tanım: seçmenin algılarıyla oynayarak kaybetmemeyi sağlamak adına yapılmış bir manipülasyon girişimi içeren saçma sapan anketimsi.

(bkz: at yalanı seveyim inananı)

tek başına mansur yavaş bile, hilesiz bir seçimde uzun adamı açık ara sollar.

şimdi gördüm editi: ulan ekrem imamoğlu, 674748474747 seçim kaybeden kk ile neredeyse aynı oy oranına sahip görünüyor ki bu adam da en az mansur yavaş kadar destekleniyor bunu hepimiz biliyoruz.

eğer anket rize'de yapılmadıysa bu yapılan, alenen bilgi kirliliği yaratarak toplumu manipüle etmeye çalışmaktır ama sonuç değişmeyecek:

y.e.n.i.l.e.c.e.k.s.i.n.i.z.
devamını gör...

scooby doo izlerken şemsiyeyle yüksek bi yerden atlıyodu, salına salına iniyordu aşağıya. koltuklardaki ufak denemelerim sonrasında balkondan atlamayı uygun görerek balkona çıkıp küçük şemsiyemi açıp tam atlayacakken babam tutmuştu beni. yine b.k yoluna gidiyomuşuz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tam adı lionel andrés messi cuccittini olan tarihin en iyi futbolcularından birisidir.

kendisi 24 haziran 1987 yılında doğmuştur ve arjantinlidir.
an itibarıyla paris saint-germain takımında forma giymektedir.

kendisini tanımamız barcelona takımıyla olmuştur. barcelona kariyeri tam 21 yıl sürmüştür ve kendisi barcelona takımının efsanesidir. son dönemde la liga ile çıkan bir anlaşmazlık sonucu kulübünden ayrılmak zorunda kalmıştır.

kendisi oyun tarzı olarak maradona’ya benzetilir. kariyeri boyunca sürekli maradona’yla kıyaslanmıştır. tabii rakibi ronaldonun dışında.

maradona, messiyi halefi olarak göstermiştir ve ayrıca arjantin milli takımında hocalığını yapmıştır.

messi şahsen izlediğim en yetenekli oyunculardan biridir ve hala onu izlemek çok büyük şans.
kendisi real madrid hegemonyasını sonlandıran oyuncudur. messiden önce real madrid ve barcelona arasındaki fark çok fazla açılmaya başlamıştı. o geldikten sonra barcelona sayısız başarı kazandı ve derbilerde madrid’e karşı üstünlük sağladı.

messinin bir çok başarısı vardır ama en önemlileri tabii ki ballon d’or ödülleridir. tam 6 ballon d’or ödülüne sahiptir.

messi gibi bir efsaneden bahsederken eski takım arkadaşları xavi ve iniestadan bahsetmezsek olmaz. bu iki orta saha oyuncunun messinin kariyerine çok fazla etkisi vardır.
özellikle üçünün aynı sahada olduğu dönem izlemesi en keyifli dönemlerden biriydi.
mest oluyordum dönemin barcelonasını ve messiyi izlerken.

özellikle pep guardiolanın barcelona’ya gelmesiyle kendisi çok başka bir oyuncu olmuştur. özellikle 91 gol attığı sezonda pep hocanın etkisi büyüktür.
tarihin en iyi barcelonasında tarihin en iyi performansını göstermiştir.

barcelona kariyeri çok başarılı olmasına rağmen milli takım performansı öyle değildir. sürekli finallerde kaybetmiştir. milli takımla ilk kupasını geçenlerde copa america turnuvasında kazanmıştır. bir sonraki hedefi kesinlikle dünya kupası. bir sene sonra gerçekleşecek dünya kupasında kupanın sahibi olmak için elinden geleni yapacaktır.

kendisini izlediğimiz için çok ama çok şanslıyız. bize senelerdir futbol anlamında resital izlettiği için kendisine teşekkür ederiz. sağ ol leo.
umarım psg ile beraber sayısız başarılar kazanırsın. umarım mutlu olursun.

kazandığı başarıları aşağıya ekleyeceğim.

