çeviri
bir kelimenin bin yıllar içerisindeki evrimine tanık olmaktır.
18. yüzyılda başka bir anlam taşırken; 20. yüzyılda bir deyim uydurulur ve bambaşka bir anlama daha geliverir. "ben bunu öğrendim" diyemezsiniz.
bu işi 50 yıldır yapan ustalar var onlar bile hala yeni şeyler öğreniyor.
sadece 'dil' kelimesi bile neredeyse sınırsız anlam taşır.
dil ; uzuv, lisan manasına gelirken; bölmek manasına da gelir. daha bu yalın halindeyken böyle iken: bir de deyimler ve mecazlar, üstüne atasözleri ve terimler de gelince, artik 'dil' kelimesi bunlardan hangisi bul da bil?
18. yüzyılda başka bir anlam taşırken; 20. yüzyılda bir deyim uydurulur ve bambaşka bir anlama daha geliverir. "ben bunu öğrendim" diyemezsiniz.
bu işi 50 yıldır yapan ustalar var onlar bile hala yeni şeyler öğreniyor.
sadece 'dil' kelimesi bile neredeyse sınırsız anlam taşır.
dil ; uzuv, lisan manasına gelirken; bölmek manasına da gelir. daha bu yalın halindeyken böyle iken: bir de deyimler ve mecazlar, üstüne atasözleri ve terimler de gelince, artik 'dil' kelimesi bunlardan hangisi bul da bil?
devamını gör...
sarılmak
araştırmalara göre insan vücuduna hem fizyolojik hem de psikolojik faydası olduğu ispatlanmış eylem. candan bir sarılma bağlanmayı, sevgiyi arttırır, kötü düşünceleri engeller ve güven sağlar. *
devamını gör...
fosfin gazı
(ph3) zehirli bir gazdır. böcek ve fareler için zehir olarak da kullanılır. uzun süreli maruz kalınması durumunda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
2020'nin eylül ayında venüs'te rastlanmasıyla, dünya dışı yaşamın venüs'te bulunabileceğine dair büyük bir heyecan yaratmıştır. fosfin gazı dünyada bakteriler tarafından üretilebildiği için, bu gazın varlığının venüs'teki bir canlılık izi sonucu olabileceği tahmin ediliyor. diğer taraftan da fosfinin henüz bizim anlayamadığımız bir şekilde çoğalıyor olabileceği ve varlığının doğrudan bir organizma ile ilişkili olmayabileceği de söyleniyor.
2020'nin eylül ayında venüs'te rastlanmasıyla, dünya dışı yaşamın venüs'te bulunabileceğine dair büyük bir heyecan yaratmıştır. fosfin gazı dünyada bakteriler tarafından üretilebildiği için, bu gazın varlığının venüs'teki bir canlılık izi sonucu olabileceği tahmin ediliyor. diğer taraftan da fosfinin henüz bizim anlayamadığımız bir şekilde çoğalıyor olabileceği ve varlığının doğrudan bir organizma ile ilişkili olmayabileceği de söyleniyor.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sevgili sözlük sakinleri.
devamını gör...
sözlük yazarlarının ölüme bakış açısı
ölüm beni korkutuyor ya. ölüm değil de sonrasındaki belirsizlik... ama ne kadar korksam da çok yaşamayı planlamıyorum. 35-40 yaşlarımı görmesem de olur. hayat çok güzel diye ortalıkta gezinsem de yaşanmaya değer bir yanı da yok hani. hayırlısı..
devamını gör...
televizyonda savcı alkışlamak
müge anlı'da şüpheliyi mahkemeye sevk etti diye savcıyı çılgınca alkışlama eylemi. evet kısa bir tatil ile memleketime geldim ve canım anamın vakit öldürmek için izlediği müge anlı ile arka sokaklara, pardon işte adı neyse ona bir süre maruz kaldım. tamam amaçlar güzel ama bir an kendimi blutv'de saygı dizisi izler gibi hissettim. genç bir kız kayıp, bir akraba şüpheli. avukat savcıya gitti canlı bağlantı falan. savcı da adamı haliyle mahkemeye sevk etti. akabinde stüdyoda savcıya alkış talep edildi ve çılgınca alkışlar!(bkz: lol) yani savcı ne diye maaş alıyor vatandaşlarım! günde yüz kere yaptığı bir rutin için nedir bu tantana ki devletin savcısının canlı yayına meze yapılması nedir? şimdi de uyuşturucu köpekleri minnoş cookie ler ve 4 polisimiz yayında müthiş.(bkz: swh)
devamını gör...
