elveda rumeli
ilk 60 bölümden sonra boka sarsa da; benim için türkiye'nin en iyi dönem dizisidir. kostümü, dekoru, şivesi, castı, oyunculuğu ile her şekilde mükemmel. bakmayın ilk 60 bölüm sonrası dediğime. bana göre her şekilde güzel, can bu dizi. ama bi yerden sonra baydı, sadece kadraja giren coğrafya için izletti kendini.
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
devamını gör...
çalışma masanızdaki en ilginç şey
olmayan şey. çalışma masamda dikkatimi dağıtacak hiçbir şey tutmam. orta dünya ovaları kadar sakin olmalıdır masam.
devamını gör...
çocuk yapacaklara tavsiyeler
çocuk olunca.. eş olarak birbirinizi unutmayın..
kıymet bilin.. çok sevin.. önce birbirinizi.. sonrasin da çekirdek ailenizi..
kıymet bilin.. çok sevin.. önce birbirinizi.. sonrasin da çekirdek ailenizi..
devamını gör...
hayki
türkçe rap'in en pis diss'ini yapmıştır 2005-2006 gibi. pis derken kelimenin tam anlamıyla yani, joker - jokezilla falan kumda oynar. şimdi isim, link falan verip de kimsenin kulaklarını on bin ton küfürle doldurmaya niyetim yok. elimde olsa youtube serverlarından silip üç kez kutsal suyla yıkarım.
devamını gör...
bütün erkekler aynısınız diyen kadın
hepsini denemiş mi diye hep merak ettiğim kızdır.
devamını gör...
safiye ali
ilk türk kadın doktorumuz. (d. 1891, istanbul – ö. 1952, almanya).
--- alıntı ---
osmanlı döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir aileye mensuptur. 6 kişilik ailenin en küçük ve en zeki kız çocuğudur. amerikan kız koleji’nde öğrenim görmesinin yanı sıra özel dersler almıştır.
balkan savaşları döneminde cepheden getirilen yaralıları gördü ve doktor olmaya karar verdi. ancak maddi yetersizlikler ve o dönemin şartları tıp okuma isteğini sınırladı. hangi kapıyı çalsa ‘’tıp fakültesine kadın öğrenci alamayız’’ sözüyle karşılaşsa da kafaya koymuştur bir kere doktor olacaktır.
buna rağmen yılmayarak çalışkanlığı ve başarısıyla dikkat çeken safiye ali, dönemin maarif vekili (milli eğitim bakanı) şükrü bey’in desteğiyle tıp eğitimi almak üzere almanya’ya gitti.
almanya’da kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yaptı. bu yıllarda açlık ve sefaletin en dibini gördü.
günlüğünde şu not vardır;
‘’çöpten çıkarıp geceleri yediğim ekmek hiç ağrıma gitmiyor.
ülkemde tıp fakültesi varken buralarda olmam daha çok ağrıma gidiyor.
ne olursa olsun ülkeme doktor olarak döneceğim.’’
dediğini yaptı. kurtuluş savaşı’nın son günlerinde yurda döndü ve hemen işe başladı. cağaloğlu’nda açtığı klinikte; ayrıca süt ve bakımevlerinde hizmet verdi. fakat kadın olduğu için ilk zamanlar kimse gelmiyordu. halbuki kadın ve çocuk hastalıkları doktoruydu.
aşağılamalara, dışlamalara ve hakaretlere aldırmadan, pes etmeden devam etti.
fakir ailelerin kadınlarını ve çocuklarını evlerinde ücretsiz tedavi etti. eline geçen ilk parayla süt ve bakım evini açtı.
dönemin ünlü doktorlarından besim ömer paşa, akil muhtar, operatör emin bey gibi isimlerden büyük destek gördü. türkiye’yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil etti.
hasta ve zayıf çocuklar için hilal-i ahmer muayenehanesini kurdu. direnerek, kadınların tıp fakültesine alınmalarını sağladı. ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını oldu.
sağlık sorunları nedeniyle eşiyle birlikte gittiği almanya’da ikinci dünya savaşı yaralılarını tedavi etti.
yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayan safiye ali, 1952’de hayatını kaybetti.
almanya’da tıp eğitimi aldığı hastanede ılık bir bahar günü hayata gözlerini yumarken şu sözleri söylemişti:
“kadınlar size emanet… “
işte safiye ali böyle bir yüce gönüllü kadındı.,
--- alıntı ---
--- alıntı ---
osmanlı döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir aileye mensuptur. 6 kişilik ailenin en küçük ve en zeki kız çocuğudur. amerikan kız koleji’nde öğrenim görmesinin yanı sıra özel dersler almıştır.
balkan savaşları döneminde cepheden getirilen yaralıları gördü ve doktor olmaya karar verdi. ancak maddi yetersizlikler ve o dönemin şartları tıp okuma isteğini sınırladı. hangi kapıyı çalsa ‘’tıp fakültesine kadın öğrenci alamayız’’ sözüyle karşılaşsa da kafaya koymuştur bir kere doktor olacaktır.
buna rağmen yılmayarak çalışkanlığı ve başarısıyla dikkat çeken safiye ali, dönemin maarif vekili (milli eğitim bakanı) şükrü bey’in desteğiyle tıp eğitimi almak üzere almanya’ya gitti.
almanya’da kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yaptı. bu yıllarda açlık ve sefaletin en dibini gördü.
günlüğünde şu not vardır;
‘’çöpten çıkarıp geceleri yediğim ekmek hiç ağrıma gitmiyor.
ülkemde tıp fakültesi varken buralarda olmam daha çok ağrıma gidiyor.
ne olursa olsun ülkeme doktor olarak döneceğim.’’
dediğini yaptı. kurtuluş savaşı’nın son günlerinde yurda döndü ve hemen işe başladı. cağaloğlu’nda açtığı klinikte; ayrıca süt ve bakımevlerinde hizmet verdi. fakat kadın olduğu için ilk zamanlar kimse gelmiyordu. halbuki kadın ve çocuk hastalıkları doktoruydu.
aşağılamalara, dışlamalara ve hakaretlere aldırmadan, pes etmeden devam etti.
fakir ailelerin kadınlarını ve çocuklarını evlerinde ücretsiz tedavi etti. eline geçen ilk parayla süt ve bakım evini açtı.
dönemin ünlü doktorlarından besim ömer paşa, akil muhtar, operatör emin bey gibi isimlerden büyük destek gördü. türkiye’yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil etti.
hasta ve zayıf çocuklar için hilal-i ahmer muayenehanesini kurdu. direnerek, kadınların tıp fakültesine alınmalarını sağladı. ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını oldu.
sağlık sorunları nedeniyle eşiyle birlikte gittiği almanya’da ikinci dünya savaşı yaralılarını tedavi etti.
yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayan safiye ali, 1952’de hayatını kaybetti.
almanya’da tıp eğitimi aldığı hastanede ılık bir bahar günü hayata gözlerini yumarken şu sözleri söylemişti:
“kadınlar size emanet… “
işte safiye ali böyle bir yüce gönüllü kadındı.,
--- alıntı ---
devamını gör...
dünyadaki tek gerçek
bir zamanlar hayatta olduğumuz.
ölsek bile. mezarımızın yeri kaybolsa bile, bir zamanlar hayattaydık.
güzel bir şeyler umduk saygıdeğer yaşamdan.
ve vakti gelen herkes gibi öldük.
ölsek bile. mezarımızın yeri kaybolsa bile, bir zamanlar hayattaydık.
güzel bir şeyler umduk saygıdeğer yaşamdan.
ve vakti gelen herkes gibi öldük.
devamını gör...
bedelli askerliğin 39 bin 788 lira olması
bir şehidin bir damla kanı 39 bin 788 lira demek.
devamını gör...
flörtün sevgililiğe dönmeme sebepleri
çünkü doyumsuz ve her şeyi çok çabuk tüketen insanlar olduk.
sosyal medya gibi bir şey var ki elimizin altında, normalde asla rağbet görmeyecek insanların dahi sayısız talibi var.
seçenek o kadar çok ki en ufak bir pürüzde hop değiştir moduna geçiliyor.
bu flört dönemi olayı beni çok rahatsız ediyor, deneme yanılma üzerine gelişiyor ve herkes denek gibi bir şey oluyor.
sosyal medya gibi bir şey var ki elimizin altında, normalde asla rağbet görmeyecek insanların dahi sayısız talibi var.
seçenek o kadar çok ki en ufak bir pürüzde hop değiştir moduna geçiliyor.
bu flört dönemi olayı beni çok rahatsız ediyor, deneme yanılma üzerine gelişiyor ve herkes denek gibi bir şey oluyor.
devamını gör...
atatürk'ün en sevilen sözü
bütün ümidim gençliktir.
devamını gör...
nazan öncel'in en güzel şarkısı
gidelim buralardan
"beni geçirmeye
yalnızlığım gelsin
ya dönülür ya dönülmez
kimse üzülmesin".
