araştırıyorlar, öğreniyorlar bilmeyenler de öğreniyor. aşağılama ve hakaret olmadığı sürece isteyen istediği başlığı açabilir.
devamını gör...

yok edilmesi gereken bir haftadır. vizeler olmamalı, finallere de lüzum yok. avrupai sistem örnek alınmalı ve dönem sonu bir sınav olmalı, eğer geçemezsen makeup exam dediğimiz bütünleme sınavı olmalı.

arada ise "academic paper/the scientific paper/wissenschaftliche hausarbeit" verilmedir.
yani öğrenciler akademik makale veya kompozisyon tarzında yazılar yazmayı öğrenmeli.
devamını gör...

beyni resetlemek gibi bir şeydir.kimseye bağlı kalmadan sadece kendi düşüncelerinle rahatlamak istersin. bölünmeden,sorgulanmadan sade ve sadece kendinle.. çoğu zaman bu boşluk duygusu insana garip bir huzur verir.
devamını gör...

vergi ayıdır. yasakların bir süreliğine kalkmasının en büyük sebebidir.
devamını gör...

zaytunga rahmet okutacak haberler gelmeye başladı.
devamını gör...

sizler de bilirsiniz ki hikaye demek eski zamanlar da yaşamış insanlar için her şeydi. kültürlerini bu hikayeler aracılığıyla yaydılar. o hikayelerin on binlerce yıl öncesinden günümüze kadar gelmesini sağlayan sevgili atalarımızın ruhları önünde saygıyla eğilerek şükranlarımı sunuyorum onlara.

bu hikayede tanrılara yer olmayacak. tamamen tanrıçalardan kurulu bir hikayedir bu. çünkü, tanrılar şanslarını kaybettiler. maalesef bunca yıl dünyamızı çok kötü yönettiler. şimdi sıra tanrıçalarımızda.

ben daha çok küçük bir çocuktum. etrafımda bir düzensizlik hakimdi. her şey gibi ben de düzensizdim. belirli bir şeklim şemalim yoktu. bunu sizlere nasıl anlatsam, bir kargaşa hali vardı. her şey birbirine karışmıştı. toz bulutları çoktu. oradan oraya sürüklenip duruyorduk. insanın başı olmadan başının döndüğünü düşünün işte öyle bir şeyler. ah tabiî ki bütün bunları hayal meyal hatırlıyorum.
bir gün bir şeylerin değişiyor olduğunu fark ettim. sanki başımın dönmesi geçiyor, toz bulutları dağılmaya başlıyor, beni deli eden bu kargaşa azalıyor gibi gelmeye başlamıştı. bir süre sonra bir ses duydum. o ses nerden geliyordu. ses neydi? ve bu sesi nasıl oluyor da duyuyordum? hatta nasıl oluyor da anlıyordum. bir mucize gerçekleşiyordu.
ah bu sesi hala ruhumun iliklerinde hissediyorum. konuşan toprak anamızdı. (bkz: gaia)bütün tanrıçaların soylarının dayandığı ilk tanrıçamız. ilk duyduğum sesti bu. o konuşurken şekiller belirip, toz bulutları ortadan kalkmaya başlıyordu. ellerimi görüyordum. görmek neydi. el neydi? bir şeyler görüyordum ama o zamanlar tanımlayamıyordum gördüklerimi. o güzelim ses konuşuyordu. ilginç bir şekilde söylediklerini anlıyordum. yaşamaktan, düzenden bahsediyordu. birlikte yaşamaktan. ama bunun için bazı kurallarımız olacak diyordu. ve bazı tanrıçalar göndereceğim size, yaşamayı öğretmesi için diye söylüyordu. aradan çok uzun zaman geçti ancak bunları hatırlayabiliyorum. gaia, onu anlamak çok zordu. hatta tam olarak anlayabilmek imkansızdı. ah bu aciz aklımla nasıl anlayabilirdim ki. o nasıl oluşmuştu? onun varlığı nereden gelmekteydi? bunları çok düşündüm uzun yıllar. onu anlayabilmek ancak o gibi olmak ile mümkündü. onun varlığı, tüm her şeyi başlatmaktı. her şey onun varlığından doğmuştu. evet bunu gözlerimle görmüştüm. her şeyi bilendi o. o demek her şeydi.

bizlere gönderdiği ilk tanrıçamız (bkz: demeter) di. bereket ve tarım tanrıçamız. yaşamak için bize gerekli olan besini o sağlayacaktı. ah ne kadar bilgili ve yardımseverdi. elini değdiği her şey çoğalıyordu. onun sayesinde karnımız doyuyordu. bizi sarıp sarmalıyor ve büyütüyordu.

toprak anamızın bizlere gönderdiği ikinci tanrıçamız (bkz: themis) olacaktı. kanunların örf ve adaletin tanrıçası. bizlere hep birlikte nasıl yaşayacağımızı anlattı. ne kadar güzel anlatıyordu tek tek. her şeyin kuralını öğretti bize. adaleti ve bazı durumlarda nasıl davranacağımızı anlattı.

sonra gaia bizlere, (bkz: hygieia) yı gönderdi. sağlık tanrıçamız olacaktı kendisi. hastalandığımızda bizi tedavi eden oydu. ah nasıl da herkes ile bir bir ilgilenirdi, hayran kalmamak mümkün değildi. zarafeti dilere destandı.

gaia bizler için her şeyi düşünüyordu mutlu bir yaşam sürmemizi istiyordu. ve birbirimizle daha uyumlu ve kardeşçe yaşamamız için bizlere (bkz: harmonia)yı gönderdi. bu nasıl bir saflık ve temizlikti. nasıl bir iyilikti. bizlere yardımlaşmayı iyiliği anlattı, tek tek gösterdi neler yapmamız gerektiği. onun sayesinde aramızda hiç kavga dövüş yaşanmadı.

her şeyi başlatan; sonrasında, bize (bkz: athena) yı gönderdi. zeka , sanat tanrıçası idi kendisi. ah çok sevdim sanatı. hayrandım ona. nasıl güzel şarkılar, müzikler öğretiyordu bize. resim nasıl yapılır onu da gösterdi bize. hep beraber tiyatro oyunları düzenledik. çok keyiflendirdi bizi.

sonra, toprak anamız bize zor zamanlarımızı kolayca atlatmamız için (bkz: elpis) i gönderdi. kendisi umut tanrıçamızdı. umudun nasıl önemli bir kavram olduğunu öğretti bize. güler yüzünü, zarafetini, kibarlığını bir an olsun kaybetmiyordu. ona hayran olmamak elde değildi.

her şeyi bilen son olarak bize (bkz: afrodit) i gönderdi. kendisi güzellik ve aşk tanrıçamız olacaktı. gaia bizim hayatımıza renk ve hareket getirmek istiyordu. heyecan nedir bilmezken bize heyecanı öğretti. ah çok güzel hissiyatları deneyimlememizi sağladı.

uzun yıllar gaia ve diğer tanrıçalarımız sayesinde çok mutlu hayat sürdük. ta ki, tanrılar denilen şeylerin ortaya çıkmaya başlamasına kadar. ah dostlar ondan sonrasını anlatmayayım. tanrılar ile birlikte başka değişik tanrıçalar da türedi. siz bundan sonrasını çok iyi biliyorsunuz. sevgiyle.
devamını gör...

derdimi anlatabilme yeteneği diyebilirim. ağzım laf yapar.
devamını gör...

borç ödemesi.
devamını gör...

düzenli olarak her gün aynı yazarların profiline girip yapılan oylamadır. bunda bir sıkıntı yok genelde yazım tarzını sevdiğin kişilerdir. ama sorun şu örneklendireyim;
en sevmediğiniz tatlı başlığı
tanım: sütlaç hiç sevmiyorum. ben çok seviyorum mesela niye beğeneyim.. tabii ki de beğenmeyeceğim o tanımı oylamasız bırakacağım. neyi beğendiğimi bilmeliyim işte burada okumak önemli. uzun tanımlara da şöyle göz gezdirin, başı başka sonu başka olabilir. misal bilgi tanımı diye hata yoktur diye düşünemeyiz.
her şey olabilir. bir gün o sevdiğiniz yazar sizi hayal kırıklığına uğratacak, bu nasıl böyle bir şey yazmış dedirtecektir. olabilir.
belki yazarın o gün tepesi atacak ve bir tanımında hepiniz gerizekalısınız yazacaktır. ketenpereye gelmeyin derim. yalnız yazara hayırdır abi sen böyle demezdin diyebilirsiniz. gerizekalı ağır oldu çünkü.*
devamını gör...

