sosyal fobi

sosyal ortamlarda bulunmanın hatta bu ortamlarda bulunma olasılığının bile kişide endişe gibi hisler ve fiziksel tepkiler uyandırdığı, insanın yapmak istediği pek çok şeyden mahrum kaldığı bir hastalık. beni de çok zorlayan ve çoğu insanın sen içe dönüksün diyerek hafifletmeye çalıştığı bir "yaşam" biçimi de diyebiliriz. aldığım psikolojik yardım ile gördüm ki bu fobinin tedavisi mümkünmüş.

yapma kızımm elalem ne der yoksaaa

sosyal olmayanla aynı olan fobidir. sadece fobinin kaynağı sosyal ortamlarda olduğundan bu ismi almış olabileceğine dair aşağı çarşıda söylentiler mevcuttur

sabahki girdiğin, hatta haklı olduğun kavgayı; o insanın gereksiz olduğunu bile bile, konunun önemsiz olduğunu bile bile düşündükçe titremek ve kötü hisstemek.

toplumun tutumları yüzünden güzel bireylerin yaşadığı fobi biçimidir.

yoklama alınırken burda demek için bile anlık kalp krizi geçirten hastalık.
nöbetçi olmak desen zaten ölümdü benim için...
defterleri alt kattaki nöbetçi kıza toplamıştım
önceki yılda da üst kattaki nöbetçi çocuğa toplattım.
ilk nöbetçilik yılımda ise defter toplamamak için okuldan kaçmıştım.

berbat bi hastalıksin sen sosyal fobi. hangi insan evladı devamsızlığını nöbetçi olduğu gün harcar ki

çekingenlikle karıştırılan psikolojik rahatsızlıktır. sosyal fobisi olan kişiler (ben) kalabalık ortamlarda izlenip yargılandıklarını, sürekli eleştirildiklerini, rezil olabileceklerini ve dahası kuruntuyu düşünerek kendilerini gergin bir hal içerisine istemsizce sokarlar. odak noktası olduklarında kızarır, heyecanlanır ve sesleri titrer (özellikle sunum, konuşma gibi etkinliklerde). içedönük yaşamayı sevenleri olduğu gibi (yine ben) dışadönük olup sosyal fobisi olan kişiler de olabilir. bu kişiler her ne kadar sosyal olmak isteseler de rahatsızlıkları yüzünden sosyallikten, kalabalıktan kaçmak durumunda kalırlar. öte yandan içedönükler kendi başlarına vakit geçirmeyi sevdiklerinden kabuklarından çıkma gereği duymayabilirler ama çıktıklarındaysa sosyal fobileri gereği kuruntu, gerginlik, yerilme ve rezil olma korkusu duyarlar. muhtemelen gerekçeleri değersizleştirilme, başarısızlıkların başa kakılması, psikolojik ve fiziksel şiddet, rezil olma anları ve benzeri olaylardır.

bütün gün caddede sokakta spot ışıkları üzerinde tutulan benmişim misali.(bkz: hastalık değil kaygı bozukluğu)

korkaklığa bile havalı hastalık isimleri takılmış. kardeşim bu düpedüz korkaklık ve eziklik.. insanları gözünüzde büyütmeyin o kadar.
tanım ; iki üç özgüven takviyesiyleyle çözülecek bir vaka.

fobi; ani bir durum başımıza geldiği anda ki şok halinden doğar.
sosyal fobi, insanların önünde geçmişte yaşadığımız ( genellikle çocukken bilincaltimiza yer etmiş bir olumsuz hikaye) şok durumu.
fobiden kurtulmak için o hikayeyi değiştirmek gerekli. ya bir topluluk önünde cesaretle bir konuşma yapılacak vs. yada nlp teknikleri ile o yaşanan gündeki hislerinize dönerek hikayedeki resim ve kötü hissiyat birbirinden ayrılacak.
hangisini tercih ederseniz.

diğer insanlarla etkileşimi içeren toplumsal durumlarda ortaya çıkan kaygı bozukluğudur. rahatsızlık diğer insanlar tarafından olumsuz değerlendirilme ve küçük düşme korkusundan kaynaklanır. sosyal anksiyete bozukluğu olarak da adlandırılan bozukluk, toplumda yaygın olarak görülen bir sorundur. kişinin yaşamının pek çok alanında kaygı ve korkuya neden olarak hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler.

sosyal fobinin topluluk karşısında konuşmak, mevki olarak yüksek birisiyle buluşmak gibi bazı özel durumlarda görülen hafif tipi olduğu gibi hemen her sosyal etkileşimde kendisini gösteren daha ağır formları da bulunur. sosyal fobisi olan bireylerden bazıları için market alışverişi, birisine yol tarifi sormak, güvenliğe selam vermek gibi günlük hayatın içindeki etkileşimlerde bile yoğun kaygı durumu yaşanabilir. ilerleme aşırı derecede olmuşsa eğer kendi kendine geçmeyen kronik seyirli bir rahatsızlığa dönüşebilir ve sadece bilişsel-davranışçı psikoterapi tedavisi ile rahatsızlıktan tamamen kurtulmak mümkün olur.

geçici tedavisi alkoldür.

içedönüklükle karıştırılmaması gerekir. sosyal fobi hastalık derecesinde olan kişi istese bile sosyal ortamlara girememe, çekingen olma iken içedönüklük, kişinin yalnız, tek başına olmaktan daha hoşnut olmasıdır.

diş etkenlerin de önemli olduğu durum. misal içine kapanık bi grup vs siz karşılastiniz diyelim. grubu da suçlamamak lazımdır belki tabi, çünkü grubun iç dengeleri oluşmuş, iyi kötü herkes razı olmuş olabilir rolüne. sizin grup içinde yaratacağınız etki ile oluşan kaos sizi dışarı tükürmekle veya içine çekmekle sonuçlanip durulana kadar yaşayacaginiz zorluklar sosyal fobi ile karistirilmamalidir. gibi. bence. *

benim de muzdarip olduğum kaygı bozukluğudur. bu konuyla ilgili yeni okudum (bkz: sosyal fobiden hayata yolculuk) isimli kendi kendine yardım kitabını bu kaygı bozukluğundan muzdarip olan herkese öneririm. ben çoğu sayfasında kendimi buldum.

işte benim başlığım ahahha.kendimden örnek vereyim, kitapçıda birisi yanıma gelip benimle aynı rafa bakmaya başlarsa önümde duran kitapların isimlerini okuyamam, her şey bulanıklaşır. yanımdaki kişi benim kitap zevkimi anlamıştır çünkü, belki de şu anda ne kadar b..tan kitaplar sevdiğimi düşünüyordur? ya da kafede yanlışlıkla göz göze geldiğim kişi, yemek yiyen insanları izlemeyi seven bir sapık olduğumu zannetti? peki ya garson siparişime midesiz mi dedi içinden? bu liste uzar da gider. işte hayatım böyle zor be sözlük.

sanırım bende de var. insanlarla münasebetim selamlaşma kısmında kalsın istiyorum. konuştuklarında sıkılıyorum, kapının zili çalsa tedirgin oluyorum,kimsenin evine gitmek istemiyorum. hiç komşuluk ilişkim olmadı hoşlanmıyorum. bir yere gidilecekse sürekli erteliyorum,evden çıkmayı geciktiriyorum. kendi kendimle olmaktan inanılmaz zevk alıyorum.

acabaların cirit attığı dimağda son derece mantıklı gözüken ruhsal reaksiyon. çoğu sıkıntılı kaygılı fikir ve durumlar bu kişinin içinde kalır. orada büyür, gelişir, sağlıksız faza geçer. ilerleyen dönemlerde bu insanlarda algısal bozukluklar neşet eder. kalıcı değildir sf. ama neden olduğu idraki sorunlar daima kişide problem yaratacaktır. bununla yaşamayı öğrenmek en temiz çaredir bu hususta. kendini sevdikçe dışa dönük algıların seni yalnız koyacaktır. zor bir kader gerçekten de.

(bkz: spot ışığı etkisi) çok ufak fakat profesyonel desteklerle insanın hayatını oldukça rahatlatabileceği rahatsızlıktır. ufak ve anlık durumlarda, toplantı, sunum, kongre, mülakat aşamalarında yarım tablet dideral ile çok rahat geçirilebilir. bu ilaç endişe, kaygı, korku, heyecan gibi durumlarda salınan hormonların kalp üzerindeki etkisini bir nebze baskılar. nefes problemleri, çarpıntı ve heyecan durumunu toparlamaya yardımcı olur fakat kullanmadan önce sağlık muayenesi şarttır. doktor gözetiminde kullanılmalıdır ve kalıcı tedavi için psikiyatra görünmek şarttır.

(bkz: introvert kişilik) )