genelde negatif yazacaklarıma lan boşver deyip çıkmaktır
devamını gör...

ne kadar efendice tartışılıyor yav burada. dublaj izleyen köylüdür diyelim de ortalık şenlensin.
devamını gör...

dün gece ailemin yanında çocukluğumun geçtiği evde, kapaklarında kalp kırıklarımı ve isyanlarımı anlatan sözlerin yazdığı bir dolabın karşısında sesini duymayı huzur bildiğim birinle telefonda konuşurken salondan bir ses yükseldi 'rooooob', geliyorum diye yanıtladım ve içeriye geçtim.

çocukluğumdan beri babam ne zaman adımı seslense ve içeriye çağırsa hafif bir telaş ya da korku kaplar içimi. çünkü pek ele avuca sığmayan bir çocuk ve komşuları tarafından sürekli ispiyonlanan bir ergen olmuştum. yaşadığımız küçük ilçenin ahlak sınırlarında ben hep ya kıyıda köşede ya da bu sınırların dışında kalıyordum. bu yüzden ara ara kızmak ara ara da akıl vermek için babam tarafından böyle çağrıldığımda toplumun geneline aykırı bir durum yaşamışımdır. dün babam içeriden seslenince bir an aklımdan bu geçti. babam her ne kadar çevresinin tesirinde kalsa da genellikle bizi sırtlamış ve destek olmuştur elinden geldiğince. kendi yetiştirilme tarzının ve öğretilerinin de dışına çıkmıştır. ve bunu "biz okuyamadık ama sizi kendi yetiştiğimizden daha iyi yetiştirmeye çalıştık. siz de çocuklarınızı bizden iyi yetiştirin." diyerek kelama dökmüştür.

o iyi bir baba aynı zamanda da iyi bir abi'dir. çünkü babası ona "bana bir şey olursa kardeşlerine sen babalık edeceksin." diye vasiyet etmiştir. bu yüzden de defalarca ve defalarca düşen kardeşlerinin elinden tuttuğuna hep beraber şahitlik ettik. ki çoğu zaman bu destek kendini dara sokmak pahasına bile olsa yapılmıştır. ki dedemi kaybedeli çok, babaannemi kaybedeli ise birkaç yıl oluyor. bu yüzden artık o hem bize hem de yaşı elliyi geçmesine rağmen hâlâ bir şekilde kendi ihmalleri yüzünden hem kendi hayatına hem de babamın hayatına hüznü gark eden amcama babalık ediyor. amcam ailenin genetik mirası olan diyabetten muzdarip. ama bu hastalık bizim için öğrenilmiş ve de kontrol altında tutulabilir bir hastalık. ancak amcam bir kez kör olmasına, bir kez tüm vücudunu zehirlemesine rağmen ben iyiyim diyerek ilaçlarını düzenli kullanmadığı için son üç ay içinde önce parmağını, sonra ayağını, sonra dizinden altını, en sonda kalçasının altından tüm bacağını kaybetti. ve bu süreçte her ameliyat onunla birlikte bizim de hayatımıza travmaları soktu.

en son ameliyat öncesi covid de kapan amcama bulaşıcı hastalıklar servisinde iki gün refakat etmek zorunda kalan babam yaklaşık beş gündür kulubesinde tek başına karantinaydı - ki kendi hayatını riske atıp bu refakati yapmak zorunda kaldı çünkü kendisi de hem diyabet hem de kalp hastası-. cuma akşamı çok sıkıldığı ve belirti göstermediği için eve yemeğe geldi. cumartesi çok halsiz olduğunu, sürekli uyuduğunu ve de eklemlerinin ağrıdığını söylediğinde hemen onu test için hastaneye yolladık. ve bu esnada yine kulubeye geri döndü. çünkü evde annemin bakımını üstlendiği yaşlı anneanne vardı ki covidi atlatma olasılığı çok düşüktü. akşama dek kendimizce çeşitli endişelere gark olduk. mesela annem, babam hastalanırsa diye çok korkarken; ozi arkadaşı tatilde onlarda kalamayacak diye hüzünleniyordu. babam ise kulubesinde bir başınaydı ve ben nedense kendi dünyevi hallerim yüzünden onun da bu durumdan çok korkabileceğini hesaba bile katmamıştım. *

akşam ablam test sonucunun negatif olduğu müjdesini verince babamı akşam yemeğine çağırdık. rahat bir nefes ve huzurla yemeğimizi yedik. yemek sonrası ablam biz eve gidelim siz de erkenden yatıp dinlenin dediğinde babam, yok gitmeyin rob zaten yarın sabah gidecek ben sizinle oturmak istiyorum dediği için çayımızı demledik. o esnada ben de eşyalarımı toplayıp bir yandan da telefondaydım ki babamın sesini duydum. "roooob!'

çayımı alıp içeriye geçtiğimde babam konuşmaya başladı.
" çocuklar ben babamın beni çok sevdiğini biliyordum ama bana hiç seni seviyorum oğlum, demedi. artık yaşlandım. belki bir daha fırsatım olmaz. bunu söylemeden ölmek istemiyorum sizi çok seviyorum kızlarım, iyi ki varsınız." dedi.
ben her zaman ailenin temas bağımlısı olduğum için hemen sarılıp, gülümseyerek " biz de seni çok seviyoruz baba." dedim. ablam da gelip sarıldı, sevgisini dile getirdi buğulu gözleriyle ve biz bir yumak halindeyken annemin hıçkırıklarını duydum. babasına çok düşkün olduğu için dedem mi, diye sordum. yok şimdi niye böyle konuştu bu adam öleceğini mi hissetti, dedi. yine birkaç insan bir cümleden bambaşka birçok anlam çıkarmış ve her birimiz bambaşka duygular içine girmiştik. benim için defalarca "paşa kızlarım benim, benim kızlarım bir tanedir, iyi ki siz benim çocuklarımsınız..." söz öbeklerindeki sevginin başka kelimelere dökülüşüydü sadece. ve burada bugünü hiç unutmayayım diye not düşüldü.
devamını gör...

seyrederken su bulamayan, kaburgası meydana çıkmış, lapa ile beslenen afrikalı halkı görünce halimize şükretmemize sebep oluyor. ama bir taraftan da su, elektrik, doğal gaz faturaları yok, pantolon bile giymiyorlar, o yüzden kafalar da rahat olunca insanı değişik düşüncelere sevk ediyor.
devamını gör...

naçizane bir kaç şeyin altını çizmek istiyorum; zira yardım işleri ciddi işlerdir. öyle geçiştirilecek, üzerine iki çift kelam edilip, yaparız, ederiz, hallederiz naraları atılacak mevzular değildir. bu sebeple de bu meselelere hak ettiği ciddiyette yaklaşmak gerekir. bu tarz bir başlık açıp haydi kolları sıvayın demek bu işin ciddiyeti ile örtüşmez.

evvela bir yardım işine girişeceksiniz madem, öncelikle hangi kurumun, kuruluşun, derneğin ya da okulun buna ihtiyacı var, onu tespit edersiniz. bu tespiti yapmadan gelsin fikirler gitsin zikirler tadında meseleye girilmez. ikinci olarak somut ihtiyaç nedir onun altını çizeceksiniz ve bunu belgelendireceksiniz. peki yeterli mi? değil! bunu bir platform üzerinden yapmak istiyorsunuz madem elimizdeki platform kafa sözlük. yönetimle iletişime geçeceksiniz. ihtiyacın gerçek ve zaruri olduğuna yönetimi ikna edeceksiniz ki, üyelerine bu yardımı yapmak konusunda çağrıda bulunabilsinler. bu kısmı da hallettiniz. bitti mi? hayır! başlığı siz açmayacaksınız. bu yardımın kurumsal ve kolektif bir yapıyı haiz olduğunu üyelerin görmesi için yönetim açacak. tüm bunlar olduktan sonra insanlar mevcut manzarayı görecek ve ona göre tavır belirleyerek bu işin içinde yer alıp almak istemediklerine karar verecekler.

bakınız yardım mevzuları sohbet mevzuları haline dönüşürse, fikir üretelim adı altında ucu açık ve tamamlanamayacak diyalogların basitliğine indirgenirse işin hiçbir esprisi kalmaz. inandırıcılığını yitirir. sonuca ulaşmamış bu tarz başlıkları gören insanlar, siz ne kadar iyi niyetli olsanız da fikirsel ve vicdani açıdan kendinizi rahatlatmaya çalıştığınızı düşünürler ve sonrası için olaylara şüphe ile yaklaşırlar.

bu işlerin somutlaştığı bir kaç örnek var. onları şuraya iliştireyim.

(bkz: kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği)
(bkz: kitap yardımımızın ulaşması)
(bkz: kafa sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası)
(bkz: kafa sözlük - yedikule hayvan barınağı yardımlarının ulaşması)

içinde bulunduğunuz, yazdığınız, çizdiğiniz platformu da biraz tanımaya çalışmanızda fayda var. zira üye olmanızın ertesinde burası nasıl bir yermiş acaba diye düşünmeden mevzulara balıklama dalmanız da ciddiyetiniz üzerinde kuşkular uyandırır. benden söylemesi.

hülasa; tüm bunlara dikkat ederseniz, niyetiniz de samimi ise amacınıza ulaşırsınız. aksi taktirde başlığınızın ''penguenlere yardım edelim''. ''kutup ayılarına destek olalım'' ya da ''dodo kuşlarını yeniden canlandıralım'' tarzında açılabilecek başlıklardan -sonuç alma odaklı olmak noktasında- hiçbir farkı kalmaz.

darılma, gücenme olmasın rica ederim. mevzu ciddi olduğu için önemli yerlerin altını çizme gereği duydum. * *
devamını gör...

burda olmak güzel... daha çok içerik üretmek isterim elbette. onu da yapayım artık bi zahmet. doğum günümüz kutlu olsun o halde. hadi partiye o zaman.
devamını gör...

cantasin da en dantellisini tasiyani gördü bu gözler..
don onemli..
devamını gör...

ben günün ünlüsü olmayı değil daha iyi yerleri hakediyorum. adminin yeri mesela gözüme bir hoş görünüyor. sinsi sinsi ilerleyeceğim. beni farketmeyecekler bile.
devamını gör...

yazarların yaşadıklarından sonra geçirdiğim ağır gribi yazmaya utandım. herkese çok büyük geçmiş olsun.
devamını gör...

1954 yılında da olan bir durum. o dönem tuna nehirinden kopan buzulların boğaza gelmesiyle olmuştu sanırım. ama doğru mu bilmiyorum. *1920’li ve 1650’li yıllarda da yaşandığı belirtilmekte. küresel ısınma kaynaklı olursa vahim bir durum olacaktır.
devamını gör...

ellerine krem süren balıkçılar.
devamını gör...

half life'ın crossfire bölümündeki alarm butonu gibi olmalı.
devamını gör...

dinlemekten sıkılmayacağım enfes klasik.
devamını gör...

kız çocuklarında daha sık görülen x kromozomu üzerindeki mecp2 gen bozukluğu ile ortaya çıkan nörolojik bir rahatsızlıktır. bu insanlarda mental retardasyon dediğimiz olay görülür ve bu insanlarda iletişim becerilerinde zayıflık. el kol hareketlerinde kısıtlıklar ve yürüyüş bozuklukları tarzı olaylar görülür. genetiksel bir hastalık olduğu için tedavisi daha çok bu insanların daha uzun yaşamasına sağlamak yönündedir.
devamını gör...

albert einstein'ın çalışma masası
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ölümünden sonraki birkaç saat içinde çekilen bu fotoğraf, uzun bir süre ailenin yasına saygı göstermek amacıyla paylaşılmadı ve unutuldu.

fotoğrafı çeken kişi life dergisinden ralph morse'du. aslında einstein'ın öldüğü hastaneye gitmişti ancak gazeteciler ve halktan kalabalık nedeniyle oradan ayrılarak onun ofisine gitti.

aslında morse sadece ofiste fotoğraf çekmedi. cenazenin yakılacağını bildiği ve cenaze töreninde de fotoğraflar çekmek istediği için, bir kasa viskiyi dağıta dağıta insanlardan bilgi topladı. zira görevli kişiler -büyük ihtimalle izdihamı önlemek adına- konuşmaya karşı bir isteksizlik gösteriyordu.

morse, başka kimsede olmayan fotoğraflara sahipti artık ve dergide yayımlamaya hazırdı. ancak einstein'ın oğlu arayarak bu konuyla ilgili hikâyenin yayımlanmamasını rica etti. böylece fotoğraflar da 50 yıldan uzun süre boyunca arşivlerde unutuldu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görseller life.com'dan alıntıdır.)
devamını gör...

bir bölgede belli bir hastalığın veya hastalık etkeninin uzun süre belli bir düzeyde seyretmesi. mesela ülkemizde akdeniz bölgesi endemik guatr bölgesi olarak tanımlanmaktadır. beslenme alışkanlıkları, besinler, genetik vs. gibi bir çok etkeni bulunmaktadır.
devamını gör...

hz. isa'nın, göze göz inancı bütün dünyayı kör bırakır, sözü.
devamını gör...

entelektüellik bilginin yanında tavır da gerektirir, entellik ise bir maske ama çok tehlikeli, sakıncalı. entelektüellik belki bir övgü, tanımlama iken entel yergi veya hakarettir, alaydır. her baharın yazı olmaya ve bunun meyvesini yemeye adaydır entel. duruşu yoktur.

bilgi birikimi ve aktarımıyla entelektüellik taslayan entelin eylemleri ne yazık ki tam da ona yakışır şekilde söylemleriyle uyuşmaz. çelişki yaratmasa da kendini riske atmaz entel. doğru bir olsa ve bu doğrunun bir olduğu bilgisi kendisinde var olsa da entel bunu ancak risksiz durumlarda dillendirir. söz gelimi, bir haksızlığa, haksızlığa uğrayanların yanında karşı dururken haksızlığa uğratanın yanında sesi çıkmayabilir, hatta bile bile yanlışın yanlısı da olabilir, hatta ve hatta haksızlıkla ilişkisiz bir konumda dahi bunu dillendirerek entelektüel görünümünü pekiştirme peşinde olabilir.

entel, entelektüel görünme sevdasından vazgeçemediği gibi gerçek bir entelektüel olmak için gereken cesareti de yoktur.
devamını gör...

mevcut sistem düşünüldüğünde cezayla sonuç alabileceğimizi zannetmiyorum. uzun yoldan gitmekten başka çaremiz yok gibi geliyor bana. vatandaşı haklarını bilen, saygılı bireylere dönüştürecek bir eğitim sistemi. ama laf olsun diye değil. hakikaten kafa yorulmalı. mesela muhalif partiler parlamenter sistem üzerinden ittifak yapıyorlar. neden şiddeti ortadan kaldıracak bir eğitim sistemi için bir araya gelmiyorlar. ekonomi diyorlar hukuk adalet diyorlar ama eğitimden bahseden yok. kafa yormadığın problemi çözemezsin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim