buraya güncel bir haber bir olay vs giriyoruz .giriş yapıldıkdan sonra yenile butonuna basınca en az 30 yeni tanım gelmiş oluyor girilen tanım ne kadar değerli olursa olsun anında yok oluyor ve değersizleşiyor.
devamını gör...

başkalarını kırmamak adına kendini değersizleştiren insandır. kişi sürekli "evet" dedikçe kırmak istemediği diğerleri tarafından saygı görmez. kişinin neleri sevip sevmediği, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığı bilinmez ve de umursanmaz kırmak istemedikleri kişiler tarafından. çünkü kişi onlar için vardır ve daima onları onaylamak zorundadır. bunun dışında bir kimliği yoktur kişinin.
oysa "hayır" diyebilmek; ben de varım, ben bunu istemiyorum, bundan hoşlanmıyorum diyebilmek özgürlüktür.
değer verilen insanlar tarafından bir onay makamı olarak değil "ben" olarak kabullenilmek herkes için çok daha sağlıklıdır.
devamını gör...

türk siyasi tarihine geçmiş klişe sözlerden biridir. 1944 yılında dönemin ankara valisi tarafından söylenmiştir. tam metni şöyledir:
ulan öküz anadolulu, sizin milliyetçilik'le komünizm'le ne işiniz var. milliyetçilik lazımsa biz yaparız. komünizm gerekirse onu da biz getiririz. sizin iki vazifeniz var: birincisi çiftçilik yapıp mahsül yetiştirmek. ikincisi askere çağırdığımızda askere gelmek.”
sonraki dönemlerde de ülkeyi yönetenler arasında "sizin için neyin iyi ve neyin doğru olduğunu biz biliriz" zihniyetinde olanlara ve "sen kimsin ya" diyenlere de rastlanılmıştır.
devamını gör...

fransızca bon coeur "iyi yürekli" deyiminden türkçeye geçmiş olup eli açık ve cömert anlamlarına gelir.
devamını gör...

#100153 şu tanımla ne olduğu tam olarak açıklanmış olaydır.

ama asıl mevzu küresel ısınmanın ne olduğu değil insanların küresel ısınmadan ne anladığı ve ne tür tedbirler almaya hazır olduklarıdır.

küresel ısınma sonucunda buzullar eriyor, iklimler değişmeye başladı, ara mevsimler yok artık, doğa verdiklerini geri almaya kararlı.

peki dünya gezegeninin çok da sakin olmayan sakinleri ne yapıyor buna karşılık? kelimenin tam anlamıyla koca bir hiç. alıştıkları yaşama devam etmekle meşgul ortalama zeka seviyesi ortalama kilosundan düşük olan baskın ırk.

çoğu insana küresel ısınmanın ne kadar büyük bir tehdit olduğunu anlatmaya kalktığında sana neden tehlikeli olmadığını anlatmaya başlıyor. ya da daha kötüsü. umrunda değil. benden sonrası tufancılarla dolu bir dünyanın ne kadar daha hayatta kalacağını düşünüyoruz?

sanki şöyle bir sohbet geçecek dünyanın her yerinde küresel ısınma hakkında, gish gallop her tartışmadan galip çıkar çünkü:

- küresel ısınma dünya üzerindeki yaşamı ciddi şekilde tehdit ediyor.
- ne alakası var! çıkar telefonunu!
devamını gör...

(bkz: cennet çamuru) kilis mamulü kadayıf tatlısı. cennet bir nebze abartı olur ama çamur ne alaka dedirten mükemmel tatlı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bakın hiç abartmıyorum, bu mal yaptıysa ben de yaparım dediğim çoğu şeyi yapamadım. beceremedim. olmadı.

o zamandan beri hep sorguluyorum asıl mal kim diye ama net cevaba henüz ulaşamadım. bakalım. kısmet.
devamını gör...

sosyologlar 1996-2010 arasında doğan ve teknolojiyle önceki kuşağa göre çok daha içli dışlı z kuşağının da ötesinde bütünüyle teknolojinin içine doğan bir kuşak olduğunu söylüyor. hatta ekran kuşağı demekten de geri durmuyorlar. z kuşağı bilginin, etkileşimin ne kadar kısa zamanda yayıldığına ilk elden tanık oldu ve gelişmeleri hayretle izledi ama 2010'dan sonra doğan alfa kuşağı için bunlar sanki evrenin varoluşundan itibaren mümkündü. henüz en yaşlı üyesi 11 yaşında olan bu nesil teknolojiye adapte olma konusunda z kuşağına fark atmakla birlikte sosyal becerileri daha az gelişmiş olacak. bu kuşağı 2025'ten itibaren beta kuşağı takip edecekmiş. ardından da gama ve delta kuşakları geliyormuş. şüphesiz dünyanın en güzel çağlarını yaşamamıza rağmen keşke bir 100-200 yıl sonra doğsaydım diyorum. şimdiden yaşlı hissetmeye başladım be içim şişti.
devamını gör...

an itibariyle bitirdiğim, baş rollerinde haluk bilginer ve ali atay olan cenk ertürk filmidir. film bir baba-oğul çatışmasını, oldukça yoğun psikolojik tahlillerle ve en önemlisi mükemmel oyunculukla nasıl yansıtabilirsiniz sorusunun cevabı adeta. filmi izlerken nuri bilge ceylan sinemasından esinlendiğini anlamamak elde değil. sinematografi kesinlikle mükemmel. filmde tek sorun geçiş sahnelerini gereksiz uzun tutmalarıydı. onun dışında gerek oyunculuk gerek diyaloglar gayet yerindeydi.

ali atay'ın oyunculuğuna gerçekten bayılıyorum, filmde de çok iyi iş çıkarmış.
haluk bilginer için çok basic bir rol olmuş zaten zorlandığı bir sahne bile olmamıştır eminim.
hande doğandemir senden olmayacak çok üzgünüm. oynadığın hiçbir karakterin içindeymişsin hissi alamıyorum. sanki içeride başka dışarıda başka iki karakter var gibi, garip...

ayrıca çok sağlam sahneler vardı filmde. mesela başlarda henüz babasıyla yüzleşmeden önce ali atay arabayı sürerken babası arabanın ön kapısı açılmadığı için arkada oturmak zorunda kalıyor ve uzun bir süre böyle devam ediyor. ilerleyen süreçte ali atay babasıyla yüzleşip, onu anlamaya affetmeye çalıştığı dönemlerde bir sahnede arabayı babası sürüyor. ali atay ise arka koltuktan ön koltuğa geçerek babasının yanında oluyor. burada 2 husus var ilk başta babasının arka koltukta olması ali atay için babasının geçmişi temsil ettiğini ifade ediyor, çok güzel bir ayrıntı. 2. ise babası yaşlılıktan veya geçmişinin savunulacak bir tarafı olmadığından ön koltuğa geçemiyor. ali atay ise babasını affetmenin rahatlığıyla bir çırpıda ön koltuğa geçiveriyor çünkü geçmişinden sıyrılarak babasıyla şu ana dönüyor. bunlar benim yorumlarım tabiki ama film geneline bakarsak bu tarz mesajların birden fazla olduğunu anlayabiliriz.
devamını gör...

--- alıntı ---

elektron demetlerini görüntüleme sağlamak için kullanan ve ışık mikroskobu ile görüntülenemeyen daha küçük objelerin imgelenmesine imkân veren bir mikroskoptur. virüslerin de dahil olduğu pek çok yapı veya mikroorganizmanın incelenmesine olanak sağlar. elektronların yaydıkları ışınlarla bir objeyi bir milyon defa büyütebilmektedir. elektromanyetik çubuklar mercekler yerine kullanılır, böylece 1 µm ve 10a büyüklüğünde cisimler ayırt edilebilir.

--- alıntı --- buradan

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

abi siz cidden ne yapıyorsunuz ya ?
ne cevherler varmış sözlükte kafayı yedirtirsiniz.
ağzınıza, sesinize sağlık.
devamını gör...

depresyona girmemek için. ruhu öldürürsek yaşamda bitmiş olur.
hayal etmek=motivasyon
oyalanmamız lazım bu hayatta akıl sağlığımız için çünkü gerçekler çoğu zaman çok sıkıcı ve basit bir hayat sunuyor önümüze. insan eğlenmek istiyor, mutlu olmak istiyor hep aynı dertler içimizi çürütüyor. bu vasatlıktan kurtulmak için hayal eder insan gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünmeden.
devamını gör...

ilaç içmiyorum deyip, sigara ve alkol kullanan insan gibidir.
devamını gör...

t: türkiye'de, daha çok edebiyat ve nispeten tarih ile ilgili bölümlerde okuyan öğrencilerin muhtemelen ismini duyduğu, sayısız çalışmaya imza atmış türkolog ve altayist'tir. aynı zamanda şarkıcı özlem tekin'in babasıdır. 1927'de gebze'de doğmuş, 2015'te bodrum'da vefat etmiştir.

1965 yılında a grammar of orkhon turkic adlı teziyle kaliforniya üniversitesinden doktor unvanını, 1970'te istanbul'a gelerek ana türkçede aslî uzun ünlüler adlı teziyle doçent unvanını ve 1976'da volga bulgar kitabeleri ve volga bulgarcası adlı teziyle profesör unvanını almıştır.
çalıştığı üniversiteler: indiana, kaliforniya, hacettepe. bunların dışında birkaç okulda öğretmenlik de yapmıştır.

talat tekin, türkiye'deki türk dili alanındaki akademisyenlerin tersine hamasi bir tutum sergilemez çoğunlukla. üniversitelerde, derslerde talat tekin'in grameri yerine -daha iyi olmasına rağmen-, genelde muharrem ergin'inki tercih edilir. sebebi ise bir önceki cümle. ek olarak talat tekin'in "türk dilleri" terimini kullanmasına karşın türkiye'deki üniversitelerde çoğunlukla "türk lehçeleri" terimi kullanılır. (bkz: çağdaş türk lehçeleri ve edebiyatları bölümü)

aynı zamanda, -türkiye'de ender gelişen osasuna atakları niteliğinde olan- bilimsel eleştiri yazıları kaleme almıştır. bu yazılar kitap haline getirilmiştir. (bkz: türkoloji eleştirileri).
devamını gör...

yıldız tilbe'nin tilbe'si ve deli:
uygur metinlerden itibaren "tilwe" olarak geçmektedir. hatta erzurum ağzında tilbe, tilve şekilleri hâlâ mevcutmuş. anlamı aynı, pek bir değişikliğe uğramamış. kaşgarlı abimiz "telü oğuzcadır" demiş, tilwe'yi belirttikten sonra. dede korkut'ta da "delü" şeklindedir. bkz. delü dumrul
devamını gör...

kafa sözlük çocuk korosu'nun adına gerçek manada yakışan yegane değerlimizin doğum günüymüş bugün.
iyi ki doğmuş, iyi ki sözlüğe girmiş, iyi ki hayatımızda kocaman bir yer edinmiş.
mutlu yıllar fasulye!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benden serpme kahvaltı, yereceklerin boğazında dursun
bilenmiş bıçağım sen ise bodursun
meyve veren ağaç hicivlenecekse gülmeli buna
nizanim kimi andırıyor derken buldum! temel ile dursun
devamını gör...

bayram bile bayram gibi hissettirmiyor ki artık. ne yazık ki artık bayramlar bile sıradanlaştı. çok yazık gerçekten çok...
devamını gör...

tanım: hayatın normal akışına uymayan, anlamsız dertlerin kafacıların hayatından uçup gitmesi için derdin üzerine portakal sıkmak suretiyle def edilmesini planlayan eylemi ifade eden sözcükler dizilimi*
devamını gör...

ailesinden birinin kulakları rahatsız olması muhtemeldir. çocukluğundan beri ona kendini duyurmak için sesli konuşmuş bu yüzden de bağırarak konuşmak onun için normalleşmiştir. bu, bağırarak konuşmayı alışkanlık hâline getirmiş insanlardan bazılarının şeysidir. diğerlerini de yazarlarımız yazmış, çizerlerimiz çizmiş...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim