adını şaşı gözlerinden ve şapşal ifadesinden alan dev kanatlı bir yaprak çekirgesi. insanın morali yerine gelir baktıkça. "şaşı bak şaşır" deyimini akıllara getiriyor istemsiz olarak.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak
devamını gör...

ilber hocam ne kadar çökmüş ya.
her neyse. "okullarda anlatmıyorlar mı?" demesi o kadar üzücü ki. bakıyorum da, atatürk bize de enine boyuna anlatılmamış. önemsiz bir konu gibi üstünkörü anlatılmış. lanet olsun.

t: güzel bir video
devamını gör...

salgın nedeniyle sınavlarını internet ortamına taşıyan anadolu üniversitesi açık öğretim fakültesi’nde 892 öğrencinin kopya çektiği tespit edildi. kopya için telegram ve zoom kullanılmış. üniversite'nin sanal kopyayı tespit için özel bir sistem kurduğu belirtildi. yapılan duyuruda “892 öğrencinin ilgili dersi geçersiz sayılmış olup sınava giren öğrencilerimiz hakkında değerlendirmeler devam etmektedir” denildi.
bu öğrencilerde yaratıcılık bitmez. yeni yöntemler geliştirirler, merak etmeyin.
devamını gör...

diş hekimliği bölümünü seçerken zorluğu da elbette bilinmelidir. sabır ve anlayış olmadan bu mesleği icra etmek ayrı bir zordur zaten. okurken ki karşılaşılan problemlerden sonra, ağız bakımını - temizliğini yapmayanlar, dişlerini fırçalamayan problemli hastalar ile karşılaşınca hem hastalara içlerinden kızabilir, hem de nerden bu mesleği seçtim denilir illa ki.
devamını gör...

dert ortağım benim,biricik kardeşim, söyle senden başka kimim var benim. tanım yapma yaşı 40 ,biyolojik yaş 17. hani deriz ya bir o kadar da yerin altında var işte o tanımın yazar kılığına bürünmüş hali. yazdıkları buz dağının görünen kısmı bir de yazmadıkları var ki yüreğiniz okyanus yüzeyinde yanan petrol gibi yanar . çare bulamazsınız öyle izlersiniz yanmasını. öyle tatlı öyle tatlı bir yazar ki vedalaşmayı unutarak kafa iznine çıkarsınız arkanızdan mektuplar yazar ve kafa iznine çıktığınıza pişman eder. vicdan azabından ölmenize neden olur. tatlı göründüğüne aldanmayın otoriter mi otoriter. adınızı seslense "emredin komutanım" dersiniz. o derece de katı ve kuralcıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sevdiceğiyle mutluluklar dilerim,umarım sevdiği romeo hiç bir zaman papyon kullanmak zorunda kalmaz ve kravatlarını hep bizim "mortaks" bağlar. sen anladın demek istediğimi minnak yazar. seviliyorsun.
devamını gör...

kocaman bir boşluk.
devamını gör...

ak parti milletvekili özlem zenginin beyanı.
1935'te 17 kadın milletvekili seçildi diye biliyorum.
devamını gör...

cadılık mı kötü yoksa insanlık mı?

14. yüzyılda bütün avrupa, kara ölüm denen veba ile boğuşmaktaydı. salgın hastalık bütün kıtaya yayılırken köylerdeki bütün insanlar özellikle çocuklar ölmektedir. kara ölümle ile birlikte korkuya dayalı histeriye bağlı büyük ve kudretli şeytanın yeryüzüne geldiğine dair söylentiler yayılmıştı. yaşanan kötü kaderin şeytanın işi olduğuna inandılar. kilise durumdan faydalandı engizisyon mahkemeleri kurdu. kilise her zaman feodal sistemin devamlılığına katkı vermiştir. bu mahkemelerin görevi şeytanın günahkarlarını yeryüzünde yok etmekti. 14. yüzyılın sonunda, büyü, günahlar içerisinde en kötüsü olarak görüldü. çünkü ruhunuzu şeytana sattığınızın bir işareti idi. öyle ki yaratılan korku cadıların uçabildiği inancını yaygınlaştırdı. 16. yüzyılda yaşayan hollanda'lı doktor, okültist ve şeytanolog johann weyer, cadıların kullandığı natura adlı bir ilacın insanlarda halüsinasyonlara neden olduğunu iddia etmiştir. cadıların uçtuğu inancı böylece yaygın söylenti olarak yayıldı.

