izmir yansın
amin yarabbim, bir an önce şarkısı..
yakıyor zaten o ayrı da? hey maaşallah ne kurban yaptı bu sene ya, biz bi karışık çoban salata alalım ortaya, biraz kelle peyniri, bi de çeşme kavunu.
buz eksik olmasın yeter ki penceremden.
anlatsana, neden ben? jdkdkkd
yakıyor zaten o ayrı da? hey maaşallah ne kurban yaptı bu sene ya, biz bi karışık çoban salata alalım ortaya, biraz kelle peyniri, bi de çeşme kavunu.
buz eksik olmasın yeter ki penceremden.
anlatsana, neden ben? jdkdkkd
devamını gör...
hesabı erkek mi öder kadın mı öder sorunsalı
bizim gençliğimizde 'centilmen erkek' denilen bir kavram vardı.
'hanımefendi' diye bir kavram vardı.
her iki cinse mensup kişi kendi rol modellerine uygun hareket ederdi.
kapıdan girerken erkek, kapıyı açar hanımefendiye yol verirdi.
masaya oturulacağı zaman, erkek hanımefendinin sandalyesini geri çeker ve hanımefendi oturma hareketini yaparken, sandalyeyi ileri sürüp ; oturmasına yardımcı olurdu.
centilmen beyefendiler takım elbise, beyaz gömlek ve kravatlı olurlardı.
hanımefendiler, tayyör veya döpiyes denilen ; etek, ceket takım elbise ve bluz giyerlerdi. isterlerse fular ile aksesuarlarını tamamlarlardı.
ve hesabı kesinlikle centilmen beyefendiler öderdi.
bir hanım efendi sigara içeceği zaman erkekler mutlaka hanımefendinin sigarasını yakarlardı.
şimdi bu açılan başlığa bakınca gülüyorum.
insanlar ne hale geldiler diye gördükçe üzülüyorum.
şimdiki kadınların çoğu hanımefendi değil ; şimdiki erkeklerin çoğu centilmen beyefendi değil.
hesabınızı kim öderse ödesin, umurumda değil.
'hanımefendi' diye bir kavram vardı.
her iki cinse mensup kişi kendi rol modellerine uygun hareket ederdi.
kapıdan girerken erkek, kapıyı açar hanımefendiye yol verirdi.
masaya oturulacağı zaman, erkek hanımefendinin sandalyesini geri çeker ve hanımefendi oturma hareketini yaparken, sandalyeyi ileri sürüp ; oturmasına yardımcı olurdu.
centilmen beyefendiler takım elbise, beyaz gömlek ve kravatlı olurlardı.
hanımefendiler, tayyör veya döpiyes denilen ; etek, ceket takım elbise ve bluz giyerlerdi. isterlerse fular ile aksesuarlarını tamamlarlardı.
ve hesabı kesinlikle centilmen beyefendiler öderdi.
bir hanım efendi sigara içeceği zaman erkekler mutlaka hanımefendinin sigarasını yakarlardı.
şimdi bu açılan başlığa bakınca gülüyorum.
insanlar ne hale geldiler diye gördükçe üzülüyorum.
şimdiki kadınların çoğu hanımefendi değil ; şimdiki erkeklerin çoğu centilmen beyefendi değil.
hesabınızı kim öderse ödesin, umurumda değil.
devamını gör...
lisede aşık olmak
benim okuduğum lise için beden hocamızdan dayak yemeyi göze almaktı. yedik bin şükür.
devamını gör...
babaya sigara içerken yakalanmak
kafede fenerbahçe'nin maçını izliyorum. ana avrat söverken pata küte sigara içiyorum tabi. arkamdan bi lavuk ateş istedi bakmadan uzattım. maçın sonuna doğruydu zaten, maç bitti kalabalık dağıldı, çakmak yalan oldu dedim. neyse sonra eve gittiğimde babam çayını içiyor.
- sen sigara mı içiyorsun lan pezevenk?
annem kaş göz yapıyor. o biliyor içtiğimi de ne demeye çalıştığını anlamıyorum.
- ne alaka baba, içsek içiyoruz deriz, allah allah.
- artistlik yapma lan, sıçarım bacağına. al şu çakmağını, bir daha da yalan söyleme bana.
- sen sigara mı içiyorsun lan pezevenk?
annem kaş göz yapıyor. o biliyor içtiğimi de ne demeye çalıştığını anlamıyorum.
- ne alaka baba, içsek içiyoruz deriz, allah allah.
- artistlik yapma lan, sıçarım bacağına. al şu çakmağını, bir daha da yalan söyleme bana.
devamını gör...
sözlüğün bu kadar yeni olmasına rağmen kocaman bir kullanıcı kitlesinin olması
kitap etkinliği ile pek de bir alakası olmayan durumdur.
birinci ağızdan, istatistiklere bakarak söylüyorum bunu. totale etkisi %10'dur, belki %15.
hamasettin abi olmak istemem ancak biraz samimiyet, yoğun mesai iyi de bir analiz gücü her ne iş yapıyorsanız size yarar sağlayacaktır.
birinci ağızdan, istatistiklere bakarak söylüyorum bunu. totale etkisi %10'dur, belki %15.
hamasettin abi olmak istemem ancak biraz samimiyet, yoğun mesai iyi de bir analiz gücü her ne iş yapıyorsanız size yarar sağlayacaktır.
devamını gör...
müslümanın vasıfları
günümüzde; siyasal islamcılar, tarikatlar, vakıflar ve stk benzeri organizmalar marifetiyle, islam ve müslüman karşıtlığı/düşmanlığı aleni olarak görülmektedir.
mezkur kişi ve kurumlar; sanki islamın hamisi ve temsilcisiymiş gibi algılanıp, onların din dışı söz ve eylemleri, kuran'a taban tabana zıt olmasına rağmen, imandan ve islamdan bihaber olan inkarcılar, kendilerince haklı nedenlerle allah'ı ve kuran'ı eleştiriyorlar.
ki doğru olsa bile, bir kurum ya da kişi üzerinden genelleme yapmak zaten abestir. ve dolayısıyla aristo mantığı burada devre dışı kalır.
allah; kendisine iman edenleri "şeytan sizi allah'ın adıyla aldatmasın" diye uyarıyor.. evet, kendisine rağmen kendi adıyla aldatılabilineceğini bildiriyor ve dikkatli olunması için uyarıyor.
müslüman olduğunu iddia eden ama islama aykırı söz ve davranışlarda bulunan kişi (lere) karşı en net tavır, yine onların iman ettikleri kitapla takınılır. kendileri ne kadar inkar etseler ve yapttıklarını savunsalar da..
kuran, müslümanı şu hallerde vasfediyor.
* yalan söylemez (ahzab 70)
* namazlarını dosdoğru kılar (enfal 3)
* kul hakkı yemez ve rüşvet alıp vermez (bakara 188)
* hırsızlık yapmaz (mümtehine 12)
* israf etmez (furkan 67)
* gözlerini haramdan sakınır (nisa 30)
* büyük günahlardan kaçınır (nisa 31)
* kumar ve içkiden uzak durur (maide 90)
* zina'ya yaklaşmaz (isra 32)
* din dil ırk ayrımı yapmadan adil olur (nisa 58)
* kin ve nefret duysa dahi adil olmak zorundadır (maide 8)
* sadece allah'a kul olur (şeyh, lider, tarikat ideoloji.. vs dışındadır) (fatiha 5)
* allah'tan korkar ve sakınır (ali imran 102)
* allah'a güvenir (bakara 249)
* allah'tan başka hiçbir şey ve hiç kimseden korkmaz (ahzab 39)
* sadece allah'a şükreder (ibrahim 7)
* delille iman eder/menkıbe ve rivayet efsanelerle değil/ (enfal 42)
* kuran'a bağlıdır itibar eder (bakara 4)
* mütevazıdır (araf 188)
* islamı tebliğ eder (yasin 17)
* iman etmeyene kinlenmez (şuara 3)
* hak olanı söylemekten çekinmez (araf 2)
* hoşgörülüdür baskıcı değildir (nahl 125)
* doğru güvenilir ve emin olunandır (nahl 120/tekvir 21)
* şeytan ve taraftarlarına uymaz.. düşmanıdır (fatır 6)
* iman etmeyenlerin gösterişli hayatlarına meyletmez (kehf 28)
* haram zenginlik ve makam mevki gözetmez (kasas 79)
* çoğunluğa değil, allah'ın kanunlarına uyar (enam 116)
* atalarına körü körüne bağnazca bağlı değildir (ibrahim 10)
* dinde aşırılığa kaçmaz (nisa 171)
* fedakar ve iyilik severdir (insan 8)
* haset etmez kıskanmaz (nisa 54)
.. ve daha benzeri onlarca yüzlerce ayet var, müslümanım diyerek bunların dışında eylem/söylem sergileyenler, inancıyla değil aksine karakteriyle ve kişiliğiyle eleştirilip yargılanmalı değil mi?
myanmar'da bir budist klan'ın yaptığı katliamla tüm budistleri aynı kefeye koyamayız ve budizm felsefesini baştan sona katliam olarak göremeyiz.. çünkü adil olmak bunu gerektirir.
"bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin" maide 8
mezkur kişi ve kurumlar; sanki islamın hamisi ve temsilcisiymiş gibi algılanıp, onların din dışı söz ve eylemleri, kuran'a taban tabana zıt olmasına rağmen, imandan ve islamdan bihaber olan inkarcılar, kendilerince haklı nedenlerle allah'ı ve kuran'ı eleştiriyorlar.
ki doğru olsa bile, bir kurum ya da kişi üzerinden genelleme yapmak zaten abestir. ve dolayısıyla aristo mantığı burada devre dışı kalır.
allah; kendisine iman edenleri "şeytan sizi allah'ın adıyla aldatmasın" diye uyarıyor.. evet, kendisine rağmen kendi adıyla aldatılabilineceğini bildiriyor ve dikkatli olunması için uyarıyor.
müslüman olduğunu iddia eden ama islama aykırı söz ve davranışlarda bulunan kişi (lere) karşı en net tavır, yine onların iman ettikleri kitapla takınılır. kendileri ne kadar inkar etseler ve yapttıklarını savunsalar da..
kuran, müslümanı şu hallerde vasfediyor.
* yalan söylemez (ahzab 70)
* namazlarını dosdoğru kılar (enfal 3)
* kul hakkı yemez ve rüşvet alıp vermez (bakara 188)
* hırsızlık yapmaz (mümtehine 12)
* israf etmez (furkan 67)
* gözlerini haramdan sakınır (nisa 30)
* büyük günahlardan kaçınır (nisa 31)
* kumar ve içkiden uzak durur (maide 90)
* zina'ya yaklaşmaz (isra 32)
* din dil ırk ayrımı yapmadan adil olur (nisa 58)
* kin ve nefret duysa dahi adil olmak zorundadır (maide 8)
* sadece allah'a kul olur (şeyh, lider, tarikat ideoloji.. vs dışındadır) (fatiha 5)
* allah'tan korkar ve sakınır (ali imran 102)
* allah'a güvenir (bakara 249)
* allah'tan başka hiçbir şey ve hiç kimseden korkmaz (ahzab 39)
* sadece allah'a şükreder (ibrahim 7)
* delille iman eder/menkıbe ve rivayet efsanelerle değil/ (enfal 42)
* kuran'a bağlıdır itibar eder (bakara 4)
* mütevazıdır (araf 188)
* islamı tebliğ eder (yasin 17)
* iman etmeyene kinlenmez (şuara 3)
* hak olanı söylemekten çekinmez (araf 2)
* hoşgörülüdür baskıcı değildir (nahl 125)
* doğru güvenilir ve emin olunandır (nahl 120/tekvir 21)
* şeytan ve taraftarlarına uymaz.. düşmanıdır (fatır 6)
* iman etmeyenlerin gösterişli hayatlarına meyletmez (kehf 28)
* haram zenginlik ve makam mevki gözetmez (kasas 79)
* çoğunluğa değil, allah'ın kanunlarına uyar (enam 116)
* atalarına körü körüne bağnazca bağlı değildir (ibrahim 10)
* dinde aşırılığa kaçmaz (nisa 171)
* fedakar ve iyilik severdir (insan 8)
* haset etmez kıskanmaz (nisa 54)
.. ve daha benzeri onlarca yüzlerce ayet var, müslümanım diyerek bunların dışında eylem/söylem sergileyenler, inancıyla değil aksine karakteriyle ve kişiliğiyle eleştirilip yargılanmalı değil mi?
myanmar'da bir budist klan'ın yaptığı katliamla tüm budistleri aynı kefeye koyamayız ve budizm felsefesini baştan sona katliam olarak göremeyiz.. çünkü adil olmak bunu gerektirir.
"bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin" maide 8
devamını gör...
içi boşaltılmış kavramlar
türkiye cumhuriyeti hazinesi.
ülke de gündem dakikada değiştiği için, artık içi boşaltılmış kavramlar da çoğalıyor, içi boşaltılmış kavramları günün anlam ve önemine göre yeniliyorum.
mağduriyet edebiyatı, darbe edebiyatı.
ülke de gündem dakikada değiştiği için, artık içi boşaltılmış kavramlar da çoğalıyor, içi boşaltılmış kavramları günün anlam ve önemine göre yeniliyorum.
mağduriyet edebiyatı, darbe edebiyatı.
devamını gör...
panteizm
bu görüşe göre; tanrı tektir ve tek kaynaktır. herkes ve her şey bu kaynaktan başlayarak var olmuştur ve var olmaktadır. yaradılış bu kaynaktan olduğu için tanrı zaten herkesin ve her şeyin içindedir.
baruch spinoza'nın ortaya attığı bu teolojik görüş, bir nevi tanrının kişiselleştirilmesine karşı olan görüştür.
yani; sevmemek, hoşuna gitmemek veya sevmesi, hoşlanması gibi duygular insana aittir ve bu tür duygular tanrıya atfedilemez.
bu da onu monizmle alâkalı bir görüş yapar.
(bkz: monizm)
ayrıca insanların ne yaptığıyla ilgilenen bir tanrı değildir. yani insanların nefret ettiği bir şeyden tanrı etmiyor olabilir, insanların hoşuna giden bir şey onun da hoşlandığı bir şey değildir. o'nda doğa üstü duygular vardır. mesela kulun merhametli davranması tanrının rahmet göstermesi gibi...
baruch spinoza'nın ortaya attığı bu teolojik görüş, bir nevi tanrının kişiselleştirilmesine karşı olan görüştür.
yani; sevmemek, hoşuna gitmemek veya sevmesi, hoşlanması gibi duygular insana aittir ve bu tür duygular tanrıya atfedilemez.
bu da onu monizmle alâkalı bir görüş yapar.
(bkz: monizm)
ayrıca insanların ne yaptığıyla ilgilenen bir tanrı değildir. yani insanların nefret ettiği bir şeyden tanrı etmiyor olabilir, insanların hoşuna giden bir şey onun da hoşlandığı bir şey değildir. o'nda doğa üstü duygular vardır. mesela kulun merhametli davranması tanrının rahmet göstermesi gibi...
devamını gör...
belki ben
bir nâzım hikmet ran şiiridir.
belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım...
ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım...
etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları...
belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım...
ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım...
etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları...
devamını gör...
her konuyu cinselliğe bağlayan tip
malum sözlükten gelme ergendir. bilenler bilir, orada her üç başlıktan birisi belden aşağıdır.
"yazarımız çok olsun" ayağına tuttular onları sözlükte. her hal şimdi durumlar pek eyi değilmiş.
"yazarımız çok olsun" ayağına tuttular onları sözlükte. her hal şimdi durumlar pek eyi değilmiş.
devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
(bkz: kadın filozof olmaması) başlığına güzel bir gönderme oldu.
felsefe tarihi boyunca, bugüne kadar erkek filozoflar ve onların düşüncelerinden bahsedilmiştir. kadın filozofların görüş ve fikirleri ise göz ardı edilmiştir.
ama neden, nasıl görmezden gelirsiniz beni derken ne göreyim! boşa felsefe yapmamaşım demek ki. durun daha anlatacaklarım var.*
tamam bugünlük bu kadar yeter. benim için fevkaladenin fevkinde mevki olmuş.
ben gideyim biraz da bu konu hakkında düşüneyim.
felsefe tarihi boyunca, bugüne kadar erkek filozoflar ve onların düşüncelerinden bahsedilmiştir. kadın filozofların görüş ve fikirleri ise göz ardı edilmiştir.
ama neden, nasıl görmezden gelirsiniz beni derken ne göreyim! boşa felsefe yapmamaşım demek ki. durun daha anlatacaklarım var.*

tamam bugünlük bu kadar yeter. benim için fevkaladenin fevkinde mevki olmuş.
ben gideyim biraz da bu konu hakkında düşüneyim.

devamını gör...
geceye bir anı bırak
zaman: lise sınavından sonra, sonuçlar açıklanmış.
mekan: ev.
olay:
sınav notum çoğu kişinin imrendiği bir not. her ne kadar beklediğim gibi olmasa da yüksek bir not. herkes mutlu gururlu işte.*
her neyse. annem odama geliyor. babam işte, biraz önce telefonla konuşmuş.
bundan sonrası onun ağzından.
-bugün babana işyerinde bi arkadaşı sormuş, oğlun kaç almış diye. baban da söylemiş puanını. adam da sırıtarak benim oğlum şu kadar almış* demiş ve çekip gitmiş.
o kadar üzülmüştüm ki. o gün kafamı toplayamadım.
babam eve geldiğinde bana hiç o olaydan bahsetmedi. o olay hiç olmamış gibi davrandı.
edit: geceye bırakmadım kusura bakmayın.
mekan: ev.
olay:
sınav notum çoğu kişinin imrendiği bir not. her ne kadar beklediğim gibi olmasa da yüksek bir not. herkes mutlu gururlu işte.*
her neyse. annem odama geliyor. babam işte, biraz önce telefonla konuşmuş.
bundan sonrası onun ağzından.
-bugün babana işyerinde bi arkadaşı sormuş, oğlun kaç almış diye. baban da söylemiş puanını. adam da sırıtarak benim oğlum şu kadar almış* demiş ve çekip gitmiş.
o kadar üzülmüştüm ki. o gün kafamı toplayamadım.
babam eve geldiğinde bana hiç o olaydan bahsetmedi. o olay hiç olmamış gibi davrandı.
edit: geceye bırakmadım kusura bakmayın.
devamını gör...
bir zamanlar anadolu'da
bir nuri bilge ceylan filmi. görüntülü roman gibidir. alt metni diyalogları enfestir. hele bir muhtar sahnesi vardır ki evin içinde oturuyor gibi hissedersiniz. --! spoiler !--
son sahne morg sahnesi inanılmaz güzeldir. çocuğun ayağına gelen topu hayata karışarak havaya doğru vurması mükemmeldi hayat devam ediyor tasviri ancak bu kadar başarılı işlenirdi.
--! spoiler !--
son sahne morg sahnesi inanılmaz güzeldir. çocuğun ayağına gelen topu hayata karışarak havaya doğru vurması mükemmeldi hayat devam ediyor tasviri ancak bu kadar başarılı işlenirdi.
--! spoiler !--
devamını gör...
hilmi yavuz
çok uzun anlatmak gerekti.
ve biz, sadece imâ ile geçtik. dize'lerinin sahibidir.
ve biz, sadece imâ ile geçtik. dize'lerinin sahibidir.
devamını gör...
aniden gelen is this the real lifeeee diye bağırarak bohemian rhapsody söyleme isteği
az önce yaşadığım hadise
devamını gör...
hastanede tanıştığı kişiye 1 milyon 400 bin lira kaptıran kadın
bence yardım değil ama kadını bir çeşit ponzi ile kandırdılar. kadın daha çok kazanacağını düşünüp para verdi. detayı araştırılsa çıkar muhtemelen.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
çok çabaladım olmuyor. anlamaya çalıştım, mücadele ettim. üstadın dediği gibi yaşadım diyebiliyorum. tüm bunlara rağmen anlaşılamadım. belki uzun bir son bizi anlaşılır kılacaktır.
devamını gör...
kamp yapmak
gerekli bütün ekipmanlar ile beraber gidilirse eğer evden bile rahat hissettiren aktivite. soğuğa daha dayanıklı çadırlar seçmek akıllıca olacaktır, fazla büyük olması gerekmez orta büyüklükte bir çadır yeterli hatta daha iyi bir tercihtir. sadece uyku tulumu rahat hissettirmez, sabah deli gibi bir sırt ağrısı ile uyanmak istemiyorsanız mat almayı unutmayın. kamp için özel olarak satılan matlardan tercih edin mümkünse çünkü pilates veya yoga matları ile aynı kalınlıkta değildir. ne olur ne olmaz konserve götürmek akıllıca olacaktır, şartlara güvenmeyin. merkeze çok uzak bir mesafede kamp yapacaksanız, gitmeden arabanızı kontrol ettirin orada sıkışıp kalmak hoş hissettirmiyor. mümkünse çakı hatta çok yönlü el baltaları almayı unutmayın. ip ne alaka demeyin ihtiyacınız olacak. mevsim farketmez, kalın kıyafetler götürün ve sinekleri kovmak için ilaç almayı unutmayın. kolay ateş yakabileceğiniz ama birden tutuşup yayılmayacak bir kaç madde götürmek makul olacaktır. arabayı kamp çadırınızdan biraz uzağa bırakın ve yiyeceklerinizi mümkünse arabada muhafaza edin. kamp yakınlarında yiyecek bulundurmak vahşi hayvanları oraya çekebilir. kamp için üretilen çantalardan kullanın çok daha fazla eşya alma kapasitesi vardır, birden fazla çanta götürmek yerine daha az çanta götürmek iyi bir tercih.
devamını gör...