--- alıntı ---

yaşamım utançlarla doludur. insan hayatının ne olduğuna dair bir fikrim yok.

--- alıntı ---

-insanlığımı yitirirken , osamu dazai.
devamını gör...

başka dertleri olmayan çiftlerdir.
devamını gör...

atatürk ideolojisi öyle her salağın kavrayabileceği kadar basit bir ideoloji değildir dedirten bir akp kurucu üyesi, 11. cumhurbaşkanı abdullah gül’ün eski avukatı latif cem baran sıçmığı. türkiye’yi yeniden kurmuşmuş , ne ara yıkılmıştı?

akp kurucuları üyesi latif cem baran katıldığı bir televizyon programında skandal açıklamalar yaptı. baran, “cumhurbaşkanının liderliği, türkiye’yi yeniden büyütüp, yeniden kurmuştur. teşbihte hata olmasın cumhurbaşkanı ikinci atatürk’tür” dedi.

buradan
devamını gör...

allah çarpsın ki allah var.
devamını gör...

başkasının sizi mutlu etmesini beklemek yerine kendi mutluluğunuzu yaratın. hobi edinmek, evcil hayvan beslemek, spor yapmak en basit örnekler. ne yaptığınızın önemi yok. kendinize zaman ayırın. bir dakikanız bile boş geçmesin. stresten uzak durun. ve sizin için birinci derece önem arz etmeyen kişiler ve durumlar hakkında kendinizi boşa yorup yıpratmayın.
devamını gör...

rıfat ılgaz eseri hakkında şöyle bir yorumda bulunmuştur: "eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış.bunun üzerine aileler de o saatlerde sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasına bütünmüş. sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş.ben de çöken eğitim sistemini anlattım. hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük."

rıfat ılgaz, hababam sınıfına gülünmesi ile bu duruma gülünmesi arasında bir fark görmemiştir. tokat gibi yüzümüze çarpan gerçek de budur. aslında üstat, bizi bize anlatmıştır. her karakter, her olay aslında bir eleştiridir. farklı kültürden, farklı ekonomik düzeyden öğrencilerin, aynı yerde kalıp beraber kopya çekmesi toplumcu anlayışa bir atıftır aynı zamanda. hababam sınıfı'nda üç şeyin eleştirisi yapılmıştır: kopyanın, ezberin, uydurma saygının. rıfat ılgaz da röportajlarında ben komedi düşünmüyorum, yergi yapıyorum demiştir. bütün ülke izledik bu başyapıtı. güldük, eğlendik, bir kez olsun düşündük mü?
devamını gör...

şu an kadıköydeyim. dünden daha iyiyim. heybeliada'ya doğru 3 günlük tatilimize başlıyoruzzz.
devamını gör...

telefonunu kendisi ile bütünleştirmiş emekli amca itemiydi...

şimdi o amcalar facebook ve tik tok kullandığından hepsinde akıllı telefon var.
bu telefon o kaba sığmaz.
eğer sığacak kadar büyüğü yapılsaydı bunu üreten paraya para demezdi aynı tayfa koşarak alırdı.
devamını gör...

keşke her gazeteci senin gibi gerçekleri söyleyecek bir karakterde olsa yiğidim.
devamını gör...

çok sevdiğim bir şeyin acımasızca eleştirilip gömülmesi. o kadar mutsuz oluyorum ki... sevmiyorsan git ötede sevme sanki bana sevmiyor hıh.
devamını gör...

bana bir daha normalleşme diyenin ağzına kürekle vururum. dalga geçmeyin lan artık benle. vallahi bıktım.
devamını gör...

istersem kavanozda içerim istersem pipetle içerim istersem demlikten içerim aw yeter karıştınız her şeye tansiyonumu zıplatmayın gece gece*
devamını gör...

bir internet terimidir. ingilizcesi "search engine optimization" olan, "arama motoru optimizasyonu" anlamına gelen kelimenin kısaltmasıdır.

kısacası seo olarak andığımız bu iyileştirme, websitelerin arama motorları üzerindeki görünürlüğünü artırmaya, dolayısıyla başka internet kullanıcıları tarafından bulunmayı hedefleyen iyileştirmedir.

websitelerin olmazsa olmazıdır. seo ayarları yapılmamış websitesi ancak kulaktan kulağa oynayarak ziyaretçisini artırır.
devamını gör...

okunup üflendiyse her şekilde alınabilir.
zira onlar üflemeyi de çekmeyi de iyi bilir.
devamını gör...

not: başka bir sitedeki kendi yazımdır.


büyük patlama sonrasında, uzayın hızlı bir şekilde genişlemesini ele alan teori. enflasyon, enflasyon teorisi, şişme teorisi gibi birçok isimle anılır.

böyle bir teorinin çıkış noktası, büyük patlama teorisi'nin yanıtlayamadığı birkaç büyük sorudur.