 
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

johann weyer

cadıların şeytanla bir anlaşma yaptıkları, geceleri büyülü toplantılarda şeytana taptıkları düşünülürdü. uçarak gittikleri bu toplantılarda ahlak dışı olaylarda gerçekleşmekteydi. ahlaksız, gizemli bir topluluktan bahsedilirdi. bu sebeple günlerinde ölü bebeklerden korkunç ziyafet düzenlendiğine inanılırdı. bu toplantılara karanlığın prensi şeytanın katılmasıyla doruk noktasına ulaşılır ve şeytan cadılarla cinsel ilişkide bulunurdu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

illüstrasyon, martin van maële 1911

1486 yılında cadıların belirlenmesi ve yok edilmesinde cadı avcılarına yardımcı olacak bir kitap yazıldı. kitaba “cadı baltası” (malleus maleficarum – hammer of witches) adı verildi. dominikan tarikatından iki alman keşiş (heinrich kramer and jacob sprenger) tarafından yazılan kitap o devrin en yaygın inanışını yansıtıyordu. bu kitaba göre kadınlar, şeytan için kolay bir avdı. kadının bedeni, şehvet ve büyü birlikte ilişkilendirildi. cadıların nasıl tanınacağı ve nasıl yakalanacağı anlatılıyordu. bu kitapta yazılanlar iki yüzyıl boyunca cadı avcılarına rehberlik etti. acımasızlık ve zulüm içeren bu kitap incil’den sonra en çok okunan kitapdı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

aslında kurbanlar o kötü günlerde topluma yardımcı olmaya çalışan kadınlardı. köylüler başlarına gelen felaketlerin sorumlusu olarak büyüyü ve kendilerine zarar veren cadının kadın olduğuna inandırıldı. yemeği pişiren, ebelik yapan, hastalıkta şifalı otlarla insanları tedavi eden kadınlar ve geliştirdikleri beceriler onlardan daha çok kuşku duyulmasına neden oldu. kadınlar neden kilise tarafından hedef tahtasına oturtuldu? kilise bilge kadınlardan neden korktu?


kaynağını derin bir korku ve nefretten alan engizisyonun alevleri asla sönmeyecek gibiydi. ilerleyen zamanlarda binlerce kadın korku ve ihanetle tuzağa düşürülecekti. cadı olmak ile suçlanan bir kadın yakalandığında dehşet başlıyordu. 1600’lü yılların sonunda binlerce insan yargılanmak üzere engizisyon mahkemelerine çıkarılıyordu. suçlananlar çırılçıplak soyulup inceleniyordu. şeytana ait izler bulmak üzere uzun iğneler ile acımasızca işkence ediliyordu. gariplik olarak ben ya da doğum lekesi yeterli olmaktaydı. delil bulunduktan sonra itirafta bulunması gerekiyordu, aksi takdirde öldürülemezdi. en korkunç en gelişmiş işkence metotları suçlarını itiraf ettirmek amacıyla tapınak şövalyeleri için geliştirilmişti.

tapınak şövalyelerinin 14.yüzyılda ortadan kaybolmasıyla, büyücü bilge kadınlara yönelik yeniden benzer işkenceler kilise tarafından başlatılmıştır. bu işkencelerin üç ayrı seviyesi vardı ve üçüncü seviye insanlara ölümü getiren işkenceleri içeriyordu. parmak ve bacakları döndürmek için yapılan aletler, baş için kullanılan mengeneler, çivili koltuk gibi dayanılmaz acı veren pek çok korkunç, vahşi işkence aletleri o yıllarda geliştirilmiştir. hatta işkence altında olan cadıların çok tehlikeli olduğu düşünülürdü. cadıların gözlerine bakılmazdı, sahip oldukları şeytani güçlerden korkulurdu. onların gözüne bakarsanız acıya bilirdiniz. getirilen açıklama ise cadının sizi büyülediği biçimindeydi. gerçek ise acıma ve merhamet etme ihtimalini ortadan kaldırmaktı.

işkence acımasızca artarak devam ettirildiğinde, en sonunda ne istenirse söylendi. bu gittikçe büyüyen bir girdabı andırıyordu. cadı olduğuna inanılan birkaç kadın ile başlıyor, sonunda düzinelerce kadının yok edildiği bir vahşete dönüşüyordu. mahkeme tarafından uydurulan iğrenç fantazilere dayalı acı dolu ve korkunç işkencelerden korkanların itiraf edeceği umuluyordu. kader günü geldiğinde suçlu bir vagona konuyor, dar sokaklardan geçirilerek köy meydanına getiriliyordu. burada bir kazığa bağlanıyordu. avrupa’da binlerce kadın yakılarak öldürüldü. nedeni ise içindeki şeytan ancak ve ancak yakılarak yok edilebilirdi. cadı dönemi denen iki yüz yıl boyunca fransa ve almanya’nın köylerinde çok korkunç katliamlar gerçekleşti.

