301.
bu geceki yayın için puura'nın özenle seçmiş olduğu parçalar;

open.spotify.com/playlist/6...

bütün varoşlara iyi geceler.
devamını gör...
302.
puura ile aykırı sohbetler, bu gece 23:30'da sözlük radyosu'nda yayında.

bizi burada tutan, insanın kendini ifade etme yollarından en genelini konuşalım istiyorum bu gece sizlere;
"yazmak"

-yazmak duyguları ifade etmek için yeterli midir?

-yazmak, yazgımızı değiştirir mi?

-insanı yazmaya neler iter?


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

alacak olduğum konuklarla, sizlerin yazacak olduğunuz fikirlerinizle ve hissettiklerinizle, verimli bir program olacak.

dinlemek için;
normaller.com/radyo/

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
303.
hemen hemen herkesin neredeyse adını en az bir kez duymuş olduğu filozofların hepsi de, yazmanın çok çok önemli olduğunu söylemiş, sayın puura.

sokrates, kafanızı boşaltmak için yazın demiş.
aristotle, düşüncelerinizi en iyi yazarak ifade edebilirsiniz demiş.
nietzsche, yazmak düşüncelerinize kendi kanınızı vermektir demiş.
kant, yazmak düşüncelerinizi netleştirir ve onları güçlendirir demiş.
hegel, kalemi, düşüncenin somutlanması olarak görmüş.
... ve sanırım en önemlilerinden bir tanesi de, schopenhauerdemiş ki:
yazmak, düşünceleri ölümsüzleştirmenin ve gelecek nesillere aktarmanın bir yoludur.

ve cevap olarak evet. yazmanın düşüncelerimizi ifade etmek için yeterli olduğunu düşünüyorum.
iyi yayınlar efenim.
devamını gör...
304.
garmarna- herr mannelig. müthiş şarkı ! teşekkürler.
devamını gör...
305.
normalde felsefe sevmeyen beni birtakım ihtiyaçlar sebebiyle dinlemeye itecek yayın olacaktır.
devamını gör...
306.
aşkın kırmızı, sevginin pemebe renk olması
devamını gör...
307.
herr mannelig geliyorsa o zaman en sevdigim versionunu da isterim, gerci yayincimizin istek aldigindan pek emin degilim xd



haggard version.

bu arada iyi yayinlar puura, konuyu yine iyi secmissin. radyo akisina gore ben de sanirim bir seyler karalarim, ya da bilemeyiz yayina baskin da mumkun olabilir :dddddd
devamını gör...
308.
biraz takılacağım yayın.
devamını gör...
309.
iyi yayınlar
devamını gör...
310.
yayın başlamadı galiba
devamını gör...
311.
yayınımız başlamıştır.
buyrunuz.
devamını gör...
312.
bence yazmak, duygularını gerçek bir insana anlatıyor olmasa da insanı rahatlatır, içini dökmesini sağlar
devamını gör...
313.
dinlemedeyim
devamını gör...
314.
dün gece beraber olan puura ile komşunun birlikteliğini yanlış anlaşlmaması için bir şeyler karalamaya karar vermişti anonim yazar. yazıda haykırıyordu, çünkü gerçek haykırışlarını her kes duyarak "sus lan a*ını s**tiğiminin puştu" diye kafasına yumurta, doamtes fırlatabilirdi.

haykırdı anonim, haykırdı narrator. kendini yazılarıyla dövdü, karşısındakini soyundurdu, çıplak şekilde vaftiz ettikten sonra tecavüz etti. mariya magdalenanın fuhuş operasyonlarında yüzünü elleri arasında gizlediğinden yazarken, geçmişini unuttu. şimdi her kes onu aziz diye tanıyor. isanın gerçek oluö-olmadığını, babasının bilinmezliğini yazacaktı, ama bilgisi yetmedi. çünkü o tarafa boylanmamıştı!


ve seni artık sevmiyorum! diye yazdı, ama bitiremedi.
devamını gör...
315.
teknolojinin merkez noktasından üst katına çıkınca karşınıza yazı çıkıyor! 1960 yıllarında gösterilen sanat, sanayi devrimlerin etkisi ile kendisini yazı ile ifade etti. sanatta; emek vermek, yetenek, beceri ve duygular yerine fikir ve düşünce ön plana çıktı. bir hazır nesnenin sanat galerisinde sergilenip altına alt metinler döşendi. teknolojinin de ilerlemesi ile insan yerine makineler ve becerileri ön planda olarak yapay zekayı sanatın içine yerleştirdik.

eski düşünürler yazmış, okumuş bizler de hala yazıp okuyoruz. herkes yazmasın, yazıyorsa gitsin defterine yazsın, herkesin aynı anda yazıp bildiği şeyleri kalabalık ekranlarda çöp tenekesine dönüşüyor.

yazı yazarak insan olmayı unutuyoruz. insan bir ekranın karşısında kelime, harf, satır, tipografi değildir.
devamını gör...
316.
radyocu bizi küçümsüyor. başına erol egemen kesileyim sen de gör gününü
devamını gör...
317.
(muhtemelen benim beceriksizliğimdir ama) sözlükte kalıp okumak/yazmak'la aynı anda kullanmayı beceremiyorum. ve ne zaman ulaşsam her ne hikmetse bir müzik yayını buluyorum. bu nedenle bugünkü konu ilgimi çektiği halde izleyemedim, izleyemiyorum.
iyi yayınlar puura..
devamını gör...
318.
erol egemeni düşünüyordu narrator. kimdi lan bu? isanın babasımıydı? hayır olamazdı, erol egemen isadan yıllar sonra intihar etmişti, bir kaşık suda.

