internet özgürlüğü
internetin evrensel kişisel özgürlük tanımını kapsayacak kadar özgür olması durumu. başta ifade özgürlüğü olmak üzere, başkasının özgürlük alanının taciz edilmediği ve bariz etik kurallarla çakışmadığı sürece internette herkesin, her şeyi, dilediği gibi yapabilmesini tanımlar. doğal olarak, alenen işlenen bir suç ilgili kapsamın dışındadır.*
gelişmiş ülkelerde olabildiğince yüksek bir derecede sağlanabilmişken, öteki fikirlerin kabullenilemediği geri kalmış ülkelerde son derece kısıtlıdır.
gelişmiş ülkelerde olabildiğince yüksek bir derecede sağlanabilmişken, öteki fikirlerin kabullenilemediği geri kalmış ülkelerde son derece kısıtlıdır.
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
biz onca gece uykumuzu yok yere mi böldük?!?
devamını gör...
sözlük mağazası ürünlerinin cep yakması
devamını gör...
yoldaş'tan normal sözlük yazarlarına açık mektup
(bkz: ver mehteri ver)
devamını gör...
ilk buluşmada kızı ciğerciye götüren varoş
sakatat candır..
o adama bir ömür verilir..
o adama bir ömür verilir..
devamını gör...
mideme saygım yok yiyecek ve içecekleri
(bkz: kokoreç)
devamını gör...
prenses bari
koreli bir kızın, adını aldığı efsanevi kahraman prenses ile örtüşen yazgısı ve başladığı hayat yolculuğunun konu edildiği hwang sok-yong romanıdır.
erkek çocuk özlemi ile yanıp tutuşan bir ailenin 7. hayal kırıklığı(!) olan bari, doğduğu anda ormana ölüme terk edilmesi ile daha bebekken hayatın acı yüzüyle tanışır. elbette onu kurtaran ve kendisi gibi çeşitli önsezilere sahip olan babaannesinin yardımı ile tıpkı adını aldığı abı hayatın peşindeki prenses gibi önünde uzun bir yolculuk ve hayata tutunma mücadelesi vardır.
kitabı ilk elime aldığımda masal tadında, çeşitli güçlere sahip bir korelinin fantastik hikayesini okuyacağımı düşünürken bambaşka bir gerçekle karşılaştım.
kitapta, savaşın ve bölünmenin getirdiği yıkım, kıtlık, yoksulluk ve bunlar yüzünden insanların zorunlu olarak göç etmeleri, ailelerin dağılması, insan kaçakçılığı ve göçmenlerin yaşadığı tüm zorluklar çok yalın ve tarafsız bir dille okucuya aktarılıyor.
yazarın müslümanlara karşı önyargısız, adaletli ve açık fikirli yaklaşımı beni çok etkiledi.*
bazı yerleri bana sıkıcı ve uzun gelse de kitabı tamamlayabildiğim için mutluyum. özellikle göçmenliğin zorluklarını anlayabilmek ve o insanlara empati duyabilmek açısından okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
erkek çocuk özlemi ile yanıp tutuşan bir ailenin 7. hayal kırıklığı(!) olan bari, doğduğu anda ormana ölüme terk edilmesi ile daha bebekken hayatın acı yüzüyle tanışır. elbette onu kurtaran ve kendisi gibi çeşitli önsezilere sahip olan babaannesinin yardımı ile tıpkı adını aldığı abı hayatın peşindeki prenses gibi önünde uzun bir yolculuk ve hayata tutunma mücadelesi vardır.
kitabı ilk elime aldığımda masal tadında, çeşitli güçlere sahip bir korelinin fantastik hikayesini okuyacağımı düşünürken bambaşka bir gerçekle karşılaştım.
kitapta, savaşın ve bölünmenin getirdiği yıkım, kıtlık, yoksulluk ve bunlar yüzünden insanların zorunlu olarak göç etmeleri, ailelerin dağılması, insan kaçakçılığı ve göçmenlerin yaşadığı tüm zorluklar çok yalın ve tarafsız bir dille okucuya aktarılıyor.
yazarın müslümanlara karşı önyargısız, adaletli ve açık fikirli yaklaşımı beni çok etkiledi.*
bazı yerleri bana sıkıcı ve uzun gelse de kitabı tamamlayabildiğim için mutluyum. özellikle göçmenliğin zorluklarını anlayabilmek ve o insanlara empati duyabilmek açısından okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
hiyeroglif
hiyeroglifler hem soldan sağa, hem de sağdan solo okunabiliyor. bunların nasıl okunacağını da, insanların ve hayvanların hangi yöne baktıklarına bakarak anlıyormuşuz.
devamını gör...
şahsiyet
o kadar güzel noktalara parmak basmış, unuttuğumuz şeyleri deşerek öyle güzel hatırlatmış ki. izlediğim en iyi türk yapımlardan biridir.
şu replik derinlerde bir yere çok dokundu;
“sırf göğüslerini kimse fark etmesin diye kaç kız çocuğu kambura’da kambur yürüyor, farkında mısınız? o kambur var ya, o çocukların kamburu… o aslında hepimizin sırtında.”
kambura son derece doğru bir anadolu özetidir. bu replikte yazanı hiç yaşamamış bir kadın var mıdır? ben yaşadım, hem de son derece rahat ve çocuk psikolojisinden anlayan bir ailede büyüsem de. kadın kimliğimizi bu ülkede neden bu kadar zor buluyoruz? “kadın” kimliğimizi bulamadan hayatlarımız geçiyor. çok çok acı.
regl olduğunda utanıyor kızlarımız, bu tiksinç bişeymiş gibi. aslında sağlıklı bir kadın olduğuna sevinmesi ve kutlaması gerekmiyor mu? bu ülkede mutlu bir kız evlat büyütmek ne zor... ne kadar modern büyütsen de, ne kadar özgüvenli ve rahat yetiştirsen de bu tabuları çocuk bir yerden alıyor. öğreniyor; utangaç olmayı, başını eğmeyi, ürkek olmayı.
şu replik derinlerde bir yere çok dokundu;
“sırf göğüslerini kimse fark etmesin diye kaç kız çocuğu kambura’da kambur yürüyor, farkında mısınız? o kambur var ya, o çocukların kamburu… o aslında hepimizin sırtında.”
kambura son derece doğru bir anadolu özetidir. bu replikte yazanı hiç yaşamamış bir kadın var mıdır? ben yaşadım, hem de son derece rahat ve çocuk psikolojisinden anlayan bir ailede büyüsem de. kadın kimliğimizi bu ülkede neden bu kadar zor buluyoruz? “kadın” kimliğimizi bulamadan hayatlarımız geçiyor. çok çok acı.
regl olduğunda utanıyor kızlarımız, bu tiksinç bişeymiş gibi. aslında sağlıklı bir kadın olduğuna sevinmesi ve kutlaması gerekmiyor mu? bu ülkede mutlu bir kız evlat büyütmek ne zor... ne kadar modern büyütsen de, ne kadar özgüvenli ve rahat yetiştirsen de bu tabuları çocuk bir yerden alıyor. öğreniyor; utangaç olmayı, başını eğmeyi, ürkek olmayı.
devamını gör...
hard rock cafe
ıstanbuldaki şubesi yanılmıyorsam 3 yıl gibi kısa bi sürede kapandı.galatasaray lisesinin karşısında çok çeşitli menüleri olan güzel mekandı yalnız fiyatları o zamana göre baya pahalıydı.
devamını gör...
uyuyan kedinin üstünü örtmek
bir eylem.
fakat ben onunla bırakmam işi. dayanamam; kaşını, gözünü, kulağını öperim. uyumaktan dolayı, fırından yeni çıkmış poğaça gibi sıcacık olmuş bir kediye asla hayır diyemem.
fakat ben onunla bırakmam işi. dayanamam; kaşını, gözünü, kulağını öperim. uyumaktan dolayı, fırından yeni çıkmış poğaça gibi sıcacık olmuş bir kediye asla hayır diyemem.
devamını gör...
arabaşı
kış günlerinin vazgeçilmezidir.her yörede bilinmesede iç anadolu bölgesinde bilinir ve çokça tüketilir.hele ki yanında hamur varsa ve arabaşı çorbası serbest gezmiş hindilerin et suyundan yapılmışsa tadına doyum olmaz.peki neden kış mevsimleri tercih edilir onu şu şekilde açıklayalım;yaz mevsiminde hindi eti lastik gibi olur pek tadı olmaz,ama kışın bu güzel hayvanlar poyraza karşı kabarmayı çok severler buda etlerinin yağ tutmasını sağlar sonuçta çorbasıda çok güzel olur.
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
istenilerek yapıldığını düşünmemekle beraber biraz şu eril havanın kırılması gerekiyor bana kalırsa. şair ve yazarlar için rozetler düşünülüyorsa émilie du châtelet, füruğ ferruhzad, ayn rand, nilgün marmara, sylvia plath, anne sexton, katharine burdekin, virginia woolf, türkan ildeniz, mary astell vs. pek çok isim var. eğer daha farklı rozetler gelecekse mary anning, tiera guinn, rita levi-montalcini, maria goeppert mayer, jane goodall gibi isimler de güzel olabilir. ada lovelace ve lise meitner gibi isimler de gayet iyi bir tercih olabilir. aklımızda yok öyle bir şey deniliyorsa eğer en azından x-men gibi oldukça bilindik serilerin her filmi için ayrı bir rozet eklenmesi ve her birinde ayrı karakterleri kullanılması güzel olurdu. hem mystique, jean grey veya emma frost gibi karakterleri görmek oldukça hoş olur. başka maruzatım yok sanırım.
devamını gör...
travma sonrası stres bozukluğu
afetler, cinsel istismar, birini kaybetme ve korku dolu anlar travmaya neden olabilir fakat bir taşın ayağınıza değmesi de travma sebebi olabilir. yani her afet ya da kayıp, herkeste travmaya sebep olmayacağı gibi, travma nedenleri de kişiden kişiye farklılık gösterebilir. örneğin, deprem kuşağında yaşayan insanlar olarak depremi neredeyse hepimiz yaşamışızdır. o an korku oluşsa da gece deprem olacağı düşüncesinden dolayı uyuyamayan, aşırı panik yapan insanların sayısı azdır.
travma sonrası stres bozukluğu hastaları otobiyografik hafızaları ile ilgili sorunlar yaşayabilir. otobiyografik hafıza, kişisel deneyimlerimize dayanan hafızadır. tssb hastaları, stresli durum veya travma nedeniyle belirli olayları/ travmatik olayları hatırlamakta güçlük çekebilir. bu yüzden terapistin, hastanın yaşadığı travmatik olayı çözmek veya travmatik olayın ne olduğunu anlamak için belleğe odaklanması gerekir.
fakat aynı zamanda, bazı travma sonrası stres bozukluğu yaşayan hastalarda ise o olayı unutmak yerine olay hafızalarında tekrar tekrar canlanır. yani travmatik olay kişinin hafızasında canlanır ve tekrar yaşanır. terapistler bu durumda da hafızaya odaklanmalıdır.
travma sonrası stres bozukluğu hastaları otobiyografik hafızaları ile ilgili sorunlar yaşayabilir. otobiyografik hafıza, kişisel deneyimlerimize dayanan hafızadır. tssb hastaları, stresli durum veya travma nedeniyle belirli olayları/ travmatik olayları hatırlamakta güçlük çekebilir. bu yüzden terapistin, hastanın yaşadığı travmatik olayı çözmek veya travmatik olayın ne olduğunu anlamak için belleğe odaklanması gerekir.
fakat aynı zamanda, bazı travma sonrası stres bozukluğu yaşayan hastalarda ise o olayı unutmak yerine olay hafızalarında tekrar tekrar canlanır. yani travmatik olay kişinin hafızasında canlanır ve tekrar yaşanır. terapistler bu durumda da hafızaya odaklanmalıdır.
devamını gör...
popüler olmayan sözlük yazarlarının yazma amacı
popülariteye kulak asmayan, umursamayan yazarların amacıdır. dertleri düşündüklerini paylaşmaktan ziyade bir şey değildir..
devamını gör...
zinanın suç sayılması
yetmez ama evet. bence evli olmayan kadın ve erkeğin aynı ortamda nefes alması da zina sayılmalıdır. iç anadolu, karadeniz, akdeniz, ege ve marmara bölgeleri evli çiftlere verilmelidir. doğu anadolu bölgesinde bekar erkekler, güneydoğu anadolu bölgesinde de bekar kadınlar yaşamalıdır. hem de böylece insanları evliliğe teşvik etmiş oluruz.
devamını gör...
bu devirde rakı içen insan
yahu arkadaş, lahmacundan terasa kurum olarak geliyorsun da rakıyı mı beğenmiyorsun? yapılacak iş mi şimdi bu? hayır sevmiyorsun tamam da, rakıyı insana benzetmek nedir? bak nefret suçu işliyorsun haberin olsun. ne var yani kendi kendimize kıyıda köşede içiyorsak şu mereti. biz şimdi kalkıp diğer içkilere karşı nefret suçu işliyor muyuz? benim de sevmediğim içkiler var ama onlarında kör içicisi vardır elbet. zaten yeterince içki düşmanı var. kalenin anahtarını içeriden teslim etmemek lazım. ''bütün alkolikler birleşin, alkol oranlarından başka kaybedeceğiniz neyiniz var.'' diyerek hepinizi safları sıklaştırmaya davet ediyorum. birde istanblue falan bunlar hoş şeyler değil rica ederim dikkatli olalım. su uyur alkol düşmanı uyumaz. ayrılıkçı başlıklardan uzak duralım...
devamını gör...
güne bir söz bırak
"bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın"
(bkz: albert camus)
(bkz: albert camus)
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
salata yaparken rendelediğim havucun kalan kısmını ağzıma atıyorum.
devamını gör...