uefa avrupa'da en iyi oyuncu ödülü: 1 2011 fıfa ballon d'or: 6 2009, 2010, 2011, 2012, 2015, 2019 ballon d'or: 1 2009 fıfa dünyada yılın futbolcusu: 1 2009 fıfa yılın takımı: 3 2008, 2009, 2010 yılın en iyi genç oyuncusu: 1 2007 la liga yılın oyuncusu: 3 2009, 2010, 2011 la liga gol kralı: 1 2010 copa del rey gol kralı: 1 2011 la liga yılın yabancı oyuncusu: 3 2007, 2009, 2010 la liga ıbero-amerika yılın oyuncusu: 3 2007, 2009, 2010 avrupa altın ayakkabı ödülü: 1 2010 uefa şampiyonlar ligi gol kralı: 3 2009, 2010, 2011 uefa şampiyonlar ligi yılın oyuncusu: 1 2009 uefa şampiyonlar ligi yılın forvet oyuncusu: 1 2009 uefa şampiyonlar ligi finali maçın adamı: 1 2011 uefa şampiyonlar ligi final taraftarlarca maçın adamı: 2 2009, 2011 uefa yılın takımı: 3 2008, 2009, 2010 arjantin yılın futbolcusu: 5 2005, 2007, 2008, 2009, 2010 fıfpro yılın oyuncusu: 2 2009, 2010 fıfpro özel yılın genç oyuncusu: 3 2006, 2007, 2008 fıfpro yılın genç oyuncusu: 2 2007, 2008 fıfpro world xı: 4 2007, 2008, 2009, 2010 fıfa 20 yaş altı dünya kupası turnuvanın oyuncusu: 1 2005 fıfa 20 yaş altı dünya kupası gol kralı: 1 2005 copa américa yılın genç oyuncusu: 1 2007 world soccer yılın oyuncusu: 1 2009 world soccer yılın genç oyuncusu: 3 2006, 2007, 2008 fıfa kulüpler dünya kupası golden ball: 2 2009, 2011 esm yılın takımı: 4 2005-06, 2007-08, 2008-09, 2009-10 onze d'or: 1 2009 bravo ödülü: 1 2007 tuttosport yılın oyuncusu: 1 2005 marca leyenda: 1 2009 uefa yılın golü: 1 2007 bir yılda en çok gol atan futbolcu (91) gol ile. la liga tarihinin bir sezonda en çok gol atan futbolcusu (50)


not: alıntılar wikipedia sitesinden alınmıştır.
devamını gör...

bu başlığı açan yazarın psikiyatrik destek alması lazım, gerçekten. iyi misiniz allasen? ölmüş kişiye işkence etsen hissedecek sanki. ayrıca bir insana işkence etmek nasıl içinizden gelebiliyor. ben en nefret ettiğim insanın bile ölürken acı çekmesini istemem. bunu isteyebilmek vahşiliktir.
t: olmaması gereken bir işkence işte.
devamını gör...

daha çok hayırlı olsuna gidilir bence. ama estetik ameliyatların sadece keyfi yapılmadığını unutmamak lazım. kazalarda yüzü zarar görmüş insanlarada estetik operasyon yapılır. ve gerçekten de hayat kurtarıcıdır. bu gibi durumlar da gecmis olsuna gidilir tabi.
devamını gör...

inanmak temel bir ihtiyaçtır; bu yüzden ateist olmak-olabilmek kolaycılık değil, çok ağır bir yükün altına girmektir. ben tanrı olsam cennetime keşişten evvel ateisti alırdım.
devamını gör...

şak şak şak sesiyle otobüste, metroda, sınıfta, cafe'de, duraklarda vb. toplu alanlarda sürekli tesbih çevirmesi. zikir çekse içim yanmayacak, onun bir amacı var dine hizmet ediyor en azından. bu olsa olsa gürültü kirliliği.
devamını gör...

yalnızca, yazda olsa kışta olsa ellerim cebimde nereye gittiğimi düşünmeden yürümek.
devamını gör...

öğretmenlere toplumca değer verildiğini göstermek üzere, onlara saygı günü.

en çok mesleğini sözleşmeli yapmak zorunda kalan, atama bekleyen, memleketin ücra köşesinde imkansızlıklarla baş ederek gelecek nesli en iyi şekilde eğiten öğretmenlerin günü kutlu olsun!.
devamını gör...

iğrenç görünür ve kötü kokar.dikkat etmeyip gezene,rahatsız olmayana hayret ediyorum.
devamını gör...

dost yazar.
iyi ki var.
devamını gör...

kişiyi bir süre sonra dış dünyadan koparan psikolojik rahatsızlıktır. ayrıca günlük hayat işlerini oldukça aksatır. gördüğü, işittiği en alakasız detaylar bile hayal için tetikleyici olabilir, genellikle müzik bunlardan en tetikleyici olandır.

ilk başta bu güzel bunla yaşamak istiyorum diye düşünebilirsiniz fakat bu rahatsızlığın yıllar boyu sürebileceğini unutmayın gittikçe daha çok vaktinizi almaya başlayacak. bu yüzden kesinlikle profesyonel yardım gerektiren, asla küçümsenmemesi gereken bir rahatsızlıktır.
( kendimden biliyorum)
devamını gör...

benim en çok yaptığım şey. hatta bazen o kadar ileri gidiyorum ki; gözümde büyüttüğüm kişi veya işin karşısında yaşadığım anlamsızlık kendime olan güvenimi ve saygımı sorgulamamı sağlıyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben zaten bu hayatı şans eseri yaşıyorum, ölürsek te kime kalmış.
devamını gör...

siyasal islam dinini ben de terk ettim.. hatta %99 u müslüman denilen türkiye halkının dinini de terk ettim.
elhamdulillah
devamını gör...

adamın biri, sohbetlerinde gündelik yaşamdaki olumsuzluklardan örnekler vererek:

-böyle giderse kıyamet kopacak, dünyanın altı üstüne gelecek..... diyerek hiç durmadan çevresindeki insanları karamsarlığa itiyormuş. bu konuşmalardan birisini duyan bektaşi dayanamayıp cevap vermiş:

-gelsin imanım demiş, şu dünyanın haline bak, belki altı üstünden iyidir.

burada şemsi tebrizi'de analım:
düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

ben bir garip vişne beşiktaşlı_bektaşi ile yarışır...*
devamını gör...

istanbul'da kendilerine "tebliğciler" adını veren bir grup, alkol tüketilen mekanların önünde durup insanlara nasihatlerde bulunmuş, videoya alınan kayıtlar yayınlanınca da sosyal medyada gündem oldu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


öte yandan bugünkü köşe yazısında konuya değinen ahmet hakan, tebliğ yapan kişilerin hitaplarının nazik, üsluplarının düzeyli olduğunu belirtti. hakan, verilmek istenen mesajın, kendisine göre "mutluluğu yanlış yerde aramayın! gerçek mutluluk allah'ın yolundadır!" olduğunu yazdı.

"beni rahatsız etmedi bu tebliğ" diyen yazar, son olarak şu ifadelerle konuya başka bir yerden bakmış: "bu tebliğler, neden sadece alkole karşı yapılır? neden mesela kadına şiddet konusunda tebliğe çıkılmaz? neden mesela hayvanlara yönelik eziyetle ilgili bir tebliğ seferberliği başlatılmaz? neden yalan söylemek ya da harama el uzatmak konulu tebliğlere gerek duyulmaz?"

buradan
devamını gör...

kendimde sevmediğim tek bir özellik bile yok. narsist köpeğim
devamını gör...

almanların netflix için yaptıkları bilim-kurgu temalı popüler dizi.

"what we know is a drop, what we don't know is an ocean"

(diziyi izledikçe yazdığım için açıklamalar başta anlamsız gelebilir ama yazının tamamı okunduğunda bir bütünlüğü olduğu görülecektir. ayrıca ağır 'spoiler' içerdiği için diziyi izlemeden bu yazıyı okumak sakıncalı olabilir.)


-en saçmalıklara bir ek: ulrik oğlu mikkel'in gittiği 1986 yerine, 1953'e gittiğinde oğlunun ve kendinin adını söylemiyor ve 33 yıl boyunca da bu devam ediyor.
-sürekli bir konuşmama durumu (tabii, dizinin devamı açısından senaristlerce bu gerekli.) katherina çocuklarına "durun, size bir şey söylemek zorundayım." diyor, çocukları aylardır onlarla iki kelime etmeyen annelerine; "seni dinlemeyeceğiz." deyip çekip gidiyorlar. vayyy.
-dizide yaratılan en salak karakter ulrik. böyle izleyip izleyip yazıyorum. ama şu ana kadar dark o kadar da bayıldığım bir dizi olmadı. hele anlaşılmaz olması? yok daha neler!
-dizide ulrik'ten sonraki en salak karakteri de seçtim; martha.
-herkes bir yerlere bir şey saklıyor ve nedense o her neyse, saklanırken biri mutlaka izliyor oluyor.
-evet, film olsun diye yapılan saçmalıklardan biri daha; tek bir adamın (adam sadece polis) emir vermesiyle kesinlikle güvenli olmayan şekilde nükleer santralde, nükleer atıkların betonla üzerinin örtüldüğü havuzu kazıyorlar, iki tane matkapla. ve booom! bilinen dünya yok oluyor. allahım sen aklıma mukayyet ol yarabbim.

"we can do what we want but we are not free to choose what we want."
"we can do what we want but we are not free to choose our requests."
(yukarıdaki iki cümle arasındaki fark nedir?)
insan -tabii ki- istediğini yapabilir ama istediğini isteyemez. (insan belki ne isterse onu yapabilir ama ne isteyeceğini tercih edemez.)
orijinali: der mensch kann wohl tun was er will, aber er kann nicht wollen was er will.
(arthur schopenhauer)
(netflix'te böyle yazılmadı ama hepsi aynı anlama geliyor, almancam bir gün iyi olduğunda bu farkları çözebilecek miyim acaba?)

3. sezona geldim, hala helge'nin karısı kim, onunla kim evlendi, yani peter'in annesi kim, öğrenemedim, bakalım herhalde ilerleyen bölümlerde öğrenirim. sonuç olarak 3. sezon son sezon değil mi? yukarıda yazanlardan birinin de dediği gibi almanlar hiçbir şeyi açıkta komazlar.
-kara madde dünyayı yıkıp geçiyor ama jonas evine döndüğünde raftaki kavanozlar yerli yerinde!

sonunda bitti. güzel bitti. yukarıda yazılanların aksine ben son sezonu diğerlerinden daha iyi buldum.
gelelim mutlu sona. evet, regina'nın aile fotoğrafında, anne ve babası olarak, claudia ve bernd doppler görünüyordu. başta iyi gözükmediği için fotoğraftaki babayı tronte zannettim. epey kafam karıştı. çünkü, "tronte denilen oğlan, noah'ın kızkardeşi agnes'in oğlu değil miydi? o ikisi de regina'nın oğlu bartoş'un (yazılışına bakmaya üşendiğim başka bir ad daha) çocukları değil miydi? o nasıl oldu? hani regina zincirin dışındaydı ve bu nedenle yaşıyordu?" diye düşündüm. sonra internette bir sayfa buldum. paylaşayım, ingilizce bilenler okur:


buradan

sonuç olarak amerikan egemen dizi piyasasında almanlar hiç de fena bir iş çıkarmamışlar. dizi kesinlikle izlenebilir. ama şunu mutlaka eklemeliyim ki, benim 'en iyi beş dizi' listemde yer alamaz.

ek: dizide açıklanmamış, eksik bırakılmış konulardan biri de helge'nin durumuydu. sen o kadar zengin bir aileden gel, başına onca iş gelsin, sadece zeki olmadığın için hayatın boyunca sürün, olmaz böyle şey. hadi anasından gülmemişti, sözde babası ona düşkündü, ne oldu? babasının kurduğu nükleer santrale bekçi olabildi yalnızca. yaa, işte böyle. gördüğümüz üzre orada, buradaki gibi ahbap-çavuş, hısım-akraba ilişkisiyle işler yürümüyormuş. cık cık cık.
son bir ek daha: almanların dizideki mesaj kaygısıyla (da) ilgili. ayrıca bu konuya dikkat çekmek güzel bir şey bence: 'unknown' olarak nitelendirilen martha ve jonas'ın oğullarının (hala- yeğen ilişkisi dolayısıyla) tavşan dudaklı olması. 'unknown', özellikle üç ayrı yaşının bir arada göründüğü sahnelerde oldukça ürkütücüydü.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim