yoldaş benjamin ve homeros'un gay olma ihtimali
afyonlu katolik gay taşfırın ekmek ustaları olma ihtimalleri yüksektir. birbirlerine fırıncı küreği ile şakalar yapıp, un çuvallarının arasında koşuşturmaları olasıdır.
devamını gör...
nokta
sonlandırdığını belirttiğin küçük ama etkili olan ve her defasında yeni sayfalar açan bitiş simgesi.
devamını gör...
şölen çikolata
namı olmasa da şanı büyük çikolata markası. bırakın yerli ürünleri ithal ürünlere on basar. ikramlık ürünleri meşhur olsa da atıştırmalık ürünlerde de hatırı sayılır pazarı vardır. gaziantep ve istanbul olmak üzere iki şubesi vardır. a 101 tarafındadan şölen'e yaptırılan "vince bütün bademli çikolata" bu ara favorim. daha iyisi yok mu var, ama fiyatına göre ürün fena sayılmaz.
devamını gör...
ena tsigaro zitisa
"bir sigara istedim" adındaki yunanca bir şarkı, sigara hakkında. zaten gecenin bu köründe yanyana olduğumuz nerdeyse tek şey, sigara.
pantelis thalassinos söyler, sözleri yaklaşık şöyle der;*
"bir sigara istedim
şirket istemedim
yorgunum sıkıldım
kelimeler güzel.
nefes vermeyen ben
sigara istiyorum
ama lütfen
sigara içmek için yalnız.
sigara istedim
ateş istemiyorum, sahibim
elli yıldır yanıyorum
elli yıla katlandım.
elli yıldır yanıyorum
elli yıldır koşuyorum"
yanıyorum allahım söndürme beni
pantelis thalassinos söyler, sözleri yaklaşık şöyle der;*
"bir sigara istedim
şirket istemedim
yorgunum sıkıldım
kelimeler güzel.
nefes vermeyen ben
sigara istiyorum
ama lütfen
sigara içmek için yalnız.
sigara istedim
ateş istemiyorum, sahibim
elli yıldır yanıyorum
elli yıla katlandım.
elli yıldır yanıyorum
elli yıldır koşuyorum"
yanıyorum allahım söndürme beni
devamını gör...
sözlük yazarlarının seri tanım girmeyi bırakacağı tarih
devamını gör...
bülbülü altın kafese koymuşlar ille de format demiş
tanım: formatın anlam ve önemine binaen uyarlanmış atasözü.
anarşist yazarlar için de bir öneri olarak (bkz: bülbüle altın kafesi sokmuşlar bu mu formatınız demiş)
anarşist yazarlar için de bir öneri olarak (bkz: bülbüle altın kafesi sokmuşlar bu mu formatınız demiş)
devamını gör...
işsizler iş beğenmiyor
iş mı beğenmiyorlar yani bu kelimelerin koca bir şaka olmasını çok isterdim. köle arar gibi eleman arıyorsunuz sonra yok iş beğenmiyorlarmış hadi oradan. biz o kadar emek verdik ne tür zorluklarla okuduk tabi haberleri yok tek istedikleri 5 kuruş daha fazla kazanmak haram zıkkım olsun. hakkını yediğiniz tek bir insanın cezasını çekersiniz umarım. 22-23 yaşlarındaki gençleri çok kırdınız umarım allah bunu sizin yanınıza bırakmaz.
devamını gör...
ii. sobekemzaf
bir antik mısır firavunu. diğer bir antik mısır firavunu olan ix. ramses döneminde mezarı hem soyuldu hem de yakıldı. ix. ramses bunu halka duyurdu ve en son soygunculardan itiraflar geldi. tabi o dönem m.ö. 1100'ler. ama sobekemzaf m.ö. 1500'lerde yaşadı. yani mezarı 400 yıl sonra soyuldu. o dönemin kaynaklarında soyulma olayından bahsedilir. amun re tapınağının taş ustalarından biri olan amenpnufer, taş ustası hapiwer ile batı thebes'teki soyluların mezarlarını soymaya alışık olduklarını, yani bunu sürekli yaptıklarını söyler. ve sobekemzaf'ın mezarını soyduklarından bahseder. tabi yanında 6 diğer suç ortağı da vardır. amenpnufer şöyle söyler,
...mezarları soymaya gittik...ve re sebnekemzaf'ın oğlu olan kral sekhemre shedtaui'nin piramidini bulduk. bu bizim soymaya alışık olduğumuz soyluların piramitleri ve mezarları gibi değildi.
bu arada sanırsam ekhemre shedtaui, ii. sebekemzaf.
amenpnufer duruşmasında şöyle söylüyor:
sonra taş(?)ları kırdık...ve bu tanrıyı (kralı) mezarında yatarken bulduk. kraliçesi nubkhaes de mezarının yanındaydı. lahitlerini ve içinde bulundukları tabutları açtık ve bu kralın asil mumyasını donatılmış bulduk. boynunda çok sayıda tılsım ve altın mücevher vardı ve kafası altının üzerindeydi. bu kralın asil mumyası tamamen altınla süslenmişti ve tabutları içte ve dışta altın ve gümüşle süslenmiş ve her türlü değerli taşla işlenmişti. altını bu tanrının asil mumyasından topladık...ve aynı şekilde onun (kraliçe) üzerinde bulduğumuz her şeyi topladık ve tabutlarını ateşe verdik. altın, gümüş ve bronzdan oluşan eşyalarını da alıp kendi aramızda böldük...sonra teb'e geçtik. ve birkaç gün sonra thebes bölge muhafızı(?) batıda hırsızlık yaptığımızı duydu ve beni yakalayıp teb başkanı(?)nın mekanına hapsettiler. ben bana düşen 20 deben altını payım olarak aldım ve onları thebes'in iniş yerine bağlı kasabanın yazarı khaemope'a verdim. ve beni serbest bıraktı ve arkadaşlarıma tekrar katıldım ve benim zararımı yine belirli bir miktarla ödediler. böylece ben, yanımdaki diğer hırsızlarla birlikte, thebes'in batısında kalan toprakların soylularının ve ölmüş halkının mezarlarını soyma uygulamasına bugüne kadar devam ettim.
hırsızlar mahkum edildiler, ölüm cezası almış olmaları muhtemel. amenpnufer kendisiyse, antik mısır'da "yalnızca en iğrenç suçlar için ayrılmış" bir ceza olan kazığa mahkum edildi. bu işkenceli bir ölüm cezasıdır.
kazık cezası böyledir:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://mult-kor.hu/image/article/index/okor/karoba.jpg)
...mezarları soymaya gittik...ve re sebnekemzaf'ın oğlu olan kral sekhemre shedtaui'nin piramidini bulduk. bu bizim soymaya alışık olduğumuz soyluların piramitleri ve mezarları gibi değildi.
bu arada sanırsam ekhemre shedtaui, ii. sebekemzaf.
amenpnufer duruşmasında şöyle söylüyor:
sonra taş(?)ları kırdık...ve bu tanrıyı (kralı) mezarında yatarken bulduk. kraliçesi nubkhaes de mezarının yanındaydı. lahitlerini ve içinde bulundukları tabutları açtık ve bu kralın asil mumyasını donatılmış bulduk. boynunda çok sayıda tılsım ve altın mücevher vardı ve kafası altının üzerindeydi. bu kralın asil mumyası tamamen altınla süslenmişti ve tabutları içte ve dışta altın ve gümüşle süslenmiş ve her türlü değerli taşla işlenmişti. altını bu tanrının asil mumyasından topladık...ve aynı şekilde onun (kraliçe) üzerinde bulduğumuz her şeyi topladık ve tabutlarını ateşe verdik. altın, gümüş ve bronzdan oluşan eşyalarını da alıp kendi aramızda böldük...sonra teb'e geçtik. ve birkaç gün sonra thebes bölge muhafızı(?) batıda hırsızlık yaptığımızı duydu ve beni yakalayıp teb başkanı(?)nın mekanına hapsettiler. ben bana düşen 20 deben altını payım olarak aldım ve onları thebes'in iniş yerine bağlı kasabanın yazarı khaemope'a verdim. ve beni serbest bıraktı ve arkadaşlarıma tekrar katıldım ve benim zararımı yine belirli bir miktarla ödediler. böylece ben, yanımdaki diğer hırsızlarla birlikte, thebes'in batısında kalan toprakların soylularının ve ölmüş halkının mezarlarını soyma uygulamasına bugüne kadar devam ettim.
