821.
alakaya gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler. şair der ki herkes gider mi? herkes gider.
her sözümüz dudaklarda gülüş oldu,
dönmek ihtimali yok artık,
o gülüşler düş oldu.
kendine iyi davran puura. kendini eleştir fakat biraz merhamet de et kendine.
her sözümüz dudaklarda gülüş oldu,
dönmek ihtimali yok artık,
o gülüşler düş oldu.
kendine iyi davran puura. kendini eleştir fakat biraz merhamet de et kendine.
devamını gör...
822.
yayıncımıza ve konuğuna ve de başlıktaki herkeşlere tesekkurler.
devamını gör...
823.
sadece ufak bir ara sevgili dinleyenler.
kısa bir veda...
elbet geri döneceğim.
o vakte kadar kendinize iyi bakın.
ya da bakmayın;
bu hiç kimsenin umrunda değil bunu da unutmayın...*
kötü adama iyi geceler dileyin;
hadi!
.
.
.
bu geceki yayın için puura'nın özenle seçmiş olduğu parçalar;
open.spotify.com/playlist/4...
kısa bir veda...
elbet geri döneceğim.
o vakte kadar kendinize iyi bakın.
ya da bakmayın;
bu hiç kimsenin umrunda değil bunu da unutmayın...*
kötü adama iyi geceler dileyin;
hadi!
.
.
.
bu geceki yayın için puura'nın özenle seçmiş olduğu parçalar;
open.spotify.com/playlist/4...
devamını gör...
824.
seninle şöyle olabilirdik puura;
devamını gör...
825.
veda yayını olduğu için saati geç de olsa katılmaya çalışacağım. iyi yayınlar
devamını gör...
826.
puura sizi yemiş, merdivenaltı antidepresan uretim isine girdi o.
devamını gör...
827.
devamını gör...
828.
ruchy hocam faul yaptım. orucum sakatlanmış mıdır?
devamını gör...
830.
sordum şaşkın satre'ye,
varoluş sancın var mıdır?
sartre der ey trevor dayı;
varoluşçuluk bir insancıllıktır.
yani demek istediğim ne sartre'ler gördüm içinde nihilist gizli, ne nihistler gördüm bir sartre değil. ne demiş nietzsche? "ben aslında yoğum. " bir yokmuştuk bir yok olmuşuz. işte hayatı anlamsız kılan bu nafile anlamlandırma çabası. bu radyo yayınları da bilir esasen hayatın sırası gelince üreyip ölmekten ibaret olduğunu, akıntıya karşı çektiğin küreğin ne kadar manasız olduğunu fakat madem geldik bu dünyaya boş gitmeyelim der.
dürtülerimiz mi bizi yoldan çıkaran yoksa yoldan çıkan dürtülerimiz mi? hep başımız belada bu dürtüler yüzünden fakat tabancamızı unutmadık helada diye dürtün yok sanıyorlar. var kardeşim var. var da kontrol ediyoruz işte arada uyuyor mu uyumuyor mu? ne diyordu şebnem ferah ablamız? içine girdiğin küçük kaygan deliği, yeni ve büyük bir dünya mı sandın? dürtüler böyle işte. nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama sana o an için yeni ve büyük bir dünya vadediyor. esasında hayvanım kimse bilmiyor. işte böyle böyle uzaklaşıyor insan kendinden tiksinip bir hiçim diyor. ne yaparsan yap binlerce yıllık evrime karşı koyamıyorsun. insan olmaya çalışıp ara ara hayat anlamlı gelse de içindeki hayvanın seni yoldan çıkarması ufacık bir itmeye bağlı. demem o ki kadınsız olmuyor aga. (bkz: swh)
varoluş sancın var mıdır?
sartre der ey trevor dayı;
varoluşçuluk bir insancıllıktır.
