yazar: erhan bener
everest yayınları basım yılı: 2021
''alabalık'', ''apollon, zephyros, hyakinthos'', ''filimci seyit amca'' ve ''eski kareler'' isimli 4 öyküden oluşmaktadır. alabalık öyküsü 1992 öykü ödülünün sahibir.
everest yayınları basım yılı: 2021
''alabalık'', ''apollon, zephyros, hyakinthos'', ''filimci seyit amca'' ve ''eski kareler'' isimli 4 öyküden oluşmaktadır. alabalık öyküsü 1992 öykü ödülünün sahibir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 22.03.2022 15:19 tarihinde açılmıştır.
1.
bir erhan bener kitabıdır.
everest yayınları açık hava serisinin beşinci kitabı olan bu seçme hikayeler diğer kitapların aksine sanki özellikle birbiriyle alakasız öykülerden seçilip bir araya getirilmiş. erhan bener’i ilk defa okumamı sağlayan bu kitap bana yeni kitaplar alma konusunda elle tutulur bir istek de vermiş oldu, sanki hiç yokmuş gibi.
kitaptaki ilk öykü olan alabalık bir burjuva ve devrimci aşk hikayesi. hikayenin nereye gideceği belli aslında ama nasılsa kendini heyecanla okutmayı başarıyor.
ikinci öykü apollon, zephyros, hyakinthos ise ilk öyküdeki paris’ten kalkıp olympos dağına kadar gitmemize neden oluyor. çok beğendiğim bir öykü olmasa da okurken canımı da sıkmadı açıkçası.
üçüncü ve benim en sevdiğim öykü olan filimci seyit amca bence nefis bir öykü. ummadık taşın baş yarabileceği fikrini hatırlatan bu muhteşem öykü sessiz filmlerden kadayıf yapımına doğru acı tatlı bir yol izliyor.
eski kareler isimli son öykü ise beklendik bir finale doğru giderken insanın içine bir burukluk zerk ediyor.
bambaşka yerlerden bambaşka hikayeler okumak için ideal bir kitap.
everest yayınları açık hava serisinin beşinci kitabı olan bu seçme hikayeler diğer kitapların aksine sanki özellikle birbiriyle alakasız öykülerden seçilip bir araya getirilmiş. erhan bener’i ilk defa okumamı sağlayan bu kitap bana yeni kitaplar alma konusunda elle tutulur bir istek de vermiş oldu, sanki hiç yokmuş gibi.
kitaptaki ilk öykü olan alabalık bir burjuva ve devrimci aşk hikayesi. hikayenin nereye gideceği belli aslında ama nasılsa kendini heyecanla okutmayı başarıyor.
ikinci öykü apollon, zephyros, hyakinthos ise ilk öyküdeki paris’ten kalkıp olympos dağına kadar gitmemize neden oluyor. çok beğendiğim bir öykü olmasa da okurken canımı da sıkmadı açıkçası.
üçüncü ve benim en sevdiğim öykü olan filimci seyit amca bence nefis bir öykü. ummadık taşın baş yarabileceği fikrini hatırlatan bu muhteşem öykü sessiz filmlerden kadayıf yapımına doğru acı tatlı bir yol izliyor.
eski kareler isimli son öykü ise beklendik bir finale doğru giderken insanın içine bir burukluk zerk ediyor.
bambaşka yerlerden bambaşka hikayeler okumak için ideal bir kitap.
devamını gör...
2.
kitap ilk kez okuduğum bir yazarın dört farklı hikayesinden oluşuyor. genel olarak yazarın yazım tarzını beğendim. sade bir dili var.
hikayeler şu şekilde:
1. alabalık: kafamı karıştıran bir hikaye oldu başta. hem geçtiği zamanı hem de mekanları anlamakta güclük çektim fakat ilerledikçe kendimi kaptırdım. ödüllü bir hikayeymiş. müzisyen olayazmış bir kadın ve bürokrat bir adamın evliliği var şimdide. geçmişte ise o kadının müzisyen olamayışını falan anlatıyor.
2. apollon, tephyros, hyakintos: yunan mitolojisinden bilinen bir hikayeyi bambaşka bir açıdan, kendi diliyle yenider yeniden yorumlamış yazar. bence çok ilgi çekiciydi. mitoloji kaynaklı kurguları severim.
3. filimci seyit amca: sanırım benim en sevdiğim hikaye bu oldu. seyit karakteri hem ilgi çekici hem de insana keyif veren bir karakter. yazarın sade diliyle de birleşince çok güzel bir hikaye olmuş. hiç eğitim almamış olmasına rağmen vizyonerliği ile köyüne sinema getirmeye kalkan bir adam olan seyitin hikayesi.
4. eski kareler. unutulmuş bir yeşilçam oyuncusunun ufak bir hikayesini anlatıyor. sıkıcı ve klasikti bence. yine de o yaşlılık çaresizliğini güzel yansıtıyor.
hikayeler şu şekilde:
1. alabalık: kafamı karıştıran bir hikaye oldu başta. hem geçtiği zamanı hem de mekanları anlamakta güclük çektim fakat ilerledikçe kendimi kaptırdım. ödüllü bir hikayeymiş. müzisyen olayazmış bir kadın ve bürokrat bir adamın evliliği var şimdide. geçmişte ise o kadının müzisyen olamayışını falan anlatıyor.
2. apollon, tephyros, hyakintos: yunan mitolojisinden bilinen bir hikayeyi bambaşka bir açıdan, kendi diliyle yenider yeniden yorumlamış yazar. bence çok ilgi çekiciydi. mitoloji kaynaklı kurguları severim.
3. filimci seyit amca: sanırım benim en sevdiğim hikaye bu oldu. seyit karakteri hem ilgi çekici hem de insana keyif veren bir karakter. yazarın sade diliyle de birleşince çok güzel bir hikaye olmuş. hiç eğitim almamış olmasına rağmen vizyonerliği ile köyüne sinema getirmeye kalkan bir adam olan seyitin hikayesi.
4. eski kareler. unutulmuş bir yeşilçam oyuncusunun ufak bir hikayesini anlatıyor. sıkıcı ve klasikti bence. yine de o yaşlılık çaresizliğini güzel yansıtıyor.
devamını gör...