takside 3 kişiydiler. erol egemen, narrator, isa ve puura
ve mutluluk hapları çıkmıyordu, valiumlar da yalanmış. herkes kendi mutululuğunu kendisi bulmak zorundaydı. herhangi bir yerde olabilirdi, bir mağarada, bir fünikülerde, andromeda'da ya da üçe dört resimlerde olabilirdi.
merhaba pollyanna
neden bana yazmıyorsun?
sen ki…
az uyku gördüğüm için hayatımı karıştırmışım. düğümleri çözebilir misin?
pantolonumun arka cebinde iki yazım var, hepsini sana vereceğim.

ben senin bildiğin erkeklerden değilim. translardan da olabilir, 2024-teyiz, ne olduğu belli olmaz.

üşüyünce hep terk etmek istediğim istediğim eve koştum. deniz manzaralı pencereleri olup da sevgisi olmayan o eve.
dudak çizgileri, gamzeli yanaklar yoktu, stop shot yoktu. stop kadr oyuncunun makyajından yansıyordu. direk kendisiydi.
lütfen yan masaya iki fincan çay ve rulet koyun. ama rus ruleti olsun.
ahh tükendim.
al aptal, daha beter ol!
takside dördümüz varız ve dördüncünün kız arkadaşı çıkmış.
tabuyu yıkanlar, hafızayı yıkanlar, nereye bakarsanız bakın asla ulaşamayacakları kültür kırıntılarıydılar.
madaki'nin 128 ilmeklik şiirlerinde, n ile biten bir ismim var. kahveli fincan masada yuvarlak bir surat bırakıyor. kitabın yanma sıcaklığı 451f olmalı, bütün kitaplar yansın.
onlar adamı…
polyanna...
sen ki…
10'a kadar sayıyorum, kimse kitaplara ön sözleri yazan, bir adım öne çıksın. kafasına yumurta fırlatacağım!
maestro, bence rahip veya pianissimo'dan sonra zatürreye yakalanmalısınız. insan sözleriyle kırdığını elleriyle onaramaz.
bir yazı öyle başlayıp ve böyle noktalanmaz(bu nedenle ünlem işareti)




.
devamını gör...
319.
beş aşk şiiri yazdım ve kendimden daha da nefret ettim.kıbleye doğru diz çöküp kafasını kaldırıp yalvaranların kafa kesmesinden kork.
metamorfoz...
eş kenarlı dörtgen üzerinde bir oyun oluşturacağım. taşların isimleri ben ve siz olacak. ya sen beni mat edeceksin, ya da ben seni. şimdilik kazanan sensin. şampanyanı sonda sonuna kadar son kaldığın yerden fondiplersin.
düşünmek midemi bulandırıyor, sadece fotosentez yapmam gerekiyor.
tanrı yukardan bana bakıyorsa utanmalı, utanmıyorsa oynayabilir.
ben kelimeleri iletiyorum, radyo da mastürbasyon dalgalarını. voyb-nu48 adlı robotun "insan hatası" kitabındaki tüm örneklerde ben varım. biliyorsanuz yapın. bilmediğinizde yapınız lütfen. girişin hemen sol tarafında!
jean sebergi rüyamda gördüm, senin saçın benimkinden uzun, dedi. biz birlikte yapamaz mışız. eğer ki saçın kısa ise, rüyanda da göreceksen, belki bir şeyler yapabiliriz, diye şikayet etti.

nero romanı yakmak yerine keşke altını üstüne getirseydi;
amor, diye aşk tanrısı mı olur lan. mor aşkın rengi değildi. aşk kırmızıydı, sevgi pembeydi diye yazdılar. ama sallayan kim?!
himler'in elini sıkacağım ve ss'e katılacağım, tıraşlı kafayla.
lone star'ın son yudumunu içeceğim ve sweet aftonu dudaklarıma direyip susacağım.
tutunacak yerim kalmadı, bildiğin hayatımı dikmişsiniz.
ben derinim.
dip
enter the void.
electra,what is your ultimate fantasy?!
devamını gör...
320.
ve yeni konuk geldi. o, zamanın ötesinden gelmiş gibiydi, varlığı bir sırdı. odanın içine adım attığında, atmosfer değişti. duvardaki saat durdu, gökyüzündeki yıldızlar yer değiştirdi. diğer konuklar, bu gizemli varlığın etrafında toplandı, merak ve hayranlıkla ona bakarak.

yeni gelen, adını söylemeden önce şu sözleri söyledi: "yazı, düşüncelerin dans ettiği bir sahnedir. harfler, bilinçaltının yankılarıdır. hep birlikte, bu sonsuz anın içinde kaybolalım." sözleri, odadakileri derin bir düşünceye sürükledi.

konuk, geçmişi ve geleceği aynı anda yaşayan bir varlık gibi görünüyordu. aniden, herkesin zihnine geçmiş anıları ve gelecek hayallerini gösterdi. her bir kişi, kendi yaşamının karmaşık dokusunu, geçmişteki hataları ve gelecekteki umutları bir arada deneyimledi.

o an, odadaki herkesin birbirine daha derin bir bağla bağlı olduğu bir dönem gibiydi. zamanın sınırlarının ötesinde bir birlik duygusuyla, herkes bir arada kayboldu. konuşulan kelimeler, birer sembol haline geldi, anlamları derinleşti.

bu arada puura konuk kim a*k
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"puura ile aykırı sohbetler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim