z kuşağı

cesur, ana babaya akıl sormayan, internette kendi kaynakları olan ve bir şey danışacağında profesyonelleri tercih eden kuşak. oldukça toplumsal düşünceye yakınlar. her ne kadar boomerleri eleştirseler de bana 68 kuşağını hatırlatıyorlar. zaten birbirlerine ne kadar benzediklerini yaşlanınca anlayacaklar sigara, betoncu,cahil, muhafazakarlık düşmanı bir nesil. ayağınızı denk alın. ben çok şeyler bekliyorum bu nesilden.

belli bir seneden sonra doğan ugandalı ile irlandalıyı ve dahi yozgatlıyı aynı sepete tıkıştırma gayretindekilerin mabadından uydurduğu bir element. buradan



hayır kuşaklara isim verilemez demiyorum da. bu isim verme gayretinin sebebi neydi ki? ekrana bakabiliyor olmaları neden farklılıklarını silip atacaktı akranlarıyla. milyonlarca kişi, neden sınırlar aşan yepisyeni ortak değerlerde buluşmak zorundaydı? bunların ana babaları bire bir aynı değerlerde buluşmuş kişiler miydi ki bir öncekinden farkları aynı sepette yer alıyordu? irlandalı ile yozgatlı ana baba tıpatıp aynı mıydı ki bebeleri aynı olsun!

z jenerasyonu, hızlı ve analitik düşünme yetisine sahiptir. ancak, bu yetilerini kullanma becerileri bireycidir, ekip çalışmasına yanaşmazlar. özgüvenleri yüksektir, ebeveynlerinin kendilerine farklı baktığı düşüncesi de bu özgüveni yükseltir. ayrıca özgürlüklerine ve bağımsız olmaya oldukça düşkündürler.

birtakım ahlaki dayatmaları, kronikleşmiş toplumsal kuralları kabul etmemiş güruhtur.

kimilerimiz "saygısızlar" dedik eleştirdik; kimilerimiz "emaann amma da cahiller" dedik görmezden geldik; kimilerimiz "onlar ne anlar?" diyerek kendi jenerasyonumuzu güya kutsadık, vesaire vesaire.

ama bu çocuklar bizim gibi korkmadılar, kanıksamadılar, "aman bize ne" tavrına bürünmediler, yer altına girmediler, saklanmadılar; meydanlara çıkanlar da onlardı, söylenemez denilen şeyleri söyleyenler de.

ve görüyoruz ki bir şeyler değişiyorsa sırf bu çocuklardan "oy alabilmek" kaygısı ile değişiyor. bizim, bizden büyük jenerasyonların çok kutsallaştırdığımız kağıt kalem ile yapamadığımızı, bu çocuklar dijital zekalarıyla yapıyorlar.

bu mücadeleyi en çok onlar verdiler, veriyorlar ve vermeye de devam edecekler. dolayısıyla "sistem" ve "düzen" değiştiği zaman bir şeylerin mükafatını talep etmek ilk önce onların hakkı olacak.

bizler ancak konuştuk, ancak yazdık; ama mücadeleyi veren, bedel ödemeye razı gelen ve sahada olan onlar oldu. dolayısıyla artık bizler susacağız; onlar konuşacak.

sadece onlar.

bu akşamki jübile yayınını da kendimce onlara armağan edeceğim.

akşamki jübile yayını da onlara küçük bir hediye olarak gelsin; kimseye, özellikle dönemdaşınız olan ucuz profillere paye vermeyin; berdevam ! iyi ki varsınız gençler, berdevam!

not : ilgi manyağı, trollük ile geri zekalılığı ayırt edemeyen, iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz, hayattaki tek amacı karşı cinsin ilgisini çekmek olan, ucuz esprilerle komik olduğunu zanneden, bulunduğu ortama saygısı olmayan pokemonlar hariçtir.

yeni neslin kısaltılmış adı

birbirine çok benzeyen, aynı şeyleri giyinen, aynı saç stilini yapan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, güzel ülkemin dj ateş dönemlerinden sonra daha zor günler geçirmesine neden olacak kuşaktır.

bilim insanı muamelesi yapılan nesil.

önümüzdeki seçimlerden dolayı bütün siyasiler bunların üzerine oynuyor. amanın da amanın z kuşağı mıymış bu abucuk da bugucuk...
türkiye'deki en b.ktan eğitim sistemi ile yetişen insanlar. kitap okumayı bilmezler, kültür sanat bilmezler, tek tipleşen, ellerindeki telefonla beyinlerini körelten geleceğin hiçbir işe yaramayacak nesli. bunlara duyulan tek güven akp'ye olan karşıtlıkları.
atatürk'ü bilmezler, türk tarihi bilmezler, dünya görüşleri yoktur. ama, amanın da amanın benim minik z kuşağım.

yazık farkında bile değiller ne kadar bilgisiz ve tecrübesiz olduklarından ama sorsanız avrupa'daki akranlarından daha bilgililer, daha akıllılar.

amanın da amanın benim z kuşağım.

z kuşağına mensubum. benim haricimde size z kuşağını biraz anlatacağım.
diğer kuşaklara göre daha fakir, enerjisi çok atacak yeri yok, dünyayı takip eden, canı yandımı siyaseti takip eden bir nesil. (bulaşmak için söylemiyorum, normali bir ergenin siyasetle pek ilgisinin olmaması gerekiyor)
ne aşırı övmeye ne de aşırı yermeye gerek yok.
eh işte bir ekonomiyle doğuyor, çocukluğunu geçiriyor daha sonra fakirleşiyor. üstelik bunu diğer yaşıtlarını, hansları johnları görerek yaşıyor.
düşünsene ab ile doğuyorsun, afganistanla büyüyorsun.
ben ve benim gibiler daha küçük yaştan takip etmeye başladılar, bi miktar daha bilinçliler. daha fazla acı verici diye düşünüyorum.
yalnızca şunu istiyorum, koltukta oturanlar işini yapsın, bizim gibiler düşünmesin. z kuşağı oyun oynasın, kitap okusun, boş boş gezsin istiyorum.
bakanlarla ilgilenmesin, doları takip etmesin, gelecek stresini ortaokuldan çekmeye başlamasın istiyorum. vallahi gına geldi.
ayrıca uyarmak istiyorum, sevgili z kuşağı. bu siyasetçiler var ya yalnızca sizin oyunuzu almak için bu kadar sempatikler he. dikkatli olun. üç kuruş yalancı sevgiye oyunuzu satmayın. olabildiğince insani hakları kopartmaya bakın, daima şükürsüz olun.
dikkatli olun, kafanız daima açık olsun.

1997 ve 2012 arası doğumluların içine girdiği jenerasyon.
çoğu sanılanın aksine sokakta büyümüştür.
herkes de sanıyor ki sokakta büyüyen son çocuk bendim.
2002 doğumluyum. sabah kahvaltıyı yapıp dışarı çıkar, akşam ezanına kadar eve girmezdim. o salçalı ekmekler 90'lı yıllarda da kalmadı yani üzgünüm.
saatlerce futbol oynadıktan sonra kızlar da çıkınca seksek veya saklambaç oynardık.

son olarak, teknolojik gelişmeler jenerasyonların suçu değil. tablet, telefonun çıkması son kuşağın içine kapanmasının sonucu değil sebebidir. o aletler şu anki teknolojiyle 80'de de çıksa, 90'da da çıksa türkiye'ye gelse şu anki çocuklar nasılsa o zamankiler de öyle olurdu.
en büyük kanıtı da televizyon. n'oldu o komşu ziyaretlerine ya? kimse evde durmazmış, bütün mahalle sohbet muhabbet?

teknolojinin karşısında kimse ayakta duramaz.

x ve y kuşaklarının saygısız diye b*k attığı nesildir ama z kuşağını yetiştiren de kendileri.

bir kuşağı tümüyle eleştirmek veya övmek çok anlamsız. doğdukları ve büyüdükleri toplumsal koşullardan bağımsız değerlendirmemiz, onları bu koşullardan ayırmak gerçekçi olmaz.isyankar ve norm yıkar bir bakış açıları var ama içi biraz kof bir isyankarlık. çünkü ne herhangi bir bilgi ile destekleniyor bu isyankarlık ne de tam olarak neye isyanlarını yönelttiklerini biliyorlar. bir de hobilere sahip olamadıklarını, eğitim sistemine isyanlarını dile getirdiklerini görüyoruz. asla yurtdışındaki yaşıtları gibi yaşayamayacaklarını dile getiriyorlar ki mevcut ekonomik kriz ve tr'nin durumunda haklılar. fakat üretim sıfır, kendilerini geliştirmek gibi bir çabaları yok. kendisine gül bahçesi vadedilmemiş nice gençler kendilerini geliştirip hayallerini gerçekleştirmeye çalıştılar. bazıları da gerçekleştirdi. kısaca isyankarlıklarını ne bir yere yöneltebiliyorlar ne de herhangi bir üretim sürecine girebiliyorlar.

(bkz: pal sokağı çocukları)
(bkz: milenyum is our ghetto)

bizim anadolu'da bir laf vardır. yaralı parmağa işemez bu nesil.

çalışmadan, üretmeden bedava yaşamanın peşinde olan kuşaktır.

bizim evde iki tane var bunlardan.
benden çok daha zekiler ve imkanları çok daha geniş.
inşallah bu kuşağın zekası ülkenin kurtuluşuna da vesile olur.
biz sorgulamadık, bunlar sorguladıkları gibi yanıt da veriyorlar.
helal olsun.

kardeşimin bu kuşaktan olmasından gerçekten mağdurum. ergenliklerinde hiç mi hiç çekilmez hâle geliyorlar

geneli salak olsada aralarında çok gelecek vadeden kişiler de vardır ama bu kişiler azınlık olduğundan olsa gerek daha içe kapanık insanlardır.

anayasanın ilk 4 maddesi nedir diye sorsanız bilemeyecek kuşaktır.

azerbaycanlıya türkçeyi nerden öğrendin? sorusunu soracak kadar mal olanları da mevcut

90 lar ve oncesinden farklilar internet laptop akilli telefonla buyuyen nesildir her nesilde oldugu gibi iclerinde geri zekali lar olsada umut veriyorlar bana
elbet bizimde ciceklerimiz acacak sabri abi der gibi siranin kendilerine gelecegi gunu bekliyorlar .