z kuşağı

kendilerine z kuşağı ünvanından başka hiç bir şey verilmediği için kuşaklığından öte bir şey de konuşmayan şanssızlar topluluğu..belirgin bir ilkesel homojeniteleri yok. hepsi birbirinden de farklı düşünüyor, davranıyorlar.. gelgelelim çok bi acaip ve de hunharca kuşaklıklarına laf söyletmiyorlar. (haklılar da yazık.. kuşaklığını da ellerinden verseler geriye bişey kalmıyo. anlayışlı olmak lazım. oğlumdan biliyorum.)

esat araştır bakalım, kim yetiştirmiş bu kuşağı?

30 yaşını aşkın insanların kendini 16-17 yaşında çocuklarla kıyasladığını gördükçe şaşırıyorum.

bu kuşak y kuşağı kadar ''kafasına vur, ekmeğini al...'' diyebileceğimiz bir şekilde yetişmedi, neyin ne olduğunu çok iyi biliyor... mesela birçoğu apolitik, siyaset denen bok çukurunun ne olduğunu çok iyi çözmüş bir nesil. aynı zamanda agnostik-deist yoğunluk diğer kuşaklara oranla çok daha fazla, din ile kandırılamayacak kadar farkındalar bazı şeylerin... lakin sorun burada başlıyor, bir ortası yok... apolitik olmayan ise kendisini belirli bir güruha kabul ettirebilmek için aşırı ateşli davranıyor, siyaset ile hiç olmaması gerektiği kadar ilgili oluyor... ırkçılık kısmına da değinmek istiyorum, y kuşağından çok daha ırkçı bir nesil yetişiyor z kuşağı olarak ama bu konuda zorunda kaldıklarını düşünüyorum ben... zira y kuşağının ergenliği ve gençliğinde ülkede yaşayan afganı, suriyelisi, ne olduğu belli olmayan tuhaf tipleri yoktu yani...

beni şaşırtan diğer bir kısım ise futbolu takip ettiği halde y kuşağı kadar holigan davranmamaları. ortalığı alevlendirecek y kuşağı olmasa, birbirlerine sarılarak karşıyaka-göztepe maçını izlerler mesela.

bu kuşağın diğer bir tuhaflığı da aşırı özgüvenli olmaları. akıllı, bilgili olanları kendini çok iyi sıyırabiliyor bu özgüven ile ama akıldan nasip alamamış olanlar öylesine kabak gibi sırıtıyor ki anlatamam...

velhasıl, z kuşağının bu hale gelmesinin sebeplerinden birisidir y kuşağı... zira, y kuşağı ailesini memnun etmeye çalışarak gençliğini heba etmiş bir kuşak, kendi içerisindeki travmalarını da çözebilmiş değil henüz, hal böyle olunca z kuşağına düzgün bir abilik, ablalık, annelik, babalık yapabilmiş değil. bir de utanmadan z kuşağını eleştirir işte, ne yazık.

diogenes bir gün yaramazlık yapan, saygısızca davranan bir çocuğu görmüş ve elindeki asasıyla çocuğa değil çocuğun babasına vurmuş. bir düşünün bakalım hata kimde.

mensubu oldugum kusak. baya iyi kusak, en iyi kusak olmasa da iyidir.

fethiye'ye geldiğim günün ertesi gecesi, yan tekneden bir ses işittim.
ürkek bir ses tonuyla "merhaba, şey ben kahve içelim mi diyecektim?!"
afalladım yaklaşık 15 sn ve dedim ki şüpheyle karışık (prensip olarak çalıştığım tekneye arkadaşımı davet etmem ya da başka bir tekneye kahve içmeye gitmem) "oluur " , kendime güvenmeyen bir tonlama ile.

neyse, geçtim yan tekneye, tanıştık merve ile. gencecik, ışıl ışıl, 22 yaşında henüz. bu arada büyük bir çoğunluğun "tiki" diye tanımlayacağı, yaşının gereği popüler kültüre meraklı, henüz derinlik kazanmamış bir yapısı var, cıvıl cıvıl.
şimdi her akşam yürüyüşe çıkıyoruz birlikte, dertleşiyoruz, sohbet ediyoruz.
merve'yle sohbet ettikçe, kendini olgun ve entelektüel olarak tanımlayan, kuşak farkına burun kıvıran, adaletin a'sından bi' haber olmasına rağmen söz konusu kendi çıkarları olunca "adalet" feryadı kesen koca koca insanlardan çok daha adil, çok daha olgun, çok daha dinlemeye açık, çok daha iyi gözlemci olduğunu farkettim.
çünkü önyargı ile yaklaşmıyor konulara. duymak istediği bir şeyin aksini söylediğimde yüzü düşmüyor, üzerine düşünüyor. haset duymuyor. sen bir şey sorduğunda objektif ve makul açıklamaları ile bir miktar şaşırtıyor.

aklın yaşta değil, başta olduğunun ispatı gibi önümde duruyor hergün.

merve bir miktar okumaya, araştırmaya, gözlemlemeye ilgi duymaya başladığında, buradaki 40 yaşında "olgunun" diye geçinen bir kamyon dolusu insanı, mini şortunun çakmak cebinden çıkarır.

woody allen ın bir filminde adam orta yaslı, asırı zeki ve kulturludur, kız genc, tas gibi ve aptaldır.
adama sorarlar: - bu kızla ne isin var?
adam: ben cok zekiyim ve kulturluyum ve kız cok guzel, cok genc ve cok aptal. bundan ala cift mi olur?

:)

henüz gençler ve elbette buna paralel hataları, yanılgıları ve heyecanları olacaktır bunlar normal fakat bazılarının dediği gibi gümbür gümbür geldikleri filan yok. tamamen uydurma. içlerinde hakikaten aklı başında beyefendi ve hanımefendiler vardır benim de tanışıp, vay be gençlik okuyor öğreniyor dinliyor empati kuruyor vs. dediklerim oldu ama büyük kısmı yakıt olarak filtre kahve kullanan, bir tabak tavuk pilav ve on adet pençeye benzeyen takma tırnaktan farksız.

ufak bir çevre yüzünden yüksek kültürlü sandığım fakat sonradan bunun azınlık olduğunu fark edince hayal kırıklığına uğrayıp yüzümü ekşittiğim, benim de içinde bulunduğum kuşak. gümbür gümbür falan geldiği de yok.

bu kuşağın erkek tarafı ailesinden dayak yiyip adam olan ve şımartılanlar olarak ayrılıyor. şımartılanlar discord gibi uygulamalarda allaha kitaba küfür edip taciz ve zorbalık yapıyor. yok polis bizi durduramaz falan. ziyan kuşağız biraz biz bence. bazen bizi eleştiren önceki kuşakları anlıyorum.

x.com/Darkwebhaber/status/1...

her kuşak gibi ne dahi ne gerizekalı aralarından bazılarının dahi bazılarının gerizekalı olduğu ama herhalde yaşlandığımdan mıdır nedir hiç alışamadığım hiç dilini çözemediğim cinselliğe eğilimli hedonist bir yaklaşım sergileyen kuşak. kayıp kuşak bile daha az kayıptı.

ekşi'de yine sallıyom bi gün. hangi konu olduğunu unuttum şu an ama, alakasız şekilde bir konuda random yardırdım.

"nişantaşı'nda jack rabbit slim's restoran açılmış arkadaşlar, klasik arabaların içinde yemekler yeniyor, ortam fena değildi, daha iyilerini avrupa'da görmüştüm, garsonlar saygılıydı ama yemekler gecikti, araçların direksiyonları toz içindeydi, sevgilim çok rahatsız oldu magandalardan, 6/10 veriyorum. bu fiyatları hak etmiyor" şeklinde, tam bir görmemiş ekşi sığırı edasında restoran yorumu gibi yazdım. 50-60 kadar z, bir hafta boyunca "abi nerede bu, şu an vali konağı caddesindeyim ama bulamadım açık adresi ne" gibi yazıp durdu. mübarek gün sesli güldüm yeearappim affet.
bu kuşak tam olarak budur dkjsjlds. yeryüzünün en ileri beyinli z'leri ise ekşi sözlükte bulunur. kanzuk üstad tek tek seçip yerleştiriyor bunları. acayip zevkli kuşak aslında bazen.

"bunlar nasıl hayatta kalıyor?" dedirten grup.



tamam, hepsi böyle değil de epey de var böyle olan.

bir üst kuşaktan pek de farkı olmayan kuşaktır. zaman değişir, dünya değişir ve her kuşak buna ayak uydurur. y kuşağı için de x kuşağı aynı şeyi söylüyordu.
teknolojiyle büyüseydi y kuşağının da hayatta kalmasına şaşırırdık mesela. teknolojiye ayak uyduran z kuşağı bana göre y kuşağından daha fazla hayatta kalabilir çünkü değişime ayak uydurmazsan değişim seni ezer.
kesinlikle iq olarak düşük bir kesim var, şimdi popüler ama utanç verici şeyler yapabiliyorlar. aynı bi üstleri gibi. z'yi yetiştiren y çünkü.

pepe, calyuu gibi karakterleri izleyerek büyümüş olmaları çok dramatiktir,

y kuşağı çocukları hugo ile büyüdü. arada büyük farklar var. bence y kuşağı çocukları çok daha güzel çizgi filmler izleyerek, oyunlar oynayarak büyüdü.. z kuşağı bu konuda çok geride kalıyor.. pepe nedir abi ya.

icardi'den, barış alper'den, torreira'dan çok daha önce saçının önünü sarıya boyatanlar olarak biz yani.

yaş artık 22 olsa da sonuçta z kuşağındanım.

budur..... bu olmalıdır...helal size guzular... burada 24 saat göt büyüten, baba parası yiyen sivilceli 31 ciler gibi olmamışsınız...helal....

x.com/i/status/190232358646...

kaynak



link

kendilerinden önceki kuşaklardan daha kötü durumda olduklarını ve olacaklarını biliyorlar artık. dua edelim de hepimizi...

ulusal duygular da dahil olmak üzere bildiğimiz kimliklerden uzak olmalarının en temel nedeni mülksüzleştirme süreci. insanlar bir toprak parçasına "zorunda kaldıkları için" değil, maddi ya da kültürel çıkarları olduğu için bağlanırlar. bunlar yoksa ortaya zorbalık, dayatma, şiddet girer ve bunun da sürdürülebilirliği yoktur. bir an gelir ki elinizdeki sopayı alıp bir yerinize monte derler.

tanzimat fermanı: #3460586

hakkını arayan kuşak.
umarım sindirilmezler.