sözlükte kadın troll olmaması
erkeklerin trollüğü sadece kadın-erkek ve seks üzerine yapılan bir şey olduğunu sanmasından dolayı, yok olduğu sanılması sorunu.
öyle güldüğüm, troll kafa olan kadın yazarlar var ki, trollüm diyenler, diz çöker töbe ister. bu biraz abartı olmuş olabilir ama var yani. eğer uslu bir çocuk olursanız belki siz de görebilirsiniz.
öyle güldüğüm, troll kafa olan kadın yazarlar var ki, trollüm diyenler, diz çöker töbe ister. bu biraz abartı olmuş olabilir ama var yani. eğer uslu bir çocuk olursanız belki siz de görebilirsiniz.
devamını gör...
bekareti bacak arasına indirgeyen insansı kitle
insansı kitle? tanımlanamayan yaratık demek daha doğru olur.
devamını gör...
regl ağrısı
öldürmüyor ama süründürüyor. sanırım yaklaşık 13 yıldır kadın bireyim * yaklaşık 5 yıldır da ara ara bu meret musallat olmuş durumda. özellikle son 1.5 senedir durum daha da vahimleşti. sadece kasık bacak ağrısı olarak da zuhur etmiyor üstelik. sizi yerden yere atacak kadar etkili olabiliyor. içimi söksünler yeter ki şu ağrı geçsin diyorsunuz. abartılmıyor. ama eğer abartı diyen erkekler varsa da evet, sizin abarttığınızdan fazlası mevcut. emin olun.
devamını gör...
kitaplardaki cümlelerin altını çizmek
sıkça yaptığım eylemdir. bana göre bir kitabın değerini arttıran ve gösteren şey altı çizilen cümlelerdir. kitabın neden özel olduğuna dair bilgi verir.
altı çizilen cümlelerde çoğu zaman kişinin başkalarından sakladığı duyguları gizlidir. ya da kendisine uyan düşünceleri belli eder.
--- alıntı ---
altı çizili olan kitabı biri ödünç isteyince yaralarını, anılarını da istiyor gibi hissettirir.
--- alıntı ---
altı çizilen cümlelerde çoğu zaman kişinin başkalarından sakladığı duyguları gizlidir. ya da kendisine uyan düşünceleri belli eder.
--- alıntı ---
altı çizili olan kitabı biri ödünç isteyince yaralarını, anılarını da istiyor gibi hissettirir.
--- alıntı ---
devamını gör...
makedonyalı (yazar)
uzaklardan usul usul izlediğim, 'bende inanılmaz bir potansiyel var' diye haykıran yazar.
devamını gör...
3 mayıs türkçülük günü
burada bir tek kürtçe şarkı paylaştığımızda kürtçü diye linç yiyoruz. ülkemizde defalarca kürtçe konuştuğu için öldürülen insanlar olur. kürtçe konuştuğu için işlerinden atılan insanlar. kürtçe bir çok açıdan hâlâ fiiliyatta yasaktır.
biz bu insan hakları ihlallerinden, kürtçe aşık olmamıza kadar hallerimizde kürtçü ilan ediliriz.
aranızdaki bağzı ilericiler bile bize milliyetçiliğin zararları hakkında nutuk atar.
ama türkçülüğün günü bile varmış. vayy bee.
biz bu insan hakları ihlallerinden, kürtçe aşık olmamıza kadar hallerimizde kürtçü ilan ediliriz.
aranızdaki bağzı ilericiler bile bize milliyetçiliğin zararları hakkında nutuk atar.
ama türkçülüğün günü bile varmış. vayy bee.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının vasiyetleri
günlüğümü, anı kutumu ve telefonumu denize atın lütfen.
devamını gör...
maginot hattı
1.dünya savaşından sonra fransa'nın, almanların işgaline uğramaması için yapılan yüzlerce km uzunluğunda inşa edilen savunma hattıdır.
şimdi efendim, 1. dünya savaşı sırasında almanlarla savaşan fransızlar, almanlara karşı kolaylıkla savunabilecekleri içeriden beton duvarlarla sağlamlaştırılmış, aralara büyük kalibreli toplar yerleştirilmiş tünellerden oluşan hattın inşasına önayak olan kişi savunma müsteşarı andre maginot'tur. maginot'a göre, fransa'nın güneydoğu ucundan başlayıp baltık denizine kadar uzatarak hesapta alman tanklarına karşı koyacaktı.
(arada lüksenburg civarında çok yoğun ağaçlıklı arden ormanları var, orayı es geçmişler)
yaklaşık olarak 650 km uzunluğunda inşa edilen tüneller, belçika ve hollandalıların kabul etmemesi sebebiyle baltık denizine uzatılamamıştır.
1930lu yılların sonlarına geldiğimizde , avrupa'da çalan savaş çanlarına karşı uyanık fransızlar, "hacı n'olcak ya en kötü ihtimalle hollanda'da ve belçika'da karşılarız almanları, oraya asker yollarsak tampon bölge oluşturur durumu idare ederiz" diye düşünüyorlardı.
altta maginot hattı, üstte hollanda-belçika savunmasını ayarlayan fransızlar keyfimiz keyif, bir elimizde ayna umurumuzda mı dünya diye şaraplarını yudumlayıp danslarını ediyorlardı.
gelgelelim, almanlar da batı cephesine geldiklerinde (muhtemelen aralarında en çok bira içeninin aklına gelmiş olup), " hafız bu ortadaki arden ormanlarını niye yıkıp geçmiyoruz ki biz, zamanı gelince de 8 milyar ağaç diktik deriz, kim bilecek" demişler ve tüm iş makinaları ve tanklarını bu ormanlardan geçirerek maginot hattını yarıp boşa çıkarmışlar, fransa'yı işgal etmişlerdir.
elin fransızı baktı ki işler öyle yürümüyor, mecburen gerilla savaşına geçmiş öyle böyle amerikanlar yardıma yetişene kadar almanları oyalamıştır (yersen).
şimdi de "madem bu kadar para harcadık bu hattı inşa ettik bari parasını çıkaralım" diye turizme açmışlar öyle gelene geçene bilet kesiyorlar.
öyle jose morinho gibi ceza sahası önüne otobüsü çekerim mantığıyla yaklaşırsan elin almanı gelir aradan bir gedik bulur uzaktan golu atar.
şimdi efendim, 1. dünya savaşı sırasında almanlarla savaşan fransızlar, almanlara karşı kolaylıkla savunabilecekleri içeriden beton duvarlarla sağlamlaştırılmış, aralara büyük kalibreli toplar yerleştirilmiş tünellerden oluşan hattın inşasına önayak olan kişi savunma müsteşarı andre maginot'tur. maginot'a göre, fransa'nın güneydoğu ucundan başlayıp baltık denizine kadar uzatarak hesapta alman tanklarına karşı koyacaktı.
(arada lüksenburg civarında çok yoğun ağaçlıklı arden ormanları var, orayı es geçmişler)
yaklaşık olarak 650 km uzunluğunda inşa edilen tüneller, belçika ve hollandalıların kabul etmemesi sebebiyle baltık denizine uzatılamamıştır.
1930lu yılların sonlarına geldiğimizde , avrupa'da çalan savaş çanlarına karşı uyanık fransızlar, "hacı n'olcak ya en kötü ihtimalle hollanda'da ve belçika'da karşılarız almanları, oraya asker yollarsak tampon bölge oluşturur durumu idare ederiz" diye düşünüyorlardı.
altta maginot hattı, üstte hollanda-belçika savunmasını ayarlayan fransızlar keyfimiz keyif, bir elimizde ayna umurumuzda mı dünya diye şaraplarını yudumlayıp danslarını ediyorlardı.
gelgelelim, almanlar da batı cephesine geldiklerinde (muhtemelen aralarında en çok bira içeninin aklına gelmiş olup), " hafız bu ortadaki arden ormanlarını niye yıkıp geçmiyoruz ki biz, zamanı gelince de 8 milyar ağaç diktik deriz, kim bilecek" demişler ve tüm iş makinaları ve tanklarını bu ormanlardan geçirerek maginot hattını yarıp boşa çıkarmışlar, fransa'yı işgal etmişlerdir.
elin fransızı baktı ki işler öyle yürümüyor, mecburen gerilla savaşına geçmiş öyle böyle amerikanlar yardıma yetişene kadar almanları oyalamıştır (yersen).
şimdi de "madem bu kadar para harcadık bu hattı inşa ettik bari parasını çıkaralım" diye turizme açmışlar öyle gelene geçene bilet kesiyorlar.
öyle jose morinho gibi ceza sahası önüne otobüsü çekerim mantığıyla yaklaşırsan elin almanı gelir aradan bir gedik bulur uzaktan golu atar.
devamını gör...
uğur mumcu
selda bağcan'ın uğurlar olsun şarkısının hikayesinin baş karakteridir.
araştırmacı gazetecidir. evinin önündeki aracına yerleştirilen bir bombanin patlaması ile hayata veda etmiştir.
araştırmacı gazetecidir. evinin önündeki aracına yerleştirilen bir bombanin patlaması ile hayata veda etmiştir.
devamını gör...
sevilmeyen yazarın yaptığı espri
yok hükmündedir.
görülse bile ıyh denilir, hatta onu beğenenler varsa "olm ahrette bile olsa sizi bulup yakacam" denir, bu konuda hayatta sevgi kelebeği olamam, üstüme gelmeyin, kinci devenin tekiyim. gerçi büyük çoğunluğunuz öylesiniz de, gerçekleri söylemek benim gibi üç beş kişiye kalmış işte napalım?*
görülse bile ıyh denilir, hatta onu beğenenler varsa "olm ahrette bile olsa sizi bulup yakacam" denir, bu konuda hayatta sevgi kelebeği olamam, üstüme gelmeyin, kinci devenin tekiyim. gerçi büyük çoğunluğunuz öylesiniz de, gerçekleri söylemek benim gibi üç beş kişiye kalmış işte napalım?*
devamını gör...
1984
büyük adammış eric arthur blair ya da bildiğimiz ismiyle (bkz: george orwell). 1949 yılında geleceği görerek bu kitabı yayınlamıştır. gerçi hayat hikayesine bakarsak belki geleceği görmek değil de yaşadığı çağı yorumlayıp teknolojiye uyarladığı bile düşünülebilir, çünkü kendisi hitler ve mussolini desteğini alan franco'ya karşı savaşmak için ispanya'ya gönüllü olarak gitmiştir (bu anıları daha sonra katalonya'ya selam olarak yayınlanacaktır).
aslında kitap zamyatin'in biz isimli romanından esinlenmiştir. ilk ismi avrupa'daki son adam olarak belirlenmesine rağmen yayıncı tarafından değiştirilerek bu isim seçilmiştir. aralarında yayınlanma yılları arasında 17, bahsettikleri tarihler arasında da yaklaşık beş yüz yıl olsa da konu olarak huxley'in "cesur yeni dünya"sı ile benzerlik gösterir.
