rol oynar. diplomasi, askeri gücün tamamlayıcısı olmalıdır.

esir değişimi, yalnızca iki taraf arasında değil, tüm ortadoğu’daki güç mücadelesini etkileyecek bir süreç. burada, israil’in alacağı kararlar, bölgedeki diğer aktörler için de örnek teşkil edecektir. bu noktada, israil’in aldığı her adım, küresel güvenlik ve bölgesel barış adına büyük bir sorumluluk taşıyor.

bu süreçte uluslararası toplumun desteği, sadece insani bir sorumluluk değil, aynı zamanda bölgesel dengeyi korumaya yönelik bir adım olmalıdır. israil’in savunma ve güvenlik stratejileri, küresel güvenlik paradigmasına entegre olmalı, bölgedeki güvenlik tehditleri sadece yerel değil, küresel bir perspektiften ele alınmalıdır. israil’in bu süreçteki stratejik yaklaşımı, sadece ülkesinin güvenliğini değil, bölgedeki tüm aktörlerin güvenliğini sağlamaya yönelik olmalıdır. birleşmiş milletler ve diğer uluslararası platformlar, bu sürece dahil olmalı, ancak israil’in kararları, kendi ulusal güvenliğini koruyacak şekilde bağımsız olmalıdır.

sonuç olarak, 7 ekim sonrası esir değişimi süreci, sadece insani bir mesele değil, aynı zamanda bölgesel güvenliği sağlayacak stratejik bir adımdır. israil’in güçlü ve kararlı bir diplomasi izleyerek bu süreçten başarılı çıkması, bölgedeki güvenlik ve barış için kritik bir dönüm noktası olabilir. esirlerin serbest bırakılması, yalnızca bir takas değil, aynı zamanda israil’in güvenlik tehditleriyle mücadelesinde nasıl bir strateji izleyeceğinin de göstergesi olacaktır. bu süreç, hem israil’in hem de bölgedeki diğer güçlerin gelecekteki politikalarını şekillendirecek büyük bir fırsat sunmaktadır.

bakın şu övüngen kişiye, niyeti iyi değildir. ama doğru insan, sadakatiyle yaşayacaktır. servet aldatıcıdır. küstahlar kalıcı değildir; aç gözlüdürler ölüler diyarı gibi ve ölüm gibi hiç doymazlar. ülkeleri ele geçirip halkları tutsak alırlar. tutsak alınanlar onları küçümseyip alay etmeyecekler mi? kendisine ait olmayanı ele geçirenin, haraç alarak zenginleşenin vay haline! "daha ne kadar sürecek bu?" demeyecekler mi? haraca kestikleriniz ansızın ayaklanmayacak mı? uyanıp yakanıza yapışmayacaklar mı?

işte o zaman onlar için çapul malı gibi olacaksınız. birçok ulusu soyduğunuz, kan döktüğünüz, ülkelere, kentlere ve oralarda yaşayan herkese zorbalık ettiğiniz için, halklardan sağ kalanlar da sizi soyacaklar. evini haksız kazançla dolduranın, felaketten kaçmak için yuvasını yüksek yere kuranın vay haline!

birçok halkı kıyıma uğratmakla kendi soyunuzu utanca boğdunuz, kendi yıkımınızı hazırladınız. duvar taşları bile haykıracak bunu ve yankılanacak ahşap kirişler.

lübnanlı dürzi lider velid canbolat:

-- “bölgede israil çağı başlamıştır”

-- “uzun sürecek bir savaşın arefesindeyiz”

-- “bölgede yönetimleri deviren, yeni yönetimler kuran israil’dir”

-- “bölgede yeni sınırları da israil belirleyecektir”

-- “israil’e karşı gibi görünenler de bugün israil’in kontrolüne girdi”