ingilizler cadıyı yüzdürmek denen bir yöntem geliştirmişlerdi. suçlunun iki eli ve ayakları göbeği üzerinde bağlanıp su üzerine bırakılıyordu, eğer sanık su üzerinde kalmayı becerirse onun bir cadı olduğuna inanıp öldürüyorlardı, batar ve boğulursa suçsuz olduğuna inanıyorlardı. ancak her iki durumda da kadın ölüyordu. 16. yüzyılda kendilerini dehşete kaptırmış en tehlikeli olan yer almanya’nın wurzburg şehridir. hakimler en sonunda neredeyse tüm şehir halkının şeytana hizmet ettiğine karar verdi. 600 kişiyi ölümle cezalandırdılar. bunların 19'u rahip 41 ise çocuktu. geriye hiç kadın kalmamıştı. toplamda tüm avrupa’da 60.000 ile 300.000 kişinin yok edildiği iddia edilmektedir.
devamını gör...

ak parti genel merkezinde yapılmış sanırım anket. aynı anket şirketi istanbul seçimlerinde binali beyi favori görüyordu.
devamını gör...

evet işsizlik zordur, tecrübe ile sabittir, biraz da pr dedikleri olay ile profesyonel bir şekilde mesleğinizi pazarlayıp kendinize alan açmaya çalışınız, sosyal medya etkin kullanımı ile pilates konusunda iyi paralar kazanan kimseleri görüyoruz, en azından deneyiniz, bazı şeyler düzelmeye başlayacaktır, genele değil özele hitap etmeniz gerekiyor.
devamını gör...

tanıdığım yazar bile yok. bir de hoslanacak miyim? daha neler.
devamını gör...

artık genelleme yapmasak mı? burnu havada kadın/erkeklerin olduğu gibi olmayanları da vardır. rahatsız oluyorsan muhattap olmazsın.
devamını gör...

çok mu şaşırdınız? doğuda bu yıllardır yapılıyor. lisedeki arkadaşım 17 yaşında amcası sandığı kişinin gerçek babası olduğunu öğrendi. çocuğu olmayanlara inek, öküz, tarla karşılığı çocuk satılıyordu.
devamını gör...

ilişkisinin başladığı tarihi biosuna yazan ve sonuna kilit, sonsuzluk sembolü vb. koyan tiplemelerdir. genel olarak iki ay içerisinde kaldırılır.
bunların bir üst modeli ise ortak hesap açmaktır. uzak durunuz..
devamını gör...

aslinda "gozdagi vermek" tabiri yerine bel altindan tehdit etmesi de diyebiliriz bu duruma. gundemi takip edenler bilir, cin'in uygurlara yonelik olusturduklari iskence kamplari her ne kadar dunya basinindan saklanmaya calisilsa da, yaptiklari zulum bir sekilde ortaya dokulmekte. ozellikle bir kac ay once amerika'nin baslattigi kinama ve yaptirimlara sirasiyla kanada, avusturalya, yeni zelenda'da katildi. avrupa ulkelerince basta ingiltere ve hollanda'dan da yaptirimlara destek gelmesiyle bir cok ulke cin'e yaptirim uygulama karari aldi. cin tabii ki bu duruma sessiz kalmadi. gectigimiz gunlerde alinan bu yaptirim kararlari uzerine pekin'den bir aciklama geldi. cin'in disisleri sozcusu, cin'in icislerine karisilmamasi gerektigini belirtti.

"çin artık 120 yıl önceki çin değil. çinliler öfkeli değil, ancak öfkelenirlerse başa çıkmanız zor olacak" diye de ekledi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



haberin devami
devamını gör...

overrated diyene küseceğim tatlı kadın. müzik tarzım bambaşka olmasına rağmen her sene spotify top 10 listemde yeri hazırdır.

pandemi döneminde aldığı kilolar helal olsun, üzülme lana ben de aldım. kıpss.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

adına şarkı yapılan tüm kadın isimleri.
leyla, zeynep, mihriban, zahide, dilara, destina, elfida, ela, feride, ayşe, emine ve en son eklenen nalan.
kıskandığım isimler.
bende senin en güzel yerin kahverengi gözlerin şarkısı ile avunuyorum. allahtan göz rengimin şarkısı var.
devamını gör...

çok dalgın olduğum bir gün yolda yürürken güneş gözlüğümü el yordamıyla başımda aramış ve bulamamıştım. sonra düşüp arabanın altında ezildi sanmıştım. tam aramaya gidecekken kardeşim şey demişti gözlük gözünde ya. 3 saat gülmüştük yolun kenarında buna.
devamını gör...

bizim sözlükle gönül bağımız var, sözlük bizim bebeğimiz. o yüzden ismine cismine takılmadan yazmaya devam ediyoruz, sonuna kadar burdayız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim