çabuk ve sık sinirlenir, aynı hızda özür diler, sonra yine devam eder.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oha, uçuyorum lan!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ön edit: dil öğrenme nedeninizi iyi belirleyin ve görebileceğiniz yere asın. motiveniz düştüğünde yardımcı olacak size.

benim gibi duyma konusunda tam bir zavallıysanız ve kulak konusunda gerçekten kötüyseniz kesinlikle önce bundan başlamanızı önereceğim olaydır. arkadaşlar netflix'i indir bir sürü altyazılı film ve dizi var. sırf ingilizce için her ay para ödüyorum ve fark ettim ki gerçekten duya duya halledebilmeye başladım ben bu dinleme konusunu. hatta biraz daha ileride aksanları bile anlayıp hangi milletten olduğunu çözecek seviyeye geleceğim eminim. benim tavsiyem daha önce izlediğiniz bir film, dizi, anime ya da çizgi filmi izleyip hem kalıpları görmeniz hem de ne konuşulduğunu anlamanız. çünkü burası gerçekten önemli. gerekirse defalarca izleyin. işe yarıyor. sonrası da taklit oluyor zaten. taklit ede ede öğreneceksiniz. bazı cümle yapılarını da not alın. böylece unutmuyorsunuz.

diğer bir nokta konuşmak. aslında kelime dağarcığınıza bakar tamamen. benim dinleme kadar endişelenmediğim bir konu bu aslında. zaten iki arkadaşım da var ingilizcesi iyi olan ama olmasaydı kendi kendime konuşurdum bütün gün kesinlikle. bu sebeple gün içinde yaptığınız şeyleri ingilizce düşünerek konuşmaya çalışın.

ingilizce düşünmek derken evet bu nasıl olacak. basit kelimelerle başlayın. door, window, glass gibi kelimelerle yavaşça pratik yapın. mesela ingilizcesini söyleyerek bir eşyaya dokunmak yararlı olabilir.

kitap okuma meselesine gelirsek eğer seviye kitapları var. ben onlara para vermek istemiyorum diyecekseniz internette çok basit hikayeler var seviyenize göre bulabileceğiniz. onları okuyarak da ilerleyebilirsiniz.

yazmayı söylememe gerek yok ama günlük aktivitelerinizi yazarak hatalarınızı görebilirsiniz. grammarly uygulamasını da kullanabilirsiniz. cümledeki hataları ortaya çıkarır.

gramer. bu işin belki de belkemiğidir ancak en son öğrenmenizde sakınca yok bence. ama mutlaka öğrenmeniz lazım.


bu bilgiler ışığında sen ne kadar biliyorsun derseniz çok az. ancak kendimi elimden geldiğince geliştirmeye çalışıyorum ki ileride rahat edeyim. bir de ingilizceyi diğer avrupa dillerinin merkezi olarak düşünüp öğrenebilirsiniz. çünkü ingilizceye çeviriler bildiğim kadarıyla daha doğru oluyor. hem ingilizce pratiği hem de diğer dili daha hızlı öğrenme fırsatınız olur.

en azından artık başlayacağımdan bu yazı hem bana hem de başlangıç için yol arayanlara gelsin. kolay gelsin.

son edit: ingilizceyi sevmiyorum ve 2021'de almanca öğreneceğim. almancadan nefret ederim. her şey merak ve inat ve sağlam bir sebep bunu unutmayın.
devamını gör...

insanları ırkçı, faşist, cinsiyetçi, gerici, yobaz olarak suçlayıp yayınlarına sevan nişanyan gibi atatürk ve kadın düşmanı bir ırkçıyı çıkartıp atatürk'e hakareti düşünce özgürlüğü sayarken başka bir yayında onur romano olayına değinen ve ateizm derneğini eleştiren bir satanist arkadaşın sesini kapatıp yayını sonlandıran, derneği eleştiren ve "bu şekilde olmaz" diyen üyelerin dernekten çıkarıldığı sözde özgürlükçü sol gericiliği iliklerine kadar yaşayan, tarikatlerin allahsız versiyonu olan derneğimsi.
bu derneğin kirli yüzünün ana akım medyaya düşmemiş olması ateist arkadaşlar için tek olumlu haber olabilir.

olaylara fransız kalanlar için:

devamını gör...

bir modern sabahlar * jingle'ı sayesinde haberdar olduğum şarkı, son derece ilginç bir aranjman.

söz konusu jingle şurada:
devamını gör...

stanford artificial intelligence robot kelimelerinden türetilmiş olan, ofis ve ev içerisinde dolaşabilen, çeşitli nesneleri tanıyabilen, onlarla etkileşime girebilen ve insanlara ufak tefek işlerde yardım edebilen robot. ingilizcede "merdiven" anlamına gelen bir kelime.

aslında bu robotun çıkış noktası, filmlerde yahut bazılarımızın hayallerinde yer edinmiş olan, ev içerisindeki işlere yardımcı olacak bir eleman oluşturmak. yani çamaşırı bizim yerinize makineye atan, bulaşığı yıkayan ya da benzer işleri yapabilen, hatta yaşlı insanların bakımını yapabilen bir robota sahip olmayı belki birçoğumuz isterdik. işte stanford üniversitesi'ndeki araştırmacıların böyle bir robot geliştirmesindeki amaç da bunun daha ileri versiyonlarını zamanla hayatımıza dahil edebilmek. tabii ki aslında hâlihazırda hayatımızı kolaylaştıran çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi aletler de birer robot ama burada insan benzeri, daha komplike hareket edebilen bir araçtan söz ediyoruz.

stair, algılama ve manipülasyon algoritmaları denilen yöntemlerle geliştirildi. bu yöntemler onun herhangi bir cismi tanıyarak onu diğer cisimlerden ayırt edebilmesini, onu tutup kaldırabilmesini , hatta konuşmaları tanıyabilmesini sağlıyor. bu sayese eğer ona bir kahve kupasını yukarıya kaldırmasını söylerseniz stair bunu yapabilir. eğer masa üzerindeki başka cisimlerin arasına kupayı koyarak yine onu kaldırmasını isterseniz, masadaki tüm cisimleri sensörleri yardımıyla tarar, kupayı tanır ve onu kaldırır. hatta robot kol aracılığıyla kaldırıp daha iyi inceledikten sonra o şeyin istediğiniz şey olup olmadığını çok daha net algılayabilir.

uzak bir gelecekte stair benzeri, çok daha gelişmiş robotlar günlük hayatlarımızda ev ve ofis işlerine yardımcı olarak yerlerini alabilecek gibi görünüyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görselin kaynağı
devamını gör...

(@ı am melting lannn melting) *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bı de benimle ilgili bir şey paylaşan olursa haber verin ulan. her tanım girildiğinde bakmaya üşeniyom ama merak da ediyom. (bkz: oksimoron)
(bkz: paradoks)
devamını gör...

sabah sabah can sıkan haber.

canımı sıkanlardan biri de şu; bugüne dek "bu yapılırsa ortalık ayağa kalkar" dediğimiz her şey yapıldı, kimsenin de sesi çıkmadı. halk arasında yapılan protestolar ve 3-5 cılız ses... gerisi yok. o nedenle şimdi bu gidişat çok ama çok tehlikeli çünkü yine kimse bir şey yapmıyor, yapmayacak. büyük büyük konuşup asıp kesiyor herkes ama isteyen, istediğini elde etmeye devam ediyor.

merak ediyorum, iran'da, afganistan'da ya da mesela venezuela'da da "işler bu noktaya gelirse şöyle karşı çıkarız, böyle yaparız" diyenler var mıydı, varsa şimdi ne haldeler...

kimse kusura bakmasın ama, halkın büyük bir kısmı bu olanlardan şikayetçi değilse, biz artık kaynayan sudaki kurbağayız demektir.
devamını gör...

bu konuda küçük bir rehber başlığı açmıştım, amacım bu tür şeyleri bir arada toplayabilmek daha sonra bulunmasını kolaylaştırmaktı.
henüz canlanmadı orası ama olsun, yine de yazmak isteyen olursa diye bırakıyorum ben evde sana aynısını yaparım rehberi
devamını gör...

katıldığım bir piskoloji konferansında, travmanın stres faktörüne bir anda ve yoğun bir şekilde maruz kalınması sonucu ortaya çıktığını öğrenmiştim . örneğin kişi bir yakının, hastalığından dolayı öleceğini biliyor ve kendini mental olarak aslında hazırlamış oluyor. ancak sağlıklı olan yakının, bir kaza sonucu aniden ölmesi kişide travmaya sebep oluyor ve durumu kabullenmesini zorlaştıyor. yıllar önce ölen yakınını bekleyen bir danışanı, terapiler sırasında, travma sonrası yaşayamadığı yas dönemini, yıllar sonra yaşayıp ağlamaya başlıyor. umarım kimsenin başına gelmez dediğim bir durum.
devamını gör...

xx kromozomlu yazarlardır.
devamını gör...

zamanla edinilmiş olumsuz tecrübelerin neticesidir.
devamını gör...

geçen bu koku geldi burnuma da koku nereden geldi bilmiyorum:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hâlâ yazmakta olduğum bir şiirimi seslendirdim. biraz uzun; vakit ayırıp, değer verip dinleyecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.*

vocaroo.com/13tqpvprLKBY *
devamını gör...

bu azmi kesinlikle başka bir alanda değerlendirmeli. ben daha 2.yi denemeden pes ediyorum 11 nedir vallahi bravo.
devamını gör...

viskimi kadehe doldurdum, bitter çikolatamı açtım, keyifle izliyorum. herşey güzel başladı malum kişi ile darısı diğer trollerin başına.
devamını gör...

bütün sözlük yazarlarının ve türk insanlarının bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. umarım bir daha atamın bizleri kurtarmak için çıktığı yolculuk zamanları gibi dönemleri yaşamayız.
devamını gör...

alışması biraz zor ama alıştıktan sonra şekerli kahvenin tadı kahve gibi gelmemeye başladı bana. şekersiz içince kahvenin tadı, aroması, kokusu, her şeyi değişik ve daha güzel geliyor sanki.
devamını gör...

sünnet olan minik çocuga amcalara göster bakalım demeleri.
devamını gör...

bir gün bütün bunların hesabı sorulacaktır. devlet koltuklarına dayanarak kabadayılık yapanları, sanık sandalyelerinde de göreceğiz bir gün.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim