zaman bir algı mıdır yoksa gerçek mi sorunsalı
başlık "100 numaralı adam" tarafından 31.12.2020 17:21 tarihinde açılmıştır.
21.
22.
--- alıntı ---
bu dünyada iki zaman var. biri mekanik zaman, diğeri bedenin zamanı… birincisi bir sağa, bir sola, bir sağa, bir sola sallanan kocaman bir demir sarkaç kadar katı ve metalik. ikincisiyse körfezde balık misali kıvrılıp bükülüyor. ilki aman vermez, boyun eğmez ve mukadder. ikincisiyse kararlarını ilerledikçe alıyor.
iki zamanın karşılaştığı yer, umutsuzluk… iki zamanın ayrıldığı yer, hoşnutluk… iki zaman da gerçek ama gerçekleri aynı değil.
--- alıntı ---
bu dünyada iki zaman var. biri mekanik zaman, diğeri bedenin zamanı… birincisi bir sağa, bir sola, bir sağa, bir sola sallanan kocaman bir demir sarkaç kadar katı ve metalik. ikincisiyse körfezde balık misali kıvrılıp bükülüyor. ilki aman vermez, boyun eğmez ve mukadder. ikincisiyse kararlarını ilerledikçe alıyor.
iki zamanın karşılaştığı yer, umutsuzluk… iki zamanın ayrıldığı yer, hoşnutluk… iki zaman da gerçek ama gerçekleri aynı değil.
--- alıntı ---
devamını gör...
23.
zaman bir hurafedir.
devamını gör...
24.
zaman senin gerçeğin olan algıdır. hekesin gerçeği farklı. sorun da buradan kaynaklanıyor zaten. özel görecelilik falan filan işte.
devamını gör...
25.
kesin olarak bir şey söylenemez diye cevaplayacağım sorunsaldır. günümüzde fizikçiler arasında bu konuda tartışmalar hâlâ sürmekteyken, birçoğu zamanın yanılsama olduğu görüşünü benimsemiştir.
devamını gör...
26.
kafandaki beyaz saç algı mı gerçek mi?
devamını gör...
27.
zaman bir kümedir, mutlak değerlerin içinde bulunduğu bir küme.
biz de o kümenin içinde ki değişken değerleriz.
biz de o kümenin içinde ki değişken değerleriz.
devamını gör...
28.
öğrencilerime okuduğum bir kitap var. ismi bir dakika bu kitapta çocuklara zaman algisindan basit ve günlük yaşamdan örnekler ile bahsediliyor. bir de biz yetiskinler için metis yayınevinden mark witmann in kitabı var. ismi hissedilen zaman bu kitapları okuduğumda zamanın bir algı olduğu fikrini kabul ediyorum. saatler süren bir pikniği aradan zaman geçince arabası kuma gömülen arkadaşa kahkahalar ile guldugumuz an olarak hatilamamiz ama 5 dk süren bir tartışmanın kalpte oluşturduğu hasarı senelerce yük olarak taşımamız bunun en büyük kanıtı olabilir ancak aynı zamanda ulvi , ürpertici ve en önemlisi "gerçek" olduğunu da kabul ettiren ise tek bir cümle oluyor.
"asr´a yemin olsun ki,insan mutlaka bir ziyandadır." asr süresi.
"asr´a yemin olsun ki,insan mutlaka bir ziyandadır." asr süresi.
devamını gör...
29.
kalp ritmimize göre değişen zaman algısaldır, algıladığımızı ölçme kabiliyetimiz olduğuna göre de gerçektir.
c)hepsi
c)hepsi
devamını gör...
30.
zaman görecelidir. eğer göreceli ise algıdır.
devamını gör...
31.
zamanın kendisi gerçektir ama nasıl işlediği algılarımıza bağlıdır.
devamını gör...
32.
zaman farklı algıladığımız bir gerçektir.
fizik yasalarına göre bir şey zamanla düzenden düzensizliği geçer.her şey zamanla bozulur. canlı yaşlanır,eşya eskir. dolayısıyla gerçektir.
ama algımıza göre değişir.
bazı anlar yavaş, bazı anları ise hızlı algılarız.bazı anları unutur, bazı anları yıllarca hatırlarız.bazen bir saniye saatler gibi gelir bazen saatler bir saniye.
hayat işte her anıyla mucize,her anıyla anlamsız.
fizik yasalarına göre bir şey zamanla düzenden düzensizliği geçer.her şey zamanla bozulur. canlı yaşlanır,eşya eskir. dolayısıyla gerçektir.
ama algımıza göre değişir.
bazı anlar yavaş, bazı anları ise hızlı algılarız.bazı anları unutur, bazı anları yıllarca hatırlarız.bazen bir saniye saatler gibi gelir bazen saatler bir saniye.
hayat işte her anıyla mucize,her anıyla anlamsız.
devamını gör...
33.
me'aric 4 ayeti.
melekler ve ruh (cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.
melekler ve rûh adı da verilen cibrîl yüce allah'a ölçüsü dünya hesabıyla ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkarlar.
hayal edin isterseniz.
allah ; hz muhammede bir görev için cebraili gönderiyor. bu sırada hz muhammed cebraili bekliyor. ve dünya zamanıyla, bir saniye içinde cebrail, hz muhammedin yanında. oysa cebrailin gözünden bakarsanız ; allahın yanından ; hz muhammedin yanına gelmek için ; elli bin senelik bir yolculuk yapmıştır. görevini tamamlayıp allahın yanına dönmek için tekrar elli bin sene yolculuk yapacaktır. ve hz muhammed ; cebrailin ; allahın yanına varışınıda bir saniye olarak algılayacaktır.
öbür dünya ve bu dünya ; fizik, zaman algı farkını anlayasınız diye yazdım.
zaman, farklı boyutlarda farklı algılanır.
bu olay einstein'ın ışık hızı ve zaman teoremindede işlenmiştir. fakat einstein ışık hızında zaman durur gibi bir tezle ortaya çıkmıştır.
oysa bu dünya ve allahın tahtının olduğu arş ı ala arasındaki mesafeyi bu dünya zamanıyla bir saniye kabul ederseniz. allah bu mesafeyi kateden melekler elli bin sene süren bir yolculuk yaparlar diyor. ben kuranı kerime inanmayı tercih ediyorum.
üstelik kuranda bahsedilen bu mesafe ; dünya zamanıyla algılarsak ; ışık hızından binlerce kat daha hızlı hareket etmeyi gerektirir.
vakıa
83 - haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
84 - o vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz.
85 - biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
86 - haydi bakalım eğer âhirette vereceğiniz hesap yoksa,
87 - iddianızda tutarlı iseniz, çıkmakta olan o rûhu geri döndürsenize!
allah; bu ayetlerdede bu dünya ve öbür dünya zaman farkından bahseder. bu dünya insanı ; bir anda ; ölen kişinin gözlerinin donuklaştığını görür. ölen kişinin canının bir saniyede çıktığını zanneder.
oysa ölmekte olan kişi ; artık öbür dünyanın varlığıdır ve ölüm anında öbür dünya zamanı kuralları işler. ölmekte olan ve sonundada ölen kişi için ; ölüm olayı bir saniyeden ibaret değildir. öbür dünya zamanıyla, belki saatler, belki günler süren bir sekerat olayı yaşar.
bu ölüm zamanının öbür dünya yaratıkları gözüyle ne kadar sürdüğünü ; ancak ölen ve canı alan melekler bilir.
zaman algıya göre değişir.
melekler ve ruh (cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.
melekler ve rûh adı da verilen cibrîl yüce allah'a ölçüsü dünya hesabıyla ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkarlar.
hayal edin isterseniz.
allah ; hz muhammede bir görev için cebraili gönderiyor. bu sırada hz muhammed cebraili bekliyor. ve dünya zamanıyla, bir saniye içinde cebrail, hz muhammedin yanında. oysa cebrailin gözünden bakarsanız ; allahın yanından ; hz muhammedin yanına gelmek için ; elli bin senelik bir yolculuk yapmıştır. görevini tamamlayıp allahın yanına dönmek için tekrar elli bin sene yolculuk yapacaktır. ve hz muhammed ; cebrailin ; allahın yanına varışınıda bir saniye olarak algılayacaktır.
öbür dünya ve bu dünya ; fizik, zaman algı farkını anlayasınız diye yazdım.
zaman, farklı boyutlarda farklı algılanır.
bu olay einstein'ın ışık hızı ve zaman teoremindede işlenmiştir. fakat einstein ışık hızında zaman durur gibi bir tezle ortaya çıkmıştır.
oysa bu dünya ve allahın tahtının olduğu arş ı ala arasındaki mesafeyi bu dünya zamanıyla bir saniye kabul ederseniz. allah bu mesafeyi kateden melekler elli bin sene süren bir yolculuk yaparlar diyor. ben kuranı kerime inanmayı tercih ediyorum.
üstelik kuranda bahsedilen bu mesafe ; dünya zamanıyla algılarsak ; ışık hızından binlerce kat daha hızlı hareket etmeyi gerektirir.
vakıa
83 - haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
84 - o vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz.
85 - biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
86 - haydi bakalım eğer âhirette vereceğiniz hesap yoksa,
87 - iddianızda tutarlı iseniz, çıkmakta olan o rûhu geri döndürsenize!
allah; bu ayetlerdede bu dünya ve öbür dünya zaman farkından bahseder. bu dünya insanı ; bir anda ; ölen kişinin gözlerinin donuklaştığını görür. ölen kişinin canının bir saniyede çıktığını zanneder.
oysa ölmekte olan kişi ; artık öbür dünyanın varlığıdır ve ölüm anında öbür dünya zamanı kuralları işler. ölmekte olan ve sonundada ölen kişi için ; ölüm olayı bir saniyeden ibaret değildir. öbür dünya zamanıyla, belki saatler, belki günler süren bir sekerat olayı yaşar.
bu ölüm zamanının öbür dünya yaratıkları gözüyle ne kadar sürdüğünü ; ancak ölen ve canı alan melekler bilir.
zaman algıya göre değişir.
devamını gör...
34.
bunu felsefecimiz dilozofa sorabiliriz. ama bence gerçeklik olarak adlandırdığımız her şey aslında algıladıklarımızdır. ancak algıladıklarımız hakikat midir? bence hayır.
devamını gör...
35.
güzel bir soru.
fizik mühendisi değilim ama şansımı deneyeceğim. *
önce dünyada neye "zaman" dediğimizi anlamak gerek sanırım.
gündüz, gece, yaz, kış dediğimiz olaylar, güneş'in etrafında dönerken, kendi eksenimiz etrafında da döndüğümüz için gerçekleşen bazı olaylar, bu cepte. elimizde hareketli bir dünya var, doğup battığını gördüğümüz bir güneş var ve bu doğma batma sürecini eşit parçalara ayırmak istiyoruz. bunu en iyi nasıl yaparız? hiç değişmeyen ya da çok az değişen bir şeyleri temel alarak. konuya merakı olanlar, sezyum 133 atomunun belirli bir salınım sayısına saniye dediğimizi biliyordur mutlaka. işte bu atomun bu hareket sayısından yola çıkarak, günümüzü, yılımızı belirli zamanlara böldük ki işlerimizi kolaylaştırabilelim.
şimdi meşhur bir düşünce deneyini irdeleyelim: elimizde 2 adet kutu var. bunların içerisinde de kutunun üst ve alt tabanındaki aynalara her çarpışında seken ve her bir çarpmasında 1 saniye geçen birer foton var. yani 2 tane ışık saatimiz var. bu saatler yan yana dururken ikisi için de 1 saniye, 2 saniye, 3 saniye... süresi eşit şekilde geçecek. sonra ben geliyorum ve kutulardan birini alıp yürümeye başlıyorum. şimdi, normalde bir aşağı bir yukarı gidip gelen foton bu kez benimle birlikte hareket eden kutunun içerisinde, alt ve üst tabanlara vurmak için hareket etmek ve belli bir yolu almak zorunda kalacak.
temsili görsel (soldaki duran, sağdaki hareketli olan saat):
(görsel, physics.stackexchange. com'dan alıntıdır.)
bu durum, başta eşit süreler deneyimleyen ışık saatlerinin o eşitlik durumunu bozdu. artık ilk saatimiz hareketsiz olduğundan saniyeleri aynen baştaki gibi saymaya devam ederken, 2. kutudaki fotonumuzun 2 çarpışı arasında geçen süre uzamaya, yani artık zamanımız daha yavaş akmaya başladı.
