yaşar kemal
sadece yazarlığıyla değil demir gibi ışıldayan karakteriyle de mükemmel bir insandır. anadolu insanını anlamak için bir ömür harcamıştır. çocukla çocuk büyükle büyük olmuştur. çok gezmiş, bir sürü gazete yazısı yazmış, romanları güncelliğini koruyan, dünyada en çok okunan türk yazarlar arasında olan yazarımızdır.
filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca hayvanlar üzerinden yapılan bir sistem eleştirisidir. kitapta küçük karıncaların dev fillerle olan mücadelesi anlatılır. kitabın içindeki çizimlerle de okuması daha zevkli hale gelmiştir.
yılanı öldürseler kırsalda kadın olmanın, kocanın ailesinin ettiği kötülüklerin ve bir çocuğun uğradığı ağır psikolojik baskıyı anlatmaktadır. özellikle çocuğun ruh tahlilleri ve toplumun çocuklara yaptığı kötülükler aşırı iyi işlenmiştir.
binboğalar efsanesi toprakların tapuyla paylaştırılması döneminde yörüklerin yaşadığı sıkıntıları, yaşlı bir ustanın yaptığı kılıçla umudun hikayesini, o güzel yörük kardeşlerimizin nasıl acılar çektiğini kalp sıkışmasıyla okuduğumuz eserdir.
tek kanatlı bir kuş aslında en ince kitaplarından biri olmasına rağmen diğer kitaplarına göre daha yoğun metafor içerir. bir köyün sakinlerinin köyü korkuyla terketmesi, köye yeni gelen insanların köye giremeyip uzakta beklerken öğrendikleri şeyler aslında uçma imkanı varken uçamayan ve bu yüzden tek kanatlı bir kuşa benzetilen insanımızı anlatır. batıl inançları yüzünden kaybettiğimiz özgürlüklerimize dikkat çeker yazar.
sarı sıcak yazarın öykü kitabıdır ki bir öyküsünden bir roman çıkabilecek kalitededir her biri. hepsi enfestir.
çakırcalı efe bir eşkıyanın destansı anlatısıdır. kitap bitince karakteri özleme garantiniz mevcuttur.
teneke genç bir kaymakamın ağalarla olan mücadelesini anlatır. kaymakam tüm çabasına rağmen ağalarla başa çıkabilir mi? kitap gerçek olaylardan yola çıkılarak yazılmıştır. tiyatrosu da mevcuttur. avrupada çok sevilerek izlenmiştir.
baldaki tuz yazarın gazete yazılarından oluşmaktadır. her bir yazı 24 ayar altın değerindedir.
filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca hayvanlar üzerinden yapılan bir sistem eleştirisidir. kitapta küçük karıncaların dev fillerle olan mücadelesi anlatılır. kitabın içindeki çizimlerle de okuması daha zevkli hale gelmiştir.
yılanı öldürseler kırsalda kadın olmanın, kocanın ailesinin ettiği kötülüklerin ve bir çocuğun uğradığı ağır psikolojik baskıyı anlatmaktadır. özellikle çocuğun ruh tahlilleri ve toplumun çocuklara yaptığı kötülükler aşırı iyi işlenmiştir.
binboğalar efsanesi toprakların tapuyla paylaştırılması döneminde yörüklerin yaşadığı sıkıntıları, yaşlı bir ustanın yaptığı kılıçla umudun hikayesini, o güzel yörük kardeşlerimizin nasıl acılar çektiğini kalp sıkışmasıyla okuduğumuz eserdir.
tek kanatlı bir kuş aslında en ince kitaplarından biri olmasına rağmen diğer kitaplarına göre daha yoğun metafor içerir. bir köyün sakinlerinin köyü korkuyla terketmesi, köye yeni gelen insanların köye giremeyip uzakta beklerken öğrendikleri şeyler aslında uçma imkanı varken uçamayan ve bu yüzden tek kanatlı bir kuşa benzetilen insanımızı anlatır. batıl inançları yüzünden kaybettiğimiz özgürlüklerimize dikkat çeker yazar.
sarı sıcak yazarın öykü kitabıdır ki bir öyküsünden bir roman çıkabilecek kalitededir her biri. hepsi enfestir.
çakırcalı efe bir eşkıyanın destansı anlatısıdır. kitap bitince karakteri özleme garantiniz mevcuttur.
teneke genç bir kaymakamın ağalarla olan mücadelesini anlatır. kaymakam tüm çabasına rağmen ağalarla başa çıkabilir mi? kitap gerçek olaylardan yola çıkılarak yazılmıştır. tiyatrosu da mevcuttur. avrupada çok sevilerek izlenmiştir.
baldaki tuz yazarın gazete yazılarından oluşmaktadır. her bir yazı 24 ayar altın değerindedir.
devamını gör...
yazarların dilemek istedikleri özürler
kendimi dinlemeyerek 20 li yaşlarda yurtdışına gidip yerleşmediğim için kendimden özür dilerim.
devamını gör...
dünyanın en kısa fıkrası
nihat doğan.
devamını gör...
yolda görsem selam vermem diyeceğimiz ünlüler
hülya avşar
devamını gör...
kadınların bakir erkek istememesi
hadi lan ordan dediğim saçmalık.
nur suresi 3. ayet
zina eden erkek ancak zinakâr veya müşrik bir kadınla evlenir, zina eden kadınla da ancak zinakâr veya müşrik bir erkek evlenir. bu müminlere haram kılınmıştır.
zina yapmış bir kadındır bunu isteyen. bakire kız istiyosanız bakir olacaksınız.
nur suresi 3. ayet
zina eden erkek ancak zinakâr veya müşrik bir kadınla evlenir, zina eden kadınla da ancak zinakâr veya müşrik bir erkek evlenir. bu müminlere haram kılınmıştır.
zina yapmış bir kadındır bunu isteyen. bakire kız istiyosanız bakir olacaksınız.
devamını gör...
anlam iyileşmesi
bir dönemde anlamı kötü olan bir kelimenin zamanla iyi-olumlu anlamlara gitmesi.
dilbilim konusu olan bu kavram anlam değişmeleri konusu içerisinde yer alır.
dilbilim konusu olan bu kavram anlam değişmeleri konusu içerisinde yer alır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarını ağlatan filmler
devamını gör...
aykut
yayındaşım, kankam, varoluşşal sancılarını sevdiğimdir.
tanım: kutlu, uğurlu anlamına gelen isim.
bence ismiyle müsemma, kendince hayattan o şekilde bir feedback alamayan brom.
lep demeden leblebiyi anlayan,
hayatla, kendiyle ya da benimle kavga ederken dahi bi şeyler katan
güzel günler göreceğiz güneşli günler demek istediğimdir.
tanım: kutlu, uğurlu anlamına gelen isim.
bence ismiyle müsemma, kendince hayattan o şekilde bir feedback alamayan brom.
lep demeden leblebiyi anlayan,
hayatla, kendiyle ya da benimle kavga ederken dahi bi şeyler katan
güzel günler göreceğiz güneşli günler demek istediğimdir.
devamını gör...
hamile olduğunu öğrendiğin an
kürtaj için randevu alırım. planlarımda çocuk yok çünkü. en azından şimdilik.
devamını gör...
filozofların en sevilen sözleri
-bir insanın zekasını nerden anlarsınız
-konusmasindan
-ya hiç konuşmazsa
-o kadar zeki insan yoktur ki.
(diyojen)
-konusmasindan
-ya hiç konuşmazsa
-o kadar zeki insan yoktur ki.
(diyojen)
devamını gör...
100 bin liraya evlenilir mi sorunsalı
bi nikah, iki tebrik neyinize yetmiyo diye sormak istiyorum. düğün için masraflara girmek tamamen saçmalık olmakla birlikte kimseyi de memnun edemezsiniz. illaki biri çıkıp bu olmamış, şu çok kötüydü diyecek. boşa zaman- para kaybı ve ben ikisini de kaybetmeyi sevmem.
devamını gör...
sözlükteki beğen butonunun kullanılmaması
dikkatimi çeken olay, girdiğim başlıklarda beğendiğim çok entry oluyor ve hepsini beğenmeye çalışıyorum. fakat dikkatimi çeken entrylerde genelde beğeniye rastlamıyorum, hala yazar sayısının azlığı ile mi alakalı yoksa beğenmekte de cimri miyiz merak ettiğim konu. dipnot: derdini seveyim diyenlere saygı duyuyorum.
devamını gör...
cesaretim olsa yaparım denen şeyler
çıkıp meydanın birinde taburenin üzerine. şöyle ağız dolusu, geniş geniş, hiç içimde tutmadan, aklımdan geçtiği gibi söylerdim bazı şeyleri ama soğuktan korkuyorum.
silivri de soğuk diyorlar.
silivri de soğuk diyorlar.
devamını gör...
ilişkide yapılan yanlışlar
kişinin kendi hakkında karşıya fazla bilgi vermesi ve karşıdan fazla bilgi alması.
kendi dünya ve hayat görüşü dışında biriyle birlikte olup beyhude değiştirme çabasına girmesi.
özellikle belli bjr yaştan sonrası için; fazla hisleriyle hareket etmesi.
kendi dünya ve hayat görüşü dışında biriyle birlikte olup beyhude değiştirme çabasına girmesi.
özellikle belli bjr yaştan sonrası için; fazla hisleriyle hareket etmesi.
devamını gör...
filoloji
çok sevdiğimiz yüzüklerin efendisi yazarı tolkien bir filologdur. elfçe de onun yarattığı bir dildir. filoloji böyle güzel bir şeydir.
devamını gör...
ünlülerin türkçeyi katletmesi
böyle düşünenler salaksınız. ı'm sorry sa lak sınız.
ıııııııııııııı, kerem bürsin gibi türkçe konuşabilen var mı aranızda.
ıııııııııııııı, kerem bürsin gibi türkçe konuşabilen var mı aranızda.
devamını gör...
yorgunlar sendikası
atilla ilhan'ın ilk kez 1968 yılında yayınlanan yasak sevişmek kitabında yer alan muhteşem şiirdir.
bunca yıllık okurum bu şiiri ilk kez bugün okudum. hem de kendimi bunca yorgun hissederken. azıcık umut çokça hayal kırıklığı ile savrulup dururken yalnız degilmişim dedirtti bu şiir.
bir fabrika çıkardım kırgınlığımızdan
bütün atölyelerini yerli yerine kurdum
işçi yazılarak gece vardiyasına
sabahlara kadar özgürlük dokudum
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
şimşekler atlıyor arkası arkasına
her biri yanılmış birer çığlık
bir sendika çıkardım yorgunluğumuzdan
adı üzerinde yorgunlar sendikası
seni üye yazdım henüz tanımadan
nasıl olsa şarkın hepimizin şarkısı
sesin nasıl olsa benimki kadar kısık
ufuklarını yıldırımla kilitlemişler
denizlerini tutmuş ıslıklı bir karanlık
sabah tenhalığında ansızın afişler
fabrika bacalarından öksürdüğümüz
ünlem ünlem dağılan sıtmalı kalabalık
ilk tramvaylarla götürdüğümüz
soğuk yataklarına yatırdığımız
eklemleri kırılmış uykusuzluktan
avuçlarında derin bir yanık sızlaması
etlerini seğirten şüpheli titreşimler
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
yağmurun şimşek yeşili çetrefil yazısı
yoksulluk bayrağı sırsıklam güvercinler
kanatlarına sinmiş yorgunlar sendikası
büyük bir haksızlığın birden anlaşılması
tutsaklığa çok yakın çekingenlikler
ezilmek ezildiğinin farkına varamadan
iliklerine kadar yaslı umutsuzluk yası
yeniden başlamaklarla geçiyor ömrümüz
iyimserliklerimizi duvarlara çarpıyorlar
içimizde bulut bulut bir güneş tutuluyor
soluklarımızı kesen demirden sarmaşıklar
dibinde düşlerimizi tükürdüğümüz
gözlerin bezginlik sislerinden kurtuluyor
kulakların zemberekli çığlıklardan
yanık yanık koğuşlarda akşam oluyor
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
bunca yıllık okurum bu şiiri ilk kez bugün okudum. hem de kendimi bunca yorgun hissederken. azıcık umut çokça hayal kırıklığı ile savrulup dururken yalnız degilmişim dedirtti bu şiir.
bir fabrika çıkardım kırgınlığımızdan
bütün atölyelerini yerli yerine kurdum
işçi yazılarak gece vardiyasına
sabahlara kadar özgürlük dokudum
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
şimşekler atlıyor arkası arkasına
her biri yanılmış birer çığlık
bir sendika çıkardım yorgunluğumuzdan
adı üzerinde yorgunlar sendikası
seni üye yazdım henüz tanımadan
nasıl olsa şarkın hepimizin şarkısı
sesin nasıl olsa benimki kadar kısık
ufuklarını yıldırımla kilitlemişler
denizlerini tutmuş ıslıklı bir karanlık
sabah tenhalığında ansızın afişler
fabrika bacalarından öksürdüğümüz
ünlem ünlem dağılan sıtmalı kalabalık
ilk tramvaylarla götürdüğümüz
soğuk yataklarına yatırdığımız
eklemleri kırılmış uykusuzluktan
avuçlarında derin bir yanık sızlaması
etlerini seğirten şüpheli titreşimler
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
yağmurun şimşek yeşili çetrefil yazısı
yoksulluk bayrağı sırsıklam güvercinler
kanatlarına sinmiş yorgunlar sendikası
büyük bir haksızlığın birden anlaşılması
tutsaklığa çok yakın çekingenlikler
ezilmek ezildiğinin farkına varamadan
iliklerine kadar yaslı umutsuzluk yası
yeniden başlamaklarla geçiyor ömrümüz
iyimserliklerimizi duvarlara çarpıyorlar
içimizde bulut bulut bir güneş tutuluyor
soluklarımızı kesen demirden sarmaşıklar
dibinde düşlerimizi tükürdüğümüz
gözlerin bezginlik sislerinden kurtuluyor
kulakların zemberekli çığlıklardan
yanık yanık koğuşlarda akşam oluyor
yukarda gökyüzü kıvılcım ve duman
devamını gör...
alfred hitchcock
sinema tarihinin efsane yönetmenidir. lakabı "master of suspence=gerilimin ustasıdır". genelde gerilim, casusluk tarzı filmler çektiği için hakettiği saygıyı görmemiş, görememiş, sinema sanatını pek çok yenilikler getirmesine rağmen hep bir kenarda bırakılmıştır.
gerek çektiği film türü gerekse yönetmenliği ile favori yönetmenlerimdendir. sinema ya kazandırdığı pek çok yeni teknik olup bunların en meşhuru (bkz: vertigo effect) olarak bilinenidir.
gerek çektiği film türü gerekse yönetmenliği ile favori yönetmenlerimdendir. sinema ya kazandırdığı pek çok yeni teknik olup bunların en meşhuru (bkz: vertigo effect) olarak bilinenidir.
devamını gör...
aşılamada 3. dozun yerli aşıyla yapılacak olması
millete taşıma aşıyla iki doz yapmayı becerinde 3. kusur kalsın dediğim açıklamalardır.
devamını gör...