üniversitede tarih bölümü okuduğum için olmayan mesleğimdir. daha bebeyim ben.
devamını gör...

(bkz: yalan makinası)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

düşünmek. en kötüsü de kötü düşüncelerin katlanarak beynimizi ele geçirmeye başlaması.
devamını gör...

biber dolmasını biberiyle beraber yemeye başladığım zaman.
devamını gör...

karnımı içime çekerim
devamını gör...

tam 2 hafta önce geçirdiğim operasyon. ameliyat olmadan önce benim de çok çekincelerim vardı dolayısıyla sözlüklerdeki kişilerin yazdıklarını okumuştum hep. operasyondan önce, benim gibi buraları okuyanlar için kendi tecrübemi aktarayım.
öncelikle, ameliyat hakikaten çok kısa sürüyor. dışarı çıktığında 5 dkda bitmiş olduğunu anladığın ameliyat, içerde sanki 10 15 dk gibi geldi bana. ameliyat esnasında sadece gözü vakumladıkları ilk kısımda bir tık baskı ve acı hissettim onun dışında hiçbir acı yoktu. her şeyin gözünüzün önünde yapılıyor olması biraz garip, görüyorsunuz çünkü işlemleri. ameliyattan çıktıktan 45 dk sonra falan anestezi etkisini kaybetmeye başlıyor ve yanmalar beraberinde geliyor. doktor eve gidip uyusan daha iyi olur dediği için eve gider gitmez uyudum. sadece damlalarımın katılması için gözlerimi açtım. 5 6 saat sonra uyandığımda nerdeyse yanma ve batmalar tamamen bitmişti. ben ameliyatı saat 17'de olduğum için sabaha kadar tekrar uyudum ve sabah kalktığımda hiçbir eser yoktu acıya dair. ertesi sabah doktor muayenesinde doktorun gösterdiği tüm yazıları okudum. onun dışında ilk 2 3 gün buğulu gördüğüm için yazıları okumak için vs zorlamadım gözlerimi. 3. günden sonra zaten göz toparlıyor ve okumaya başlıyorsun her şeyi. yalnız, ikinci haftadan itibaren her ilaç sıktığımda, biraz ışığa maruz kaldığımda ya da güneş gözlüğüne rağmen güneşte durduğumda gözlerim dehşet derecede yanmaya başladı. ameliyattan sonra bile bu kadar acı çekmemiştim. şu an 14 gün geçti, bakalım kontrollerde numaram ne çıkacak. bu arada gözlerim 2.5 miyop - 3.5 astigmata sahipti.
edit: 5 ay sonraki göz kontrolümde miyopum tamamen sıfırlanmış, astigmatım da 0.25. her şeyden çok memnunum. yanmalar ve batmalar göz çok kuru kaldığında çok feci oluyor. o yüzden devamlı olarak gözyaşı kullanmak durumundayım. 6 ay sonra yavaş yavaş toparlar demişti doktor, bekliyoruz bakalım.
devamını gör...

bir insanı ilk gördüğümüz 7. saniyede bir kanıya, 4. dakikada ise kesin bir yargıya varırız. bu kesin yargı pek kolay değişmezmiş.
devamını gör...

ramazan’ı karısı mı dövdü, yoksa ramazan mı karısını?
bir ikindi programında sunucunun sorguladığı tuhaflıklardan en burada zikredilebilir olanı.
iki kelimeyi bir araya getiremeyen kendine bir yer edinememiş olduğunu düşündüğüm meslekçik sahipleri de onay ya da sorular/ sorgularla oturdukları koltuktan programı renklendirmektedir(!).
ekranlar ne zaman kirlenmeye başladı bilmiyorum tam olarak.ama artık sosyal yaşamın çığrından çıktığı kesin.çarpık ilişkilerin yumak yumak çözüldüğü, yalancı evliliklerin, birbirine çok yabancı ( en önemlisi kendine yabancı) insanların boy gösterdiği, çirkinliğin diz boyunu geçtiği bir yer oldu tv.
bu arkası yarınlar, normal olmayanı normal gibi göstermeyi alışkanlık edindiler. öyle ki,iftira, taciz,tecavüz ve cinayetler nedense adaletin değil de tv showların konusu olmaya başladı.ne zaman alıştık bunlara gerçekten?

yıllar önce bebeğimi beklerken evdeydim, çalışmıyordum o sırada.tv programlarını takip edebiliyordum.
çok sevdiğim bir programın konukları hemşire, doktor, avukat gibi meslek sahipleriydi.bilgilerindirici harika bir programdı,çok şey kattı bana,bebeğimi büyütürken çok yararlandım.

börek çörek tarifi veren ‘ablacım’ lı konuşmalı, ya da her şeyi biliyormuşçasına, eğitimine, kim olduğuna bakmadan sabah programlarında karşımıza çıkanlar,akıl vermeye çalışanlar,eleştirel bakış açısından yoksun kimseler, orada oluşu başarısıyla değil yalakalığıyla ölçülenlere neden maruz kalıyoruz?

insan eğitilebilir bir varlıktır, istediğiniz malzemeyi verir istediğiniz şekli aldırırsınız.
topluma şekil vermek medyanın işi artık, ya da onların ardındakilere mi demeliyim?
devamını gör...

doğma büyüme minnesota'lı, bileğini kessen kanı mor-beyaz akan (bkz: minnesota vikings), lily aldrin gibi bir şırfıntıya gönlünü kaptırmış how i met your mother karakteri.
devamını gör...

bir soru.

ben sallamazdım da daha beterine inananlar var:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görsel alıntıdır.)
devamını gör...

benden arkadaş falan olmaz. ne arayıp sormayı becerebiliyorum ne de konuşmayı.
kapkaranlık bir adamım işte. kime bahsetsem canı sıkılır, üzülür.
bahsedecek keyifli hiç bir anım yok gibi.
iki kelâm etmeye kalksam hemen saçmalamaya başlarım.
zaten normal biri olsaydım etrafımda insanlar olurdu.
annem bile istememiş benim dünyaya gelmemi.
kim ne yapsın beni, kim baksın bana?
benden ne köy olur ne de kasaba...
devamını gör...

transparan kafalı balık ya da bilimsel adıyla macropinna microstoma isimli bu balık 1939 yılında keşfedilmiş. hint, pasifik ve atlas okyanuslarının tropik-ılıman sularında, 600 ile 1000 metre arasında değişen derinliklerde yaşıyorlar. transparan olan kafa yapısı çok hassas olan bu balıklar genel olarak plankton, deniz anası ve diğer küçük balıkların kalıntıları ile besleniyorlar.

gözleri diğer balıklar gibi suratının yan taraflarında değil epey bir önde duruyor. bu yüzden sağ ve solundan ziyade tam olarak ilerisini ve yukarıyı görebildiği düşünülüyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başlıkta anlatılmak istenen düşünce ile tanımda anlatılmak istenen düşünce birbirini desteklemiyor. daha doğrusu birbirinin aksi ifadeler içeriyor. ne diyor başlıkta? kafa sözlük'te doğru düzgün tespit yapan yazar olmaması...

yani sözlük içerisinde bu tarz yazarların olmadığından yakınılıyor. bunu buraya iliştirdikten sonra devam edelim; sonrasında tanım içerisinde ne söyleniyor? ''fikirleri ile öne çıkan yazarlar övülse belki bu durum daha farklı olurdu.'' buradan ne anlıyoruz? bu tarz yazarlar sözlükte var. yapılan tespitte önce bu tarz yazarların sözlükte olmadığından dem vuruluyor, sonra olmadığına inanmamız istenen tarz yazarların övülmesi talep ediliyor. hal böyle olunca da söz konusu tespit, kendisini herhangi bir gökdelenin 13. katından aşağı atarak intihar ediyor. tabiri caizse başlığı açan güzide arkadaşımız kendi tespitinin intiharına sebep oluyor. lakin bu durum işin anlatım tekniğindeki eksiklikten kaynaklanıyor. * ben burada sadece bu aksaklığa dikkat çekerek, söz konusu tespitin tespitini yapmış oluyorum. hem böylece içerikte anlatmak istediği düşüncenin de aksi yönde doğrulamasını yapıyorum.

bu işin anlatım tekniği kısmı. şimdi orayı geçebiliriz ve asıl anlatılmak istenene odaklanabiliriz; * evet bu sitede ciddi anlamda içerik üreten, emek veren, bunu da keyifle yapan bir kitle vardı. vardı diyorum zira bu kitlenin sayısı her geçen gün azalıyor. bu sayı azaldıkça da, söz konusu yazarlar daha bir görünmez hale geliyorlar. kan kaybı arttıkça da, ermolettin'in dikkat çektiği noktaya doğru adım adım gidiliyor. ancak kullandığı övgü kelimesi yersiz olmuş zira bu kitlenin bir şekilde yazıp çizerken beklediği şeyin adı övgü değil. işin aksi kutbunun kutsallaştırılması yordu bu insanları. vasatlığa düzülen methiyeler yüzünden soğudu insanlar sözlükten ve kendilerini geri çektiler.