hırsızlar mahkum edildiler, ölüm cezası almış olmaları muhtemel. amenpnufer kendisiyse, antik mısır'da "yalnızca en iğrenç suçlar için ayrılmış" bir ceza olan kazığa mahkum edildi. bu işkenceli bir ölüm cezasıdır.
kazık cezası böyledir:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://mult-kor.hu/image/article/index/okor/karoba.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.sciencephoto.com/c0/44/78/97/c0447897-800px-wm.jpg)
devamını gör...
only happy when it rains
cool ablamız shirley manson’ ın sesinden, sözleri had safhada melankolik ve sanki bir o kadar da ironik, 90’lı yılların unutulmaz garbage şarkısı.
bu şarkıyla tempolu yürümek hayli güzeldir. yürürken müziğin ritmi, yürüyüşümle o kadar uyumlanır ki... özellikle soğuk, gri günlerde, kafaya çekilen kapüşonumla birlikte sabah yürüyüş rutinimin demirbaşıdır kendisi.
bu şarkıyla tempolu yürümek hayli güzeldir. yürürken müziğin ritmi, yürüyüşümle o kadar uyumlanır ki... özellikle soğuk, gri günlerde, kafaya çekilen kapüşonumla birlikte sabah yürüyüş rutinimin demirbaşıdır kendisi.
devamını gör...
normal sözlük'te gizlice yazan ünlü var mıdır sorunsalı
beni tanıdılar siz kaçın.
devamını gör...
evernevergreen
kendisi beni haruki murakami’nin imkansızın şarkısı kitabı ile tanıştırmış güzel kalbiyle beni kendine dost etmiş insandır. ilk alıntımı yapmak istedim o güzel kitaptan.
peki insanlar kalbini açınca ne oluyor? iyileşiyorlar. kalbimi ve düşüncelerimi açtığım zaman kendisine nasıl hevesli dinlediğini gördüm belki bu hayatta uzaklıkları yakın eden insanların gerçekten varolduğuna inandım. paylaşmanın eşsiz hazzını yaşamaktan memnuniyet ve gurur duyuyorum. beraber okuyacağımız kitaplar, düşüneceğimiz yüzlerce sorular var pamuk kalplim. rastladığım en güzel ruhlardan birisin.
ikinci alıntı ise;
onun yanındayken, yeniden yaşama dönmüşüm hissine kapılıyordum. onunla yalnız kalmak müthiş bir hafiflik hissi veriyordu bana, başıma gelen o berbat şeyleri unutabiliyordum.
peki insanlar kalbini açınca ne oluyor? iyileşiyorlar. kalbimi ve düşüncelerimi açtığım zaman kendisine nasıl hevesli dinlediğini gördüm belki bu hayatta uzaklıkları yakın eden insanların gerçekten varolduğuna inandım. paylaşmanın eşsiz hazzını yaşamaktan memnuniyet ve gurur duyuyorum. beraber okuyacağımız kitaplar, düşüneceğimiz yüzlerce sorular var pamuk kalplim. rastladığım en güzel ruhlardan birisin.
ikinci alıntı ise;
onun yanındayken, yeniden yaşama dönmüşüm hissine kapılıyordum. onunla yalnız kalmak müthiş bir hafiflik hissi veriyordu bana, başıma gelen o berbat şeyleri unutabiliyordum.
devamını gör...
kimseye anlatılmayan ilişkinin daha güçlü olması
yılların getirdiği gözlem yeteneği sayesinde katıldığımı düşündüğüm önerme.
her yerde anlatılan, yeri geldi mi geyiği yapılan, övüle övüle bitirelemeyen birçok ilişki kısa sürüyor. bu da yetmezmiş gibi arkadaşların gazlarıyla karşı cinsi gözünde büyütmek gibi sonuçlar çıkıyor. sonra da ver elini "sen değiştin ahmetler, önce böyle değildin aliler" kimse "o önceden de böyleydi, ben kafamda farklı tanımladım onu" demez.
velhasıl siz, siz olun ilişkinizi kimseye anlatmayın. bilmesi gerekenler * bilsin yeterli.
her yerde anlatılan, yeri geldi mi geyiği yapılan, övüle övüle bitirelemeyen birçok ilişki kısa sürüyor. bu da yetmezmiş gibi arkadaşların gazlarıyla karşı cinsi gözünde büyütmek gibi sonuçlar çıkıyor. sonra da ver elini "sen değiştin ahmetler, önce böyle değildin aliler" kimse "o önceden de böyleydi, ben kafamda farklı tanımladım onu" demez.
velhasıl siz, siz olun ilişkinizi kimseye anlatmayın. bilmesi gerekenler * bilsin yeterli.
devamını gör...
çocukken yapılan salaklıklar
benimkiler aklıma gelmedi ama kardeşiminki aklıma geldi :) üçlü prizin fişini yine aynı üçlü prize takıp elektrik elde etmeyi denemişti. şimdi türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde elektrik mühendisliği okuyor, tuhaf.
devamını gör...
yeşilçam filmlerindeki unutulmaz sahneler
neşeli günler filminde şener şen’in selim naşit’e cibicibis marka traş köpüğü ve ingiltere kralı, rahmetli başkan kenedi, taçsız kral pele, bakenbauer, nadya komanaççi, biricit bardo, kaleci mayer, fenerbahçeli cemil’in kullandğı jileti satmaya çalıştığı sahnenin ardından gelen karakol sahnesidir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/21/9y5he73yrm5muia5-t.jpg)
sahnenin benim için önemli olan yanı ise şener şen’in sahne sonuna doğru selim naşit’e ufak bir hediye verdiği bölümdür. bu bölümde selim naşit hediyeyi kabul etmeyince şener şen kızgın selim naşit’in yeleğinden içeri atar hediyeyi, selim naşit silkeler üstünü ve hediye düşmez.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/21/wevdlqk9jvcsa6uj-t.jpg)
demem o ki o hediyeye ne oldu ya?
buradan
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/21/9y5he73yrm5muia5-t.jpg)
sahnenin benim için önemli olan yanı ise şener şen’in sahne sonuna doğru selim naşit’e ufak bir hediye verdiği bölümdür. bu bölümde selim naşit hediyeyi kabul etmeyince şener şen kızgın selim naşit’in yeleğinden içeri atar hediyeyi, selim naşit silkeler üstünü ve hediye düşmez.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/21/wevdlqk9jvcsa6uj-t.jpg)
demem o ki o hediyeye ne oldu ya?
buradan
devamını gör...
kimsesizlerinkimiraikkonen
uzun uzun yazılarını hiç sıkmadan okutabilen güzide yazarlarımızdan kendisi.
kim bilir nerelerde olan raikkonen'in yazdıklarını okuyorum, ne kadar muhteşem! *
daha fazla yazmasını dört gözle bekliyorum.
kim bilir nerelerde olan raikkonen'in yazdıklarını okuyorum, ne kadar muhteşem! *
daha fazla yazmasını dört gözle bekliyorum.
devamını gör...
son feci mars
"birer birer masadan eksiliyor dostlar."
devamını gör...
porsuk ağacı
genellikle akdeniz ülkelerinde yetişen bir taxacae familyasından bir ağaç türü. bilimsel tür adı taxus baccata. iğne yapraklı bir ağaç olduğu için tüm yıl yaprakları üzerindedir. boyu 13 mete ve üzerine çıkabilen ve 1000 yılı aşkın yaşama ömrü olan çok uzun ömürlü bir ağaçtır. yaprakları zehirlidir. kırmızı bir meyvesi var ve bu meyvesi yenebiliyormuş ama çekirdeği zehirli olduğu için çıkartılıp tüketiliyormuş. siz yemeyin ne olur ne olmaz tavsiye değildir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://www.gardenia.net/storage/app/public/uploads/images/detail/89104556_sOptimized.jpg)
devamını gör...