"beni geçirmeye
yalnızlığım gelsin
ya dönülür ya dönülmez
kimse üzülmesin".
devamını gör...
normal sözlük yaş ortalaması
benim çocukluğumda mavi önlük giyiyorduk beyaz yaka vardı. klasörle okula giderdik simit ayran 250.000 liraydı. mazot 1 lira olcak diyen bir adam vardı. zeki mureni canlı izlerdik tvde. yılbaşlarında tombala oynanırdı. kadınlar kapı eşiklerinde örgü örer dedikodu yapardı. meyhanelerde rakı içilirdi. büyüdük sonra aniden..
devamını gör...
11 kere üst üste fake hesap açan yazar
bu uludağdaki doğukan mı ? uludağda yazar olmama rağmen adını biliyorum olaya bak
(bkz: helal olsun doğukan)
(bkz: yüzümüzü kara çıkartma doğukan)
(bkz: dik dur eğilme doğukan)
(bkz: helal olsun doğukan)
(bkz: yüzümüzü kara çıkartma doğukan)
(bkz: dik dur eğilme doğukan)
devamını gör...
mad men
1960'lı yıllarda reklamcılığın gerek gizli gerek açık rekabetçi çocuklarının hayatlarını türlü baharat ve meze çeşitleriyle önümüze getiren dahice yapım. bu dizide her şey vardır. aşk vardır, para vardır, puro vardır, seks vardır, kızılı vardır, sarışını vardır, kötüsü vardır, masumu vardır vardır. tıpkı sıradan bir hayat gibi. bu arada herkes don draper'a bayılır durur ancak mahallemizin roger sterling'tir, her neyse... isminin mad men olduğuna bakmayın dizide her ne kadar olaylar bu adamların iş hayatları ve karmaşık ilişkileri etrafında dönüyor olsa da arka planda ya da hayır hayır direkt ön planda kadın karakterlerin de gelişimlerini bu divane adamlar karşısında süratle tamamladıkları görülmekte ve izlerken bu durum bana haz vermektedir. çıkarcı insanlar, dedikodular, ahlaksız ve sıra dışı ilişkiler, karşı konulamaz arzular tüm gerçekliğiyle sebepli sebepsiz göze sokulur. şimdi bunun nesi güzel ablacığım diyebilirsiniz, her insan evladının hakkıdır bunu demek; ama burada gerçek ile yalan arasındaki kırmızı çizgide gidip gelmektedir karakterlerimiz. çok önemsiz gibi görünen sahneler aslında çok şey anlatmaktadır. bilinçaltındaki her bir düşünce ve görünenin ardındaki gerçek hisler çok güzel aktarılır. gerçekleri ana hatlar değil detaylar şekillendirir. bu deli adamlar ve aynı oranda kaçık kadınların yemişş oldukları her bir haltın aslında dile getirilenden çok daha başka sebepleri, istekleri vardır bir yerlerde.
bu arada hemen hemen her bölümün diğer dizilerdeki gibi ciddi bir olay olmaksızın gayet sıradan bir biçimde bitivermesi ayırt edici özelliklerinden biridir. müzikler başarılıdır, kostümler başarılıdır, oyuncular harikadır
bu arada hemen hemen her bölümün diğer dizilerdeki gibi ciddi bir olay olmaksızın gayet sıradan bir biçimde bitivermesi ayırt edici özelliklerinden biridir. müzikler başarılıdır, kostümler başarılıdır, oyuncular harikadır
devamını gör...
18 şubat 2021 perseverance'ın mars'a inişi
öncelikle; bu bilgi dolu, el emeği, göz nuru entarimize hakkını verelim lütfen.*
daha önce kendi başlığında da bilgiler verilmiş tarihi (bir önceki olduğu için) olmasa da teknolojik olarak öncülü curiocity'e göre daha detaylı ve ilerici bir iniş.
rover'ın görevinin detayları burada nasa'da çalışan umut yıldız tarafından da verilmişti, türkçe olarak bulabilirsiniz.
twitter.com/umutayildiz/sta...
(bkz: perseverance)*
orada bulunan öncülü ve kankası için;
(bkz: curiosity)*
daha önce nasanın çağrı yaptığı ve insanların isimlerini yazdırdığı ""ismin marsa gitsin"" diye bir hikaye vardı,
hah işte onu da oraya götürecek. yanlış değilsem +10 milyon isim var.
mars meteor taşı gibi daha başka bir çok şey de var ama güzel bir hediye de covid-19 salgını tüm dünyada baş göstermeye başladıktan kısa bir zaman sonra gönderildiği için dünyadaki tüm cefakar sağlıkçılar adına da bir plaka götürecek oraya;
buyrun o plaka;
aracın altında ayrıca ingenuity** isimli bir helikopter de olacak.
çok güzel ve önemli not: kendisi marstaki jezero karaterine inecek.
jezero; göl anlamına gelmektedir ve bu krater daha önce göl olduğu için olası bir çok mineral ve biyolojik fosil barındırma ihtimali olduğu düşünülüyor.
peki niye bu krater?
çünkü bu krater bizim salda gölüne benziyor da onun için.
buyrun;
twitter.com/nasaearth/statu...
deep not:
çayı demledim, işlerim var ve mail kutum açık canlı yayını izlemeye başlayacağım.
tam bir saat sonra 22:15'te başlıyor, yukarıda arkadaşlar canlı yayın linkleri koymuşlar zaten.
daha önce kendi başlığında da bilgiler verilmiş tarihi (bir önceki olduğu için) olmasa da teknolojik olarak öncülü curiocity'e göre daha detaylı ve ilerici bir iniş.
rover'ın görevinin detayları burada nasa'da çalışan umut yıldız tarafından da verilmişti, türkçe olarak bulabilirsiniz.
twitter.com/umutayildiz/sta...
(bkz: perseverance)*
orada bulunan öncülü ve kankası için;
(bkz: curiosity)*
daha önce nasanın çağrı yaptığı ve insanların isimlerini yazdırdığı ""ismin marsa gitsin"" diye bir hikaye vardı,
hah işte onu da oraya götürecek. yanlış değilsem +10 milyon isim var.
mars meteor taşı gibi daha başka bir çok şey de var ama güzel bir hediye de covid-19 salgını tüm dünyada baş göstermeye başladıktan kısa bir zaman sonra gönderildiği için dünyadaki tüm cefakar sağlıkçılar adına da bir plaka götürecek oraya;
buyrun o plaka;
aracın altında ayrıca ingenuity** isimli bir helikopter de olacak.
çok güzel ve önemli not: kendisi marstaki jezero karaterine inecek.
jezero; göl anlamına gelmektedir ve bu krater daha önce göl olduğu için olası bir çok mineral ve biyolojik fosil barındırma ihtimali olduğu düşünülüyor.
peki niye bu krater?
çünkü bu krater bizim salda gölüne benziyor da onun için.
buyrun;
twitter.com/nasaearth/statu...
deep not:
çayı demledim, işlerim var ve mail kutum açık canlı yayını izlemeye başlayacağım.
tam bir saat sonra 22:15'te başlıyor, yukarıda arkadaşlar canlı yayın linkleri koymuşlar zaten.
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
vicdanlı olmak değildir. çocuklarda bu kavram gelişmemiştir, siz hiç mi küçükken akranlarınız tarafından zorbalığa uğramadığınız yahu? * çoğu çocuk fırsat bulduğu an zorbalık yapar ne yazık ki.
ve bence iyi oldukları şey hayal kurmaktır. çünkü tüm hayatı çocuğun önündedir, ciddi pişmanlıkları yoktur. daha ergenliği, yetişkinliği hakkında ciddi kararlar almak zorunda kalmamıştır. o yüzden hayal gücünü kullanarak kendilerine çok güzel bir gelecek hayal edebilirler.
ve bence iyi oldukları şey hayal kurmaktır. çünkü tüm hayatı çocuğun önündedir, ciddi pişmanlıkları yoktur. daha ergenliği, yetişkinliği hakkında ciddi kararlar almak zorunda kalmamıştır. o yüzden hayal gücünü kullanarak kendilerine çok güzel bir gelecek hayal edebilirler.
devamını gör...
lenin vs stalin
lenin tekte alır bu versusu.
stalin lenin'in kurduğu komünist partinin sekreteri değil miydi?
bir artısı varsa lenin'in yanında yetişmiş olmasıdır.
stalin lenin'in kurduğu komünist partinin sekreteri değil miydi?
bir artısı varsa lenin'in yanında yetişmiş olmasıdır.
devamını gör...
çandarlı halil paşa
sultan 2. murad han ve fatih sultan mehmet dönemlerin 15 yıl sadrazamlık yapmış olan osmanlı devlet adamıdır. devşirme değildir ve dedesi kuruluş dönemi vezirlerinden kara halil hayreddin paşa babası ise yine sadrazamlık yapmış olan ibrahim paşadır.
1439 yılında sedaret makamına geldiğinde tahtta sultan 2. murad han vardı. daha sonra o ölüp yerine fatih sultan mehmet geçtiğinde babasından kalan sadrazamı değiştirmemeyi tercih etti. fakat fatih sultan mehmed'in bir önceki taht macerasından halil paşaya ciddi anlamda kin beslediğini söylemekte mümkün.
fatih sultan mehmed tahta çıkar çıkmaz istanbul'un fethi ile alakalı çalışmalar yapmaya başlayınca halil paşa şiddetli bir biçimde muhalefet yapıyordu. ona göre bizans üstüne gidilmemesi gereken ve alınması zor olan bir şehirdi. bazı tarihçiler sadrazam halil paşanın bizans ile ciddi ticaret içinde olduğundan fetih'e karşı çıktığını söylerler fakat kesin bilgi değildir.
1453 yılında istanbul'un fethinden yaklaşık 1 hafta sonra sadrazamlıktan azledilip gözlerine mil çekildi ve zindana kapatıldı. 40 gün sonrada boğularak idam edildi. osmanlı tarihinde idam edilen ilk sadrazamdır.
1439 yılında sedaret makamına geldiğinde tahtta sultan 2. murad han vardı. daha sonra o ölüp yerine fatih sultan mehmet geçtiğinde babasından kalan sadrazamı değiştirmemeyi tercih etti. fakat fatih sultan mehmed'in bir önceki taht macerasından halil paşaya ciddi anlamda kin beslediğini söylemekte mümkün.
fatih sultan mehmed tahta çıkar çıkmaz istanbul'un fethi ile alakalı çalışmalar yapmaya başlayınca halil paşa şiddetli bir biçimde muhalefet yapıyordu. ona göre bizans üstüne gidilmemesi gereken ve alınması zor olan bir şehirdi. bazı tarihçiler sadrazam halil paşanın bizans ile ciddi ticaret içinde olduğundan fetih'e karşı çıktığını söylerler fakat kesin bilgi değildir.
1453 yılında istanbul'un fethinden yaklaşık 1 hafta sonra sadrazamlıktan azledilip gözlerine mil çekildi ve zindana kapatıldı. 40 gün sonrada boğularak idam edildi. osmanlı tarihinde idam edilen ilk sadrazamdır.
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
market fişleri, konser, sinema, tiyatro biletleri bazen sadece aldığımız bir kıyafetin fişi sırf ne zaman nerdeydik bunu görüp hissetmek için. bir şey kazanamadığım kazı-kazanlar , baş harfleri olan cokomel ambalajları, alınan hediyelerin etiketleri, şıpsevdi sakızından çıkan bir sürü kağıt, gidilen kafelerden alınan peçeteler, kinderden çıkan oyuncaklar, peluş oyuncaklar, üniversite yıllarından kalan not hesaplama kağıtları, hayal edilen evin planlarının çizimleri, kuruttugum her türlü çiçek.. eminim daha çok şey vardı ama hatırlamıyorum çünkü artık hepsi herhangi bir çöplükte.
devamını gör...