yumurtayı çöpe kırıp kabuklarını çırpma kabına koydum
devamını gör...
restoranda hesabı ödedikten sonra teşekkür ederim demek yerine afiyet olsun demiştim garson parayı yüzüme vurmadı iyi
devamını gör...
maskesiz kapıdan çıktığın gibi geri dön ayakkabı çıkart maske tak koştur.
devamını gör...
kızımın bezini dolaba koymuşluğum var.
devamını gör...
acele evden çıkmam lazımdı. bir yandan annemle telefonda konuşarak hazırlanıyordum bir yandan da bulamıyorum bulamıyorum diyerek telaşla söyleniyordum. annem neyi bulamıyorsun diye sorduğunda telefonumu bulamıyorum dememle annemin gülmesi ve çocuğum ben de seni akıllı bir şey zannederdim demesi üzerine sessizce telefonu kapatmam.
devamını gör...
televizyonu açıp kumandayla mutfağa gitmem dolaptan kendime soda alırken kumandayı dolaba koymam akabinde oturma odasında yarım saate yakın kumanda aramam ve sinirlenip sodayı içmeyip geri koyarken kumandanın oradan bana gülümsemesi ve benim aptallığıma doymamam
devamını gör...
wp gruplarında bir arkadaş grubumda birinin dedikodusu dönmüştü. sonra benim o ssleri başka birine atmam gerekti ve yanlışlıkla hakkında konuştuğumuz kişinin de olduğu gruba attım. ve farketmedim baya bir süre.

sonrası kepazelik rezillik.
devamını gör...
bir yaz gecesi eve dönerken b blok diye a bloga girmiştim, kapıya geldiğimde "annem kapıya ne zaman paspas koydu ya" diye düşünürken cebimden anahtarı çıkartıp kapıya sokmaya çalışıyorum, bir yandan da "ulan kapıyı açamıyoruz, harbiden fena olmuşum" diyorum. birden kapı açıldı adam elinde bıçak atletle karşımda belirdi, tabi ben nasıl anlatacağım kendimi onu düşünmeye başladım, daha sonra olay tatlıya bağladı*
devamını gör...
az önce bir başlık gördüm, aklıma geldi yine müthiş saflığım.. dalgınlık değil tam olarak aslında, ama bu şekilde tanımlayarak, kendi özsaygımı yitirmemeyi tercih ediyorum.

2018 yılı, önemli bir proje var, görüşme yapmak ve sözleşmenin son detaylarını konuşup el sıkışmak için adanaya gittim. orada görevli arkadaş beni karşıladı. önce proje bölgesini gezdik, son detayları konuştuk filan, öğleden sonra da yemeğe geçtik. yemek, bir iki kadeh alkol, sohbet muhabbet derken el sıkıştık, işi aldık. saat 16:00 civarıydı. ben de içimden oh işimiz erken bitti, burada görevli arkadaş beni gezdirir, neticede adanaya ilk kez geldim filan diye aklımdan geçirdim. arabaya bindik, 'limos hanım ben sizi otele bırakayım, sabah alır havaalanına bırakırım' dedi. öyle deyince ben de bir şey demedim. neyse gittim otele, yorulmuşum da zaten, bir iki telefon görüşmesi, mailleri kontrol, duş, dinlenme filan derken saat 10'u geçmiş. acıktım da. indim lobiye. dedim benim buralarda yemek yiyebileceğim, şöyle hareketli, gezip görebileceğim cadde, meydan bir şey var mıdır? 'var aplam' dedi, tarif etti.

çıktım. evet bir istiklal olmasa da hareketli cadde, adına bile bakmadan girdim bir tanesine. otururdum.aslında net şekilde tuhaflık olduğunu fark ettim. düğün salonu gibi bir yer, çok kalabalık değil, birkaç masada birileri oturuyor. aman dedim limos, adana işte ne olabilir en fazla, istanbul gibi olamaz ya( tüm adanalılardan özür diliyorum, önyargı sadece benimki)

17-18 yaşlarında bir çocuk geldi yanıma, tek kelime etmedi, suratıma bakıyor boş boş. 'bir menü alabilir miyim' dedim. yine hiçbir şey söylemeden gitti. hemen arkasından 30-35 yaşlarında başka biri geldi. 'buyrun hanım efendi' dedi, 'menü alabilir miyim' dedim (açım malum, adana kebap yiyeceğim sanıyorum) 'menü kolay getiririz de, siz birine mi baktınız' dedi. hayır dedim, yemek yiyeceğim mümkünse (tabi hafif gergin, üstten üstten bir tavır takındım, işinize bakın, oyalanmayın gibisinden) adam masaya eğildi. 'siz buranın yabancısı mısınız, yanlış gelmiş olabilir misiniz?' dedi. sağıma soluma baktım, jeton düştü.. zaten o pistin üstündeki 80lerin disko topundan fena şüphelenmiştim ama düğün salonundan çevrildi ya da adanalılar gösteriş seviyor gibi yorumlamıştım kendimce. işte o an kezban pariste sendromu yaşadım, çantamı almaya çalışıyorum bir yandan, bir yandan tuvalet penceresine sıkışmış hande ataizi gibi kaçmaya çalışıyorum, adam 'apla istersen biz seni otele bırakalım' dedi. yok dedim, ben arkadaşı ararım, gelir alır beni.

fırladım dışarı, heyecan, panik, korku, aptallık hepsi bir bedende.. aradım arkadaşı. dedim' x pavyonun önündeyim, tek kelime etme gel beni al.' 2-3 dakika geçmedi geldi. oha dedim, sen ne çabuk geldin. ya dedi limos hanım, sabahtan beri sizi ekelim diye uğraşıp durduk, pavyona gideceğinizi bilsek, sizi de çağırırdık. biz de yan pavyondayız. kes sesini dedim gerizekalı, ben yanlışlıkla geldim. gülmekten koptu tabi.

neyse işte bu da böyle dalgınlıkla pavyona düşme anımdır. pavyon kariyerim de oldukça kısa sürdü tabi *
devamını gör...
ortaokulda başkasının çantasını kendi çantam diye almam ve bunu eve geldikten saatler sonra fark etmem
devamını gör...
ftr kliniğinden hasta çıkarken kolay gelsin demek...
devamını gör...
en büyüğü müdür bilmem ama kalabalık bir ortamda hızla yürürken ağaca çarptıktan sonra ağaçtan özür dilemiştim. (bkz: doğa sevgisi) hatırlandıkça utandıran dalgınlıklardır.
devamını gör...
iş yerinde yeni bir şifre girmem zorunda olduğunu söyleyen koordinasyondaki arkadaşa her yerde kullandığım şifreyi verip zaten bu benim tek şifrem deyip şifremi verdim ve o da unutmamak için birkaç kez tekrar etti içinden.
devamını gör...
ilkokuldayken okula giderken çantamı evde unutmuştum...
devamını gör...
bir kere ev bir kere de araba anahtarını sokaktaki çöpe konteynerine atmam.
sonra çöpte anahtar aradık, hayatımda yaptığım en gerizekalıca hareketlerimden olabilir.
devamını gör...
çaya şeker diye tuz atmışım. sonra kabahati çaydanlıkta bulup yeniden demledim.aynı tadı alınca. dank etti kafaya. oturdum güldüm halime.
devamını gör...
ilkokulda okula terlikle gitmiştim okul kapısının önüne gelince fark etmiştim
devamını gör...
sabah şirket arabasıyla eve geldiğimi unutup metroyla işe gitmem. araba lazım olduğunda boş boş bakıp metroyla geldiğimi söylemem.
devamını gör...
anasınıfında bir çift pembe terlik vardı herkes oynuyordu bana sıra gelmiyordu tabi.bir gün geldi bende pandufları çıkarıp terlikleri giydim.yanlışlıkla eve gitmişim amk terliklerle annem o terlikle vurup bir tane kafama okula geri yolladıydı.
devamını gör...
günün birinde seni bi'şey sandım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların yaptığı en büyük dalgınlık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim