z kuşağı

arkadaş sanki ülkede, dünyada gelir ve kültür denkliği var gibi kuşaklar uydurmayın.

rus, arap, alman, hatta istanbul, manisa, hakkari... dünyanın ya da ülkenin farklı farklı yerlerinde doğmuş çocukların bir kuşak olması çok saçma. her biri yüzyıllık farkların yaşandığı iklimlerde büyüyorlar.

z sukağı nedir z şukağı yaaaa..

(bkz: bok)tur.

pandemiye denk geldiklerinden herhalde, insan içinde nasıl davranılması gerektiğini bilmiyorlar. beyinleri alınmış gibiler

kim z kuşağına nefret dili kullanıyorsa, korkuyordur.
evet, alışmadığınız, farklı bir nesiliz.
değişimden korkmayın, artık dünya sizin o bildiğiniz eski dünya değil.
ben de diyorum ki şu boomerları dünya yörüngesine bırakalım dönüp dönüp dursunlar orda.

iyiyi kötüyü olduğu gibi kabullenen saygı duyulması gereken bir kuşak..
öyle tiktok gibi platformlardan izlenip taktir edilmesi gereken degil, en büyük, en bilinen yerlerde taktir edilmesi gereken bir kuşak. gerçeği olduğu gibi görebilen kuşak..

çoğu mal olan kuşak.

aralarında göze çarpan ve öne çıkan kişiler toplumun geneli tarafından, diğer z kuşağı üyeleri dahil, tuhaf karşılanan kişilerden oluştuğu için tamamı öyle zannedilen bir kesim. her insan bir bireydir ve bir kuşak bir özellikle tanımlanamaz. bu sadece z kuşağı için değil, diğer kuşaklar için de geçerli bir durum. insanları doğum yılına göre yargılamayı bırakıp kişiden kişiye yargılamalıyız. kişiliğine bakıp da yine sevmezseniz bu çok normal, herkes herkesi sevmek zorunda değildir ve sevemez de. tek isteğim tüm kuşakların saygı ile birbiriyle yaşaması.

hemen cevap bekleyen kuşaktır. ilerici ve demokrasi taraftarı bir nesil olarak tanımlanan z kulağı, temel insan hakları, kadın hakları ve eğitim eşitliği gibi sosyal konularda duyarlı davranıyorlar. sosyal ağlar üzerinden haberleşmek ve organize olmak konusunda çok hızlı hareket ediyorlar.

kadınları çok tatlı allah için. lokum gibiler. enerjileri ve diri vücutlarıyla gönlümün sultanları adeta.

bütün bir nesli dibe çeken malesef yamuk yumuk sakalları ve saçlarıyla ortalıkta primat gibi dolaşan z kuşağı erkekler.

bu kadar gereksiz bir cins olamaz. bu kuşağın erkeklerini keşke yakabilsek topluca. inanın hiçbir şey kaybetmeyiz.

ülke tarihinin en dinsiz kuşağı olması. teşekkürler siyasal islam.

düşünmeden konuşanlardır. bilmediği konuda ahkam kesenleri de çoktur. yok usta olurdum ben oğlum olsaydın o zaman. iş yok çene çok. 2 senedir buradasın bir şeyden anladığın yok. tipik z.

eski kuşaklar birbirini suçlamazdı. neyse,

yeni ve ardıl kuşak hadi eski kuşakları eleştirebilir veya sorgulayabilir de,
20 yaşındaki bir çocuğu, bir kuşağın ben neyini sorgulayayım lan? yani z kuşağı denen kuşağın bana ne zararı oldu veya olabilir eleştirebileceğim.

en fazla bu kuşağa dair dediğim şey... ulan harbiden leş müzikler dinliyorsunuz! hepsi bu.

en sevdiğim yönleri ''hayır'' diyebilmeleri bizim gibi o kırılacak bu üzülecek diye lafı eğip bükmüyorlar. kimseyi kırmamak adına arada derede kalmaktan genç yaşta binbir çeşit hastalık sahibi olduk.

teknolojiyi çok iyi kullanan fakat hedonist ve biraz tembel, hap bilgiler ile beslenen, çok hızlı tüketen çabuk unutan ve boşlukta yaşayan, 'ben' merkezli bir kuşak. medyanın içine doğmuş ama medya okur yazarlığı olmayan ve bunu geliştirmedikleri için digital dünya üzerinden kolay manipüle edilebilen kuşak. toplumsal sorunlara 'z' bireyin kendisini etkilemedikçe refleks geliştirmeyen apolitik bir umarsızlıkları var ve kendi aralarında birbirlerine karşı çok acımasızlar.
özetle mevcut dünya düzeninin başarıya ulaşmış projesi z kuşağı.

yinede bu kuşağın bir şeyleri değişterebileceklerine dair umutluyum.

diğer kuşaklar tarafından en çok zorbalığa uğrayan kuşak sanırsam. hakkında bu kadar yazılıp çizilmiş başka bir kuşak var mı merak ediyorum.

laf atanların seçimleri "tansu çiller, mesut yılmaz, %7 cem uzan, ..." şekildeki gibidir.

laf edenlerin yetiştirdiği kuşaktır. kendi kuşağındaki geri zekalıları* unutan insanların sürekli saldırmak için yer aradığı kuşaktır. zeki ve akıllı olduğu için sevilmeyen kuşaktır. sizi, siyasal islamcıları ve ülkeyi mahvedenleri gönderecek olan, ülkeye bir şeyler katmak için çabalayan kuşaktır. istisnalar kaideyi de bozmaz ayrıca. sepette bir elma çürük diye hepsini çöpe atamayacağınız gibi bize de laf edemezsiniz.

içinde iyisini de kötüsünü de barındıran kuşaktır.
hem ekonomik durumlar hem de teknoloji çağında büyümeleri onlara avantajlar ve dezavantajlar sunmuştur.
dezavantajlar onların suçu olmamakla birlikte onlardan bu durumu avantaja çevirmesini bekliyoruz.
beklentimizin büyük bir sebebi, bizler ya da bizden daha öncekiler gibi "zor" şartlarda büyümemiş olmaları.
en basitinden şu an 60 yaşında olan bir insan, bir bilgiyi elde etmek için şehir kütüphanesine gitmek zorundaydı. en ufak bilgi için bile saatlerini harcamalıydı.
benim çocukluğumda ansiklopediler vardı, bir bilgi için harfine göre cildini açıp bakmam yeterliydi.
ama bir kaç bilgi için yine saatlerimizi harcıyorduk.
z kuşağı ise bu konuda aşırı şanslı.
elinde tuttuğu telefondan, 10 saniye içerisinde 5 farklı bilgi edinebilecek teknolojiye sahip.
bunu kullanıyorlar mı? işte kilit soru bu.

kullananları var, bunu 20 yıl sonra fark edeceğiz.
bugüne kadar hiç yapılmamışları yapıp, ödüllere doymayan bilim insanları çıkacak bu topraklardan.
ama mal gibi yaşayıp, tiktok dansları yapıp üzerine de hiç üretmediği bir hayatı yaşayacak olanları da var.
işte benim şahsi tepkim onlara.
genel olarak da umursamaz tipler bunlar, twitterda alacağı 5 like çok önemli bunlar için.
değişik.
mesela başka ülkelerdeki yaşıtları en iyi telefonları çok ucuza alıp kullanırken,
bizimkiler ailelerinin o telefonu onlara almak için kaç ay ter döktüğünü umursuyor mu?
bunu umursarken, ona bu pahalı hayatı dayatan yönetimlere tepkisi oluyor mu?
ekonomik gidişatın ya da ülkenin içinde bulunduğu risklerin farkında mı?
bunu sorgulayabiliriz.
umarım farkındasınızdır sevgili z kuşağı.

hep söylediğiniz ve haklı olduğunuz gibi,
bizleri bu bataklıktan kurtaracak olanlar sizlersiniz.
lütfen, bizi kurtarın.

çok korkuyorum...