361.
değişik elemanlar. aralarından yalnızca akıllarını kullanmayı bilenler tutunacak. sabahtan akşama hükümete lanet edip sisteme saydırarak entry girmek nafile.
18li 20'ye yeni ayak bastığım o günleri hatırlıyorum. bizim zamanımızda böyle internetten cukk diye dilediğine ulaşamadığın için yüksek mecralarda takım elbisesiyle fink atan forslu abilere, ablalara ulaşmak imkansıza yakındı.
herifler başka bir galakside yaşıyormuş hissi verirdi. ulaşamadığın gibi nasıl hayatlar yaşıyorlar, görüp anlayabileceğin bir mecra yoktu.
aptal gazetelerin bir o kadar aptal magazin küpürlerinde 'jet sosyete' 'cemiyet hayatının renkli siması' gibi gala gecelerinde poz kesen iş adamlarına aval aval bakıyorduk.
bilmem kim yardımcısı adem beylerden basamak basamak ulaşmak istediğin insana varman aylar sürerdi. çoğu zaman da geçen süre hesaplanınca bir anlamı kalmaz yahut yerine çooktan bir başkası yükselmiş olurdu.
yol yordam gösteren zaten kimse yoktu yani. düz memur ailelerinin 'aman oğlum şunu yapma, aman kızım risk alma' diye yetiştirdiği risk almak nedir bilmeyen aptal çocuklar olarak okul okumaya falan gönderildik.
mutlu muyduk? kolum girsin öyle mutluluğa.
yeni nesile bu yüzden kızıyorum. 1-2 yıl içinde bambaşka dünyalara adım atabilecek, alengirli işler içinde olabilecekken. internetle birlikte diledikleri adama ulaşabilecekken, faydalanabilecekken.
ken ken ken...
bu danalar ise, y kuşağına, z kuşağına durmadan sallıyor. akıllı olanları ise bu adamlardan istifade etmeyi seçiyor ve bir yerlerden başlıyor kısa sürede yerini hazır edip.
her neyse, sisteme sallamaya ve bol isyana devam. sısısısıs
18li 20'ye yeni ayak bastığım o günleri hatırlıyorum. bizim zamanımızda böyle internetten cukk diye dilediğine ulaşamadığın için yüksek mecralarda takım elbisesiyle fink atan forslu abilere, ablalara ulaşmak imkansıza yakındı.
herifler başka bir galakside yaşıyormuş hissi verirdi. ulaşamadığın gibi nasıl hayatlar yaşıyorlar, görüp anlayabileceğin bir mecra yoktu.
aptal gazetelerin bir o kadar aptal magazin küpürlerinde 'jet sosyete' 'cemiyet hayatının renkli siması' gibi gala gecelerinde poz kesen iş adamlarına aval aval bakıyorduk.
bilmem kim yardımcısı adem beylerden basamak basamak ulaşmak istediğin insana varman aylar sürerdi. çoğu zaman da geçen süre hesaplanınca bir anlamı kalmaz yahut yerine çooktan bir başkası yükselmiş olurdu.
yol yordam gösteren zaten kimse yoktu yani. düz memur ailelerinin 'aman oğlum şunu yapma, aman kızım risk alma' diye yetiştirdiği risk almak nedir bilmeyen aptal çocuklar olarak okul okumaya falan gönderildik.
mutlu muyduk? kolum girsin öyle mutluluğa.
yeni nesile bu yüzden kızıyorum. 1-2 yıl içinde bambaşka dünyalara adım atabilecek, alengirli işler içinde olabilecekken. internetle birlikte diledikleri adama ulaşabilecekken, faydalanabilecekken.
ken ken ken...
bu danalar ise, y kuşağına, z kuşağına durmadan sallıyor. akıllı olanları ise bu adamlardan istifade etmeyi seçiyor ve bir yerlerden başlıyor kısa sürede yerini hazır edip.
her neyse, sisteme sallamaya ve bol isyana devam. sısısısıs
devamını gör...
362.
ben nerden geldim bu dünyaya demesi gereken kuşak. her boku onlar gördü; yangın, sel, corona, deprem!!!
yeter da yazdık değil mi bunlara
yeter da yazdık değil mi bunlara
devamını gör...
363.
amacım bir kuşak çatışması değil. saçma bulurum zaten bunu. sadece bir yerlerimden uydurduğum tespitlerimi yapacağım;
bence en ''yalnız hissetmemesi'' gereken ve en apolitik kuşak z kuşağı sanırım. her yerde siyasi konularda korkusuzca konuşmaları belli bir ideolojik altyapıya sahip oldukları ya da bildikleri için değil de biraz ''patavatsız'' oldukları için. her konuda konuşabiliyorlar aslında patır kütür. bu o konuda bilgili olduklarını göstermiyor. anlamsız bir özgüven var. bu kötü bir şey mi? yerine göre değişir. uçurumdan düşmemek için bağlaman gereken bir ipi bilmemene rağmen anlamsız bir özgüvenle ''- ben bağlarım'' diye öne çıkarsan kendini çığlık atarken bulabilirsin.
yalnız hissetmemeleri gerektiğinin nedeni ise çok açık. neredeyse bütün bir kuşak yokluk çekiyor ve internet aracılığıyla birbirlerinden haberdarlar. yaşadıkları şeylerin aynılarını diğer yaşıtlarının da yaşadıklarını çok iyi biliyorlar.
mesela bu diğer kuşaklar için böyle değildi. diğer kuşaklar kendi kısıtlı sosyal çevrelerince kendilerini tanımlıyorlar ve kıyaslıyorlardı. o yüzden çektikleri dertleri ''kişiselleştirme'' eğilimleri de çok fazlaydı. twitter'ın da biraz yardımıyla yine de gezi gibi gayet büyük bir eylem bu kuşaktan çıktı. kısıtlı sosyal çevreler birleşe birleşe aslında herkesin aynı şeyleri yaşadığını onlara gösterdi. bu yüzden geçmişte yaşadıkları şeyleri kişiselleştirmemeleri gerektiğini 25'den sonra anladıklarını ve kendileriyle barıştıklarını düşünüyorum.
ezcümle bana bu kadar apolitik olmaları çok garip geliyor. bu kadar imkana rağmen. ilginç.
not: tabii ki her bir birey için geçerli değil bu dediklerim. kendimce genele vurduğum gözlemlerim.
bence en ''yalnız hissetmemesi'' gereken ve en apolitik kuşak z kuşağı sanırım. her yerde siyasi konularda korkusuzca konuşmaları belli bir ideolojik altyapıya sahip oldukları ya da bildikleri için değil de biraz ''patavatsız'' oldukları için. her konuda konuşabiliyorlar aslında patır kütür. bu o konuda bilgili olduklarını göstermiyor. anlamsız bir özgüven var. bu kötü bir şey mi? yerine göre değişir. uçurumdan düşmemek için bağlaman gereken bir ipi bilmemene rağmen anlamsız bir özgüvenle ''- ben bağlarım'' diye öne çıkarsan kendini çığlık atarken bulabilirsin.
yalnız hissetmemeleri gerektiğinin nedeni ise çok açık. neredeyse bütün bir kuşak yokluk çekiyor ve internet aracılığıyla birbirlerinden haberdarlar. yaşadıkları şeylerin aynılarını diğer yaşıtlarının da yaşadıklarını çok iyi biliyorlar.
mesela bu diğer kuşaklar için böyle değildi. diğer kuşaklar kendi kısıtlı sosyal çevrelerince kendilerini tanımlıyorlar ve kıyaslıyorlardı. o yüzden çektikleri dertleri ''kişiselleştirme'' eğilimleri de çok fazlaydı. twitter'ın da biraz yardımıyla yine de gezi gibi gayet büyük bir eylem bu kuşaktan çıktı. kısıtlı sosyal çevreler birleşe birleşe aslında herkesin aynı şeyleri yaşadığını onlara gösterdi. bu yüzden geçmişte yaşadıkları şeyleri kişiselleştirmemeleri gerektiğini 25'den sonra anladıklarını ve kendileriyle barıştıklarını düşünüyorum.
ezcümle bana bu kadar apolitik olmaları çok garip geliyor. bu kadar imkana rağmen. ilginç.
not: tabii ki her bir birey için geçerli değil bu dediklerim. kendimce genele vurduğum gözlemlerim.
devamını gör...
364.
z kuşağı bir kardeşim var ve her şeye muhalefet etmesiyle meşhur kendisi. o hayattan bezmişliğine, her şeyden şikayetlenmesine diyecek bir söz bulamıyorum bazen. tek bir fikrin peşine takılıp başka her şeye kendini kapatıyor, insan gibi tartışamıyorsun, bir konuda istişare edemiyorsun. biraz sinir bozucu ve bilirsiniz, bir açıdan ebeveynlik fikrini sorgulatan şeyler bunlar.
bugün telefonda konuşurken şunu fark ettim, çok keskin. sonra fark ettim ki ben de öyleydim ve sonra keskin köşeler usulca sakinleşti, yıllarla birlikte. yaşamak çok tuhaf bir şey, bir an geliyor ve netlikle keskinliği ayırt edebilmeyi, keskinliğin yalnızca sana, bir başkasına değil de sana zarar verdiğini anlıyorsun, çünkü yara alıyorsun.
hiçbir şey demedim ona. zamanla köşeleri yumuşayacak onun da, çünkü hayat böyle, kesin ve keskin olan, bir şekilde erozyona uğruyor ve geriye kalanla devam ediyorsun.
zamanla hiçbir şeye şaşırmamayı, hiç kimseyi yargılamamayı, hiçbir şeyde kesin hükümlü olmamayı öğreniyorsun. aynı zamanda sınırlarını da ve bu sınırlar için nasıl mücadele edeceğini de. hem deveyi gütmeyi hem de diyardan gitmemeyi, yani.
bugün telefonda konuşurken şunu fark ettim, çok keskin. sonra fark ettim ki ben de öyleydim ve sonra keskin köşeler usulca sakinleşti, yıllarla birlikte. yaşamak çok tuhaf bir şey, bir an geliyor ve netlikle keskinliği ayırt edebilmeyi, keskinliğin yalnızca sana, bir başkasına değil de sana zarar verdiğini anlıyorsun, çünkü yara alıyorsun.
hiçbir şey demedim ona. zamanla köşeleri yumuşayacak onun da, çünkü hayat böyle, kesin ve keskin olan, bir şekilde erozyona uğruyor ve geriye kalanla devam ediyorsun.
zamanla hiçbir şeye şaşırmamayı, hiç kimseyi yargılamamayı, hiçbir şeyde kesin hükümlü olmamayı öğreniyorsun. aynı zamanda sınırlarını da ve bu sınırlar için nasıl mücadele edeceğini de. hem deveyi gütmeyi hem de diyardan gitmemeyi, yani.
devamını gör...
365.
2. tura kalırsa kemal'e oy vermem diyenleri var.
bunlardan adam olmaz.
bunlardan adam olmaz.
devamını gör...
366.
sanki bunlar ileride hiç dede/nine olmayacaklarmış gibi davranıyoruz bu çocuklara. ya da hiç büyümeyeceklermiş gibi bahsediliyor.
ömür kısa ulan. bir gün o noktaya gelecekler.
yaşlanacaklar kaçınılmaz...
ne aptal çocuklarmışız. bi b.k sanıyorduk kendimizi diyecekler...
kamburları çıkacak nene olacaklar.
o zaman görücem ben bunları.
gerçi o noktaya gelmeden hayat çok güzel tartıyor kantarında insanoğlunu.
kimse o kadar da önemli değil çocuklar.
ah çocuklar. bakmayın siz bunlara.
siz çok üzüleceksiniz. işte bu yüzden sizden daha fazla ümitliyim.
çünkü sizler daha sert yaşayacaksınız pek çok şeyi. daha derin insanlar olacaksınız bence bu sebepten.
ömür kısa ulan. bir gün o noktaya gelecekler.
yaşlanacaklar kaçınılmaz...
ne aptal çocuklarmışız. bi b.k sanıyorduk kendimizi diyecekler...
kamburları çıkacak nene olacaklar.
o zaman görücem ben bunları.
gerçi o noktaya gelmeden hayat çok güzel tartıyor kantarında insanoğlunu.
kimse o kadar da önemli değil çocuklar.
ah çocuklar. bakmayın siz bunlara.
siz çok üzüleceksiniz. işte bu yüzden sizden daha fazla ümitliyim.
çünkü sizler daha sert yaşayacaksınız pek çok şeyi. daha derin insanlar olacaksınız bence bu sebepten.
devamını gör...
367.
en çok gömülen kuşaktır. en çok azar işiten, bir o kadar da sevilmeyen zavallı kuşak. kitap okumaz, zorluk görmemiş, elinde sürekli telefon olarak tasvir ediliriz. birde âsiymişiz.
devamını gör...
368.
(bkz: levent erden)'a göre 2010 ve sonrası olan 13 yılı tek bir karakter gibi görmek saçmalığına maruz kalmış nesil.ona göre bu yıllarda doğan kişilere aynı karakteri atayabilmek burçlara inanmaktan bile saçma.
hakkınızı arayın çocuklar.levent amcam öyle dedi deyin.
bundan sonra sizin adınız s kuşağı diyomuşum.
hakkınızı arayın çocuklar.levent amcam öyle dedi deyin.
bundan sonra sizin adınız s kuşağı diyomuşum.
devamını gör...
369.
umutsuz olduğum kuşaktır sosyal medya sağolsun hepsi ezbere aynı şeyleri tekrar ediyor, kendilerine ait fikirler yok.
devamını gör...
370.
ülkenin sonunu getirecek olan basit kuşak.
devamını gör...
371.
bireysel fikirleri bile olmayan popüler kültürün yetiştirdiği kuşak.
devamını gör...
372.
doğruya değil de inanmak istediğine inananların kuşağı.
devamını gör...
373.
dünya nüfusunun yüzde 33'ünü oluşturan kuşak.
devamını gör...
374.
kişiliksizlik bunalımına girecek olan kuşak.
ben onların hepimizden daha olgun ve akıllı kişiler olacaklarını düşünüyorum.
siz asıl onlardan sonra gelen kuşaktan korkun.
z kuşağı ne ki??
ben onların hepimizden daha olgun ve akıllı kişiler olacaklarını düşünüyorum.
siz asıl onlardan sonra gelen kuşaktan korkun.
z kuşağı ne ki??
devamını gör...
375.
içinde bulunduğum kuşatır. mutsuzdur. gelecek kaygısı çoktur. anne ve babalar daha çok ilgi göstermelidir.
devamını gör...
376.
büyük çoğunluğunun kafa yapısını askerde anladığım kuşak. berbat ötesi, felâket, vehamet, cehalet vs..
devamını gör...
377.
durumun vehametini şuradan görebiliriz. hiçbir kuşak kendi dönemlerinde bir kuşak olarak adlandırılmadı. hepsi kendi dönemlerinde genel bir başlık altında toplayan etiketleri reddettiler, hepsi en aykırı , en farklı olduklarını düşündü. biz yıllar sonra onları içinde yaşadıkları toplumdan ayıran ama kendi aralarında birbirine benzeyen ortak eğilimleri belirleyip onlara ya da kendimize kuşak demeye başladık.
bunlara birileri z kuşağı dedi. bunlar hemen atladı biz z kuşağıyız diye.
bunlara birileri z kuşağı dedi. bunlar hemen atladı biz z kuşağıyız diye.
devamını gör...
378.
genel olarak gömülüyor.
özellikle ekşi'de
z kuşağı şöyledir, böyledir, biz böyle değildik, biz eskiden şunu yapardık
insanlar vallahi kendini çok önemsiyor yau, o küçük dünyanda ne kadar insan tanıdın da komple bi' kuşakla ilgili bu kadar net bir şekilde tespit yapabiliyorsun?
x,y,z her neyse
her dönemin aptalı da boldur, akıllısı da boldur,
yani insan beyni bunu nasıl idrak edemiyor buna cidden aşırı şaşırıyorum asşkdas
otobüs durağında bağıran iki ergen görüp sonrasında jet hızı tespit yapmanın mantığı yok.
lise dönemini düşünüyorum da,
topshop'un yanından geçerken ığğ ganka bak senin dükkan diyip gülen çocuklardık
çok bi' fark yok.
özellikle ekşi'de
z kuşağı şöyledir, böyledir, biz böyle değildik, biz eskiden şunu yapardık
insanlar vallahi kendini çok önemsiyor yau, o küçük dünyanda ne kadar insan tanıdın da komple bi' kuşakla ilgili bu kadar net bir şekilde tespit yapabiliyorsun?
x,y,z her neyse
her dönemin aptalı da boldur, akıllısı da boldur,
yani insan beyni bunu nasıl idrak edemiyor buna cidden aşırı şaşırıyorum asşkdas
otobüs durağında bağıran iki ergen görüp sonrasında jet hızı tespit yapmanın mantığı yok.
lise dönemini düşünüyorum da,
topshop'un yanından geçerken ığğ ganka bak senin dükkan diyip gülen çocuklardık
çok bi' fark yok.
devamını gör...
379.
sosyal medyada çok fazla zaman geçiren bireylerden oluşmaktadır.
devamını gör...
380.
bu girdiyi baba oğul diyaloglarina mi yazsaydım bilemedim.
maaile akşam yemek yiyoruz. hanımla hayat pahaliligindan, memleket ekonomisinden, artan zamlardan konuşuyorduk hararetli şekilde. adeta "ben de buradayım" der gibi; "baba artık şu zamlara şaşırmayı bıraksaniz artık ya" dedi. iyi dedi evet. aldık kabul ettik.
maaile akşam yemek yiyoruz. hanımla hayat pahaliligindan, memleket ekonomisinden, artan zamlardan konuşuyorduk hararetli şekilde. adeta "ben de buradayım" der gibi; "baba artık şu zamlara şaşırmayı bıraksaniz artık ya" dedi. iyi dedi evet. aldık kabul ettik.
devamını gör...
"z kuşağı" ile benzer başlıklar
y kuşağı
110