hayat eve sığmıyor
artık isyan ettiğim durumdur. bitsin bu zalım pandemi.
devamını gör...
şeb-i yelda
geçtiğimiz günlerde kutlanmış kutsal gece.
şeb-i yeldada uzar fecre kadar kıssa-i aşk
ta ki mecnun bitirir nutkunu leyla söyler.
-yahya kemal.
şeb-i yeldada uzar fecre kadar kıssa-i aşk
ta ki mecnun bitirir nutkunu leyla söyler.
-yahya kemal.
devamını gör...
açlık
knut hamsun'un türkçeye bu isimle uyarlanmış kitabının adı.
aç ya da oruç vs. olmasanız dahi okurken açlığı hissettirir. ancak buhranlı bir dönemde okunmamasını salık veririm.
misal ben askerde okuyunca baya bunalmıştım eserde bir yaşam mücadelesi ve direnç de olsa da.
belki de çeviri başarılı değildi bilemedim.
(bkz: sult)* *
aç ya da oruç vs. olmasanız dahi okurken açlığı hissettirir. ancak buhranlı bir dönemde okunmamasını salık veririm.
misal ben askerde okuyunca baya bunalmıştım eserde bir yaşam mücadelesi ve direnç de olsa da.
belki de çeviri başarılı değildi bilemedim.
(bkz: sult)* *
devamını gör...
tirbuşon olmadan şarap açmak
mantara 10'luk vida takarak, sorunsuzca açmak mümkün.. geçenlerde denedim, gayet oldu..
devamını gör...
kıro çiftlerin ortak özellikleri
düşük öz güvenlerini ve birbirlerine karşı olan güvensizliklerini birbirlerine anlamsız kısıtlamalar ve yasaklar koyarak “kıskançlık aşkın gereğidir” düşüncesiyle maskelemeye çalışmaları.
devamını gör...
18 şubat 2021 apartman boşluğu yayın
(bkz: sıkılıyorum sabri bunalıyorum)*
devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
şehzadeler şehri , elma
devamını gör...
sözlükte güzel kız olmaması
gel yiğidim deseler ama bacaklarınız kıçınıza vuracak koşarken! onu napıcaz?
devamını gör...
30 yaşına gelip de dişi hiç çürümemiş insan
ağız ve diş sağlığına önem gösteriyorsa eğer gayet de normal olan durumdur.
bakımlı olmanın avantajlarından biridir.
bakımlı olmanın avantajlarından biridir.
devamını gör...
uzak mesafe ilişkisi
korkutucu gibi görünüyor olsa da, karşılıklı güven sonucunda aşılabileceğine inandığım, günümüz şartlarında herkesin ve her yerin aslında sanılanın aksine uzak olmadığını düşündüğüm durumdur.
devamını gör...
ezgi asaroğlu
leyla ile mecnun dizisinin ilk ve en hakiki leylasını oynamış tatlı mı tatlı görünen kadındır.
devamını gör...
yazarların 23 nisan hatıraları
her 23 nisan yağmur yağması. etkinliklerde sırılsıklam olmak. ben büyüdükten sonra hep güneş açmaya başladı fakat şimdiki çocuklarda dışarı çıkamıyor.
devamını gör...
erdoğan ikinci atatürk’tür
atatürk ideolojisi öyle her salağın kavrayabileceği kadar basit bir ideoloji değildir dedirten bir akp kurucu üyesi, 11. cumhurbaşkanı abdullah gül’ün eski avukatı latif cem baran sıçmığı. türkiye’yi yeniden kurmuşmuş , ne ara yıkılmıştı?
akp kurucuları üyesi latif cem baran katıldığı bir televizyon programında skandal açıklamalar yaptı. baran, “cumhurbaşkanının liderliği, türkiye’yi yeniden büyütüp, yeniden kurmuştur. teşbihte hata olmasın cumhurbaşkanı ikinci atatürk’tür” dedi.
buradan
akp kurucuları üyesi latif cem baran katıldığı bir televizyon programında skandal açıklamalar yaptı. baran, “cumhurbaşkanının liderliği, türkiye’yi yeniden büyütüp, yeniden kurmuştur. teşbihte hata olmasın cumhurbaşkanı ikinci atatürk’tür” dedi.
buradan
devamını gör...
son feci mars
“onu bir görseniz sanırsınız o bir deniz yanılırsınız, o benim, güneş sistemim” diye başlayan son feci bisiklet grubunun şarkıları hem eğlenceli hem de düşündürücüdür. grubun gökbilim ile ilgili şarkıları akla hemen mars’ı getirir. insanoğlunun uzay yolculuğunda en merak ettiği gezegen hiç şüphesiz ki mars'tır. evrende bulunan çok farklı özelliklere sahip gezegenlerden biridir kafa sözlük’teki son feci mars nickli yazar gibi.
çizimleri güzel, tanımları bilgi dolu, hem güldüren hem de düşündüren yazılar yazan takip edilesi bir yazar. “ilim bil, irfan bil, söz bil, usul bil, üslup bil, adap bil!” felsefesi ile yazdığı kaliteli tanımları ile beğenileri toplar son feci mars.
çizimleri güzel, tanımları bilgi dolu, hem güldüren hem de düşündüren yazılar yazan takip edilesi bir yazar. “ilim bil, irfan bil, söz bil, usul bil, üslup bil, adap bil!” felsefesi ile yazdığı kaliteli tanımları ile beğenileri toplar son feci mars.
devamını gör...
bir kadının sustuğu an
bir kadının sustuğu ve şikayet etmekten vazgeçtiği an gitmeye en yakın olduğu ana takabül eder. bir kadın susuyorsa artık umudunu kaybetmiştir. hayal kurmaktan veya mutlu olacaklarına inancını yitirmiştir. valizini hazırlamış, kapının arkasına koymuştur. pamuk ipliğine bağlı bir ilişkiyi devam ettiriyordur. kopması an meselesidir. o yüzden kadınlar çok konuştuğunda değil asıl sustuğunda korkun beyler.
devamını gör...
kafa sözlük
bu sabah güne öyle kötü başladım; ailevi bir durum nedeniyle aldığım bir haber içimi öyle sıktı beni öyle üzdü ki uzun zamandır bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
sonra kafa dağıtmak için sözlüğe bakayım dedim. mesaj kutumda paylaştığım tanımlar için yüzünü güldürdüğümü söyleyen bir yazar abimden mesaj vardı, öyle güzel iyi dileklerde bulunmuş, öyle güzel şeyler yazmış ki okurken gözlerim doldu. o kadar ihtiyacım varmış ki o an can simidi oldu bana, hiç tanımadığınız birinin sanki o an ihtiyacınız olduğunu bilirmiş gibi bu mesajı atması, sonra "ben yanındayım" demesinin verdiği his nasıl anlatılabilir ki?
sonra çok ama çok tatlı bir yazar bir girim üzerinden mesaj attı, öyle güzel bir tavrı ve kendini ifade ediş şekli vardı ki sırf böyle insanların olduğunu bilmek bile daha iyi hissettirdi.
ve en sonunda, kendimi sol akışta görmeye alışkın biri olmadığımdan birden akışta ismime denk gelip şaşırdım. neler yazıldığını merak edip okuyunca gördüm ki nickaltıma girilen tanımların ortak teması "gülümseten yazar". bütün bunları görünce öyle mutlu oldum ki, sabah ki ruh halimden eser kalmadı. içime oturan o yumru yumuşadı, yerini hafif ama çok hafif hüzünlü ama bol gülümsemeli bir buluta bıraktı.
yani demem o ki, bu sözlük çok güzel bir sözlük. kendinizi evinizde hissettiren bir sözlük.
hiç tanımadığınız yazarlarla abi, abla, kardeş olduğunuz için aile evi gibi,
her türlü şakayı yapıp, yeri geldiğinde hüznünüzü paylaşan arkadaşlarınızın olduğu üniversitedeki öğrenci evi gibi
ve son olarak ne zaman yalnız kalıp içinizi dökmek isteseniz kendi başınıza yaşadığınız bekar evi gibi.
yüzümü gülümsettiğiniz, beni günün karanlığından çıkarıp gökyüzünün maviliğine taşıdığınız için teşekkür ederim canım yazarlar, iyi ki ama iyi ki varsınız. iyi ki buraya geçerken bir uğramışım. hep olun, mutlu olun^^
sonra kafa dağıtmak için sözlüğe bakayım dedim. mesaj kutumda paylaştığım tanımlar için yüzünü güldürdüğümü söyleyen bir yazar abimden mesaj vardı, öyle güzel iyi dileklerde bulunmuş, öyle güzel şeyler yazmış ki okurken gözlerim doldu. o kadar ihtiyacım varmış ki o an can simidi oldu bana, hiç tanımadığınız birinin sanki o an ihtiyacınız olduğunu bilirmiş gibi bu mesajı atması, sonra "ben yanındayım" demesinin verdiği his nasıl anlatılabilir ki?
sonra çok ama çok tatlı bir yazar bir girim üzerinden mesaj attı, öyle güzel bir tavrı ve kendini ifade ediş şekli vardı ki sırf böyle insanların olduğunu bilmek bile daha iyi hissettirdi.
ve en sonunda, kendimi sol akışta görmeye alışkın biri olmadığımdan birden akışta ismime denk gelip şaşırdım. neler yazıldığını merak edip okuyunca gördüm ki nickaltıma girilen tanımların ortak teması "gülümseten yazar". bütün bunları görünce öyle mutlu oldum ki, sabah ki ruh halimden eser kalmadı. içime oturan o yumru yumuşadı, yerini hafif ama çok hafif hüzünlü ama bol gülümsemeli bir buluta bıraktı.
yani demem o ki, bu sözlük çok güzel bir sözlük. kendinizi evinizde hissettiren bir sözlük.
hiç tanımadığınız yazarlarla abi, abla, kardeş olduğunuz için aile evi gibi,
her türlü şakayı yapıp, yeri geldiğinde hüznünüzü paylaşan arkadaşlarınızın olduğu üniversitedeki öğrenci evi gibi
ve son olarak ne zaman yalnız kalıp içinizi dökmek isteseniz kendi başınıza yaşadığınız bekar evi gibi.
yüzümü gülümsettiğiniz, beni günün karanlığından çıkarıp gökyüzünün maviliğine taşıdığınız için teşekkür ederim canım yazarlar, iyi ki ama iyi ki varsınız. iyi ki buraya geçerken bir uğramışım. hep olun, mutlu olun^^

devamını gör...
kendini insan sarrafı sanan insan
bildiği yanıldığına yetmiyordur.
devamını gör...
mutfakta sinir eden durumlar
bir şeylerin taşması.
devamını gör...
kuantum mekaniği
maddelerin atom ve atom altı ölçekteki yapısını inceleyen bilim dalı. maddelerin sahip olduğu olasılık dalgaları nedeniyle dalga mekaniği adıyla da bilinir.
newton mekaniği olarak da bildiğimiz klasik fizik, 20 yüzyılın başlarına dek cisimlerin hareketlerini açıklamak konusunda son derece başarılıydı. 20. yüzyıl başlarında, heisenberg, bohr, planck, pauli, einstein, de broglie, born, schrödinger gibi fizikçilerin kuantum dünyasına giriş çalışmaları karşısında, klasik fizik yetersiz kalmaya başladı. bilim insanları, o güne dek bakmadıkları açılardan bakmaya ve örneğin evrendeki enerjinin sürekli olmadığı gibi, o dönem için devrimsel olan bazı hipotezleri kabullenmeye başladılar. böylece kuantum mekaniği de günümüzdeki durumuna gelmek üzere şekillenmeye başladı.
enerjinin sürekli değil kesikli olduğuna ilişkin ilk keşifler, max planck'ın çalışmalarıyla ortaya çıktı. aynı dönemlerde ernest rutherford atomun yapısı üzerinde başarılı çalışmalar yaparken, albert einstein da genel ve özel görelilik kuramları ile bilim dünyasını sarsmaya başlamıştı. arthur compton'ın ışıkla ilgili çalışmaları, louis de broglie'nin dalga - parçacık ikiliği, başka bir deyişle düalite konusundaki çalışmaları da olayları birer adım daha ileri taşıdı. ismini tek tek sayamayacağım birçok bilim insanının çok değerli çalışmaları ile kuantum mekaniğinin ana hatları birer birer çıktı ortaya.
***
evreni en büyük ve gözle görünebilir cisimlerin bulunduğu makro evren ile en küçük ve gözle görünemeyen parçacıkların bulunduğu mikro evren olarak iki başlıkta ele alabiliriz. makro evren klasik mekanikle, mikro evren kuantum mekaniğiyle açıklanır. mikro evrende olup bitenler, makro evrende olanlardan çok farklıdır. örneğin siz odanızda otururken birden yan odada beliremezsiniz ama bir elektronun dalga fonksiyonu, kuantum tünelleme adlı bir olay sayesinde bir potansiyel bariyerini aşıp onun arkasında belirebilir.
mesela bir gezegenin, bir yıldız etrafındaki yörünge hareketini klasik mekanikle rahatça açıklarken, bir beyaz cücenin çekirdeğinin neden çökmediğini parçacıkların dünyasına ait özelliklerle açıklayabiliriz.
***
klasik mekanikte bir parçacığın uzay - zamandaki konumu, x, y, z vektörleri ile, momentumu px, py, px bileşenleri ile gösterilebilir. fakat kuantum dünyasındaki parçacıkların böyle net konumları ya da momentumları olmaz. burada artık sadece olasılıklardan bahsedebiliriz. parçacıklar dalga fonksiyonları ile tanımlanır ve parçacığa ait bir bilgi edinmek için onun sahip olduğu bu fonksiyonu analiz etmek gerekir.
***
kuantum mekaniğinde gözlemci kavramı son derece önemli hale gelir. çift yarık deneyi ya da schrödinger'in kedisi ve gecikmiş seçim deneyi ve kuantum silgisi gibi düşünce deneyleri, gözlemcinin rolü ile ilgili oldukça düşündürücü sonuçlar içerir.
***
kuantum mekaniğinin temelleri yaklaşık 100 yıldan bu yana değişim göstermedi. hâlâ o temeller üzerinde şekillendiği için, kuantum teorisinin henüz tamamlanmamış bir teori olduğu söylenebilir.
son sözü usta fizikçi richard feynman'a bırakıyorum:
"kesin bir biçimde söyleyebilirim ki; kuantum mekaniğini hiç kimse anlamamıştır."
newton mekaniği olarak da bildiğimiz klasik fizik, 20 yüzyılın başlarına dek cisimlerin hareketlerini açıklamak konusunda son derece başarılıydı. 20. yüzyıl başlarında, heisenberg, bohr, planck, pauli, einstein, de broglie, born, schrödinger gibi fizikçilerin kuantum dünyasına giriş çalışmaları karşısında, klasik fizik yetersiz kalmaya başladı. bilim insanları, o güne dek bakmadıkları açılardan bakmaya ve örneğin evrendeki enerjinin sürekli olmadığı gibi, o dönem için devrimsel olan bazı hipotezleri kabullenmeye başladılar. böylece kuantum mekaniği de günümüzdeki durumuna gelmek üzere şekillenmeye başladı.
enerjinin sürekli değil kesikli olduğuna ilişkin ilk keşifler, max planck'ın çalışmalarıyla ortaya çıktı. aynı dönemlerde ernest rutherford atomun yapısı üzerinde başarılı çalışmalar yaparken, albert einstein da genel ve özel görelilik kuramları ile bilim dünyasını sarsmaya başlamıştı. arthur compton'ın ışıkla ilgili çalışmaları, louis de broglie'nin dalga - parçacık ikiliği, başka bir deyişle düalite konusundaki çalışmaları da olayları birer adım daha ileri taşıdı. ismini tek tek sayamayacağım birçok bilim insanının çok değerli çalışmaları ile kuantum mekaniğinin ana hatları birer birer çıktı ortaya.
***
evreni en büyük ve gözle görünebilir cisimlerin bulunduğu makro evren ile en küçük ve gözle görünemeyen parçacıkların bulunduğu mikro evren olarak iki başlıkta ele alabiliriz. makro evren klasik mekanikle, mikro evren kuantum mekaniğiyle açıklanır. mikro evrende olup bitenler, makro evrende olanlardan çok farklıdır. örneğin siz odanızda otururken birden yan odada beliremezsiniz ama bir elektronun dalga fonksiyonu, kuantum tünelleme adlı bir olay sayesinde bir potansiyel bariyerini aşıp onun arkasında belirebilir.
mesela bir gezegenin, bir yıldız etrafındaki yörünge hareketini klasik mekanikle rahatça açıklarken, bir beyaz cücenin çekirdeğinin neden çökmediğini parçacıkların dünyasına ait özelliklerle açıklayabiliriz.
***
klasik mekanikte bir parçacığın uzay - zamandaki konumu, x, y, z vektörleri ile, momentumu px, py, px bileşenleri ile gösterilebilir. fakat kuantum dünyasındaki parçacıkların böyle net konumları ya da momentumları olmaz. burada artık sadece olasılıklardan bahsedebiliriz. parçacıklar dalga fonksiyonları ile tanımlanır ve parçacığa ait bir bilgi edinmek için onun sahip olduğu bu fonksiyonu analiz etmek gerekir.
***
kuantum mekaniğinde gözlemci kavramı son derece önemli hale gelir. çift yarık deneyi ya da schrödinger'in kedisi ve gecikmiş seçim deneyi ve kuantum silgisi gibi düşünce deneyleri, gözlemcinin rolü ile ilgili oldukça düşündürücü sonuçlar içerir.
***
kuantum mekaniğinin temelleri yaklaşık 100 yıldan bu yana değişim göstermedi. hâlâ o temeller üzerinde şekillendiği için, kuantum teorisinin henüz tamamlanmamış bir teori olduğu söylenebilir.
son sözü usta fizikçi richard feynman'a bırakıyorum:
"kesin bir biçimde söyleyebilirim ki; kuantum mekaniğini hiç kimse anlamamıştır."
devamını gör...
fatma
başrollerini (bkz: burcu biricik) ile (bkz: uğur yücel)'in üstlendiği türk yapımı tek sezonluk 6 bölümlük netflix dizisi.
konu temelinde kayıp koca zafer'in üzerinde durulsa da deştikçe ve izledikçe bambaşka konulara ve karekterlere değiniyor ve ilk bölümde sizi etkisi altına alıyor.
burcu biricik rolünü çok iyi oynamış ve yansıtmış fakat yukarıdaki yazarların da dediği gibi dizide bazı mantık hataları var. fatma'nın gereksiz bir hızda ortadan kaybolması, kamera kayıtları neden kadını sadece arkası dönükken çekiyor? onca delil vs, kurgu hataları, bazı yan rollerin oynamasaydık da olurmuş tavırları...
diziyi ilk açtığımda evet whis bittin sen,çok ağlayacaksın, ağır drama geçiş yaptın demiştim. fakat milim gözümden yaş gelmedi. bunu dizinin yorumlarını okurken farkettim. herkes ağlamış nedense, bi bana etki etmedi herhalde. neyse arkamdan biri falan itekler susayım en iyisi *
bir daha izleyecek olsam izler miyim? evet hem de sonuna kadar. yukarı da ne anlattın o zaman kızım saatlerce de diyeceksiniz. olumluya olumlu, olumsuza da olumsuz derim ben. sırf burcu biricik'in (fatmanın) oyunculuğu için bile izlenir. izlerken bu kadar da olmaz denilen her şeyin olduğunu göreceksiniz.
dizi de insanın içini sızlatan bazı replikler de var;
günah bende değildi, günah bilipte susandaydı, görüpte ses etmeyendeydi 5.bölüm
en zor olanı ne biliyor musun fatma? insanın kendi hikayesini anlatması.
aslında hikayeler bambaşka olsa da insan, kendini ikna edebilecek kısmı alıyor, onu hatırlıyor 6. bölüm
fatma karakteri için h.g wells'in görünmez adam kitabında geçen şu sözleri söylesek sırıtmaz.
"görünmez biriydim ve görünmezliğin bana verdiği olağanüstü avantajları daha yeni yeni fark etmeye başlıyordum.şimdiden kafamın içi artık özgürce yapabileceğim tüm o çılgınca ve müthiş şeyleri planlarıyla doluydu"
konu temelinde kayıp koca zafer'in üzerinde durulsa da deştikçe ve izledikçe bambaşka konulara ve karekterlere değiniyor ve ilk bölümde sizi etkisi altına alıyor.
burcu biricik rolünü çok iyi oynamış ve yansıtmış fakat yukarıdaki yazarların da dediği gibi dizide bazı mantık hataları var. fatma'nın gereksiz bir hızda ortadan kaybolması, kamera kayıtları neden kadını sadece arkası dönükken çekiyor? onca delil vs, kurgu hataları, bazı yan rollerin oynamasaydık da olurmuş tavırları...
diziyi ilk açtığımda evet whis bittin sen,çok ağlayacaksın, ağır drama geçiş yaptın demiştim. fakat milim gözümden yaş gelmedi. bunu dizinin yorumlarını okurken farkettim. herkes ağlamış nedense, bi bana etki etmedi herhalde. neyse arkamdan biri falan itekler susayım en iyisi *
bir daha izleyecek olsam izler miyim? evet hem de sonuna kadar. yukarı da ne anlattın o zaman kızım saatlerce de diyeceksiniz. olumluya olumlu, olumsuza da olumsuz derim ben. sırf burcu biricik'in (fatmanın) oyunculuğu için bile izlenir. izlerken bu kadar da olmaz denilen her şeyin olduğunu göreceksiniz.
dizi de insanın içini sızlatan bazı replikler de var;
günah bende değildi, günah bilipte susandaydı, görüpte ses etmeyendeydi 5.bölüm
en zor olanı ne biliyor musun fatma? insanın kendi hikayesini anlatması.
aslında hikayeler bambaşka olsa da insan, kendini ikna edebilecek kısmı alıyor, onu hatırlıyor 6. bölüm
fatma karakteri için h.g wells'in görünmez adam kitabında geçen şu sözleri söylesek sırıtmaz.
"görünmez biriydim ve görünmezliğin bana verdiği olağanüstü avantajları daha yeni yeni fark etmeye başlıyordum.şimdiden kafamın içi artık özgürce yapabileceğim tüm o çılgınca ve müthiş şeyleri planlarıyla doluydu"

devamını gör...