bakın siz de tehlike altındasınız ermolettin; sizin haliniz ahvaliniz ne olacak onu da merak etmiyor değilim. dört bir yandan çevirdiler etrafınızı. görüyorsunuz ama hiç bir şey yapamıyorsunuz. kazanın altını yakmışlar ince ince yavaş yavaş ısıtıyorlar sizi de. hedef kitleniz tarumar oldu. enteller danteller ropdöşambırlarını ve o ipekten fularlarını aldılar gittiler. ayna tutacağınız, derinliklerini kazıyacağınız, psikolojilerine oynayacağınız bu özel tür artık ortalıkta yok. reaksiyon kitleniz dağıldı resmen...

onları takiben eli ayağı düzgün, tanım/başlık giren sözlük ehli kitle de yavaş yavaş siliniyor. onlar da ağır ağır geri çekiliş süreci başlattılar. mevziler an be an boşalıyor ve o mevzilere taze kan pompalanmıyor. siz fark etmeseniz de bu sözlük ehli kitle ile aranızda aslında bir bağ vardı. onlarla bütünlük arz ediyordunuz. birlikte sözlük kültürünü yaşatıyor ve sözlük kültürünün bir parçası olan trollüğü ayakta tutuyordunuz. lakin depremin şiddeti büyük... onların yok oluşuyla birlikte troller de silinmeye başladı... ve troll akışı önerisi bile bu kan kaybını durduramayacak bilesiniz * bu başlığı açma sebebiniz bile onları özlemeniz. çünkü siz yani öz ve has troller, kendilerinin troll olduğunun bile farkında olmayan bir kitleye karşı görünmeyen bir savaşı kaybediyorsunuz. kazıklı troller ve canım cicim trolleri sizi bitirmek üzere. bu kitleden aldığınız reaksiyonlara bakıyorum ve sizin akıbetinizden cidden korkuyorum. elinizde reaksiyon alabileceğiniz bir tek cinsiyetçi başlıklar kaldı. kapana kısılıyorsunuz anlayacağın. biz boğulmayız diye düşünmeyin. bal gibi de boğulursunuz. sözlük ehli kitleyi boğdukları gibi sizi de boğacaklar. hatta boğmaya başladılar bile. allah muhafaza sözlüğün en gözde trollünün boynuzlarına jelibon takacak bunlar. kanatlarını nutella ile sıvayacaklar. ona pabucunu ters giydirip, bonibon yüklü trenlerle o başlıktan bu başlığa sürükleyecekler. bunun alametleri başlıklarda görülmeye başlandı bile * ama tüm bunlar bir tercih. yönetim sözlüğün gidişatından memnun olsa gerek, yeni oluşan bu yapının sözlükte baş köşeye oturmasına müsaade ediyor. ama sizin bundan şikayet etme hakkınız olduğunu düşünmüyorum. zira siz o treni çoktan kaçırdınız * vasatlığa övgü düzenlerin, vasatlıktan şikayet etme hakkı yoktur.

bundan sonra ponçiğim, tatlışım, bebişkom tarzı reaksiyonlarla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor. belki seversiniz kim bilir? * yolunuz açık olsun... kabuk dolusu sevgiler size *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

minnoş

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yök başkanı yekta saraç'ın yüzyüze eğitim ile ilgili açıklamasıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevinç, mutluluk, hoşnutluk, kıvanç belirten bir sözdür.
arkadaşlar arasında "yok, kalmadı, tükendi" anlamında kullanılır.
eskiler idare lambası anlamında kullanırmış.
cicili bicili anlamına da gelir.
(bkz: melih cevdet anday) şiiri...
ada vapuru yandan çarklı
bayraklar donanmış cafcaflı
simitçi kahveci gazozcu
şinanay da şinanay
müslümanı yahudisi urumu
isporcusu ihtiyarı veremi
kiminin saçı uçar, kiminin eteği
şinanay da şinanay
estirir de ada yeli estirir
seni sevindirir beni küstürür
lüküs kamarada kimler oturur
şinanay da şinanay

(bkz: sezen aksu) şarkısı şinanay
devamını gör...

küçük bir yerdi.
zaman çoktu.
çok gibiydi.
umut vardı.
deniz vardı.
denizin ardında.
gitmek istediği.
hayat nasıl yaşanır?
böyle bitmemeliydi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim