tanımadığın biriyle sohbet etmek

fake bir kadın yazar nicki alıp gençleri oynatmak vardı ama bizden geçti böyle işler.

diggatli olalım gençler, emin olmadığımız kadın yazardır nasılsa diye insanlara, manyak manyak şeyler yazıp, fotoğraf atmayalım. sısısısııs

rahatlıktır...

18 ila 22 yaş aralığında körpe bir bunalım z kuşağı hatun gelse hemen dertleşirdim.

teoman falan ya evden kaçıp, yurt dışı hayalleri cnm. dil öğrenmek şart. madrigal falan. fiyuvv kamp çadır yol yolda gerek. evim sırtımda falan. uzunlar yanıyor arabamızdaa.. bunlar hep eypiyoo, ezhel falan, hükümet bitirdi bizi yoksa doktordum kesin. adi boomerlar. streç kot götte şort. dövmeler tatlım. her yol var. marjinaliz. gay arkadaşlar var akıyoz hep. influencer var tanıdık.

yapmaktan en çok keyif aldığım ama bir o kadar da zorlandigim bir olay. birisiyle tanışırken akla karayı seçiyorum. ne hakkında konuşabilirim, acaba bunu sorsam ne söyler, yada bunu anlatsam yarın bir gün karşıma çıkar mı bu anlattığım. hem kararsızlık hem güvensizlik hissiyatı beni bitirmiş bir durumda. şu anda fark ediyorum sanırım bu yüzden çevremde hep eskiden kalma insanlar var. eğer yazımı gören dostlarim olursa hepinizi seviyorum gençler <3

daha kolay oluyor. daha rahat hissediyorsun. ara sıra yaparım...

tanışmadan sohbet etmek isteyen varsa dm. otobüsteyim sıkılıyorum çünkü. ahah.

d aha rahat daha konforllu hissettirirr. daha güvendi hissedebilirsin .

biraz ediyorum ama sonra bakıyorum cevaplar kısaldı hatta "hmm" moduna geldi, tamam diyorum iyi günler/akşamlar/geceler. bazen bu durum oluşmasa da oluşacakmış gibi bir psikoz olup akacak sohbeti de ben baltalıyorum "neyse görüşürüz" diyerek.

sözlük bünyeme anksiyete kattı.

eskiden tanıdıkla edilen sohbete nazaran çok daha makul bulurdum fakat şu an hepsi aynı gibi. genel olarak sohbet etmekte bir keramet göremiyorum sanırım.

birden bütün hayat hikayemi anlatırken kendimi bulduğum hede.

sohbetten öte dert anlatmaya verilen durum. hele ki yargılama yapmayan biriyse. zaman zaman komik de olabiliyor.

bir ıssızlığı bozmaya çağrıdır. yeni bir insan, havasız bir odada pencereyi açmak gibi geliyor bazen. ve ve ve: insan kendinden sıkılıyor, bazı şeylerden sürekli olarak yakınmaktan sıkılıyor. yeni biri canlılık getiriyor. ha tanımadığın ha tanımaya başladığın. bazen de duymaktan sıkıldığın şeyleri birinden daha duymakla sonuçlanıyor.

tanımadığından dolayı sizi eleştirmeyeceği için, size karşı gelmeyeceği için rahat rahat içinizi döküp haklı çıkacağınız konuşmadır.
insanlar genelde, anlaşılmak için yaparlar. hak verilsin isterler. acıları hafiflesin isterler. bunu gerçekten çok isterler.

ara sıra yaşadığım durumdur. aniden biri gelir oturur yanıma, dertleşiriz ve amaç tanışmak, flörtleşmek, arkadaş olmak değil, sadece konuşmak olur. tek günlük dert arkadaşı gibi.. bazen düşününce çok garip de gelse güzel oluyor. malum psikoloğa gidecek para kalmadı kimsede.

daha önce tanımadığın bir insanla iki lafın belini kırmaktır. sık sık yaptığım şeydir. genellikle hastane yada seyahat için beklediğim yerlerde denk gelir. yardım amaçlı bir soruyla başlar çoğu zaman kimisi kırk yıllık arkadaş gibi inciğini cıncığını sormasa iyi tabi de o her zaman denk gelmiyor geri kalan biraz zaman geçmesine biraz da insani duyguların var olduğunu hissetmene sebep oluyor. benim için çoğu zaman keyifli.

tanımadığın biriyle sohbet etmek, bu sohbetin hangi şartlar altında yapıldığına göre keyifli denebilecek bir sosyalleşme şeklidir.
o tanımadığınız kişiyi tanımak için sohbet ediyorsanız, dilerim tanıştığınız kişiden memnun kalırsınız.

ederim. kafama göre biri denk gelirse karşıma muhabbet ederim. bir cafede, otobüste, parkta, hatta markette dahi.

gizlenmeye gerek duyulmaz.

lüzumsuz bulurum. kendimle muhabbet etmeyi buna tercih ederim.
ya da biri konuşsun ben sadece dinleyeyim. itirazımı bile kendime saklayayım ki onun fikrini değiştirmek yükü altına girip de boşuna yorulmayayım.
beni bir yere taşıyacak, bana katkı sağlayacak muhabbetleri zaten açıp bir yerlerden dinleyebilirim.
orada burada denk gelip de konuştuğun insanlarla yararlı olabilecek bir sohbetin içinde bulunma olasılığın oldukça düşük. o yüzden kalsın.. istemem.
ama düştüysek böyle bir durumun içine dediğim gibi itiraza bile yeltenmem kolay kolay. elbette karşındaki insanin itiraza değer biri olup olmadığı da önemlidir. buna değip değmeyeceğine karar vermek sana kalmıştır.

kafa dengi birine denk gelindiğinde çok keyifli olmaktadır.

zamanında sarıyer taraflarındayken tek başımda nerede içeyim diye düşünürken, sur gibinde bildiğin şarapçıların yanına oturup içmiştim. içlerinden nereden nereye düşmüş beyefendiler çıkmıştı da ilk başta ne kadar çok yargılıyormuşuz insanları diye kendime kızmıştım sonrasında.