modemoisella noir
türkçesi matmazel siyahtır. bu üzücü hikayenin gerçekten yaşandığını sanmıyorum, bir tür efsane gibi bir şey. ama sizde bilirsiniz ki her efsanede gerçek hayattan birkaç kesit olur. bu trajik hikayedeki gerçeklik ise insanların, başkalarını hiçbir zaman anlamaması ve anlamak istememesidir. siz ne kadar çabalasanızda insanlar görmek istediklerini görmek istedikleri gibi görürler.
hikayesi şöyledir.
mademoiselle noir etrafındaki insanlar tarafından yanlış anlaşılan ve trajik bir kaderle karşılanan bir kadının çok üzücü bir hikayesidir.
mademosielle noir kalbi kırık bir kadındı. tek yaptığı kendini birazda olsa ifade etmeye çalışmaktı. kendisi ruhu gibi siyaha bürünmüştü. saçları uzun ve siyahtı. teni soluktu ve hasta görünüyordu. içten içe yardım istiyordu. insanlar onun bu halini anlamak istemediler. aynı dili konuşmadıkları için gerçekte ne söylediğini anlayamadılar. görüntüsünden ötürü söylediği şeyleri şeytani olan şeylerle bağdaştırdılar. ona iblis dediler ve onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yaktılar. kadın ise ölüm onun için gelirken bile onu kurtaracak bir prensin gelmesini bekledi. son bir umut ile son sözlerini söyledi ama insanlar asla anlamadı. sonunda ise yandı ve öldü.
rapunzel'in hikayesi bu dönemdeydi. rapunzel'i sadece bir peri masalı olarak görüp güzel olduğunu düşündüler ama sonra gerçek rapunzel ile karşılaştıklarında onu bir canavar olarak gördüler. peri masalında bunun masum ve tatlı olduğunu düşünmüşlerdi.
insanlar farklı olan şeyleri sevmez ve yok etmek isterler. sarı saçları olan çekici bir rapunzel yerine kalbi kırılmış ve siyaha bürünmüş bir rapunzel gördüklerinde yaptıkları gibi.
not: hikaye 1000kitap sitesinden alıntıdır.
hikayesi şöyledir.
mademoiselle noir etrafındaki insanlar tarafından yanlış anlaşılan ve trajik bir kaderle karşılanan bir kadının çok üzücü bir hikayesidir.
mademosielle noir kalbi kırık bir kadındı. tek yaptığı kendini birazda olsa ifade etmeye çalışmaktı. kendisi ruhu gibi siyaha bürünmüştü. saçları uzun ve siyahtı. teni soluktu ve hasta görünüyordu. içten içe yardım istiyordu. insanlar onun bu halini anlamak istemediler. aynı dili konuşmadıkları için gerçekte ne söylediğini anlayamadılar. görüntüsünden ötürü söylediği şeyleri şeytani olan şeylerle bağdaştırdılar. ona iblis dediler ve onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yaktılar. kadın ise ölüm onun için gelirken bile onu kurtaracak bir prensin gelmesini bekledi. son bir umut ile son sözlerini söyledi ama insanlar asla anlamadı. sonunda ise yandı ve öldü.
rapunzel'in hikayesi bu dönemdeydi. rapunzel'i sadece bir peri masalı olarak görüp güzel olduğunu düşündüler ama sonra gerçek rapunzel ile karşılaştıklarında onu bir canavar olarak gördüler. peri masalında bunun masum ve tatlı olduğunu düşünmüşlerdi.
insanlar farklı olan şeyleri sevmez ve yok etmek isterler. sarı saçları olan çekici bir rapunzel yerine kalbi kırılmış ve siyaha bürünmüş bir rapunzel gördüklerinde yaptıkları gibi.
not: hikaye 1000kitap sitesinden alıntıdır.
devamını gör...