akıllara (bkz: nereye sıçacak bu millet) videosunu getiren soruşturmadır.
devamını gör...

10/02/2021 - 00:42 ss'i:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

düzeltme: farklı bir tarayıcı ile denedim ardından tekrar google chrome ile denedim. evet sonuç değişmiş, bu çok sevindirici. tebrik ediyorum. *

sonuçlar in,
başlık out. *
devamını gör...

yoktur, dün tüm modları engellemek başlığına yazdım anında elinde sopayla mesaj kutumda belirdiler. bir de mesajım kapalı yani koç başıyla kırıp girdiler içeri herhalde.
devamını gör...

hadi yaptın böyle bir şey lan nasıl yakalandın.
ne diyerek attın bu fotoları.
ulan en terbiyesiz dediğiniz lucifer sanırım sözlüğün en terbiyelisi.
edit: dış basına sözlüğümüz bu olayla yansıycak ya en çok buna üzülüyorum.
devamını gör...

artıkparlamayanyıldız
neden ya neden?*
devamını gör...

kedi maması. ne zaman nerede yemek yiyeceği belli mi olur. işimizi sağlama alalım.
devamını gör...

göldeki fincan takımı

babam ağlıyordu,zor duyulan bir sesle konuşuyordu:
- çok su içmiş,iftardan sonra.
bana söylenmiyor,anlamaya çalışıyorum, dört yaşındayım henüz. ölüm ne bilmiyorum.
babannemin yaşadığı eve gidiyoruz ahşaptan yapılmış çok da eski, merdivenleri çıktıkça gıcırdıyor.o, hep köşedeki camda oturur bir tanıdık gördüğünde seslenir.börek varsa -ki bu pul pul dökülen patriyot böreğidir- davet eder, çay koyarız ,hadi gel falanca, der. tombul yüzü beni görünce aydınlanır. bugün gözükmedi ama.
içeride bir sürü insan var,sedirler dolmuş kimi sandalye çekmiş oturuyor.yerde yatak,üstünde biri, beyaz çarşafın altında.
bakmak ister misin ona, diyor halam.çiçek desenli bir başörtü var kafamda,herkes öyle yapmış,başlar sarılı,dua okunuyor bir yandan ben de ellerimi açmışım.
eğiliyorum,bembeyaz bir yüz,zaten pamuk gibidir babannem. gözleri de kapalı,uyuyor mu,ne olmuş ki ona? tekrar örtülüyor çarşaf, yerde yatan beden boyunca.

babannem beğenmezmiş öyle her şeyi. bir keresinde büyük babam bir fincan takımı almış.bunları mı aldın ha! diye diye birer birer göle fırlatmış. (hayalimde tabakları birer frizbi gibi dalgalanarak havada uçuyor.)belki sular tamamen çekilirse bir gün ortaya çıkarlar ve herkes de fikrini söyleyebilir: onları çirkin yapan şeyi.
annemden gizli kahveyi tabağa döküp bana içirttiğini biliyorum ama hatırlamıyorum takımların neye benzediğini,zaten bunlar onun sevdikleri olmalı, ya da razı geldikleri.

beğenileri,sevmedikleri ve onları sevip özleyenlerle göçüp giderler ve bir gün geriye yalnızca anılar kalır.son anı da zihinlerden silindiğinde o kişi artık nerededir? bir hiçlikte mi?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

morlu nickini zerre kıskanmadığım yazar.
hatta bunun üstüne bende vişne rengi ya da yavru ağzı renginde nick istiyorum diye de yazmadım.
ben böyle iyiyim ya
hem de zayıf gösteriyor.
mor tonton gösteriyor sanki.*
devamını gör...

--- alıntı ---



--- alıntı --- insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar.
dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak muhakkak ki, dibine ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inme cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.

~sabahattin ali
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gözlerimi alamıyorum, ışık saçıyorsun, o yakıcı bakışlar adlı çalışma* tam romantik bir şeyler yazacağım gülme geliyor. neyse yine uzattım karşınızda tüm zerafetiyle güneş.. bu hâlini çok sevdim.
devamını gör...

yaşasın, 100 sene geç kalındı.
devamını gör...

tüm ciddi konuların sulandırılarak ülkenin kanayan yarasının önemini yitirtme çabası içerisinde olan başlık.
devamını gör...

tamam ağbi

yaşını başını almış bir yazarın haklı serzenişi, üstteki goygoyumu göz ardı edersek, bu sadece sözlükte değil tüm hayatımızda uygulamamız gereken bir davranış şekli.

(bkz: samimiyet zamana muhtaçtır)
devamını gör...

günde 15 saat sözlükle uğraş, 5000 liralık motivasyon ödeneği ayır ama sözlük kar amacı gütmeyen, reklamsız bir platform olsun. evet şuan öyle ama bu elbette böyle devam etmeyecek. yeteri kadar tıklandığında, okunduğunda reklam alınacaktır. zaten bu konuda yoldaş'ı eleştirmiyorum. hatta destekliyorum. neden kar amacı güdülmeyeceği iddiası takdirle karşılanıyor onu anlamıyorum. yahu adam tabiki de para kazanmak isteyecek yani iki kere ikinin dört olduğu kadar olağan ve gerçek bir durum. size kalsa herkes saçını süpürge etsin ama sürünsün*

aklıma cem yılmaz geldi. " 'sinemaya yıllarını verdi ama sürünüyor!' bravo! " sapıksınız ki...
devamını gör...

insanlar da sanıyor ki bir mekana oturulduğunda tüm yaşamsal fonksiyonlarınızı bir köşeye bırakıp sadece sipariş vermek yeterli. çalıştığım çoğu yerde üstün gözlem yeteneklerim sonucunda şunu fark ettim ki siz el kaldırmasanız bile gözlerinizle verdiğiniz mesajları algılamam zor olmuyor. ancak ilk kez girdiğiniz bir mekanda size hoş geldin diyen garsonun sıfatına bile bakmaya tenezzül etmeyip sessiz sedasız bir yere geçtiğinizde, direkt olarak hafızada kalıcılığınız bitiyor. oysaki hoş bulduk şeklinde bir karşılık verseniz ve masanıza oturduğunuz andan itibaren iletişimin tüm ögelerini kullanmaya istekli olsanız, zaten garson da size hizmet etmeye istekli olur. öyle dut yemiş bülbül gibi oturup sipariş alınmasını beklerseniz, daha çok beklersiniz.

edit: anlama kıtlığı olanlar için açıklama yapayım. ortalama 30-40 masanın bulunduğu ve küçük sayılamayacak bir işletmede çalıştığım için gönül rahatlığıyla yazabiliyorum. garsonun bakması gereken tek masa siz değilsiniz, 2 kişinin servis bölümünde çalıştığını düşünecek olursak da her masaya yetişmemiz mümkün değil. çoğu müşteri qr kodun ne olduğundan bihaber. bekliyorlar ki normal menü getirelim. normal menü çoğu işletmede 1 senedir yok zaten. olanlar da maliyetten kısmak için yeni menü bastırmıyorlar. her şey dijital yani. ben tabii ki garson olarak salonun organizasyonunu ve hakimiyetini sağlamak durumundayım ancak öyle müşteriler var ki yeni mi geldi yoksa hep orada mıydı anlamak mümkün değil. pis masaya oturanlar mı dersin (yeni kalkmış masa ve müşteri sormadan laps diye oturuyor.), pis diye üstten bakıp 'siler misin bu masayı, pis bu' diye bir de azar işitiyorum. uşağınız vardı sizin burada. görgü kuralları diye bir şey var. garsonun bildiği kadar keşke siz de müşteri olarak bilseniz bazı şeyleri.
devamını gör...

korkmayalım da napalım daha yirmi dakika önce iki köpek birden ben sakin sakin yürürken havlayıp üzerime doğru koşmaya başladı bir aktarma durağındayım insan yok bişey yoktu ben de çığlık çığlığa anayola doğru koştum iki genç ıslık atarak köpekleri durdurdu.su da yok elim ayağım hala titriyor, sevmiyorum sevemiyorum biz çocukken böyle haberler olurdu köpek çocuğu öldürmüş falan,evet uysal köpekler gezsin sokakta ama bu hırçınlara bir hal çare lazım doğada bakım falan onlara özgü yerler,bilemiyorum.en en korkulu rüyamdır kendileri bir de şu sırtlanlar var canlı canlı yiyorlar ya avlarını ah onlarla akrabalar aklımda değişik şeyler oluşuyor. ye ne mi yo rum.(not:hiçbir canlıya düşman değilim)
devamını gör...

son osmanlı olan neslişah'ın, murat bardakçı tarafından yazılan kitabında saraylı olmanın bir kaidesi olarak geçen durum.
saraylı olan gülemiyor ama ben köylü olduğum için basabilirim kahkahayı en seslisinden. neşem geçsin de mi?
hah hah ha*.
devamını gör...

kesinlikle, ev işi yapmayan adamı boşarım.
devamını gör...

semah kültürünü ve tarzını yansıtır. aşk vardır, hakikat vardır deyişlerinde kulluk vardır.
devamını gör...

kafanın içi mi?
dışı mı?
düşüncesi mi?
zihniyeti mi?
tam olarak neresi güzel olmalı?
tam bir açıklama olursa, ben de üye olabilirim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim