tayyip erdoğan'ın üniversite arkadaşları
15 temmuz darbe girişiminde tankların egzozuna atlet yıkayıp f16'ları da terlikle savuşturarak destan yazmışlardır.
devamını gör...
iki kadın ve bir fırtına

dümeni hangi yana kırarsanız cenabet kalır kalbiniz. iki kadın şimşek gibi çakar omuriliğinize. parsalar gümüşten beter kokar. diş kirasıdır güzellik, kokla ve solsun çekirdeği. bacakların arasında gezinen volkanik bir tornadodur aşk, doğa olayıdır. birden fazla organizmaya bulaşabilir. dişil bir fırtınaya tutulursun yelkensiz okyanusta. teknen batar ve kafan rahatlar.
devamını gör...
insana umudunu kaybettiren şeyler
liyakatsizliklerdir.
devamını gör...
cumartesi yalnızlığı
selim ileri'nin 1968 yılında yayımladığı öykü kitabıdır. eserin içerisindeki öyküleri lise zamanlarında yazdığı bilinmektedir. aynı zamanda kitapta, gülten akın'ın şiirinden bir alıntı yapmıştır bu başlık altında.
--- alıntı ---
ah kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
ah kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya.
--- alıntı ---
devamını gör...
pieter bruegel the elder
flaman rönenans ressamı. "the elder" * türkçeye baba olarak çevrilmiş lakabının sebebi aynı isimle yine ressam bir oğlu olması (bkz: pieter brueghel the younger).
genre painting denen bir konu üzerinde yoğunlaşmış resim türünün öncülerindendir. konusu ise köylüler ve manzaradır.
rönesans döneminin köy hayatını resmeden ilk ressamı olmuştur. köylü düğünlerini, karnavallarını deneyimleyebilmek için zaman zaman köylü kılığına girer gelin ve damadın akrabasıymış gibi davranırmış. onun eserlerine kadar resimlerde köylülere yer verilse bile onları aşağılayacak ya da komik duruma düşürecek şekilde yer verilmişti, bruegel ise köylüleri oldukları gibi resmetti.
ayrıntılı ve gerçekçi resimleri belçika tarihçileri için önemli bir kaynak olmuştur. 16. yy günlük yaşantısına ışık tutan önemli bir belge niteliğindedir hepsi.
ilk eserleri bir sürü küçük figürün olduğu bir sahneyi uzaktan resmetmiş şekilde olsa da son eserlerinde büyük bir ya da birkaç figür içermekte. bunun sebebinin zamanla daha çok ayrıntıyı öğrendiği için her birini göstermek istemesi olduğunu düşünüyorum.
the blue cloak tablosu ile ilgili tek tabloda 112 atasözü: pieter bruegel bu başlığa bakmanızı da öneririm.
küçük bir bilgi: bruegel ismi aslında brueghel'dir. pieter'ın oğulları bu h harfini atmadan kariyerlerine devam etmiştir. oğullarının ikisi de başarılı ressamlar olmuştur. the younger babasının işlerini kopyalayarak ticari anlamda başarı elde etmiştir. diğer oğlu jan brueghel the elder ise daha yaratıcı davranmıştır ve flaman barok stiline geçişte önemli bir ressam olmuştur. peter paul rubens gibi isimlerle çalışmıştır.
otoportre
children's games
hunters in the snow
the peasant and birdnester
genre painting denen bir konu üzerinde yoğunlaşmış resim türünün öncülerindendir. konusu ise köylüler ve manzaradır.
rönesans döneminin köy hayatını resmeden ilk ressamı olmuştur. köylü düğünlerini, karnavallarını deneyimleyebilmek için zaman zaman köylü kılığına girer gelin ve damadın akrabasıymış gibi davranırmış. onun eserlerine kadar resimlerde köylülere yer verilse bile onları aşağılayacak ya da komik duruma düşürecek şekilde yer verilmişti, bruegel ise köylüleri oldukları gibi resmetti.
ayrıntılı ve gerçekçi resimleri belçika tarihçileri için önemli bir kaynak olmuştur. 16. yy günlük yaşantısına ışık tutan önemli bir belge niteliğindedir hepsi.
ilk eserleri bir sürü küçük figürün olduğu bir sahneyi uzaktan resmetmiş şekilde olsa da son eserlerinde büyük bir ya da birkaç figür içermekte. bunun sebebinin zamanla daha çok ayrıntıyı öğrendiği için her birini göstermek istemesi olduğunu düşünüyorum.
the blue cloak tablosu ile ilgili tek tabloda 112 atasözü: pieter bruegel bu başlığa bakmanızı da öneririm.
küçük bir bilgi: bruegel ismi aslında brueghel'dir. pieter'ın oğulları bu h harfini atmadan kariyerlerine devam etmiştir. oğullarının ikisi de başarılı ressamlar olmuştur. the younger babasının işlerini kopyalayarak ticari anlamda başarı elde etmiştir. diğer oğlu jan brueghel the elder ise daha yaratıcı davranmıştır ve flaman barok stiline geçişte önemli bir ressam olmuştur. peter paul rubens gibi isimlerle çalışmıştır.
otoportre
children's games
hunters in the snow
the peasant and birdnester
devamını gör...
profilim
sürekli tıkladığım buton. canım kendim.
devamını gör...
güzel insan
gülüşü güzel insandır. en savunmasız olduğumuz an gibi gelir bana gülüşler. yüreğimiz tüm çıplaklığı ile serilidir, o anda. ve güzel gülenler, yüreğinde bir parça iyiliği taşıyan insanlardır.
devamını gör...
öğretmeni sınıfından kovan kaymakam
ziya paşa'yı rahmetle andırmış olan kaymakamdır.
bed asla necabet mi verir hiç üniforma...
bed asla necabet mi verir hiç üniforma...
devamını gör...
öğretmen fetişizmi
öğretmen düşmanlığı ve nefretine dair bir başlık daha. neyi çekemiyorsun mesela? aldığı maaşı mı? o maaşın çok daha fazlasını alanlarla da uğraş. performansını mı? ne yapmalı mesela? dersi anlatmak yerine, öğrencilere kankalık falan mı yapmalı? onlarca öğretmen görmüşmüş. bir milyonluk bir ekipten bahsediyoruz. bizler de binlerce öğrenci görüyoruz. en saygısızından en iyilerine kadar. burada ağlıyor muyuz? kimse kutsal falan demiyor merak etme. kutsallığı geçtik sıradanlığa razıyız. herkese saygı duyuldu bu memlekette ama herkese bir tek kıt kanaat geçinen, kendisine verilen işleri yapmaya çalışan öğretmen camiasına saygı duyulmadı. yüzlerine karşı diyemiyorsunuz ama bunları. işte bu yüzden bu tarz düşünen herkes ikiyüzlüdür.
devamını gör...
annelerin garip huyları
4 kişilik eve ordu doyuracak kadar yemek yapak. haliyle yemek artınca da "bir daha size yemek falan yok, yemiyorsunuz hep kalıyor." nidaları eşliğinde mutfakta dolanmak.
devamını gör...
ayna testi
fransız psikolog henri wallon ve akabinde meslektaşı gordon gallup jr. ayna karşısında bebek ve hayvanların davranışlarını inceleyip, karşılaştırdığı test.
özellikle gallup şempanzeleri kullanarak öz farkındalıkları karşılaştırmıştır. buna göre şempanze ayna karşısındaki görüntüsünü algılasa bile, kısa sürede dikkati dağılmakta. yansımasıyla ilgilenmemektedir. 6 aylık bir bebek ise ayna karşısındaki yansımasına karşısında "büyülenir". bebek burada kendisi ve nesneler arasındaki farkı anlamlandırır. yetersiz haldeki yansıması karşısında kendi benliğini tanımlar. böylece "aynadaki yansısı açısından altı aylık bir insan yavrusunun, aynı yaştaki şempanzeden nasıl ayrılabileceği" gösterilir.
ayna testini ileriye götüren psikanalistin en önemli isimlerinden jacques lacan, ayna teorisi ile birlikte bu deneyi refarans göstererek bebeklikte "benliğin" oluşumunu ve imgelemini tanımlamaya çalışır.
özellikle gallup şempanzeleri kullanarak öz farkındalıkları karşılaştırmıştır. buna göre şempanze ayna karşısındaki görüntüsünü algılasa bile, kısa sürede dikkati dağılmakta. yansımasıyla ilgilenmemektedir. 6 aylık bir bebek ise ayna karşısındaki yansımasına karşısında "büyülenir". bebek burada kendisi ve nesneler arasındaki farkı anlamlandırır. yetersiz haldeki yansıması karşısında kendi benliğini tanımlar. böylece "aynadaki yansısı açısından altı aylık bir insan yavrusunun, aynı yaştaki şempanzeden nasıl ayrılabileceği" gösterilir.
ayna testini ileriye götüren psikanalistin en önemli isimlerinden jacques lacan, ayna teorisi ile birlikte bu deneyi refarans göstererek bebeklikte "benliğin" oluşumunu ve imgelemini tanımlamaya çalışır.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
son singapur vapuru (yazar)
agrasif biri , twitterda insan dövdüğünü düşünüyorum .
devamını gör...
ormanları kim yakmış saçmalığı
kimin yaktığını bilmem ama kimin söndürtmediği apaçık. en sonunda ülkeyi pek bayıldıkları arapların lanet ülkesi misali çöl yapacak soysuzlar. buradan malum* ve yalamalarına en sövgülü dileklerimle...
devamını gör...
şebek
eski dünya maymunları ailesinden bir primat cinsi. yaklaşık 5.1 milyon yıl önce ortaya çıktılar. sağlam gövdeli, diğer bazı maymunlara göre orta boylu sayılabilecek canlılardır. gündüzleri şebeklik yaparlar, geceleri hovardadırlar, içer-içer sızarlar bir palmiye ağacının altında.... sabahları aktiftirler, ağaçlara, kayalara tırmanırlar, tek vasıflarıdır bu, ben ağaca bile tırmanamıyorum. o bile yok bende. ağaçlara ve kayalara güzel tırmanmalarına rağmen hayatlarının büyük bir bölümü yerde geçer.
max 100 kişi birlikte yaşarlar. ve tüm şebek gruplarında dişi sayısı erkek sayısından kat-kat çoktur. bu şebeklerin bir kuralıdır. yani illa kadın sayısı çok olmalı. ayrıca ara-sıra sadece bekar erkeklerin bulunduğu gruplar da oluşur. bekar evi gibi. bunlar tarihin ilk bekar evinin kurucusudur ayrıca. fakat bekar erkeklerin oluşturduğu grup, dişilerin oluşturduğu gruptan daha zayıf olup, o haldeyken dişilerin lideriyle rekabet edemezler. anaerkil bir düzen.
genç erkeklerin cinsel bölgeleri olgunlaştıktan sonra gruptan ayrılırlar, fakat genç dişiler grupta kalır.
bunlar hep bağırırlar falan yani çok aktiftirler, çok sosyaldirler.
bak bak şebeğe bak:

max 100 kişi birlikte yaşarlar. ve tüm şebek gruplarında dişi sayısı erkek sayısından kat-kat çoktur. bu şebeklerin bir kuralıdır. yani illa kadın sayısı çok olmalı. ayrıca ara-sıra sadece bekar erkeklerin bulunduğu gruplar da oluşur. bekar evi gibi. bunlar tarihin ilk bekar evinin kurucusudur ayrıca. fakat bekar erkeklerin oluşturduğu grup, dişilerin oluşturduğu gruptan daha zayıf olup, o haldeyken dişilerin lideriyle rekabet edemezler. anaerkil bir düzen.
genç erkeklerin cinsel bölgeleri olgunlaştıktan sonra gruptan ayrılırlar, fakat genç dişiler grupta kalır.
bunlar hep bağırırlar falan yani çok aktiftirler, çok sosyaldirler.
bak bak şebeğe bak:


devamını gör...
avrupa denince akla gelen ilk 3 kelime
edirne, kırklareli, tekirdağ.
devamını gör...
josip broz tito
josip broz tito (1892-1980), marksist-leninist görüşlere sahip yugoslav devlet ve siyaset adamıdır. yugoslavya komünist partisinin kurucuları arasında yer aldı.
çevresindeki kişilere görev verirken ve iş yaptırırken sık sık "ti-to, ti-to" (sen bunu, sen bunu... yap!) dediği için arkadaşları kendisine esas ismi olan josip broz'un yanına tito lakabını eklediler.
ii.dünya savaşı’nda nazi almanyası'nın saldırması üzerine, yugoslavya komünistleri tito başta olmak üzere bir direniş hareketi başlattı. tito, yugoslavya halkını birlik, beraberlik, kardeşlik ve bağımsızlık çağrısı yapan bir bildiriyle ayaklandırdı. ayaklanmanın hızla yayılması sonucu yugoslavya'nın yarısı bağımsızlığa kavuştu ve nazi saldırıları püskürtüldü.
yugoslavya'nın eşit halklardan meydana gelen federal bir topluluk olduğunu ilan eden tito'ya 1943'te yugoslavya mareşalliği, daha sonra hükûmet başkanlığı ve başkomutanlığı da verildi. aynı yıl seçimlere gidildi ve tito'nun partisi olan halk cephesi seçimlerde galip çıktı. yugoslavya federal cumhuriyeti'ni kuran tito sosyalist bir rejim uygulayınca batı ülkeleri, tito'dan desteğini çekti. tito yugoslavya'nın bağımsız bir devlet olarak kalmasını isteyince stalin ile de arası açıldı.
"kimsenin bir şeyini istemiyoruz, bizim olan hiçbir şeyi de vermiyoruz" felsefesiyle hareket eden tito 1962-70 yılları arasında sık sık asya, afrika ve latin amerika'ya geziler yaparak bağlantısızlar hareketini güçlendirdi. 25 üçüncü dünya ülkesini sscb nüfuzundan kurtardı.
tito, türklerin yugoslavya’dan göç etmesine sebep olduğu ve komünist olduğu gerekçesiyle yurdumuzda pek sevilmese de parçalanan eski yugoslavya’da hala saygıyla anılan, özlenen bir liderdir.
“ülkemiz kristal bir küredir. ben josip broz tito, bu küreyi ellerimle tutarak değil alttan nefesimle üfleyerek havada tutuyorum. umarım benim nefesim tükendiğinde birisi bu görevi devralır. yoksa kristal küre yere düşer ve tuz buz olur... işte o zaman dünyanın kaderinin korunması başka bağımsız ülkelere kalır. mısırlı nasır, benim dostumdur ancak ondan önce dünyanın geleceğinin korunması anadolu’ya düşer. anadolu’da kemalistler tarafından kurulan devletin temeli bağımsızlıktır. bu yüzden anadolu, dünyanın kaderini kurtarma görevini omuzlarına alır.”
çevresindeki kişilere görev verirken ve iş yaptırırken sık sık "ti-to, ti-to" (sen bunu, sen bunu... yap!) dediği için arkadaşları kendisine esas ismi olan josip broz'un yanına tito lakabını eklediler.
ii.dünya savaşı’nda nazi almanyası'nın saldırması üzerine, yugoslavya komünistleri tito başta olmak üzere bir direniş hareketi başlattı. tito, yugoslavya halkını birlik, beraberlik, kardeşlik ve bağımsızlık çağrısı yapan bir bildiriyle ayaklandırdı. ayaklanmanın hızla yayılması sonucu yugoslavya'nın yarısı bağımsızlığa kavuştu ve nazi saldırıları püskürtüldü.
yugoslavya'nın eşit halklardan meydana gelen federal bir topluluk olduğunu ilan eden tito'ya 1943'te yugoslavya mareşalliği, daha sonra hükûmet başkanlığı ve başkomutanlığı da verildi. aynı yıl seçimlere gidildi ve tito'nun partisi olan halk cephesi seçimlerde galip çıktı. yugoslavya federal cumhuriyeti'ni kuran tito sosyalist bir rejim uygulayınca batı ülkeleri, tito'dan desteğini çekti. tito yugoslavya'nın bağımsız bir devlet olarak kalmasını isteyince stalin ile de arası açıldı.
"kimsenin bir şeyini istemiyoruz, bizim olan hiçbir şeyi de vermiyoruz" felsefesiyle hareket eden tito 1962-70 yılları arasında sık sık asya, afrika ve latin amerika'ya geziler yaparak bağlantısızlar hareketini güçlendirdi. 25 üçüncü dünya ülkesini sscb nüfuzundan kurtardı.
tito, türklerin yugoslavya’dan göç etmesine sebep olduğu ve komünist olduğu gerekçesiyle yurdumuzda pek sevilmese de parçalanan eski yugoslavya’da hala saygıyla anılan, özlenen bir liderdir.
“ülkemiz kristal bir küredir. ben josip broz tito, bu küreyi ellerimle tutarak değil alttan nefesimle üfleyerek havada tutuyorum. umarım benim nefesim tükendiğinde birisi bu görevi devralır. yoksa kristal küre yere düşer ve tuz buz olur... işte o zaman dünyanın kaderinin korunması başka bağımsız ülkelere kalır. mısırlı nasır, benim dostumdur ancak ondan önce dünyanın geleceğinin korunması anadolu’ya düşer. anadolu’da kemalistler tarafından kurulan devletin temeli bağımsızlıktır. bu yüzden anadolu, dünyanın kaderini kurtarma görevini omuzlarına alır.”
devamını gör...
yazarların en köylü özelliği
yer sofrasını çok seviyorum, daha samimi ve doğal geliyor.
yemek masasının sıkış sıkışlığı ve kasılmışlığı yok.
bir de arada soğanın ortasına yumruk atıp öyle yiyorum.
soğan hassas noktamızdır, lütfen.
yemek masasının sıkış sıkışlığı ve kasılmışlığı yok.
bir de arada soğanın ortasına yumruk atıp öyle yiyorum.
soğan hassas noktamızdır, lütfen.
devamını gör...
arapları rahatlatmak için atatürk'ü madalyadan çıkardık
www.sozcu.com.tr/2021/yazar...
tarihe nottur ve devran dönecektir.
edit : küfür konusunda ben de kendimi zor tuttum.
tarihe nottur ve devran dönecektir.
edit : küfür konusunda ben de kendimi zor tuttum.
devamını gör...