tartışmaktan zevk almak

kaostan beslenmek diyelim ona biz.

ben tartışanları izlemekten zevk alıyorum.

argümantatif kişilik belirtisi.
bu tarz bireylerin -bir ara incelemiştim* grafolojide yazılarında alt çenrik olur.

inadım inat bi tarafım iki kanat insan eylemi. var böyle tipler. ali dediğini veli anlar, madurumda madurum der devam eder. uzak durun.

kaos 'dan beslenmektir.

erken yaşlarda sevilebilir bir tür ego tatminidir. “nasıl bozdum ama” düşüncesi 7-8 yaş aralığında başlayıp 38-39 a kadar devam eder. olgunlaşma ile içi tatlıya çalan bireylerde artık tartışmadan kaçınma, ortamlarda sukunet ve bir peygamber sabrı çökerek zamanla gözden kaybolur

ay o kadar nefret ediyorum ki tartışmaktan.
bir ilişkimde tartışıyorsam anında soğuyorum.
elimde değil.

tartışmaktan zevk alıyorsanız bir durun düşünün, o kadar zevk alacak şey varken tartışmaktan zevk almak..

psikopat türk kızı ruh hali kaç kaç kaç

bunun temiz olan tarafı var. yani bir şeyler öğrenmek amaçlı sürtüşmeler insanı besleyebilir. özellikle kişiler biraz akıllıysa, sakin vaziyette sürüdürülür ve tamamlanır tartışma.
bir de bunun karanlık tarafında olan tipler var.
bu tiplerin tanrısı rasim ozan kütahyalı'dır.
bilgisayar başında olduğumda, arkada dönsün diye, beşiktaşın şampiyon olduğu senelerdeki beyaz futbol yayınlarını izliyorum. şu an 2016 eylül'deyim. ortam gerilince o kadar fazla türden trollük yapıyor ki... gerçekten inanılmaz.
bunlardan birkaçı:
-geçmişle alakalı alaksız bir olayla karşı tarafı sinir etme.
-kasıtlı olarak yalan söyleme. karşı taraf düzeltirse aa pardon diyip devam etme. eğer düzeltmezse aynı şekil devam etme.
-karşı tarafın özgün zayıf noktasını bulup ona çalışma, dalga geçme ve yıldırma.
-yarınlar yokmuş gibi söz kesme. amacı onaylama olsa bile söz kesme. bu şekilde manipulasyon kalkanlarını devreye sokma.

adam bunları yaparken o kadar zevk alıyor ki... bir bölümde ortam gerildi ve arkadan rasim'in gülme sesi geliyordu küçük küçük. ortam istediğim kıvamda gülüşleriydi bunlar: )

bu muhabbetler ancak söz konusu futbolsa çekilir oluyor. başka bir bağlamda izleyicisi olsaydım muhtemelen sinir krizi geçirttirirdi bana. ayarsız adam ya.

nefret ederim. kavga başladığı an oracıktan ben vınnn turizm.

konuya ve tartıştığınız kişiye göre değişir aslında bazen gerçekten zevk veren bir olay oluyor
konuya hakim olan konuştuğunu bilen saygıyı bilen biriyle tartışmak bazen size artı kalabiliyor o yüzden gerektiğinde güzel olan aktivite

sevdiğiniz insanla tartışırsanız ya da sevdiğiniz bir konuda zevk alırsınız ama sevmediğiniz ve duyduğunuz anda başınızı ağrıtan konular sizi sıkar ve sevmediğiniz insanla ne konuşursanız konuşun sizi mahveder.

bazı insanların karakterine dönüşmüş huy. saygısızlık içeren sevimsiz, kavgaya dönüşme potansiyelli tartışmalardan bahsediyorum. fikir alışverişi için olan zevkli tabii.

yok abicim, ben sevmiyorum. huzur seven insanım ben. durduk yere ona buna sataşmak, en ufak şeyden mevzu çıkarıp büyütmek falan hiç bana göre değil. şaka yollu kızdırmayı severim, samimi olduğum bazı insanları ama o kadar. kavga eden öte oynasın.

işyerlerinde bu ortamı yaratıp,insanları yıpratıp iş hayatından soğuttular beni.

(bkz: kaostan beslenmek)
bazıları için vazgeçilmezdir. ne kadar alttan alırsan al, illa bir sebep yaratır ve tartışma çıkartır bu tipler. çünkü rahat batar bu tiplere.
saygılı, nezaketli, birbirini dinleyen, anlayan iletişim tipi bunlara göre değildir.
bunlara göre iletişim her gün bir şekilde kavga etmek, tartışmak, kaos yaratmaktır.
ruh sağlığı için uzak durulması gereken tiplerdir.

ben kaos kadınıyım.

tartışmak burada kavga, münakaşa anlamında galiba, oysa tartışmak candır, hele de karşıdaki kimsenin birikiminden faydalanıyorsanız süperdir, bayılırım. piko ile çok tartışırız mesela, ama benim sevdiğim rakip tipi değil, çok naif biriii, baktı ben şirretleşiyorum hemen "tamam canım" der kapatır. dövemiyorum da...

gerçekten ben bu. çok seviyorum garip bir şekilde. hatta güzel bir ortamda arkadaşlarıma bulasiyorum sinir olsunlar diye sjsjd

toksik insan davranışı.

tartışmak derken, öncelikle nasıl bir tartışmadan bahsettiğimizi açıklığa kavuşturmak gerekiyor. "onu niye oraya koydun, ona niye öyle şeyler dedin?" vs. gibi eften püften konularda münakaşa* etmeyi sevmiyorum ama insanlarla bazı konularda karşılıklı fikir alışverişi yapmayı, farklı fikirleri müzakere* etmeyi seviyorum.