1- ufuk problemi

kozmik mikrodalga arka plan ışınımını incelediğimizde, bunun geniş ölçekte çok homojen olduğunu görürüz. bu neden sorun olsun ki diyebilirsiniz. şundan: normal şartlarda, örneğin bir fincan sıcak kahveyi masa üzerinde bıraktığınızda, bir süre sonra kahve, kendisinden daha soğuk olan hava ile yaptığı ısı alışverişi nedeniyle soğuyacaktır. yani birbiriyle etkileşim halinde olan ve sıcaklıkları farklı sistemler, ısı alışverişi yapar ve aynı sıcaklığa ulaşırlar.

büyük patlama'dan sonra eğer evren yavaşça genişlese ve evrenin her bölgesi ısı alışverişi yapacak zaman bulsaydı, günümüze dek soğudukça her tarafının aynı sıcaklığa ulaşmasını sağlayabilirdi. fakat patlamadan sonra evrenin son derece hızlı genişlediği ve hiçbir bölgenin birbiriyle ısı alışverişi yapacak zaman bulamadığı tahmin ediliyor. bu durumda her yerde aynı olan, yani homojen olan bu dağılımın bir açıklamaya ihtiyacı var. o açıklama da enflasyon kuramı ile sağlanabiliyor.

buna göre, patlamanın hemen ardından gelen kısacık bir süre içerisinde evrenin her bölgesi birbirine, o ısı alışverişini yapacak kadar yakındı ve alışveriş kısacık bir sürede tamamlandıktan sonra evren üstel olarak genişledi. tüm bölgeler birbirinden kısacık bir süre içinde ve aynı sıcaklığa sahip şekilde uzaklaştılar.

2 - düzlük problemi

bu problem, evrenin şeklini belirleyen nihai şey ile yani onun kritik yoğunluğu ile ilgili. kritik yoğunluk aslında biraz teorik bir değer. evrenin gerçek yoğunluğunu bununla kıyasladığımızda, evrenin sahip olması muhtemel şekli tahmin edebiliyoruz. bugün bildiğimiz kadarıyla evrenin yoğunluğu neredeyse kritik yoğunlukla aynı.

peki bu niye sorun olsun? bu tek başına sorun değil, ama şu şekilde bakıldığında bir sorun olduğunu görüyoruz: evrenin yoğunluğu tam olarak şu anda içerisinde var olan şeylerle beraber var olmaya devam edebilmesi için ne gerekiyorsa tam da o kadar. yani ilginç bir hassas ayar yapılmış ve evren kritik yoğunluktan az ya da çok bir değere sahip olarak farklı bölgelerde farklı özelliklere bürünmemiş. yani evrende herhangi bir farklılaşma, bir pürüz falan göremiyoruz.

ayrıca eğer gerçek yoğunlukla kritik yoğunluk bire bir aynı olsaydı, evrenin genişlemesi gittikçe yavaşlayacaktı ve evren belki de çökecekti. bu ince ayarın nasıl gerçekleştiği konusu, büyük patlama teorisi için bir muamma.

kozmik enflasyon teorisi, evrenin, büzüşük bir balonun şişirildikten sonraki pürüzsüz hali gibi, ani bir şekilde şişerek düz hale geldiğini ileri sürer.

bu 2 problem, cevaplanması gereken en büyük sorular, ama bunlardan başka 2 problemimiz daha var:

3- manyetik tek kutupluluk

bu meseleye göre evrende, ilk patlamadan hemen sonra ortaya çıkan ve evrenin yoğunluğuna önemli miktarda katkıda bulunan, büyük kütleli bir parçacık grubu görmemiz gerekirdi. oysa gözlemler, böyle bir şeyin olmadığını gösteriyor. tabi görmemiş olmamız, ille de var olmadıkları anlamına gelmez. henüz keşfedilmemiş de olabilirler, ama bu gözlenememe durumu yine de bir sorun olarak önümüzde duruyor.

şişme evresi, bu türden ağır parçacıkların, oluşum sırasında aşama aşama parçalandığına ve günümüzde bildiğimiz hafif parçacıklara dönüşene kadar bu parçalanmanın sürdüğüne ilişkin kanıtlar sunar.

4- evrendeki büyük yapılar

galaksiler ve içlerindeki cisimler gibi yapıların tam olarak nasıl oluştuğu da bir sorundur. yani geniş ölçekte bakıldığında homojen olan evren, çok küçük ölçeklerde bakıldığında homojen bir dağılıma sahip değildir. bunun mümkün olabilmesi için daha patlama anında bir homojen olmama durumunun var olması gerekir.

kozmik enflasyon bu homojen olmama durumunu, kuantum çalkalanmalar ile açıklamayı başarmıştır.

edit: bu önemli teoriyi ortaya atan kişi kozmolog ve teorik fizikçi alan guth'tur.



devamını gör...

doğaya ait olan her şeyde bilinçli bir canlılık bulunduğunu ileri süren görüş. her varlığın bir ruhu olduğuna inanıldığı için her türlü canlı cansız nesne ile iletişim kurulabileceğine inanılır. ilkel polinezya dinlerinden hala görülmekte birlikte şimdinin mitolojisi eski dinlerde de varlığına sık rastlanır.
devamını gör...

günümüzde bir tür “burjuva bilimi” olarak kabul gören psikiyatriyi eleştirdiğinizde sizi “düz dünyacılarla” ya da “aşı karşıtlarıyla” bir tutup küçümsemeye çalışabilirler.
ekşisözlük’te bu konuyla ilgili görüşlerini, iğrenç bir uslüpla belirtmiş olan cinsiyetçi birinin yazısını paylaşacağım şimdi. söyledikleri hakkında tek bir bilimsel kanıt yok bu arada.
(https://eksisozluk.com/entry/46102224)

bu arkadaşın sözde argümantasyonunu da tek bir soruyla sarsalım. “bipolar bozukluk” gerçekten organik bir rahatsızlıksa, bu rahatsızlıktan muzdarip olanlara antidepresanları niçin nörologlar değil de “psikiyatrlar” reçete ediyor?
devamını gör...

sadece mesajını engellediğim bir tane işidçi yobaz var. o da cezalı uzunca bir süredir.
devamını gör...

allahsız ve bilgili birine benziyor. aynı ben.
devamını gör...

işbu tanım, benjamin amcaya yakışmayan bir üslup barındırdığı için silinmiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim