paris

sen nehri üzerine kurulmuş modanın ve lüksün başkenti olarak adlandırılan dünya tarihinde etkisi yadsınamaz derecede çok olan 'ışık şehir' olarak da anılan fransız şehri.
harika bir metro ağıyla donatılmıştır ukala ve nemrut insanlarla sık sık karşılaşabileceğiniz tarihi dokusu bozulmamış avrupa şehri..
şehrin popüler caddeleri yerine sıradan sokaklarında gezdiğinizde daha iyi anlayabileceğiniz şehir.

truvalı olanı.

arrondisement denilen bölgelerden/ kısımlardan oluşan, eiffel kulesi, ne yazık ki talihsiz bir yangın geçirmiş notre dame katedrali gibi yapıtların bulunduğu fransa başkenti.

bir gün buraya yerleşeceğim, inanıyorum. *

güzel bir şehir, gidip görün derim.

aşkın ve bohem hayatın şehiridir. inşallah bir gün görürüm bu güzel şehiri. orada kaybolmamak için fransızca öğreniyorum.

şimdilerde romantizm akımının gerçek anlamına kavuştuğu şehir.

isyancılara sesleniyorum: 64 yaşında emeklilik nedir yahu? yakıp yıkmalısınız bence de.

paris, "ışık şehir" (ville lumière) diye de anılmaktadır. şehrin planlaması tamamen fare kapanı gibidir. kim yapmıştı hatırlayamadım ama kuş bakışı olunca bütün sokakların ve ana yoların hepsi meydana çıkıyor. bu sayede halk eğer gerçekten bir isyan planlarsa ve bunu yaparsa halkı meydana doğru sürerler ve yollar tutulur. bu sayede halk kapana kısılmış olur. isyancılar için kötü ama polisler için iş kolay olur.

şehir planı:

farelerin cirit attığı şehir, çok gittim.

fareleri görmedim çünkü gitmedim. bu bizi çok alakadar eder.(bkz: swh)

askin sehri.

emily in paris falan izlemedim, başlığa kendi izlenimlerimi yansıtmak üzere geldim. ben gezip tozmayı seven birisi değilim. göçebe olduğum için genellikle gittiğim yerlere "burda yaşasam hayatım nasıl olurdu" mantığıyla düşünüp değerlendirim. herkesin beklentisi farklı olabilir.

artıları:
- estetik açıdan güzel sayılabilecek bir şehir. müthiş huzur vermese de en azından insana basacak kasvetli bir şehir değil. iklimi güzel.
- sokak pazarı kuruluyor ve iyi ürünler sergileniyor. gıda güvenliği bence birçok ülkeye göre başarılı.
- mutfak kültürü harika.
- işlerini bire bir diyalog ile çözebiliyorsun.
- iş imkanları fena değil.

eksileri:
- marka şehir olduğundan turist izdihamı var, burayı geçiyorum.
- trafik düzeni sıfır.
- hizmet sektöründe çalışan arkadaşlar biraz atarlı.
- siyaset türkiye'deki gibi günlük hayata fazlaca sirayet ediyor.

ablamin baskentini fransa sandigi fransa'nin baskenti. evet.

ben de gittim ama yukarıdaki arkadaştan bazı konularda biraz daha farklı deneyimlerim oldu:

artılar:
+ sokakları tarih kokuyor. ikinci dünya savaşı sonrası mimariyi büyük oranda koruduğu için yürüyerek gezmek çok keyifli.
+ hiç fare görmedim. belli yerlerde olabilir , ama notre dame, eyfel , pantheon bölgeleri temiz.
+ toplu taşıma ağı güzel . her yerden her yere raylı sistem var gibi duruyor.
+ hizmet sektöründeki arkadaşlar genellikle çok kibar.
+ ırkçılık olayı almanya tecrübelerimin aksine yaşamadım. fransa'nın kozmopolit olması bunda rol oynuyor bence.
+ insanlar soğuk avrupa ülkelerine göre daha sıcak ve gülümseyen tipte.

eksileri:
- bisiklet ve motorcular trafik kurallarına pek uymuyor. yayalar da öyle. türkiye'deki serbestliğin birkaç tık altı gibi ...
- google'da puanı iyi olan bütün yerlerde inanılmaz kuyruklar oluşuyor. yeme içme tarihi eser her şey dahil.
- metro duraklarında yer yer lağım kokusu alabilirsiniz.
- yeme içme almanya'ya kıyasla bir tık pahalı.
- toplu taşıma turist için biraz pahalı.
- şehir merkezinden uzaklaştığınızda ucube görünümlü bakımsız yüksek binalarla dolu banliyoler var. hayat burada parası olana güzel gibi , tıpkı bizim ülkede olduğu gibi.

trafiği ilginç şekilde istanbul’dan hallice olan şehir. çok sık korna çalarlar. hızlıdırlar. bisiklete amsterdam kadar önem vermekteler, ana yolların çoğu noktasında bisikletlere özel ayrılmış alan çoktur. (bazı avrupa şehirlerinde bu durum kısıtlıdır.) bir de ana yol, ormanlık alan, lüks mağazaların olduğu caddeleri hiç umursamadan her yanını koşan (spor yapan) insanlar var. hani “burada da koşulur mu yav?” falan dersiniz. öyle spor aşkına sahip şehirdir. kaosuna rağmen çok seviyorum, temmuz’da tekrar bir seyahat planladım.