yazarların en eften püften başarıları

200 takipçi ile.

28bin entarim var. evet.

piyasadaki en dandik tablete ücretsiz office yükleyip, bulduğu klavyeyi tanıtarak, iyi bir yemek parasına çok hafif bir laptop yapmak.

henüz ölmedim.

saçma sapan youtubedaki cringe videolarla kanal açıp yüzlerce üye toplayıp sonra kanalın ismini değiştirip videoları silerek kendi düz içeriklerimi koymak

bazen bareli akorlara basabiliyorum

bir tane bile yeni nesil rap şarkı dinlemedim. ha bir de zeynep bastık'ı hiç dinlemedim.

bir zamanlar bir mağazada depo sorumlusuydum.
birçok mağazası olan bir markaydı ve türkiyedeki tek kadın depo sorumlusuydum.*

ne kadar abartıya kaçmadan anlatsam da tabi şimdi övünmek gibi sayılacak.. yani böyle bir başlık olmasa zaten yazmazdım da efenim ne gereği var dimi. herkeş aynı yetenekle yaratılmış değil ki. bu biliniyor.. kıskanılıp haset edilecek birşey de değil. allah vergisi.. diyelim ben yaparım da mesela siz yapamazsınız.. şimdi kalkıp benim övünmem mi gerekir. tamam tabi ki övünülecek bir şeydir, onu benden başka bir kimse zaten yapamaz evet ama benim bunu uzun uzun yazıp size övünüyormuşum gibi anlatmam gerekmez ki. yani sıradan normal insan için gerekebilir, ona birşey demem, kimse demez.. ama benim için de gerekmez yani.. dimi.
konu mu ne.? ( sahi lan konu neydi..nası..?eften püften işti başarıydı ne oğlum. yakışır mı benim gibi mütevazı adama böyle şeyler yazıp övünmek. şimdi ben kalkıp, gençliğimde yazlıkta etajerin üstündeki abajura konan sivrisineği abajuru da kırmadan tek vuruşta halletmişliğim var desem, senin hayal gücün bile bunu kavrayabilir mi.. e neyi konuşuyoruz o zaman. bizim eften püften başarılarla şişinecek tarafımız mı var... (teallaaam ya.)

yaş 17-18. idealist pırıl pırıl gençleriz. eşit olsak ya diyorum hep.
velasili chicago yakınında bir lisede okuyorum o dönem.
birkaç arkadaş birleşip komünist kulübünü kurduk okulda. bı 30-40 kişi geliyordu olm toplantılara;)

fl'de melodi yazmak. evet.

patetes soyacağı ile elimi kestim

lisede bilgi yarışması kazanmıştım. final sorusu galatasaray uefayı hangi yıl kazandıydı.

ilkokul ve ortaokul seviyesinde çocukların ödevini, onlarla güzel bir ilişki kurarak yaptırabilmek.

bu iş üzerime yapıştı az önce yeğenimle ödev yaptık. orta bir matematik soruları fazla zor değil mi?

çocuk kredi kartı ile alma ile nakit almanın farkını nasıl anlasın, bunlar şehir çocuğu, ekmek almaya gitmemiş nesil, bunlara nakit alındığında, daha uygun olmalı mantığı nasıl anlatılır denedim, inşallah anlamıştır, anlamadıysa bizim aileye değil gelinin ailesine çekmiştir deyip avunuruz.

hayatımın en büyük başarısı itü sözlük'te yapılan sanırsam atlas yarışmasında birinci olmaktır. bu günden itibaren ömrümde başka bir başarım olmadı. düşüşteyim 15 yıldır. orada artc nickli hocamla yarıştık, buralardaysa selam ederim. çok değişik bir durum olmuştu. bilimin ve siyah dantelli külodun savaşıydı o yarışma, o günleri hatırlayan olabilir.

o zaman ben meme ve çorap konularında yazardım. kendisi de, bilim-edebiyat-kültür konularında başlık açıyordu. açtığımız başlıklara verilen oylar sonucunda birinci belli olacaktı. zaman azdı. süre dardı, çok yazmak zorundaydık. ben uzun yazıyordum yine. bu huyumu bırakamıyorum hiç. topuktan başlayıp kulağa kadar, bir kadının her bi yerini uzun uzun anlatıyordum. kendisi de kültüre doyuruyordu itü sözlük okuyucusunu.

oy toplamak için sürekli başlık açtık. kendisi film açtı, ben meme dedim, kitap dedi kendileri, ben memeden nutella dedim. ufak sözlüklerde bir klasik olarak, kankacılık her yeri ele geçirdiği için, benden ölümüne nefret edenler olduğu kadar sevenler de vardı. tıpkı her seçimde olduğu gibi, seçim sonucunu kararsızlar belirleyecekti.

meme kazandı arkadaşlar.

gittim çat çat yedim ödül parasını sevdiceğimle. bissürü oyuncak ayı aldım. süleyman amca tost ve kahvaltı merkezi'nde 2 kişilik kahvaltı gibi şeyler aldım, tost yedik habire. sanırım grupon'dan 1000 liralık kupondu ödül.
(şaka maka wondrous sağlam ödül vermişti 1 hafta harcadım onu bitmedi.

halkımız bir kez daha, bilim-sanat-insanlık tarihi-fizik yerine, kadın organlarını ve bikiniyi seçmişti. bir kez daha kültür yerine, sütyen kopçasını tek eliyle kolayca açabilen erkeği (salisesinde açarım) seçmişti halkımız. bu ülkeden adam olur mu, siz değerli okuyuculara bırakıyorum kararı. tövbekar olduğum şu senelerde kendimden utanıyorum (arada ağlarım sessiz sessiz).

lisede onur belgesi almaktı.

tek seferde muazzam eyeliner çekebiliyorum.

club house’taki bir programda, yeni girişimcilerin sponsorluğu ile çekilişi kazanmıştım. ürünü de göndermedi zalımlar.

lisede münazara takımındaydım. liseler arası münazara yarışmasında ilk elemeyi geçtik, ikincide elenmiştik. olsun, bir meslek lisesi için iyi başarıydı.

apartman yöneticiliği yaptım ben genç yaşlarda, 9 aileyi idare ettim.
askerde jandarma kıdemli kademeli, kurmay onbaşıydım mesela. 5 ay yaptım. 5 ay dile kolay.
sonra sınıf başkanlığı sayılır mı bilmem tam 5 sene yaptım.
ama en eften püfteni; haddimi bilirim. haddini bileni de eften püften başarılı saymam. saygı duyarım.