yani demek istediğim ne sartre'ler gördüm içinde nihilist gizli, ne nihistler gördüm bir sartre değil. ne demiş nietzsche? "ben aslında yoğum. " bir yokmuştuk bir yok olmuşuz. işte hayatı anlamsız kılan bu nafile anlamlandırma çabası. bu radyo yayınları da bilir esasen hayatın sırası gelince üreyip ölmekten ibaret olduğunu, akıntıya karşı çektiğin küreğin ne kadar manasız olduğunu fakat madem geldik bu dünyaya boş gitmeyelim der.
dürtülerimiz mi bizi yoldan çıkaran yoksa yoldan çıkan dürtülerimiz mi? hep başımız belada bu dürtüler yüzünden fakat tabancamızı unutmadık helada diye dürtün yok sanıyorlar. var kardeşim var. var da kontrol ediyoruz işte arada uyuyor mu uyumuyor mu? ne diyordu şebnem ferah ablamız? içine girdiğin küçük kaygan deliği, yeni ve büyük bir dünya mı sandın? dürtüler böyle işte. nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama sana o an için yeni ve büyük bir dünya vadediyor. esasında hayvanım kimse bilmiyor. işte böyle böyle uzaklaşıyor insan kendinden tiksinip bir hiçim diyor. ne yaparsan yap binlerce yıllık evrime karşı koyamıyorsun. insan olmaya çalışıp ara ara hayat anlamlı gelse de içindeki hayvanın seni yoldan çıkarması ufacık bir itmeye bağlı. demem o ki kadınsız olmuyor aga. (bkz: swh)
devamını gör...
831.
hey gibi hey nerde eski radyolar dedirten 5.viteste maziye giderken çılgın sorular sorduran program .
*nerde o eski yazarlar?
*zeki müren de bizi duyacak mı?
*azer bülbül'ün ceketlerini aslında coco chanel mi tasarlıyormuş?
#aykırısohbetlerkırmızıçizgimizdir
*nerde o eski yazarlar?
*zeki müren de bizi duyacak mı?
*azer bülbül'ün ceketlerini aslında coco chanel mi tasarlıyormuş?
#aykırısohbetlerkırmızıçizgimizdir
devamını gör...
832.
puura ile aykırı sohbetler, bu gece 00:00'da sözlük radyosu'nda yayında.
sevgili dinleyicilerimizin yoğun isteği üzerine vermiş olduğum arayı kısa tutarak bu gece 00:00'da sözlük radyosu'nda yayında olacağım.
herhangi bir konu başlığı seçmedim, sizden isteğim;
konuşulması gerektiğini düşündüğünüz konu başlığı mevcutsa, bu başlık altına benimle birlikte paylaşmanız olacaktır.
yayınlarımı özleyen, sohbetime dahil olmak isteyen herkesi beklerim.
dinlemek için;
normaller.com/radyo/
sevgili dinleyicilerimizin yoğun isteği üzerine vermiş olduğum arayı kısa tutarak bu gece 00:00'da sözlük radyosu'nda yayında olacağım.
herhangi bir konu başlığı seçmedim, sizden isteğim;
konuşulması gerektiğini düşündüğünüz konu başlığı mevcutsa, bu başlık altına benimle birlikte paylaşmanız olacaktır.
yayınlarımı özleyen, sohbetime dahil olmak isteyen herkesi beklerim.
dinlemek için;
normaller.com/radyo/
devamını gör...
833.
yayın mı wa?
devamını gör...
834.
yayınımız başlamıştır.
buyrunuz.
buyrunuz.
devamını gör...
835.
#2921946
the big bang theory diye bi dizi vardı takip ettiğim. o dizinin bi bölümünde sheldon artık youtube için yaptığı ve neredeyse kimsenin izlemediği "bayraklarla eğlence" adlı programına son vereceğini açıklamıştı. bunu kanalında söylediğinde bir (1) kişi videoya şöyle ironik bi yorum yapıyor; "tam sevecekken bitti"
bunu okuyan sheldon
"gördün mü amy, insanlar kahrolmuş. bayraklarla eğlence geri gelmeli."
geri dönüş yazısı bana onu anımsattı bi an niyeyse. bolşans.
the big bang theory diye bi dizi vardı takip ettiğim. o dizinin bi bölümünde sheldon artık youtube için yaptığı ve neredeyse kimsenin izlemediği "bayraklarla eğlence" adlı programına son vereceğini açıklamıştı. bunu kanalında söylediğinde bir (1) kişi videoya şöyle ironik bi yorum yapıyor; "tam sevecekken bitti"
bunu okuyan sheldon
"gördün mü amy, insanlar kahrolmuş. bayraklarla eğlence geri gelmeli."
geri dönüş yazısı bana onu anımsattı bi an niyeyse. bolşans.
devamını gör...
836.
yayın engeli mi?
yok daha neler.
eglenıyoruz biz.
sözlüğe katkıysa katkı.
tanımsa tanım.
dostluksa dostluk.
yok daha neler.
eglenıyoruz biz.
sözlüğe katkıysa katkı.
tanımsa tanım.
dostluksa dostluk.
devamını gör...
837.
sevgili dinleyenler,
moderatörlerin benim bilgim dışında yayınıma engel olması ve dj hesabımın devre dışı bırakılmasından mütevellit yayına girememiş bulunmaktayım.
bu ayıp, sadece bana değil, sizlere de yapılmıştır.
yani, normal sözlük radyosu moderasyonları, sadece beni değil, sizleri de karşılarına alarak, sizlerin günlerdir talep ettiğiniz yayını umursamamış bulunmaktadır.
öncelikli olarak, discort üzerinden bütün yayıncıların haberleştiği "normal sözlük yayıncıları discort kanalı"ndan engellendim, akabinde ise yayın açtığım dj hesabıma müdahale edilerek yayın yapmam engellenmiştir.
yani artık ne söylenir bilemiyorum, tamamen karşılıksız şekilde, sadece sözlüğe katkısı olsun diye emek verip birçok yayın yaptık, en çok dinleyiciye ulaşan yayın olduk, sevgili dinleyenlerin taleplerini dikkate aldık ama olmuyor, yetmiyor demek ki bu kadarı.
artık şahsi bazı hesaplar mı dersiniz yoksa radyo moderatörlüğü gibi "alelade" bir sıfat üzerinden bile ego tatmini peşinden koşan ademoğlunun acınası hali mi dersiniz takdir sizin.
güzel yayınlar yaptık, çok güzel şeyler konuştuk.
bütün dinleyenlere teşekkürü borç bilirim. buraya kadarmış,
kendinize iyi bakın.
moderatörlerin benim bilgim dışında yayınıma engel olması ve dj hesabımın devre dışı bırakılmasından mütevellit yayına girememiş bulunmaktayım.
bu ayıp, sadece bana değil, sizlere de yapılmıştır.
yani, normal sözlük radyosu moderasyonları, sadece beni değil, sizleri de karşılarına alarak, sizlerin günlerdir talep ettiğiniz yayını umursamamış bulunmaktadır.
öncelikli olarak, discort üzerinden bütün yayıncıların haberleştiği "normal sözlük yayıncıları discort kanalı"ndan engellendim, akabinde ise yayın açtığım dj hesabıma müdahale edilerek yayın yapmam engellenmiştir.
yani artık ne söylenir bilemiyorum, tamamen karşılıksız şekilde, sadece sözlüğe katkısı olsun diye emek verip birçok yayın yaptık, en çok dinleyiciye ulaşan yayın olduk, sevgili dinleyenlerin taleplerini dikkate aldık ama olmuyor, yetmiyor demek ki bu kadarı.
artık şahsi bazı hesaplar mı dersiniz yoksa radyo moderatörlüğü gibi "alelade" bir sıfat üzerinden bile ego tatmini peşinden koşan ademoğlunun acınası hali mi dersiniz takdir sizin.
güzel yayınlar yaptık, çok güzel şeyler konuştuk.
bütün dinleyenlere teşekkürü borç bilirim. buraya kadarmış,
kendinize iyi bakın.
devamını gör...
838.
bir gece uyuduk kaldık neler olmuş neler. adamın radyosunu açsanaza arkadaşım. umarım kafa izninde olduğu için otomatik bir askıya alma falandır.
devamını gör...
839.
şimdi anladığım ve gördüğüm kadarını üst-üste bindirirsem galiba puura ben bir süre yokum diyip, sonra yoğun istek üzerine yayın açmış, milleti de davet etmiş. 00.10-da yazıyor yayın başladı diye #2922059, üzerinden neredeyse 30 dk falan geçmiş, moderator yayını banlayıp yaka-paça dışarı atmış gibi gözüküyor. öyle olmamıştır da, ben moderatörle kendisinin ortak noktada anlaşıp yeniden yayınlarına devam etmesinden yanayım. hiç birisiyle gerçek hayatta karşı-karşıya gelmedim, ama birisi hem benim, hem de sözlük için değerli kolleqa/yazar+radyo yayıncısı, diğeri de bir çok yazara radyo için yardım etmiş radyo moderatörüdür. zira bu kavgada kaybeden sözlük oluyor, her 2-3 günde bir ister kaçak, ister kendi saatinde olan yayımlar bitiyor, haliyle diğer yayınlara da yansıyor bu. puuranın dinleyicileri kendisi için yayına geliyorlar, sonrasında tamam puura bunu dedi acaba bu deli komşu napıyo diye diğer yayınları açıp dinliyor. adam baktı, en sevdiği yayıncı gitmiş "e noldu şimdi, radyonuzun ta" (demiyodur da) diye de bilir yani. her neyse aga, yayıncımızın yöneticiyle arasında olanların son bulmasını ve yayınlarına devam etmesini umarım. en doğrusu da bu olur kanımca. çünkü puura ile benim de bir çok ortak yayınımız oldu, içince çok şirin bi çocuk. severiz
kalp kırmayın
kalp kırmayın
devamını gör...
840.
vay anasını normal radyo modu clarkent dönüş yapan yayına gelişine vurmuş, puura ile aykırı sohbetler out olmuş. dinlediğimiz, sevdiğimiz bir yayıncıydı puura. biraz olayı yorumlayayım.
yayın gününde sözlük kurallarına göre yayına girmesinde bir engel yokmuş, ancak moderatör tarafından yazışmadaki üslubu beğenilmediği, atarlı geldiği düşünüldüğü için saygısızlık olarak görülüp lisansı iptal edilmiş.
yayın gününde kendi saati boştayken yayın yapmak istediği ve bunu da başlık altında bildirdiği için görülen teamüle aykırı hareket yok. sadece "ara verdiğini" söylediği için gri bir alan var. bu gri alan da moddan tekrar izin istemesini yada planını bildirmesini gerektirir mi gerektirmez mi? bakınca hoş görülebilecek birşey, zaten yayın saati müsait olduğundan ve yayıncı o günün yayıncısı olduğu için abdest tazelemesine gerek yoktu. bu benim fikrim.
e peki neden böyle oldu ve olay kişiselleşti. bu tamamen yetki sahibinin sorumluluk anlayışı yada yetkisini kullanma biçimiyle alakalı birşey. kendisine sorulup, danışılması gerektiğine tabiri caizse yanlış anlaşılmasın biz burada eşek başımıyız diyerek karar verdi. karşılaştığı üslup ise öyle düşündüğü anlaşılmadan sormama gerek yok ki zaten benim yayın günüm şeklinde olunca alındı ve sinirlendi. aslında yayıncı kendi açısından haklı ama sorumluluk sahibi kişinin egosunu veya ruh halini düşünmeden yazınca ayar kaçmış oldu ve karşılığında sen misin öyle diyen, ban attı.
bakın bu ast üst ilişkilerini yönetmek ortada maddi çıkarların olmadığı, gönüllük esaslı, sadece biraz ego tatmini veren mecralarda hiç kolay değildir. elinde yaptırım gücü olan o silahı kullanmak için can atar. şimdi kullanmayacak ne zaman kullanacak değil mi? kaç kere denk gelir ahhajaja. suistimal daha kolaydır, daha kolay yalan söylenir, karşında canlı kanlı bireyler yoktur sadece yazan kişilerin ruhunu görmek zordur. yönetici olmak da dert işi bakmayın havalı gibi ama değil
mahlasların savaşı ve harcanması kolaydır. insan ilişkilerini belirleyen çıkar ilişkileri normal hayatta daha farklı işler. insan harcamak yada kazanmak burada çok daha kolay. bir tuşa bakıyor.
peki ne olsun ne olmalı. bence bu olaydan iki tarafta ders almalı ve tatlıya bağlanmalı. bir tarafta hafif kıskançlık bir tarafta hafif ego seziyorum ama normal şeyler bunlar cidden insani. üzmeyin birbirinizi öpüşün barışın yayınlar devam etsin, dinleyicileri de üzmeyin.
yayın gününde sözlük kurallarına göre yayına girmesinde bir engel yokmuş, ancak moderatör tarafından yazışmadaki üslubu beğenilmediği, atarlı geldiği düşünüldüğü için saygısızlık olarak görülüp lisansı iptal edilmiş.
yayın gününde kendi saati boştayken yayın yapmak istediği ve bunu da başlık altında bildirdiği için görülen teamüle aykırı hareket yok. sadece "ara verdiğini" söylediği için gri bir alan var. bu gri alan da moddan tekrar izin istemesini yada planını bildirmesini gerektirir mi gerektirmez mi? bakınca hoş görülebilecek birşey, zaten yayın saati müsait olduğundan ve yayıncı o günün yayıncısı olduğu için abdest tazelemesine gerek yoktu. bu benim fikrim.
e peki neden böyle oldu ve olay kişiselleşti. bu tamamen yetki sahibinin sorumluluk anlayışı yada yetkisini kullanma biçimiyle alakalı birşey. kendisine sorulup, danışılması gerektiğine tabiri caizse yanlış anlaşılmasın biz burada eşek başımıyız diyerek karar verdi. karşılaştığı üslup ise öyle düşündüğü anlaşılmadan sormama gerek yok ki zaten benim yayın günüm şeklinde olunca alındı ve sinirlendi. aslında yayıncı kendi açısından haklı ama sorumluluk sahibi kişinin egosunu veya ruh halini düşünmeden yazınca ayar kaçmış oldu ve karşılığında sen misin öyle diyen, ban attı.
bakın bu ast üst ilişkilerini yönetmek ortada maddi çıkarların olmadığı, gönüllük esaslı, sadece biraz ego tatmini veren mecralarda hiç kolay değildir. elinde yaptırım gücü olan o silahı kullanmak için can atar. şimdi kullanmayacak ne zaman kullanacak değil mi? kaç kere denk gelir ahhajaja. suistimal daha kolaydır, daha kolay yalan söylenir, karşında canlı kanlı bireyler yoktur sadece yazan kişilerin ruhunu görmek zordur. yönetici olmak da dert işi bakmayın havalı gibi ama değil
mahlasların savaşı ve harcanması kolaydır. insan ilişkilerini belirleyen çıkar ilişkileri normal hayatta daha farklı işler. insan harcamak yada kazanmak burada çok daha kolay. bir tuşa bakıyor.
peki ne olsun ne olmalı. bence bu olaydan iki tarafta ders almalı ve tatlıya bağlanmalı. bir tarafta hafif kıskançlık bir tarafta hafif ego seziyorum ama normal şeyler bunlar cidden insani. üzmeyin birbirinizi öpüşün barışın yayınlar devam etsin, dinleyicileri de üzmeyin.
devamını gör...