cesedimi kadavra olarak bağışlıyorum.

ciddiyim gömülmek istemiyorum, zira hiç haz etmem.

bilime ve insanlığa bir faydamız olsun değil mi?
devamını gör...

'eğitim romantizmi' ve 'minnak komünistler yetiştiriliyor' hikayelerinin ötesinde kırsalı hedef alan kalkınma projesinin uygulama yöntemlerinden bir tanesidir.

köy enstitüleri, kırsal kalkınmayı hedefleyen ekonomi temelli bir projedir. eğitim yönü ise yöntemsel olarak tamamlayıcı bir rol üstlenmektedir. adının bir lise ya da (öğretmen) meslek okulu değil, 'enstitü' olması, söz konusu projenin kapsayıcı ve geniş çaplı olmasına; başında 'köy' ibaresinin bulunması da bu projenin doğrudan hedefine işaret eder.

enstitülerin kurulduğu yıllarda türkiye bir tarım ülkesidir. ağır sanayi hamlelerinin yanı sıra, öncelikli sanayi gelişiminin birincil hedeflerinden bir tanesi yerli hammaddenin sanayi üretimi içerisinde kullanılmasıdır. iplik, dokuma ve sigara gibi hammaddesi tarıma dayalı üretim sanayisinin gelişmesi de aynı günlere tekabül etmektedir. dolayısıyla tarıma dayalı sanayi üretiminin hammadde sürekliliğinin ve kalitesinin sağlanabilmesi için tarımsal üretimin de sürekliliğinin ve niteliğinin arttırılması gerekmektedir. bunun yolu ise geleneksel tarımsal üretim teknikleri yerine, verimliliği ve çeşitliliği artıracak modern tarımsal üretim tekniklerinin ve araçlarının köylüye öğretilmesidir. bu noktada bu görev için öğretmenin seçilmiş olması da mantıklıdır. zira kırsal alanda sürekliliği olan ve kırsal yaşama adapte olarak oranın bir parçası haline gelen unsur o dönem için öğretmen figürüdür. bu bağlamda öğretmen, her alanda öğretici ve uygulayıcı olarak seçilmiştir. bu nedenle köy enstitülerindeki öğretmenlere tarım teknikleri ve hayvancılıkla ilgili derslerin uygulamalı olarak verilmesi boşuna değildir.

enstitülerin bir diğer amacı da tarımsal ve hayvansal üretimin birincil aktörü olan tebaa köylüyü, bu üretimin meslek erbabı olan çiftçiye dönüştürmektir. zira köylü, sosyolojik bir tanımlama, çiftçi ise mesleki bir tanımlamadır. bu nedenle enstitü, feodal yapı ve ilişki içerisindeki köylüyü, tebaa ve ırgat konumundan çıkartıp, bireysel bir tarım işletmecisi haline getirmeyi amaçlamıştır. köylüyü feodal ilişkilerden çıkartmanın yolu olarak da 'eğitim' öngörülmüştür. yine köylüye keman çalmayı, klasik müziği öğretmek; köylüyü kendi feodal kutusundan çıkartıp evrensel bir birey haline getirmeyi amaçlamaktadır. köylüyü topraklandırma kanun tartışmalarının da aynı döneme tekabül etmesi tesadüf değildir.

enstitülerin kapatılma hikayesinin arkasında ise türkiye'nin kalkınma stratejisinin değişmesi yatmaktadır. yani, komünizm vb. hikayeler yalnızca işi kılıfına uydurmaktır. zira 1954 yılında kapatıldıktan kısa bir süre gerçekleşen 1960 darbesi sonrası türkiye ithal ikameci kalkınma modeline geçmiştir. adnan menderes'in darbeyle indirilmesinin önemli nedenlerinden bir tanesi de sovyet rusya ile yakınlaşmasından ziyade, tarımsal üretim sübvansiyonlarından vazgeçmek istememesi ve ithal ikameci modele geçmek istememesidir. zira adnan menderes, aldığı oyun büyük bir oranını kırsal kesimden almaktadır.

farklı boyutlarda fabrikalar anlamına gelen ithal ikameci modelin o dönem ki en büyük eksikliği fabrikalarda ihtiyaç duyulan iş gücü, yani işçidir. nüfusun büyük bölümü kırsalda yaşadığı ve tarımsal üretimle ilgilendiği için köylünün, çiftçilikten vazgeçerek şehirlere gelmesi ve işçi olması gerekmektedir. köylüyü köyünden çıkaracak şey ise tarımsal sübvansiyonların kaldırılarak köylüyü şehre gelmeye mecbur bırakmaktadır. 1960 sonrası köyden kente göçün hızla artması tesadüfi değil, bilinçli bir politikanın ürünüdür. bu amaçla köy enstitüleri darbe öncesi kapatılarak köylünün geleneksel üretim ve feodal bağlara geri dönüşü ya da devamlılığı sağlanmış, darbe sonrası ise tarımsal sübvansiyonlar kesilerek köylünün ekonomik olarak şehre göç etmesi sağlanmıştır.
devamını gör...

bugünün karikatürü canım ice için gelsin.
kendisini hiç tanımıyorum, dm kısmı kapalı olduğu için hiç iletişime geçemedim ancak bazı insanlarla iletişime geçemeseniz bile çok güzel olduklarını bilirsiniz; ice da benim için öyle. buz gibi duruşunun altında sıcacık bir kalbi olduğunu hissediyorum. başlıkların altına yazıp tespitin dibine vurduğu anlarda "ehehe ne güzel demiş yahu" dediğim oluyor. eminim ki bu kadın eğlenmeyi ve eğlendirmeyi biliyor. eğlenmeyi bilmeyenlere de "iyi be, hiç eğlenmeyelim hep mutsuz olalım tamam!" dediğini duyar gibiyim. iyi ki varsın ice!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biraz daha beklerse nişanlılıktan emekli olabilecek nişanlıdır.
devamını gör...

muhakeme
bir imgenin düşüşü
sorgulanan bir şüphelinin
ürkekliği adeta

işlemediğin suçu
nasıl da üstlenmeni isterler
ben masumum demeye
ama nasıl olur demeye
fırsat vermezler

sanıksındır bu sefer
yasa bellidir
sana indirim uygulanmaz
iyi hal diye bir şey yoktur

öyle ki
derdini anlatsan
dinlemeyeceklerini
dinleyip anlasalar
sana hak verseler bile
mantıklı kararı
veremeyeceklerini
adın gibi bilirsin

ve o zaman anlarsın
aslında mahkum olan
mahkemenin ta kendisidir
özgür olmayan
öznelliğin sularına demir atmış
bir mahkemeden nasıl olur da
adalet beklersin

sahi bekler misin?
devamını gör...

gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken kaybettim.

çoğunluğun yakın zamanlarıyla ilişkilendirebileceğini düşündüğüm bir alıntı.
devamını gör...

erkek futbolcular, sporcular da ped reklamında oynardı. **
devamını gör...

kilo
devamını gör...

bir an için beyaz ışığı görmemle birlikte, bütün hayatımın film şeridi gibi gözümün önünden geçmesine sebep olan güncelleme şeysi.

eved.
devamını gör...

ben artık kadın varsa da binmiyorum. malum korona devrindeyiz...

kendimi seviyor ve onaylıyorum...canım kendim.
devamını gör...

mizah yapmak için gerekli malzemeler;

bir tutam kıvrak zeka

kafi miktarda gözlem ve analiz yeteneği

bir demet illiyet bağı

bir tatlı kaşığı yetenek

önemli not: egemen yanlaması otu, güce tapar gümeci bu yemeği yaparken kullanılmamalidır. bir tutamı dahi yemeği bozar. fazlası ise zehirler. ahçının yeteneğine güvenmiyorsanız sakın tüketmeyiniz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim