yediğinin içtiğinin fotoğrafını çekip paylaşan insanlar

ben sosyal bireyim diye egosunu tatmin eder.

görgüsüzlüğün en dibine vuran insanlardır. banane abi ne yediğinden. sorun arkadaşınla içtiğin bi kahve değil, sorun binbir çeşit yemekli sofradan bizi haberdar etme ihtiyacı hissedişin.. kaç defa sinirden takipten çıktığım tanıdığım insanlar oldu. öyle böyle değil nefret ediyorum bu durumdan. bir metroda telefonda konuşan insanlar bir de bu tip görgüsüzler. hayattan silinmeliler acil. çok sinirlendim.

google haritalar için yapan insanlardır. aa hadi şuraya gidelim diye haritadan rastgele bulduğunuz bir yerin yorumlarına ve fotoğraflarına bakıp gidin. sizden önce gitmiş olan müşteri tecrübelerini dikkate alın. üzülmeyin sonra *

bir şeyler paylaşmak bi zaman sonra bağımlılık haline geliyor sanırım paylaşmak zorunda hissediyor olmalılar yani bunun başka açıklaması olamaz.

bakmayın kardeş. zaten ahmet mehmet değil melis ayça ne bileyim nilsu görsün diye atıyoruz dert edinmeyin.

hiç paylaşmazdım doğum günlerindeki pasta hariç. hamilelik döneminde görüp canımın her şeyi isteyebileceğini anladığımda onu da paylasmaz oldum. kuzenimin eşi yediği zeytine kadar paylasırdı paylasma ablacım olan var olmayan var canı ister görenin dememe rağmen inadına paylasırdı. benim açımdan görmemişti yazıktı özeniyo çocuktu. böyle hatırlanmak isteyenler paylaşmaya devam edebilirler

eğer kendim yapmadiysam özel bir şey börek reçel gibi vs asla yapmam. yoksa herkes bir şeyler yiyor. yapana bir şey demem kınamam ama saçma geliyor.
bu devirde böyle bir şeyler paylaşınca yav kardeş bana bir 5 bin tl lazım. ya bizim bir kredi işi vardı .
para verip kötü olacağıma vermeyip kötü olurum.
hem bırakın bizi de yemiyor içmiyor gezmiyor sansınlar nolmuş.
kafam rahat.

valla ben bi rakı içtiğimde paylaşırım oda devamlı içmediğimden olsa gerek, onun harici çok absürt hikayeler atıyorum farkettim de şimdi.

eskiden yemek yaparken kokunca komşular aç mı, tok mu bilinmediği için komşuya da bir tabak yemek götürülürdü. şimdilerde ise insanlar ne yediğini içtiğini fütursuzca her yerde paylaşıyor. dinden ve geleneklerimizden kopmanın bir başka kanıtı da bunlar işte. yazıklar olsun!

benim yapmadığım, yapanların da tercihine bağlı olduğunu düşündüğüm durum.
bana garip gelen şey, neden diye düşündüren daha farklı bir konu aslında. kendisi bu tarz paylaşım yapıp diğer paylaşım yapanlara söylenenler. yani bugün yapmadın diye diğerine söylenmek, yaptığının nedenliğini sorgulamak saçma. kendine bakmak gerekiyor öncelikle bunun için. açıklayınca da anlamaya çalışmıyorlar. çelişkili davranışlar yorucu.

mesela gidip brezilya'dan et yerken fotoğraf atarsan bunu anlarım.
ortada bir emek var.
o emeğin değeri var.
bu kadar işi karşılayacak maddiyat için çalışıp çabalama var.
kazanan insan keyfine göre harcar buna kimse karışamaz.

ama kalkıp da mahallendeki kebapçıdan ya da ucuz steakçilerden onu paylaşma.
insanlara "nadir" gelen şeyler paylaşılabilir, merak uyandırır vs.
ama lahmacun da paylaşmazsın be

bana ve çevremdeki insanlara göre, bir şeyi göstere göstere yemek ayıptır. hatta bunu belirtmek bile ayıptır.

biz sokakta oynarken büyüklerimiz yemek hazır olunca seslenirken bile "yemek hazır gel" demezlerdi. yanına çağırır, diğerleri duymayacak şekilde söylerlerdi.

öğle yemeğini geçiştirmek için ekmek arası alırdım, yinede evde yer öyle giderdim. lan benim param olmasına rağmen, diğerleri eziklenmesin diye, sokağa gelen çevirmeli salıncağa bile az binerdim.

ne değiştirdi bunları siyasal islam mı?

yakında tuvalette yaptıklarını da paylaşmalarından korktuğum kesin. bazı şeyleri bu kadar göze sokmanın bir anlamı yok, bazı şeylerin izahı yoktur sen normal hayatında mutsuzken sosyal medya üzerinden göz boyamak için her türlü şaklabanlığı yapmaya yöneliyorsun. bu benim kendi düşüncem bu kişiden kişiye göre değişen göreceli bir kavramdır.

onlar ne cahil insanlar,
onlar ne bağnaz kafalar,
onlar ah onlar
kendilerini bir şey sanıyorlar.

bir sözümüz vardır çokta severim " yediğin içtiğin senin olsun, sen gördüklerini anlat" diye.. şimdi öyle mi? " bak! ben ne yiyorum, ben ne içiyorum. onuda yedim, bunuda yedim, şunuda yedim"...
biz bir şeyi dışarıda yemezdik. yersek eğer arkadaşlarimizla herseyimizi paylasirdik. şimdi öyle mi? çocukların diğer çocukların gözünün içine içine bakıp yemeleri..yolda yürürken yemezdik; olur da biri görür canı çeker diye annelerimiz de yedirmezdi. yada ne bileyim siyah poşet kültürümüz vardı poşetin içindekiler görünmesin diye, alan olur alamayan olur... velhasıl ne kadar ince düşünceli, anlayışlı, paylaşımcı , samimi bir toplumken; ne kadar bencil, görgüsüz , okumuş cahil, batı özentisi bir toplum olmuşuz. şaşıyorum..

kendisinden başkasını ilgilendirmez

köpekler...

su dolu bardağımla dahil olduğum başlık.
her gün 5 bardak su içiniz, piliz.

önünü arkasını düşünmeden genel modaya uyan insanlardır. tabii ki herkesin yaptığı ya da yapmadığı kendisini bağlar. ama çok da gerekli mi gerçekten? yahu eskiden bir arkadaşımızın önünde bir şey yemeye içmeye utanırdık. ayıp olur canı çeker, canı çekse de alamayabilir diye. konuyu çok egzajere (mübalağa etmek, abartmak) ettiğimi düşünüyor olabilirsiniz. ya da verdiğim örneği çok basit buluyor da olabilirsiniz. ama işin en temel gerçeği budur. bize daha çocukken bu şekilde öğretildiği en temel örneği vermek (en kolay ve anlaşılır) daha doğru geldi. kimileri de haklı olarak ''e canım artık herkes ne isterse yiyip içiyor, geziyor, giyiyor vs.'' diye düşünebilir. ama öyle değil işte. sosyal medyada takipleştiğimiz kaç arkadaşımızın maddi açmazda olduğundan haberimiz bile yok. çok mu hoş bizler kafamıza göre yer-içer/gezer/giyerken ve bunları paylaşırken durumu olmayan birisinin bakıp ''ah'' çekmesi. hayır abartmıyorum, duygu sömürüsü de yapmıyorum. bu yazdıklarımı farkında olarak ya da olmayarak ''ah'' çeken herkes anlar. yediği içtiği her şeyin fotoğrafını paylaşanlara sesleniyorum madem çok samiminiz , içiniz dışınız bir, o zaman cebinizde beş lira kaldığında da -hayır yine abartmıyorum- rica etsem cüzdanınızın fotoğrafını çekip çaresizliğinizi de paylaşır mısınız lütfen?

ben de onlardan biriyim ama paylaştığım platform zaten bir diyet ve spor motivasyon uygulaması olan fatsecret. yani uygulamayı amacına uygun kullanıyorum.* diyet yaptığım günlerden kalma bir alışkanlıkla halen kahvaltı tabaklarımı paylaşıyorum, en nihayetinde 5 senedir kullandığım o uygulamada bir çevrem var, 223 takipçim var.* bir "afiyet olsun"larını almayalım mı? "moral motivasyon oldu, bu tabak kaç kalori, ben de aynısını hazırlamaya gidiyorum" gibi yorumlar almayalım mı? paylaştığımız tabaklarla arkadaşlara ilham da mı vermeyelim?