1984'ü okurken bazen geçmişe gidersiniz, bazen kendinizi gelecekte bulursunuz, bazen de adam bu günü yazmış dersiniz. belki sürekli televizyon karşısında marş dinlemezsiniz ama romandaki gibi her an izlendiğinizi bilirsiniz. korkunun ne kadar güçlü olduğunu, insanların korku yüzünden nelerden vazgeçebileceğini suratımıza vurur.
v for vendetta'yı izlerken de "bu şey değil mi ya, 1984" dersiniz. her hissettiğiniz baskıda "abi adam yazmış ya" dersiniz. çok da uzatmaya gerek yok, güzel kitaptır, bazen üzer, bazen ümit verir. benim içinse gerçek dünyada özgürlüğün sadece bir illüzyon olduğunu ilan eden bir kitap.
aslında kitap zamyatin'in biz isimli romanından esinlenmiştir. ilk ismi avrupa'daki son adam olarak belirlenmesine rağmen yayıncı tarafından değiştirilerek bu isim seçilmiştir. aralarında yayınlanma yılları arasında 17, bahsettikleri tarihler arasında da yaklaşık beş yüz yıl olsa da konu olarak huxley'in "cesur yeni dünya"sı ile benzerlik gösterir.
1984'ü okurken bazen geçmişe gidersiniz, bazen kendinizi gelecekte bulursunuz, bazen de adam bu günü yazmış dersiniz. belki sürekli televizyon karşısında marş dinlemezsiniz ama romandaki gibi her an izlendiğinizi bilirsiniz. korkunun ne kadar güçlü olduğunu, insanların korku yüzünden nelerden vazgeçebileceğini suratımıza vurur.
v for vendetta'yı izlerken de "bu şey değil mi ya, 1984" dersiniz. her hissettiğiniz baskıda "abi adam yazmış ya" dersiniz. çok da uzatmaya gerek yok, güzel kitaptır, bazen üzer, bazen ümit verir. benim içinse gerçek dünyada özgürlüğün sadece bir illüzyon olduğunu ilan eden bir kitap.
devamını gör...
değirmen
cahit sıtkı tarancı şiirdir.
suyun kurusun kanadın kırılsın değirmen
yetişir beni öğüttüğün
bırak cahilliğim saflığım gitmesin elden
bilmek yanmakmış büsbütün.
ben ettim sen etme kuzum değirmenci baba
boşuna değil bu telaş
öğrettiğin acı şeyler gelmiyor hesaba
mola ver dönmesin bu taş.
allah'ını seversen yarıda kes bu işi
sürmesin bu korkulu düş
rüzgar dalda bırakır yarı olmuş yemişi
tam olanı düşürürmüş.
suyun kurusun kanadın kırılsın değirmen
yetişir beni öğüttüğün
bırak cahilliğim saflığım gitmesin elden
bilmek yanmakmış büsbütün.
ben ettim sen etme kuzum değirmenci baba
boşuna değil bu telaş
öğrettiğin acı şeyler gelmiyor hesaba
mola ver dönmesin bu taş.
allah'ını seversen yarıda kes bu işi
sürmesin bu korkulu düş
rüzgar dalda bırakır yarı olmuş yemişi
tam olanı düşürürmüş.
devamını gör...
ped fiyatlarının yüksek olması
insanımızın insan olmaktan ne kadar uzak olduğunun kanıtı...
kaç kişiyle konuştum anlatamadım derdimi. bu asgari ücret tartışmaları sırasında hep gıda, kira, fatura vb. konuları konuşuyorlar.
daha bir günden bir güne, diş macunu, diş fırçası, şampuan, diş ipi, ped, tıraş bıçağı, tıraş köpüğü, epilasyon ürünü, çamaşır suyu, detarjan, gibi sadece hayati temizlik ürünlerini bile bu sepete ekleyemiyoruz. sadece karnımız doysun bir de barınalım kafi kafası ile bu şekilde insanca yaşamak imkansız.
kaç kişiyle konuştum anlatamadım derdimi. bu asgari ücret tartışmaları sırasında hep gıda, kira, fatura vb. konuları konuşuyorlar.
daha bir günden bir güne, diş macunu, diş fırçası, şampuan, diş ipi, ped, tıraş bıçağı, tıraş köpüğü, epilasyon ürünü, çamaşır suyu, detarjan, gibi sadece hayati temizlik ürünlerini bile bu sepete ekleyemiyoruz. sadece karnımız doysun bir de barınalım kafi kafası ile bu şekilde insanca yaşamak imkansız.
devamını gör...