sokak köpeklerinin uyutulmasına yönelik yasa teklifi

hiçbir hayvanın ölmesini istemem, bunu yapmak zorunda kalmış olmamız benim de canım sıkıyor. ama eğer sizin de bir yakınınız, değer verdiğiniz biri bir sokak köpeği saldırısına uğrasaydı ve bu yüzden zarar görseydi siz de bunun tek çözüm olduğunu anlardınız. kendim de daha önce çocukken yaklaşık 5-6 köpek tarafından kovalandım, bağırışlarım sayesinde yukarıdan bir kadın bir tahta parçası attı köpeklere ve o sayede dağıldılar. belki ben de bir uzvumu hatta canımı kaybedebilirdim o gün. sosyal medyada buna karşı çıkan herkes tespit edilip evlerine 5'er tane köpek yerleştirilse de sorun çözülebilir. çok samimiyseniz evinizde bakın, ben zarar görmek istemiyorum. sevdiklerimin de zarar görmesini istemiyorum.

izmir'deki toplama çalışmalarına destek vereceğim. eğer yasaya karşı düzenlenecek bir eylem söz konusu olursa ben ve arkadaşlarımı sopalarla kalabalığa dalarken görebilirsiniz. toplama çalışmaları sırasında görevlilere zorluk çıkartanları da eşek sudan gelinceye kadar döveceğim. küçük çocukların ölmemesi için verilen bir savaşa hiç kimsenin köstek olmasına izin vermem. belediye bir akılsızlık edip zabıta yoluyla zorluk çıkarırsa belediye görevlileri de bu muameleye maruz kalacaklar.

daha dün it zulmüne uğramış bir kediyi veterinere götürdüm. zararları sadece çocuklara değil.

flood olarak algılanmasın yazılanları görünce açıklamak zorunda kalıyor insan. tabi ki köpekler yüzünden tek bir canlı zarar görmemeli. burada anlatmak istenilen diyanete binlerce dolar bütçe ayıran hükümetin bu canlılara bir barınak yapmaması. çok zor olmasa gerek kısırlaştırıp barınaklarda sağlıklı bir biçimde yaşamasını sağlamak.

tefeci, patron ve mülteci beslediğimiz için köpeklerimize barınakda bakacak para kalmıyor.

bu ülkeyi bu hale getirenleri allah ıslah ede.

sataşma ve iftira üstüne hakaret var floor yasasına bir sataşana iki.

uzayşeyi denilen süper üstü cahil ortaya sıçmış temizleyelim..

demokratik sol parti 'yi bu nasyonal sosyalist sol parti iye lanse etmiş benim için sol marksizm -leninizm ve maoizm ve bilimsel sosyalizmdir . stalin yoldaşın uygulamaları ışık ve kim il sung yoldaşın juchesi ders alacağımız öğretidir.
dsp'nin dönek solcusu akp'den mebus olmuş fırıldak önder'dir başka söze gerek yok..
ben hem tatarı'ım hem noğay hem çepni hem laz'ım kanım bunu söylüyor .

bu arada iftira atmış bosna meselesinde sırp tarafında imişim.
azerileri sevmem ,geçen şeytanın helikopteri düşme olayında yakında çıkar azeri kabile başkanının işbirliği.
küba'da sokak köpeği yok demiş, cahil aç bak küba fotoğraflarına.
kadıköy belediyesi toplayıp ormana atıyormuş (belgrad ormanı hakkında yazım var )
eyy uzay mekiği nikli ,küçük çüklü yazar yalancıyı orman kenarında ????????????????

demokratik sosyalist kore'de eve köpek kedi alırsan sonra sokağa bırakırsan hayvansever jong un adamı s.kinden ağaca asar o derece.
bu aptalımsı uzay mekiği tüm devrimci solu ajan ve amerikancı ilan etmiş.
vallahi affedersiniz ama sayın sözlük takipçileri uzay mekiği yazar benim kıçımı yesin.
biraz amiyene oldu ama cahil iel hele ki dsp cahil ile muhatap olunmaz.
son söz ,,,,
'' etme cahil ile sohbet koy yemeğine bunun yanık yağı çeksin zahmet.'' ,

masum sokak hayvanlarının katledilmesini destekleyenler benim düşmanımdır ,açıkça yazayım...
bakın avurtralya'da aynı olay oldu kedileri kayıt altına almadı yıllarca hükümet önüne gelen hayvanını doğaya saldı 2 milyon kedi evet iki milyon kedi habitat'ı tehdit ediyor .
suçlu kim ,hükümet ve sorumsuz insanlar.

bizde maalesef 74 yıldır hükümetler doğayı yok ettiklerinden habitat -mabitat kalmadı o yüzden sorun yok doğa açısından.

bir kaç sol eğilimli ve devrimci arkadaş ve saygı duyduğum sağcı da bu kervana takılmış onlarda ne yazımı okusun ne beğensin ne favorilesin ne benimle selamlaşsın.
ne şam'ın şekeri ne arap'ın yüzü.

ben devrimciyim ,bilimsel sosyalizme inanırım ve hümanistim.

insan olan her canlıya sahip çıkar .

teklifi verenlerin uyutulması gerekliliği elzemdir. eşek yüküyle vergi verdiğimiz devletin bulduğu dahiyane çözümlere bak, delirmelik!

hepimizi uyuttular
uyutacaklar
dünya bize de kalmaz
ne zaman anlayacaklar


sevgiler..

köpek adası faciası olmasın keşke..

yetmez ama evet dediğim tekliftir.

ankara’nın pilot uygulamaya alınmasını istediğim teklif.
sekiz yıldır burdayım, başka hiç bir şehirde bu kadar köpek olduğunu sanmıyorum.

bence bir araştırma yapılsa, en az sokak kedisinin ankara’da olduğu görülebilir.
çünkü ankara köpekleri sokak kedilerinin yaşamına izin vermiyor.
nerde sokak kedilerinin hakkı.

bir dişi köpek senede iki üç kez yavruluyor. arabalardan ve diğer köpeklerden paçasını kurtarabilen bebek köpek beş altı aylık olunca üreyebebiliyor.
bunları gözümle gördüm sallamıyorum.

ya bu köpekler bizim okusun büyük adam olsun ya sanayide çalışsın ve üretime dahil olsun ya da devlet onların sayısını kontrol altınsa tutsun.

bir sigara tüketiminde birde sokak köpeği yetiştirmekte dünyada birinci olduk, aferim bize(!)

kısırlaştırma=soykırım
uyutma=soykırım

soykırım üzerinde görüş birliği olanların tartışmasını izlemeyi anlamlı bulmuyorum
biraz epistemiyolojik olun canım

başıma bir şey gelmeyecekse bu yönteme katılmıyorum. köpeklerin cinsel arzularını arttıracak hormonsal falan fistan bilimsel kısımları halledin işte salalım hayvanlar sevişe sevişe ölsün. ölmeyenler ise tam bir ''sex machine'' olacağı için damızlık olarak kullanırız + olan nüfusu çin taraflarına da satarak döviz girdisi oluşturup ekonomiyi düzeltiriz.

böyle bir yatırımı görmeyen devlet yetkililerine teeesüf ediyorum

göçmenleri şutla kacaklari şutla kalan bütçe ile kısırlaştırma trenini gani gani yaparsın.

elin habeş maymunlarina gideceğine sokak.hayvanlarina gitsin. ama vahsilesmis, vahşi ormanda kalan hayvanlarin bir şekilde itlaf edilmesine okeyim. o hayvan zaten iflah olmaz.

sıkıntı genelde şehirdeki değil kırsaldaki hayvanlarda çünkü.

asıl olan da şehirdeki hayvanlara olacak kirsaldakini bunlar zaten yakalayamazlar. ha kedileri itlaf ederlerse ulkemizde çok büyük fare sorunu çıkar ben söyleyeyim şimdiden.

edit: ama insan diye bana özelden gelmeyin dünyada 8 milyar insan var biri ölmüş ölmemiş inanın umrumda değil. insan dediğin şey eh nihayetinde bala göte besin zincirinin tepesine çıkmış bir canlı.

ülkeyi ikiye ayıran başlık.

konuyla ilgili minik bir fıkra anlatmak istiyorum.

bir köyde seçim zamanı siyasiler oy için ziyaret yapmış. köy kahvesinde yaşlılara: ‘seçim geldi, şikayetlerinizi dinleyelim, çare olalım.’ demişler.

bir hacı amca çıkmış demiş ki ‘köyümüzde çok fazla başıboş köpek var, korkudan camiye gidemiyoruz.’

başkan adayı başlamış belediyenin veterinerlik hizmetlerini anlatmaya; bu hayvanları şöyle kısırlaştırdık, böyle aşıladık, aslında zararsızlar vs.

hacı amca demiş ki: ‘evladım, saldırıp kovalıyorlar dedik, kısır olmasından bize ne! skiyorlar demedik ya!’

özetle; bu yasaya karşı çıkan arkadaşlar bir can bir candır diyerek barınaktan köpek sahiplenebilirler. (birkaç ay sonra baş edemeyip sokağa salanların cezalandırılması şartı ile)

yasayı destekleyen arkadaşlar, bu bir referandum değil, kimse kimseyi ikna etmek zorunda da değil, akışa bırakın.

sahiplenilen her sokak hayvanı için vergi indirimi vb. gibi teşvik edici şeylerle insanları ikna edip sokakları temizlemek çok daha az mı mantıklı... sadece bireysel olarak da değil. mesela belediyesi sınırları içerisinde dükkan açmak üzere ruhsat başvurusunda bulunan kişilere belediyeler de çöp vergisidir, reklam vergisidir cart curt gibi şeylerde ciddi indirimler sağlayıp bunu aynı şekilde teşvik edebilir. ayrıca her belediye bununla ilgili bir birim kurup ilgili indirimden yararlananları da belirli aralıklarla denetleyebilir. ihmal vs. durumlarda cezai yaptırımlar uygulayabilir.

zaman zaman uyutulma konusuna istemeye istemeye yakınlaştığım da oluyor, bunu üzülerek belirtmeliyim ama daha insancıl, daha şefkat dolu ve daha akılcı bir yolu hep birlikte bulabiliriz gibime geliyor.

it ekonomisi. konunun özü gelip buna dayanıyor:

bu zat ve benzerlerine, bu arada ruhat mengi'ye "neden itlerin sokaklarda dolaşmasını istiyorsunuz" diye defalarca sordum. cevap vermediler.
bize ahlak dersi vermeye kalkan ruhat biliktan, pardon mengi, şimdi de, adeti olmadığı halde allah'a, kitaba, hadislere sarılmış. cukkalar gidecek korkusu...
şu resme bakın. üstünde alındığı site var:

2023 yılında, yuvarlak hesap yarım milyon kişi ısırılmış. benim biri profesör iki tıp doktoru kardeşim var, biri sabah karanlığında ameliyata giderken, hastane otoparkında ısırıldı, öteki iş çıkışı evine girerken.
kısırlaştırma yapılsaydı bu olmazdı diye çeniliyorlar şimdi de. len bu mama tekellerinin hazırladığı yasa ilk çıktığında belediyeler itleri toplamaya kalktı. panter emel misali kokonalar istanbul'da izmir'de, nazik yerlerine kaktüs dikeni batmış gibi çeniledi sokaklarda, toplatmadılar. o zaman sosyal medya yok, televizyondan izliyoruz. unuttuk mu sandınız.
türkiye şehirlerinde evler çoğunlukla 100 m2 civarında. abd'deki gibi büyük it beslenemiyor. istenen ciro yakalanamayacak. o yüzden sokaklara kangal, alabaş, bozbaş gibi devasa itleri saldılar. sorarsanız bir hevesle alınıp sokağa bırakılan itlermiş. hanginiz evinde kangal kırması besliyorsunuz?
sonra sokaklarda nüfuslarını artırmak için merhamet suistimali yapmaya başladılar. kışı atlatamazlar, yazı geçiremezler, hava sıcak, bir tas su bir kap mama. oh mamayı suyu zahmetsizce bulan itler şehri sel götürürken çiftleşti. soranlara @cordarone bakamadığı iti sokağa attı dersiniz.
sokaklar it bokundan yürünmez hale geldi. doğal hayat büyük sekteye uğradı. enflasyonu %35 diye ilan eden devlet bile 2.8 milyon it var diyor. yarım milyon ısırılmanın yanı sıra bunun beş katı da ısırlmayla sonuçlanmayan saldırı var. gerçek sayı 10 miilyonun üstünde. itçilerin başı özlem zengin bile 2030'da 60 milyon it olacağını söylüyor.
dedik: bu sayıda iti kısırlaştırmanız mümkün deil. kısırlaştırma için yakalamanız gerek. hepsini aynı anda yakalamanız gerek. yoksa üremeye devam ederler. bir it doğduktan 6 ay sonra kendisi doğurmaya, doğurtmaya başlıyor. yapılabilir dediler. nasıl dedik? cevap yok. evet siz cevap verin 10 milyon iti aynı anda nasıl yakalayıp kısırlaştıracaksınız?
dedik: yakalayın dişiler ayrı erkekler ayrı koruyun. kısırlaştırmayı o şekilde uzun vadede yapın. tıssss.
dedik: bu kadar it için gereken barınak alanı 200 kilometre kare minimum. hadi devlet versin. 1000 itlik bir barınağın inşa maliyeti 3 milyon dolar. yapılmışı var antalya'da. arazi devletten hadi itperestler elinizi cebinize sokun. milyonlarcayız diyorsunuz, yaptırın bakın itlerinize. yine tısss.
dedik: barınağı, kısırlaştırmayı sittiredin. it beslemeyi sonlandırın. 3 yıl hapis cezası verilsin it besleyene, 100bin de para cezası. tek damla su bir
kırık ekmek vermeyin. diğer tüm canlılar gibi yiyeceklerini kendileri bulsun. aç kaldı diye insanlara ve mallarına yönelik saldırıda bulunan itler enterne edilsin. üç dört ayda sayıları eko sistemin onları besleyeceği düzeye iner. çocukları aç mı bırakacaksın vicdansız dediler. itin çükünü kesmek vicdan dahilinde demek.
vicdan dahilinde olan bir başka şey de it beslemek için her yıl 50 milyon hayvanın katledilmesi olmalı. balık, kuş, memeli, 50 milyon hayvan katledilip itlere mama yapılıyor. bir itperest beni mars etmek için "vegan mama"dan söz etti. portakal kabuğuyla besleyecekmiş.
en sonunda buraya geldik. buradan da bir şey çıkacağını sanmıyorum. ama bundan sonra bana, sevdiklerime, gözümün gördüğü yerde herhangi bir insana, bir kediye, bir kuşa saldıran bir it olursa sonunda hapis cezası var demem.
son not: kendisine solcu diyen ama canhıraş it savunan insanlara... stalin, mao, enver hoca , castro ve daha niceleri, kendi ülkelerindeki itleri temizlediler. gürcistan karşı devrimden sonra yeniden it sorunuyla karşılaştı. topladı ve elektrikle itlaf etti. kısaca tüm bu ülkeler liderler parazit kontrolü yaptılar. itler parazit, asalak hayvanlardır.
ha itleri temizlemeyen üç ya da dört ülke vardır dünyada. biri de biziz.

dün aniden önüne çıkan köpeğe çarpmamak için direksiyonu kırıp tırın altına giren bir araç haberi gördüm, 3 kişinin mezarı olmuştu. okula giden çocuklara saldırdıkları videolar az değil. birinde anne çocuğunu köpeğin elinden alamıyordu. velhasıl kelam sokak köpekleri bir şekilde kontrol altına alınmalı. gerek kendiniz, hadi hepiniz çok cesursunuz korkmuyorsunuz falan o zaman tek başına okula giden çocuğunuzu, eşinizi düşünün. köpek saldırdığını. kendini koruyamadığını.

velhasıl uzun lafın kısası uyutuluyor mu, toplatılıyor mu, kısırlaştırılıyor mu bilmem ama bir şekilde bu sorunlar çözülmeli, sahipsiz köpekler kontrol altına alınıp sokakların güvenliği sağlanmalı.

geç bile kalınmıştır.

benim çocuğum,bebeğim veyahut anam babam sokaktaki hasta olup olmadığı belli olmayan itten daha değerlidir. (zararsız,sağlıklı köpekleri tenzih ederim)

bencilce düşünmeyip birazcık empati kurmalıyız.
onların doğmaktan başka hiçbir suçu yok bu yüzden dünyanın günahını onların sırtına yüklemek ne kadar doğru tartışılır.

kesin bir boklar olacak, bununla ortalığı velveleye veriyorlar. burası karışacak vaziyet alın.