gökyüzü bazen ciğerime doluyor,
devamını gör...
bezgin, yılgın, motivasyonsuz hissetmeye verilen genel isim. her şeyi çabucak tüketen günümüz insanının artık tüketecek bir şeyi kalmadığında yaşama devam etmenin manasız olduğu fikrine kapılmasıdır. genelde kısa sürer fakat, belirtiler devam ederse ilerleyen süreçte depresyon ve daha sonra major depresyona kadar uzanabilir. çağımızın bireyi niçin yaşadığı gibi temel bir soruya dahi cevap üretemeyince yabancılaşma ve boşluk duyguları da kaçınılmaz oluyor tabii.
devamını gör...
depresyondan farklı bir klinik tablodur. depresyonda daha önce zevk alınan hiçbir şeyden artık zevk alınamıyordur.fakat burn out sendrom yani tükenmişlik sendromunda sadece yapılan işe (mesleğe)karşı duygusal tükenme,ilgisizlik, bıkkınlık, duyarsızlaşma mevcuttur.
genelde sağlık çalışanlarında meydana gelmekle beraber, insanla yoğun ilişki içerisinde olan her türlü meslekte de görülebilir.
devamını gör...
bana, sezen aksudan, bekar adama çift kişilik nevresim takımını yaktıran şarkısı, tükeneceğiz'i hatırlatan sendrom çeşididir. en sevdiğim sendrom ise sivas köfte sendromudur. hayatında bir defa yersin ama her sene bir kaç defa nefsinde zonklar olsada yesek diye.
devamını gör...
depresyondan farklı bir tablo olduğu doğrudur. beyaz yakalılarda görülür. mesleğin sonuna gelme duygusu da barındırır. daha çok tıp camiasından hastaları vardır. mesela siz acil serviste hayat kurtarmaya uğraşırken biri gelip yanınızda bir doktoru vurabilir. siz de ben neden insanları kurtarmaya çalışarak ömrümü tüketiyorum noktasına gelirsiniz.

(bkz: atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun)
devamını gör...
insanın bir düğmesi olsa ve altında gereksizse kapatın yazdığı bir uyarı olsa diye düşünmeye iten sendrom; kimseyi beklemeden çoktan basmıştım o düğmeye.
devamını gör...
hayatın baharında,neşet ertaş'ın bahsettiği o yolun sonunun gelmesini iple çekmek.
devamını gör...
şu anda içinde bulunduğum hal ve vaziyet.
devamını gör...
japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. balıkçılar, japon nüfusu doyurabilmek için büyük tekneler yaptırıp uzaklara açılmak zorunda kaldılar. uzaklardan dönüş bir-iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır. japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir.

bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurup balıkları dondurmaya başladılar. ancak japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyorlardı ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.

balıkçılar bu defa teknelerine balık havuzları yaptırdılar. bu defa balıklar canlı kalıyordu. fakat sıkışık ortamda, hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri, hareketli taze balığa göre lezzeti kötüydü.

japonlar, balıkları ülkelerine taze ve lezzetli bir şekilde getirmek için, alışılmadık bir çözüm yolu buldular: balıkları yine teknelerindeki havuzlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar. bir miktar balık, köpekbalığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze kalabilmişlerdi.”

japon balıkçıların bu hikâyesinden çıkarılabilecek ders şudur: çok fazla hasar/zarar vermeyen (üstelik kontrol edilebilen ve yönetilebilen) bir düşman veya rakip, verdiği zarardan çok dinamizm ve canlılık gibi, faydalar sağlayabilir.

işbu tespit, devletler, kurumlar ve bireyler için de aynen geçerlidir.
devamını gör...
sanırım yakalandım. ergen kız gibi yataktan çıkmak istemiyorum.
devamını gör...
bu sendroma ara ara girdiğini söyleyen yakın bir arkadaşım var. çoluk çömbelek şehir dışına çıkıp gezince geçtiğini söylüyor. *
devamını gör...
hayattan zevk alamama noktasına gelmişlik durumu. bu sendroma sahip miyim bilmiyorum ama sık sık tükenmiş ve ıskartaya çıkarılmış hissettiğim doğrudur.
devamını gör...
başarısılık hissi, enerji düşüklüğü, hiçbir şeyden keyif almama, amacının kalmaması başlıca belirtilerindendir. yoğun iş temposunda çalışan ya da kendini düşüncelerle çok yormuş insanlarda görülmesi olasıdır.
devamını gör...
bir zaman için bu kavramla acayip billur geçerdim. şimdilerde sanırım bende de var. yataktan çıkmak istemiyorum. 30 yaşında saçlı sakallı bir adamım kendimi 18 yaşındaki aldatılmış kız gibi hissediyorum.
devamını gör...
yaşım 24 ama içimde öyle büyük bir yük var ki, sanki araba kazası yaşamışım da tüm ailemi o kazada kaybetmiş gibiyim. o kazadan sadece ben kurtulmuşum da hayata bir ot gibi yaşamaya devam ediyorum sanki. nedir bu içimdeki belirsizlik? yaşamı sevme duygum niçin köreldi? kendime bu soruları soruyorum ama bir cevap alamıyorum. covid ile bu duygular daha da belirginleşmeye başladı. umarım bir an önce düzelirim.
devamını gör...
feridun düzağaç güzel anlatmıştır.dipte olmak,depresyonda olmak ve kurtarıcı beklemek heyhat seni seni kurtarırsın iki gözüm.
devamını gör...
'oyumu sarıgül'e veriyorum!' haleti ruhiyesi.
devamını gör...
şu an tüm türkiyenin içinde bulunduğu buhrandır.
devamını gör...
iş ve ev hayatını dengeleyememe sonucunda ortaya çıkan sendrom..
devamını gör...
daha mesleğe bile atılmadan öğrencilik yıllarımın son 4 yılında yaşadığım duygu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tükenmişlik sendromu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim