türkiye'de yaşamak

en insani, en temel ihtiyaçları kendine lüks görüp gerçekten lüks olanı ve israfı başkasına hak görenlerin arasında tutunmaya çalışmak.

afrika'da doğmadığın için sevinmek, ama amerika'da doğmadığın için üzülmektir.

açlıktan karnı guruldarken hiç alamayacağı araba için övünmektir.

bir çok insan için her geçen gün daha da zorlaşmaya devam etmektedir. benim en büyük şansım evli olmamam ve çocuğumun olmaması.

hayattayken cenneti garantilemek gibi algılamak gerek bence.yol uzun yol çetin,ölüm kalım savaşı veriyorsun sonuçta.

“türkiye’de şu an yaşamak” şeklinde değiştirilmesi gereken başlık. artık ne yazık ki bencil olmayı gerektiren, anı yaşamak lüksünün olmadığı, her eylemin kendi yarınını düşünerek gerçekleştirilmesi gereken ve ciddi olarak bu farkındalığa sahip olunması gereken durum.

istersen en zengini sen ol, yine de yaşamaktan keyif almamaktır.

siyasetçisi, doktoru, öğrencisi, yediden yetmişe herkeste umutsuzluk ve acı var.
dünyadaki herkes okuyup izleyerek yiyip içerek ve sevdiklerine tutunarak bu duyguyu atlatmaya çalışıyor.

birçok insanın zaman kavramını yitirmesi ve 2020'li yılların geçtiğini hâlâ sindirememiş olmak üzebiliyor.

şükür etmeyi bilmeyenler için nefes alamamak olarak nitelendirilir. oysa cennet gibi bir memlekette yaşadıklarının farkında olsalar yatıp kalkıp şükür ederlerdi.

kepçe operatörünün, şaka yapmak için kepçe ile arkadaşına pandik attığı bir ülkede yaşamaktır. başka ülkede yaşayamam.

ülkede şans eseri ve tek can hakkımız ile hayatta kalabilmeniz gerçekten bir mucize. hepimiz aslan sürüsüne yakalanmamaya çalışan ceylanlar gibi tetikte yaşıyoruz yemin ederim.

az önce aşağıdaki haberi gördüm. bu şahıs kaç kişiyi yaraladı da ölenlerin sayısı 4'e yükseldi. kolluk kuvveti de mi yok ortada? elinde bıçakla nasıl bu şekilde dolanabilir aklım almıyor!

türkiye'de yaşanmaz. hayatta kalmaya çalışılır.

ekteki görsel yeterince açıklayıcı, pp nasıl amaaaa. *

gakkı, selçuklu dönemi hariç geri kalan dönemler fakirlik, gözyaşı ve huzursuzluktur. ben, nofusun % 80 i çin söyledim. kaymak tabaka üstüne almasın!

discort'u kapatmışlar.
çok ilginç oradan fayda sağlayan bir sürü insan vardı.

inceller telegramı, whatsap'ı kullanamayacak mı?
kendi platformlarını oluşturamayacak mı?

eee o zaman sokaklar tehlikeli, sokakları da kapatın.

çok güzel yanları olan fakat aynı zamanda cehenneme düşmüş gibi hissettiren şeydir. türkiye'de kadın olmanın ayrı bir zorluğu varken erkek olmanın ve çocuk olmanın müthiş zorlukları vardır.
mesela türk toplumunun erkek kalıbına uymuyorsanız yani onlara göre 'kadınsı' özellikler taşıyorsanız veya kadınsanız sadece bunlara sahip olduğunuz için sokakta yürürken en iyi ihtimalle yumruk yiyebilirsiniz.
benim buraya yazmak isteme sebebim bariz bir olay içindi aslında. üç veya dört gün önce edirne şükrüpaşa muhitinde iki erkek çocuğa tecavüz edildi. belediye buna taciz dedi ve yayın yasağı getirildi. ben bunları yazdığım için başıma bir şey gelir mi bilmiyorum fakat çocuklardan biri şu an yoğun bakımda.
türkiye'de yaşamak biraz böyledir. korku en çok hissedilen şeydir, farkında olmasanız da sizi koruması gerekenler hep sizi gizliden tehdit eder.
türkiye'de yaşarken bütün yollarınız kapatılır, n'apmak isteseniz hep bir engel vardır önünüzde. hayatta kalmak için büyük bir çaba gerektirir. aslında hiçbir güvenceniz yoktur.
kaçıp gitmek midir çözüm yoksa direnmek mi kısacık hayatınıza rağmen bilemem.

her anınızı güvercin tedirginliğinde yaşamaktır.
işin acısı, güvercinleri de vuruyorlar bu topraklarda.

yaşamını idame ettirecek maddi gücü,dayısı, güçlü siyasi ya da organizasyonel baglantısı olmayan,ayrıca hakim hegamonik dinsel sosyokültürel yapının dışında olanlar için açık bir cezaevinde yaşamaktır.