kütle çekimi nedeniyle uzay zamanın bükülmesi dediğimiz şey, büyük kütlelerin yakınında daha yüksek seviyelerde meydana geliyor. böyle büyük kütlelerin yakınındaysanız ve bu tür bir kütleye doğru düşüyorsanız, kütlenin büyüklüğü ve kendi kütlenize bağlı olarak belirli bir ivme kazanıp hızlanırsınız. hızlandığınız zaman, taşıdığınız ışık saatinizdeki parçacığın alması gereken yol da gittikçe artar ve 2 çarpma arasında geçen süre daha da uzar. bu da büyük kütlelerin yanında neden zamanın neredeyse durma sınırına geldiğini açıklar.
yalnız burada olup bitenlerin, referans çerçevesine bağlı olduğunu unutmayın. ben saati taşırken benim için hiçbir değişiklik hissedilmez ama dışarıdan bakan kişiye göre saat yavaşlamış olur. biyolojik faaliyetlerimiz de saatle paralel şekilde ilerlediğinden, yüksek hızlarda hareket edenlerde yaşlanma, o kişilere eylemsiz referans çerçevesinden bakanlara kıyasla daha geç gerçekleşir.
fizik mühendisi değilim ama şansımı deneyeceğim. *
önce dünyada neye "zaman" dediğimizi anlamak gerek sanırım.
gündüz, gece, yaz, kış dediğimiz olaylar, güneş'in etrafında dönerken, kendi eksenimiz etrafında da döndüğümüz için gerçekleşen bazı olaylar, bu cepte. elimizde hareketli bir dünya var, doğup battığını gördüğümüz bir güneş var ve bu doğma batma sürecini eşit parçalara ayırmak istiyoruz. bunu en iyi nasıl yaparız? hiç değişmeyen ya da çok az değişen bir şeyleri temel alarak. konuya merakı olanlar, sezyum 133 atomunun belirli bir salınım sayısına saniye dediğimizi biliyordur mutlaka. işte bu atomun bu hareket sayısından yola çıkarak, günümüzü, yılımızı belirli zamanlara böldük ki işlerimizi kolaylaştırabilelim.
şimdi meşhur bir düşünce deneyini irdeleyelim: elimizde 2 adet kutu var. bunların içerisinde de kutunun üst ve alt tabanındaki aynalara her çarpışında seken ve her bir çarpmasında 1 saniye geçen birer foton var. yani 2 tane ışık saatimiz var. bu saatler yan yana dururken ikisi için de 1 saniye, 2 saniye, 3 saniye... süresi eşit şekilde geçecek. sonra ben geliyorum ve kutulardan birini alıp yürümeye başlıyorum. şimdi, normalde bir aşağı bir yukarı gidip gelen foton bu kez benimle birlikte hareket eden kutunun içerisinde, alt ve üst tabanlara vurmak için hareket etmek ve belli bir yolu almak zorunda kalacak.
temsili görsel (soldaki duran, sağdaki hareketli olan saat):
(görsel, physics.stackexchange. com'dan alıntıdır.)
bu durum, başta eşit süreler deneyimleyen ışık saatlerinin o eşitlik durumunu bozdu. artık ilk saatimiz hareketsiz olduğundan saniyeleri aynen baştaki gibi saymaya devam ederken, 2. kutudaki fotonumuzun 2 çarpışı arasında geçen süre uzamaya, yani artık zamanımız daha yavaş akmaya başladı.
kütle çekimi nedeniyle uzay zamanın bükülmesi dediğimiz şey, büyük kütlelerin yakınında daha yüksek seviyelerde meydana geliyor. böyle büyük kütlelerin yakınındaysanız ve bu tür bir kütleye doğru düşüyorsanız, kütlenin büyüklüğü ve kendi kütlenize bağlı olarak belirli bir ivme kazanıp hızlanırsınız. hızlandığınız zaman, taşıdığınız ışık saatinizdeki parçacığın alması gereken yol da gittikçe artar ve 2 çarpma arasında geçen süre daha da uzar. bu da büyük kütlelerin yanında neden zamanın neredeyse durma sınırına geldiğini açıklar.
yalnız burada olup bitenlerin, referans çerçevesine bağlı olduğunu unutmayın. ben saati taşırken benim için hiçbir değişiklik hissedilmez ama dışarıdan bakan kişiye göre saat yavaşlamış olur. biyolojik faaliyetlerimiz de saatle paralel şekilde ilerlediğinden, yüksek hızlarda hareket edenlerde yaşlanma, o kişilere eylemsiz referans çerçevesinden bakanlara kıyasla daha geç gerçekleşir.
devamını gör...
36.
insan zamanda değil, zaman insanın içinde yaşar.
devamını gör...
37.
nedenini sorsanız açıklayamam ama algıdır kesinlikle. türkçe’de gelecek hep “ileri” akıyorken ekvatorda yaşayan bi kabileye göre gelecek “bayır aşağı” akıyormuş. adını hatırlayamadığım bir ülkede ise gelecek “güney”e doğru akıyormuş. garip şey gerçekten.
devamını gör...
38.
gözünü kapatan biri için dünya dönmeye devam ediyor mu. biz aydınlığı ve karanlığı görünce bir değişim olduğunu görüp buna zaman diyerek ölçüyoruz. kutuplarda hep alacakaranlık varsa kutupta zaman nasıl geçer saat yoksa.
devamını gör...
39.
hayat bir oyun her şey bir şaka diyerek kökten bir çözüm sunmuş birileri.
fazla da düşünmemek gerek.
fazla da düşünmemek gerek.
devamını gör...
40.
einstein'in kemikleri sızlıyor dimi şuan.
dünya düz müdür? diye bir şeyi tartışıyoruz.
zaman kanıksanamaz bir gerçektir ve einstein zamanın herkes için aynı şekilde akmadığını görelilik kuramı ile ortaya koymuştur.
ve bunun algıya bağlı değişkenliği, gerçek olmadığı anlamına gelmez. tanımlamalardaki değişkenlikler de bunun gerçek olmadığı anlamına gelmez.
ışığın bir hızı olduğunu ispatlayabildiğiniz, kütle çekim gücünü ispat edebildiğiniz, genişleyen bir evrende yaşadığınızı ispat edebildiğiniz bir yerde zamanın gerçek olup olmadığını tartışmak, dünyanın düz olup olmadığını tartışmak ile aynı şeydir.
zaman ile ilgili asıl sorun evrensel olmayışdır. çünkü onu gözlemleyen herkes için kesinlik kazanacak netlikte aynı değildir.
einstein bunu çok güzel özetliyor;
güzel bir kadınla bir saat geçirin, bu size kısacık bir zaman gibi gelecektir.
250°lik bir fırının içinde elinizi bir saat tutmayı deneyin, bu size yıllar gibi gelecektir.
cevap veriyorum: zaman algıya göre değişkenlik gösteren bir gerçektir.
dünya düz müdür? diye bir şeyi tartışıyoruz.
zaman kanıksanamaz bir gerçektir ve einstein zamanın herkes için aynı şekilde akmadığını görelilik kuramı ile ortaya koymuştur.
ve bunun algıya bağlı değişkenliği, gerçek olmadığı anlamına gelmez. tanımlamalardaki değişkenlikler de bunun gerçek olmadığı anlamına gelmez.
ışığın bir hızı olduğunu ispatlayabildiğiniz, kütle çekim gücünü ispat edebildiğiniz, genişleyen bir evrende yaşadığınızı ispat edebildiğiniz bir yerde zamanın gerçek olup olmadığını tartışmak, dünyanın düz olup olmadığını tartışmak ile aynı şeydir.
zaman ile ilgili asıl sorun evrensel olmayışdır. çünkü onu gözlemleyen herkes için kesinlik kazanacak netlikte aynı değildir.
einstein bunu çok güzel özetliyor;
güzel bir kadınla bir saat geçirin, bu size kısacık bir zaman gibi gelecektir.
250°lik bir fırının içinde elinizi bir saat tutmayı deneyin, bu size yıllar gibi gelecektir.
cevap veriyorum: zaman algıya göre değişkenlik gösteren bir gerçektir.
devamını gör...