barış manço şarkılarında geçen etkileyici sözler
para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
içi boş insanların bu dünyada yeri yok
içi boş insanların bu dünyada yeri yok
devamını gör...
başarısız yemek yapma anısı
internetten bir yemek tarifi bulmuştum. haydi deneyeyim dedim, değişik böyle kabaklı mabaklı bir şey...
yalnız tarifte bildiğimiz şeker falan var. bir taraftan düşünüyorum "yahu bu şeker ne ayak bu yemeğin içerisinde!" diye. bir yandan da "e, koyduklarına ve tarifi de burada paylaştıklarına göre, herhalde bir bildikleri vardır."
neyse, yemeği yaptım. nimete denmez ama bildiğin leş oldu çıktı. yenecek gibi değil, saçma sapan şekerli bir kabak... olduğu gibi çöpe döktüm. bir daha da öyle fantastik tariflerin yanına yaklaşmadım. aklı başında şeyler deniyorum. henüz pişman olmadım.
yalnız tarifte bildiğimiz şeker falan var. bir taraftan düşünüyorum "yahu bu şeker ne ayak bu yemeğin içerisinde!" diye. bir yandan da "e, koyduklarına ve tarifi de burada paylaştıklarına göre, herhalde bir bildikleri vardır."
neyse, yemeği yaptım. nimete denmez ama bildiğin leş oldu çıktı. yenecek gibi değil, saçma sapan şekerli bir kabak... olduğu gibi çöpe döktüm. bir daha da öyle fantastik tariflerin yanına yaklaşmadım. aklı başında şeyler deniyorum. henüz pişman olmadım.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bir dönem andy warhol sergisinde çalışır iken gelen insanların "andy beyefendi nerede sahi?" demeleri sonrası üzülerek yıllar önce hayatını kaybettiğini anlatırdım.
bir zamandan sonra gelen on kişiden en az sekizi bu soruyu sorunca ben de detaylıca ölümünü anlatmaya başladım ama adamı her seferinde farklı öldürüyordum. bi gün kendisinin samsun'da araba kazasında öldüğünü söyler, tüm eserlerini lösev'e bağışladığını söylerdim, ilk zamanlar balkondan düştü, araba çarptı, ikinci kez vuruldu, dostu tarafından bıçaklandı gibi şeyler söylüyordum.
sonraları bi tık daha farklı sallayayım bakayım dedim, "warhol'u cıa öldürdü, kgb adına casusluk yapmış...", "abi adamı kubrick gibi gizli örgütler yok etti, çorba konservelerine bakınca *burada her seferinde latince bir şey sallardım...* yazıyormuş, anlamı da bizi hep izlediler, bizi kontrol ediyorlarmış." diye gelişigüzel sallardım. bizim milletin bu kadar komplo teorisi aşığı olduğunu o dönem daha detaylı öğrendim, o zamana kadar kenarda köşede eserleri anlatan bi garibandan çok daha farklı bi yere terfi ettim, yaşlı amcalar, teyzeler, beyaz yakalı takım falan, kime anlatsam "ya başka neler biliyorsunuz? kafeteryada çay ısmarlayayım sizlere" demeye başladılar. çıkarken yüzünüze tiksinir gibi bakan bu insanlar çok daha nazik olmaya başladılar, çok şaşırıyordum. galerinin müdürüne gidip, "şu arkadaş çok güzel anlattı, size de ona da teşekkür ederiz..." diyen insanlar vardı.
neyse ki aks müdürü olayı fark etti de kandırma milleti günah dedi.
daha sonra kalben'in don kişotlu illüstrasyonunu soran insanlara "jeanne d'arc, orleans kuşatmasında en önde savaşıyor." diye anlatmışlığım da vardı. ne güzeldi aks'de çalışmak ya...
bir zamandan sonra gelen on kişiden en az sekizi bu soruyu sorunca ben de detaylıca ölümünü anlatmaya başladım ama adamı her seferinde farklı öldürüyordum. bi gün kendisinin samsun'da araba kazasında öldüğünü söyler, tüm eserlerini lösev'e bağışladığını söylerdim, ilk zamanlar balkondan düştü, araba çarptı, ikinci kez vuruldu, dostu tarafından bıçaklandı gibi şeyler söylüyordum.
sonraları bi tık daha farklı sallayayım bakayım dedim, "warhol'u cıa öldürdü, kgb adına casusluk yapmış...", "abi adamı kubrick gibi gizli örgütler yok etti, çorba konservelerine bakınca *burada her seferinde latince bir şey sallardım...* yazıyormuş, anlamı da bizi hep izlediler, bizi kontrol ediyorlarmış." diye gelişigüzel sallardım. bizim milletin bu kadar komplo teorisi aşığı olduğunu o dönem daha detaylı öğrendim, o zamana kadar kenarda köşede eserleri anlatan bi garibandan çok daha farklı bi yere terfi ettim, yaşlı amcalar, teyzeler, beyaz yakalı takım falan, kime anlatsam "ya başka neler biliyorsunuz? kafeteryada çay ısmarlayayım sizlere" demeye başladılar. çıkarken yüzünüze tiksinir gibi bakan bu insanlar çok daha nazik olmaya başladılar, çok şaşırıyordum. galerinin müdürüne gidip, "şu arkadaş çok güzel anlattı, size de ona da teşekkür ederiz..." diyen insanlar vardı.
neyse ki aks müdürü olayı fark etti de kandırma milleti günah dedi.
daha sonra kalben'in don kişotlu illüstrasyonunu soran insanlara "jeanne d'arc, orleans kuşatmasında en önde savaşıyor." diye anlatmışlığım da vardı. ne güzeldi aks'de çalışmak ya...
devamını gör...
lise arkadaşlığı vs üniversite arkadaşlığı
birçok insanın oyunu lise arkadaşlıklarına kullanacağını düşündüğüm başlıktır. şahsen ikisinde de güzel arkadaşlıklar edindim fakat lise arkadaşlıkları daha samimi geliyor bana.
devamını gör...
üniversitede ilk gün
mal gibi aşık olmuştum, hey gidi hey.
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
gelen bildirim ile beraber şu soru şimşek gibi çakıyor. kimsin acaba ya
göz kırp
göz kırp
devamını gör...
canım
herkese için kullanmamak gerek bu ciciş kelimeyi.
yerinde ve doğru kişiler için kullanmaya çabalıyorum ben ayol.
yerinde ve doğru kişiler için kullanmaya çabalıyorum ben ayol.
devamını gör...
6 kelimelik hikayeler
doğarsın, büyürsün, öğrenirsin, mutsuz olursun, ölürsün...
devamını gör...
antakya
dünyanın en güzel yemeklerini biz antakyalılar yapsak da, dünya gastronomi şehri falan değilizdir. hatta antakya'nın onca değerli özelliği varken sadece yemekleri dolayısıyla anılması beni artık çok rahatsız etmekte.
helenistik kültürün en güzel izlerini bulabileceğiniz muhteşem bir kenttir antakya. 20 km batısına gittiğinizde, samandağ ilçemizde hala ıssız ve muhteşem kumsallar bulabilirsiniz.
neden hala barışın ve kardeşliğin, kadim sembolü olduğundan mütevellit nobel almamıştır bilmiyorum.
bir de büyük sanatçı sezen aksu, bir konserinde kullaklarımla işittiğim çok değerli bir öğüt vermiştir. genç kadınlara mutlaka antakyalı sevgili yapmalarını önermiştir.
lakabı minik serçe olsa da, dev ve değerli sanatçımız sezen aksu, sanat yaşamı boyunca milyonlar teklif edilmesine rağmen hiç bir reklam filminde oynamamıştır. fakat antakyalı erkekler için gönüllü kefaleti düşünmeye değerdir.
antakyalı olduğum için de yazmadım bunları. ama övünmek gibi olmasın, bilinen tarihle 500 yıllık yerleşik antakyalıyım. dm'den e devlet çıktısı gönderebilirim
helenistik kültürün en güzel izlerini bulabileceğiniz muhteşem bir kenttir antakya. 20 km batısına gittiğinizde, samandağ ilçemizde hala ıssız ve muhteşem kumsallar bulabilirsiniz.
neden hala barışın ve kardeşliğin, kadim sembolü olduğundan mütevellit nobel almamıştır bilmiyorum.
bir de büyük sanatçı sezen aksu, bir konserinde kullaklarımla işittiğim çok değerli bir öğüt vermiştir. genç kadınlara mutlaka antakyalı sevgili yapmalarını önermiştir.
lakabı minik serçe olsa da, dev ve değerli sanatçımız sezen aksu, sanat yaşamı boyunca milyonlar teklif edilmesine rağmen hiç bir reklam filminde oynamamıştır. fakat antakyalı erkekler için gönüllü kefaleti düşünmeye değerdir.
antakyalı olduğum için de yazmadım bunları. ama övünmek gibi olmasın, bilinen tarihle 500 yıllık yerleşik antakyalıyım. dm'den e devlet çıktısı gönderebilirim
devamını gör...
normal sözlük ocak devrimi
yazar-çaylak ilişkisi askerdeki alt-üst devre olayı gibi olacağından, çaylakları ötekileştirmeden, aşamalı olarak sözlüğe kazandıracağını düşündüğüm sözlük hamlesi. bu rozet ve karma puanı da işin çokomelli kısmı olmuş bana göre. interaktif bir mecranın daha da zenginleşmesi güzel. yoldaş ve ekibi çalışıyor gerçekten.
devamını gör...
kedi otu
kedi otu yaz aylarında hoş kokulu pembe veya beyaz çiçekler açan çok yıllık çiçekli bir bitkidir. kedi otu çiçeğinin ekstraktları 16. yüzyılda parfüm olarak kullanılmıştır. avrupa ve asya’ya özgü kedi otu kuzey amerikaya yayılmıştır
ayrıca kurutulmuş hali hayatımda duyduğum en kötü kokudur... abi böyle bir koku olamaz. bir kez yaptım yapmaz olaydım. 3 gün evi havalandırdık. sorguya aldılar beni koku yüzünden evde birini öldürüp 2 haftadır sakladığımı düşündüler. o nasıl bir şeydir. sadece uyku problemimi düzeltmeye çalışıyordum. vazgeçtim. haftalarca uyumamak bu koku kadar kötü değildir.
devamını gör...
bohemian rhapsody
durduk yere "mamaaaa" diye bağırmanıza sebep olur.
devamını gör...
asansörde bir erkek varsa binmeyen kadın
asansörde bir erkek varsa ben de binmem. erkeğim.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
“ bir şarkı istiyorum uykusuzkahve, son bir şarkı. 'bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin' son defa çal benim için. “
hayırlı olsun hepimize, harikasınız. emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, elinize sağlık.
hayırlı olsun hepimize, harikasınız. emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, elinize sağlık.
devamını gör...
herkesi değiştiren bir şey
ölüm, yani sevdiğin daha uzun zaman göreceğin birinin yok olup gitmesi. cidden bazen ufak hesaplar peşinde zavallı oluyoruz.
devamını gör...
cinsellik içerikli başlıklardan nefret etme nedenleri
mesele başlıkların cinsel içerikli olması değil cinsiyetçi olması.
devamını gör...
türk edebiyatının mihenk taşı eserler
reşat nuri güntekin çalıkuşu demeyi reşat nuri bey'e bir gönül borcu bilirim.
devamını gör...
neyzen tevfik
t: 1879'da bodrum'da doğmuş, 1953'te vefat etmiş, türk edebiyatının en özgün şairlerinden biri. en bilinen yönü ağır bir hicivci olmasıdır. zaten şiirinde kendisi de söyler: "kazanlara bir kulp takar geçerim." affı yoktur.
bir beytiyle başlayarak vira bismillah diyorum ve sözü üstada bırakıyorum: "ulu tanrım ölü müsün, diri mi? / isa gibi yoksa üçün biri mi?"
azab-ı mukaddes'ten kendi aktarımıyla:
"bir gün, kadıköy'den köprüye geçecektim. cebimde vapur bileti alacak kadar param yoktu. hamlet'i fenerbahçe'de beş kuruşa satarak yol parası edindim."
bir kıtası:
"kuru laflar ile endişemi ihmal etme,
kulak asmaz davula dinleyen elbette kösü.
bu mudur ahsen-i takvim* ile metheylediğin,
bu mu insan diye halk ettiğin eşek sürüsü." üstada çoğu zaman hak vermemek elde değil.
seyran adlı şiirinden:
"akıl dedikleri bu yırtık yelken
hava bekler, kim bu rüzgarı çeken?
sabahçılık, akşamcılık der iken
ayılmaya vakit, zaman kalmadı.
....
nuh gemiden vapura dedi peki,
duman tüttü attı yelken, küreği.
hacı bektaş bulut gibi dedi ki:
hangimizin işi duman olmadı?
ali deyip bir noktaya gittiler,
mevlana'nın neyzen'ine yettiler.
hepsi birden kalkıp sema ettiler
dediler ki: böyle devran olmadı."
bir şathiyesinden (değil mi? adlı):
"bozuktur düzenin, olmazsın akort,
tavşana kaç dersin tazıya aport*,
haham, papaz, hoca ettikçe zart zurt
alay eder güler, isyan edersin."
meşhur "sahne-i ömrümden nefsi-i emmareye hitabım" adlı şiirinden yine meşhur bir dörtlük:
"feleğin uğradımsa vartasına*,
sıçayım ağzının ta ortasına;
bunu yazsın cihan da hartasına*;
kıtaat* u biharını* s**eyim!"
hayatından enstantaneler:
"borç g**ümden akıyor, lutf u kerem* ağzımdan,
menba u munsabını* anlamayan bir lağımım!
bir elim ağzımı tutsa, bir elim de kıçımı
birleşirdi o zaman belki sürurumla* gamım!"
bir beytiyle başlayarak vira bismillah diyorum ve sözü üstada bırakıyorum: "ulu tanrım ölü müsün, diri mi? / isa gibi yoksa üçün biri mi?"
azab-ı mukaddes'ten kendi aktarımıyla:
"bir gün, kadıköy'den köprüye geçecektim. cebimde vapur bileti alacak kadar param yoktu. hamlet'i fenerbahçe'de beş kuruşa satarak yol parası edindim."
bir kıtası:
"kuru laflar ile endişemi ihmal etme,
kulak asmaz davula dinleyen elbette kösü.
bu mudur ahsen-i takvim* ile metheylediğin,
bu mu insan diye halk ettiğin eşek sürüsü." üstada çoğu zaman hak vermemek elde değil.
seyran adlı şiirinden:
"akıl dedikleri bu yırtık yelken
hava bekler, kim bu rüzgarı çeken?
sabahçılık, akşamcılık der iken
ayılmaya vakit, zaman kalmadı.
....
nuh gemiden vapura dedi peki,
duman tüttü attı yelken, küreği.
hacı bektaş bulut gibi dedi ki:
hangimizin işi duman olmadı?
ali deyip bir noktaya gittiler,
mevlana'nın neyzen'ine yettiler.
hepsi birden kalkıp sema ettiler
dediler ki: böyle devran olmadı."
bir şathiyesinden (değil mi? adlı):
"bozuktur düzenin, olmazsın akort,
tavşana kaç dersin tazıya aport*,
haham, papaz, hoca ettikçe zart zurt
alay eder güler, isyan edersin."
meşhur "sahne-i ömrümden nefsi-i emmareye hitabım" adlı şiirinden yine meşhur bir dörtlük:
"feleğin uğradımsa vartasına*,
sıçayım ağzının ta ortasına;
bunu yazsın cihan da hartasına*;
kıtaat* u biharını* s**eyim!"
hayatından enstantaneler:
"borç g**ümden akıyor, lutf u kerem* ağzımdan,
menba u munsabını* anlamayan bir lağımım!
bir elim ağzımı tutsa, bir elim de kıçımı
birleşirdi o zaman belki sürurumla* gamım!"
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
lanet, biraz müzik zevkimden dem vurayım. 465 izlenmeyle sabit kalsın. oradan buradan gelmesin kimse. sevmesin sevilmesin. uğramasın.
beğenin de arada hatırlayıp dinleyim diyen embesillere de kalmasın.
lanet.
iğrenç müzik zevkim bana kalsın. bir bana kalsın.
karalayım, ordan buradan.
yazayım, çizeyim.
dinleyim ordan buradan.
tek bir hobim olmasın. yazmakla çizmekle kalmasın. söz açayım oradan buradan, ciğerlerime yol. söylev geliştireyim,
ciğergah.
lakin nutuk çekmeyim sen gibi. ofsayt osman filminde kalsın bossa novalarımız. masaları çıkarıp sallayalım. ve diyelim deli gibi can evimden vurdun ve can evimden vurdun... çıkarıp sallayalım masaları ve hatta en bi en ön sıraları.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
bu kez demli çek kaptan
beğenin de arada hatırlayıp dinleyim diyen embesillere de kalmasın.
lanet.
iğrenç müzik zevkim bana kalsın. bir bana kalsın.
karalayım, ordan buradan.
yazayım, çizeyim.
dinleyim ordan buradan.
tek bir hobim olmasın. yazmakla çizmekle kalmasın. söz açayım oradan buradan, ciğerlerime yol. söylev geliştireyim,
ciğergah.
lakin nutuk çekmeyim sen gibi. ofsayt osman filminde kalsın bossa novalarımız. masaları çıkarıp sallayalım. ve diyelim deli gibi can evimden vurdun ve can evimden vurdun... çıkarıp sallayalım masaları ve hatta en bi en ön sıraları.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
bu kez demli çek kaptan
devamını gör...