buradan efem jkjkgjffhhchgf

t: hayati tehlike oluşturabilecek sorulardır.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gece tam bu saatlerde ışıkları kapatıp kulaklıkla son ses müzik dinlemek.
tabi sonrasında uzun bir uyku. sahi uyku her şeyin ilacı değil mi?
devamını gör...

tüm insanların katkılarıyla oluşmuş evrensel değerler bütünüdür. bir millete veya topluma mal edilemez. çünkü her milletin az çok katkısı olmuştur medeniyetin oluşmasında.
devamını gör...

açıklama ve anlama, tüm bilimler için önem arz eden ve iç içe olan faaliyetlerdir. insan, doğası gereği tabiatıyla bilmek, anlamak ister. bunun bir adım sonrası da açıklamadır. anlama ve açıklama eylemleri, asırlardır insanları meşgul eden ve diğer canlılardan keskin bir şekilde ayıran sayılı olgulardan birisi olmuştur. bu iki faaliyetin benzer olduğu yönleri kolayca görebiliriz. mesela, ikisi de insanî merakın bir ürünüdür. aristoteles’in sözünde belirttiği gibi “bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” iki faaliyet de birbiri olmadan çok şey ifade etmez. çünkü anlayıp açıklayamayan insan, bilgiyi yayamayacak ve lokal bir aydınlanma ile sınırlı kalınacaktır. bir diğer yandan açıklama zaten anlamadan yapılamayacağı için tezat olacak örneği düşünemeyiz bile. çağlar ilerledikçe ve bilim de artık günümüzdeki haline bürünmeye başladıkça artık bu iki eylem farklı manalar kazanmıştır. çünkü bilimler artık dallanıp budaklanmaya ve metotları da ayrışmaya başlamıştır. örnek olarak doğa bilimleri ve sosyal bilimleri vermemiz mümkündür. sosyal bilimlerin metotları, doğa bilimlerinden ayrıştığı için “bilim” kavramı da tartışılabilir olmuştur ve benim okuduğum kaynaklara göre sosyal bilimlerden bilim unvanının alınmasını yeğleyen pozitivist bir kitle de oluşmuştur. fakat yüzyıllar önce böyle bir ayrım yoktu ve açıklama, anlama faaliyetleri de yüzeysel bir şekilde değerlendirilebilirdi. ancak şu an bilimlere göre bu tür bir ayrım yapmamız mümkündür ve yapılıyor. açıklama, daha çok doğa bilimleri ile özdeşleştirilirken; anlama faaliyeti ise sosyal bilimlerle özdeşleştirilmektedir. bunun sebebi bu bilimlerin ortaya çıkış sebepleridir. sosyal bilimlerin var olma sebebinin anlamak, doğa bilimlerinin ise olan olayları açıklamak olduğunu görebiliyoruz. bu keskin ayrım, açıklama ve anlamanın eskiye nazaran modern dünyada yapılmakta olan ayrımını gözler önüne seren bir ayrımdır. yani kısaca günümüzde açıklama ve anlamanın ayrıştığı nokta, bilimlerin ve bilim yapanların motivasyonları ve var olma nedenleridir. elbette ki bu sadece benim açımdan ve çok küçük bir pencereden bakılarak yapılmış bir yorumdur. ancak yapılan farklı yorumların oluşturacağı senteze bir katkı da bizi doğruya bir basamak daha yaklaştıracaktır.
devamını gör...

bitcoin ile karıştırılması çok da garip olmayan sistem. şöyle ki, satoshi nakamoto olarak bilinen ve bitcoin'i yaratan kişi(ler), aslında blockchainin de ilk kez uygulandığı bir para birimi yaratmış oldu. yani aslında bitcoin'in bir yerde blockchaini de yaratmış olduğunu söylemek mümkün.

ne kadar devrimsel, ne kadar mükemmel, dünyanın geleceği burada yükseliyor demeden önce benim bu konuyla ilgili çok garipsediğim bir şeyden bahsetmek istiyorum. blockchain, türkiye'de konuşulduğuna pek az şahit olmuş olsam da, ekolojik sürdürülebilirlik açısından oldukça problemli bir sistem. en azından bugünkü haliyle -çoğunlukla kripto para birimlerinin uygulamalarından göreceğiniz üzere- karbon ayak izi oldukça yüksek. bugün dünyada salt bitcoin madenciliği gelişmiş ülkelerin yıllık enerji tüketimine denk bir enerji tüketmekte. malum olduğu üzere, henüz dünyanın dikkate değer olmayan bir nüfusunun dahil olduğu bu sistem şimdiden böyle bir enerji tüketimine yol açıyorsa, geleceği düşünmek bile istemiyorum. tabii birtakım yerlerde 'ya aslında o kadar da şey değil, sadece kripto paralar çok enerji tüketiyor. aslında var ya çok daha çevre dostu hale gelebilir' minvalinde birçok şey de okudum. ancak madem öyle, neden bu sistem bu halde diye sormanın, en azından bunu tartışmaya açmanın çok önemli olduğu kanaatindeyim.

türümüzün tarihine az çok hakim biri olarak, naralar atarak kurduğumuz gelecek hayallerimizi böylesine sürdürülebilirlikten yoksun bir sisteme dayandıracak kadar ahmak olmamızı elbette bekliyordum. daha geç olmadan bir şeyler yapılması dileğiyle...
devamını gör...

sanırım aşağı yukarı 15 aydır gitmeyen, benim bu kadın. bu hafta bu ölüm orucunu saçımı kestirerek bozacağım. yetti artık, daraldım. yoksa dayanamıycam makineye vurucam. bunu yaşamak istemiyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu tanım karamsarlık ve azıcık bilgi barındırır.

oooooof of. duygu karmaşası yaşıyorum. en son günaydın sözlük başlığında bir haber beklediğimi söylemiştim, geldi. çok sevindim, çok mutlu oldum. yarım saat falan sürdü çünkü mutluluk yerini planlama aşamasına bıraktı. oha dedim, bugün bir dönüm noktası ve bir end of an era.

planlamaya devam:
ulan dedim şu saat evde olamayacağım bir eğitime başlıyorum. şimdi bile sorumluluklarıma zar zor yetişirken, sevdiğim şeyleri yapmayı bırakmak zorunda kalacağım. yıllardır yazar olma hayallerini taşıdım içimde. bu platforma da o yüzden sıkı sıkı tutunuyorum belki. içimde beni engelleyen bir şey var.

çok şey yapmak isteyip hiç bir şey yapamamak başlığına da yazmıştım:
evinde mutlaka kirli bir köşe vardır, orayı temizle rahatlarsın diye. lanet olası bir terzi de değilim ama kendi söküğümü dikemeyenim. anlayacağın üzere çok şey yapmak geliyor içimden ama evimi bok götürüyor ve benim kılımı kıpırdatasım yok. rezil bir başak burcuyum.

maratonun sonu bataklık:

hakikaten öyle sanırım. koştum, koştum, çok çabaladım, didindim, bugünümdeki huzuru elde edebilmek için büyük savaşlar verdim. yoruldum, aniden sigaradan çökmüş ciğerlerimin maduru oldum ve yıkıldım yere.

metaforu, hayalleri, alt satırdaki ince mesajı kenara bırakayım, dümdüz: bıktım.

korkuyorum psikoloğa gitmekten. mühim bir teşhis koyarsa çocuklarımı elimden alabilecek bir sistem var avrupa’da. ottan foktan sebepler yüzünden ailelerin yaşadığı mağduriyetler okudum gazetelerde. canımı sıkıyor bu durum ve daha bir çok durum.

kendimden de soğudum. tam bir aptalım. uyutmuyor düşüncelerim ve çocuklarım. peşpeşe hasta oluyorlar kreşte. onlardan bana, benden tekrar onlara geçen, corona olmayan bir eziyetten yeni kurtuldum. toparlandık ama her düzen gibi uyku düzenimiz de alt üst oldu. sürekli başım ağrıyor. düşünmek mi ağrıtıyor, korkularımın ağırlığı mı, az su içmek kadar dandik bir sebep mi? hepsi birden de olabilir, bilmiyorum.

canım sıkkın:

gerçekleşen bir hayalin sevincini kursağımda bırakmama, terzi olmayıp kendi söküğümü dikemeyişime, onca hastalığa, derdine derman olsun diye psikoloğa bile gitmeye çekinmeye, ebeveynler için intiharı lüks bulduğum halde aklıma geldimi tüm gün sümük gibi beynimin bir köşesine yapışmasına, ne için yaşıyorum ki, hayat mı bu, öperler ameneke düşüncelerimin olmasına, çocuklarıma yetememe korkusunun içimi yemesine, sokakta gördüğüm bebenin sigara içmesiyle dünyanın çöküşünün bilincine varmama, kendime az kalmama canım sıkkın.
devamını gör...

değil elalem isterse elli alem konuşsun takmamak, önemsememek. siz istediğiniz kadar mükemmel olun insanlar hakkınızda konuşacak birşeyler bulurlar, yoksa bile kendileri uydururlar. o yüzden kim ne der kaygısını kenara atıp kendi isteklerine göre yaşamak gerek...
devamını gör...

"siz kendinize muhtaç kadınlar istiyorsunuz biz ise ortadan kaldırılmış cinsiyetçilik, o yüzden anlaşamıyoruz."

(victor hugo'ya selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum)
devamını gör...

(bkz: ev temizliği)
(bkz: yemek yemek)
devamını gör...

bazen sorunların karşısında yaptığım en rutin şey, sorunların karşısında öylece durmaktır. belli başlı aralıklarla sorunlarımı düşünür ve yine belli başlı aralıklarla işin içinden pek çıkamam. her şeyi kabullenip geçmesini beklerim.
devamını gör...

olabilir hiçbir sakınca yoktur,nasıl ki ateist,deist,hristiyan vs. oluyorsa olabilir. şu kafanızı örümceklerden kurtarın artık
devamını gör...

büyükbaş hayvanların butlarından elde edilen bir ettir. sert ve kaslı bir yapıda olması ve aynı zamanda yağ oranının düşük olmasından dolayı haşlaması tercih edilir. pek aman aman bir lezzeti de olduğu söylenemez. kısa sürede piştiği de bilinir. sucuk yapımında çoğunlukla tercih edilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şiire birinci dünya savaşı ve milli mücadele yıllarında başlayan beş hececiler yine bu dönemde devamlılık ve ün sağlamışlardır. şiirlerinde anadoluyu ve anadolu insanının yaşamına yer vermişler ve bu etkiyle de eserlerini de daha çok günlük konuşma diliyle yazmışlardır.

ilk şiirlerinde aruz kullansalar da daha sonraları ağırlıkta olarak hece ölçüsü ve dörtlük tercih etmişlerdir. özellikle ziya gökalp'in etkisiyle milliyetçilik akımını benimseyen beş hececiler, eserlerinde kahramanlık, yiğitlik, memleket sevgisi gibi temaları sıkça işlemişlerdir. ayrıca cumhuriyet dönemi edebiyatına da etkileri büyük olmuştur.

beş hececiler sırasıyla;

halit fahri ozansoy (1891-1971):
-şiirlerinde aruzla başlayıp sonradan hece ölçüsüne geçmiştir. eserlerinde daha çok aşk, hüzün, ölüm gibi duygusal bir tema işlemiş ve ayrıca tiyatro, roman gibi eserlerini de edebiyatımıza katmıştır.

enis behiç koryürek (1895-1967):
-aruzla başlayıp ziya gökalp'in etkisiyle hece ölçüsüne yönelen şair, konularında işlediği kahramanlık, milli duygular gibi temaları efsanevi ve epik bir dille şiir ve eserlerine yansıtmıştır.

yusuf ziya ortaç(1895-1967):
-yine ziya gökalp' in etkisiyle hece ölçüsüne geçen yazar, eserlerinde türkçeyi iyi kullandığı için "üslup ustası" olarak anılmıştır. türk edebiyatı'nın önemli yazarlarından olmakla birlikte cumhuriyet dönemi edebiyatı' na da etkisi olmuştur. şiirin yanısıra fıkra, gezi yazısı, tiyatro gibi metinlere de öncülük etmiştir.

orhan seyfi orhon(1890-1972):
-diğer öncüler gibi hece ölçüsünü sonradan benimseyen yazar, bu ölçüyle gazel biçiminde şiirler de yazmıştır. şiirlerinde bireysel konuları ön planda tutup duru ve temiz bir üslup kullanmıştır. ayrıca mizah alanındaki eserleri bilinmektedir.

faruk nafiz çamlıbel(1898-1974):

-aruzu tamamiyle bırakmasa bile hece ölçüsünü de en az aruz kadar iyi kullanmıştır. şiir ve eserlerinde bireysel duygulara ek olarak memleket ve halk konularını da işlediğinden memleketçi edebiyat anlayışına da öncülük etmiştir. han duvarları şiiri en bilinen eserleri arasındadır.

ek olarak: yazarların isimleri aklımızda kalsın diye edebiyat öğretmenimiz of-hey! olarak kodlamıştı
devamını gör...

merhaba sevgili portakallar,
bu hafta çarşamba -yani yarın- yapacağımız madımak anma gecesine anons göndermek için son günün bugün olduğunu hatırlatmak isterim. yarın gelecek olan anonsları akışa koyamayacağımı üzülerek bildiriyorum. anons göndermek isteyenler isteyeceği şarkının daha önce istenip istenmediğini sorarlarsa şarkılarımız çakışmamış olur.
sevgiler..
devamını gör...

evdeydim, balığa çıkamıyordum ve canım çok sıkılıyordu..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sanki her işi eksiksiz yapıyorsunuz da kahvem saatli geliyo'.
devamını gör...

adı üstünde afrika'nın ortasında bulunan bir ülkedir. başkenti bangui'dir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim