into the wild
bir tane ergenin "ben özgürüm tek başıma da hayatta kalabilirim" diyerek doğada hayatta kalma arayışını anlatan saçma sapan bir film.
--! spoiler !--
bu bizim özgürlük arayışındaki ergen tası tarağı toplayıp gidecekken "tasa tarağa ne gerek var ben onlar olmadan da yaşarım" diyor ve bi sırt çantasıyla hiçliğin ortasına gidiyor. tabi gitmeden et nasıl tütsülenir de saklanır, su nasıl içilir, hangi bitki yenirse öldürür falan araştırma yapıyor. neyse gidiyor bu bi yere terk edilmiş bi minibüs hemen oraya çörekleniyor. be vitaminsiz hani kendi kendine yeterdin, hani istemiyordun hiçbirşeyi inip yapsana kendine bir yer. hepsini geçtim medeniyetten almış bıçak getirmiş tüfek getirmiş neymiş avcılık yapacak, ateş yakıp yiyecek. hani nerede senin maceracı ruhun, nerede arınmışlığın? herşeyi insan elinden çıkma aletlerle insanlıktan uzakta tek başına yapmak mı arınmak, özüne dönmek oluyor şimdi.
zaten bu aklı bir karış havadaki eleman hangi ansiklopediden edindiyse bilgilerini gittiği yerde kar yağınca hiç bir hayvan olmayacağını, suların yükselip geri gitmesine imkan vermeyeceğini falan okumamış olacak ki pişman olup geri dönmeye kalktığında dönemiyor. açlıktan ölmemek için gidip bi tane ot yiyor sonra da zehirlenip bağıra bağıra geberiyor.
bir insanın bu kadar aptal olmasını hesapsız kitapsız canını hiçe saymasını da bazı kendini bilmez kişiler övünülecek birşey sanıyorlar. finalde bağıra bağıra ölüyorsun acılar içinde yolun sonu belli işte. bunu tecrübe etmeye isteklisiniz ama bir kavga gördüğünüzde bana birşey olmasın diye başınızı çevirirsiniz. kusacam artık bu ikiyüzlülüğünüzden.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
bu bizim özgürlük arayışındaki ergen tası tarağı toplayıp gidecekken "tasa tarağa ne gerek var ben onlar olmadan da yaşarım" diyor ve bi sırt çantasıyla hiçliğin ortasına gidiyor. tabi gitmeden et nasıl tütsülenir de saklanır, su nasıl içilir, hangi bitki yenirse öldürür falan araştırma yapıyor. neyse gidiyor bu bi yere terk edilmiş bi minibüs hemen oraya çörekleniyor. be vitaminsiz hani kendi kendine yeterdin, hani istemiyordun hiçbirşeyi inip yapsana kendine bir yer. hepsini geçtim medeniyetten almış bıçak getirmiş tüfek getirmiş neymiş avcılık yapacak, ateş yakıp yiyecek. hani nerede senin maceracı ruhun, nerede arınmışlığın? herşeyi insan elinden çıkma aletlerle insanlıktan uzakta tek başına yapmak mı arınmak, özüne dönmek oluyor şimdi.
zaten bu aklı bir karış havadaki eleman hangi ansiklopediden edindiyse bilgilerini gittiği yerde kar yağınca hiç bir hayvan olmayacağını, suların yükselip geri gitmesine imkan vermeyeceğini falan okumamış olacak ki pişman olup geri dönmeye kalktığında dönemiyor. açlıktan ölmemek için gidip bi tane ot yiyor sonra da zehirlenip bağıra bağıra geberiyor.
bir insanın bu kadar aptal olmasını hesapsız kitapsız canını hiçe saymasını da bazı kendini bilmez kişiler övünülecek birşey sanıyorlar. finalde bağıra bağıra ölüyorsun acılar içinde yolun sonu belli işte. bunu tecrübe etmeye isteklisiniz ama bir kavga gördüğünüzde bana birşey olmasın diye başınızı çevirirsiniz. kusacam artık bu ikiyüzlülüğünüzden.
--! spoiler !--
devamını gör...
demek geldin
çeşitli araştırmalar sonucu yazarını bulamadığım, iyi ki zamanında not defterime yazmışım dediğim o şiir:
demek geldin
demek geldin, geldin demek,
hani o ansızın giden, dönmek için yılların yaşlanmasını bekleyen,
amansızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin,
yabancı gibi bakma, oda aynı oda.
rakı yerine şarap var masada.
kadeh aynı kadeh, yıllar önceki.
gel içelim çekinme.
yılların derin çizgileri mi var o bebek yüzünde
manasız, boş bakış bakmaya kıyamadığım gözlerinde
saçların upuzun aklar düşmüş içine,
gözlerin yine zifiri karanlık, yıldızları çıkmadı mı bu gece
ansızın giden amansızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin
giderken neleri götürmüştün bi hatırla, neleri
nasıl da sığdırdın cebine dağlar gibi hayallerimi,
nasıl da bıraktın ellerimi,
ne getirdin gelirken,
giderken canımı götürmüştün hani?
demek geldin,
geç kalmadın mı,
bağ bozuma uğradı gülüm,
geç kalmadın mı
bülbül bahçeyi baykuşa teslim eyledi gülüm
ansızın giden amansızım,
yüreksızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin,
şimdi sıra bende.
elveda, elveda, elveda der ve 15 senedir elinde taşıdığı terkedilmiş sancağını kadının yüreğine diker, sırtını döner ve bu şiir de burda biter.
demek geldin
demek geldin, geldin demek,
hani o ansızın giden, dönmek için yılların yaşlanmasını bekleyen,
amansızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin,
yabancı gibi bakma, oda aynı oda.
rakı yerine şarap var masada.
kadeh aynı kadeh, yıllar önceki.
gel içelim çekinme.
yılların derin çizgileri mi var o bebek yüzünde
manasız, boş bakış bakmaya kıyamadığım gözlerinde
saçların upuzun aklar düşmüş içine,
gözlerin yine zifiri karanlık, yıldızları çıkmadı mı bu gece
ansızın giden amansızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin
giderken neleri götürmüştün bi hatırla, neleri
nasıl da sığdırdın cebine dağlar gibi hayallerimi,
nasıl da bıraktın ellerimi,
ne getirdin gelirken,
giderken canımı götürmüştün hani?
demek geldin,
geç kalmadın mı,
bağ bozuma uğradı gülüm,
geç kalmadın mı
bülbül bahçeyi baykuşa teslim eyledi gülüm
ansızın giden amansızım,
yüreksızım,
imla hatalı alın yazım,
demek geldin,
şimdi sıra bende.
elveda, elveda, elveda der ve 15 senedir elinde taşıdığı terkedilmiş sancağını kadının yüreğine diker, sırtını döner ve bu şiir de burda biter.
devamını gör...
makinist ile son istasyon radyo yayını
bu gece, saat 23:00 da canlı olarak sizlerle..
müzikler her zamanki gibi.
muhabbet de öyle.
ilginizi çeken ve üzerine konuşmak istediğiniz başlıkları yayından önce buradan yazabilir veya bana mesaj olarak atabilirsiniz.
faithfully yours
müzikler her zamanki gibi.
muhabbet de öyle.
ilginizi çeken ve üzerine konuşmak istediğiniz başlıkları yayından önce buradan yazabilir veya bana mesaj olarak atabilirsiniz.
faithfully yours
devamını gör...
31 yaşında olmak
bir yaştır işte.. gelir geçer.. kimi bu yaşta çocuktur kimi yorgun bitkin yılgındır. yaş çok ta takılacak bir şey değildir. birileri için aydınlanma yaşatır birileri için ne bilim ben nedir?* üzerine bir şeyler yazılacak kadar anlamlı değildir.sürekli değişir ben nerede kalmıştım hissi verir.her gelen coşkuyla karşılanır kısa süre içinde (bkz: bay bay hepiniz hello lolınız) diye bitirilir. hiçbir'ine ait değilsin bak bu da geçiyor.
devamını gör...
avokado
sert haliyle tüketen, meyve gibi katur kutur yiyen pişman olur. en güzeli onun bir yumuşak hali var kabuğu siyahlaşmaya başladığında tüketmeye hazır oluyor. zaten meyveden daha büyük bir çekirdek çıkacak. kalan meyve senin olsun. ister avokado sos yap, ister salataya koy, ister dilim dilim kes limon sık ye.
çekirdeği sakın atmayınız. şimdi bir bardak alıyoruz. avoka çekirdeğine çok derin olmayacak şekilde 4 tarafından kürdan geçiriyoruz. bardağa avokanun alt kısmına değecek kadar su doldurup çekirdeği yerleştiriyoruz. 1 ay içinde çekirdek çatlayıp filizleniyor ondan sonra hızlı büyüyor. daha sonra ev içinde yetiştirebileceğiniz mini mini avokadocuklarınız oluyor. artık torunlarınız yer meyvelerini.
çekirdeği sakın atmayınız. şimdi bir bardak alıyoruz. avoka çekirdeğine çok derin olmayacak şekilde 4 tarafından kürdan geçiriyoruz. bardağa avokanun alt kısmına değecek kadar su doldurup çekirdeği yerleştiriyoruz. 1 ay içinde çekirdek çatlayıp filizleniyor ondan sonra hızlı büyüyor. daha sonra ev içinde yetiştirebileceğiniz mini mini avokadocuklarınız oluyor. artık torunlarınız yer meyvelerini.
devamını gör...
müzeler haftası
18-24 mayıs arasındaki zamana denk gelen haftadır.
hazır evdeyiz ve müzeler haftasındayız aşağıya oturduğunuz yerden gezebileceğiniz sanal müzeleri bırakıyorum, keyifli saatler olsun şimdiden.*
bit.ly/3bcekkv anadolu medeniyetler müzesi
bit.ly/2vardıl dolmabahçe sarayı
bit.ly/3eumb8i panorama 1453 tarih müzesi
bit.ly/3adoqy2 topkapı sarayı
bit.ly/2zy0s4d türk ı̇slam eserleri
bit.ly/2vxgkvh mevlana müzesi
bit.ly/3fzal1d 15 temmuz hafıza müzesi
bit.ly/355sqj8 kapadokya karanlık kilise
bit.ly/3cq0hpb ı̇stanbul kız kulesi
bit.ly/3eq3xde rahmi koç müzesi
bit.ly/3cplwrı anıtkabir
bit.ly/2saosao kurtuluş savaşı müzesi
bit.ly/2kvbkx2 cumhuriyet müzesi
bit.ly/2y5hıbd troya müzesi
bit.ly/3epyqfe gazi müzesi
bit.ly/3bcn9o3 göbeklitepe örenyeri
bit.ly/2vdal9i etnoğrafya müzesi
bit.ly/2vzasfm antalya müzesi
bit.ly/2x78vnt boğazköy müzesi
bit.ly/2kzoxtr antep arkeoloji müzesi
bit.ly/2xywaxk zeugma müzesi
bit.ly/3eospgw çorum müzesi
bit.ly/3eq3nex şanlıurfa müzesi
bit.ly/3cl9h8n adana müzesi
bit.ly/2vctg5n hatay arkeoloji müzesi
bit.ly/3clbezf yapı kredi sanal müze
bit.ly/2vd9iwt efes müzesi
bit.ly/3bbl4xa ankara resim ve heykel müzesi
bit.ly/355veyo sakıp sabancı müzesi dijital koleksiyonları ve arşivleri
bit.ly/2tjsylx oyuncak müzesi
bit.ly/2azoclw 3d mekanlar
bit.ly/2ldyrwm amerikan uçak müzesi
bit.ly/3cındal sanal müze
stellarium-web.org/ gökbilim, yıldızlar ve gökyüzü haritası
*
hazır evdeyiz ve müzeler haftasındayız aşağıya oturduğunuz yerden gezebileceğiniz sanal müzeleri bırakıyorum, keyifli saatler olsun şimdiden.*
bit.ly/3bcekkv anadolu medeniyetler müzesi
bit.ly/2vardıl dolmabahçe sarayı
bit.ly/3eumb8i panorama 1453 tarih müzesi
bit.ly/3adoqy2 topkapı sarayı
bit.ly/2zy0s4d türk ı̇slam eserleri
bit.ly/2vxgkvh mevlana müzesi
bit.ly/3fzal1d 15 temmuz hafıza müzesi
bit.ly/355sqj8 kapadokya karanlık kilise
bit.ly/3cq0hpb ı̇stanbul kız kulesi
bit.ly/3eq3xde rahmi koç müzesi
bit.ly/3cplwrı anıtkabir
bit.ly/2saosao kurtuluş savaşı müzesi
bit.ly/2kvbkx2 cumhuriyet müzesi
bit.ly/2y5hıbd troya müzesi
bit.ly/3epyqfe gazi müzesi
bit.ly/3bcn9o3 göbeklitepe örenyeri
bit.ly/2vdal9i etnoğrafya müzesi
bit.ly/2vzasfm antalya müzesi
bit.ly/2x78vnt boğazköy müzesi
bit.ly/2kzoxtr antep arkeoloji müzesi
bit.ly/2xywaxk zeugma müzesi
bit.ly/3eospgw çorum müzesi
bit.ly/3eq3nex şanlıurfa müzesi
bit.ly/3cl9h8n adana müzesi
bit.ly/2vctg5n hatay arkeoloji müzesi
bit.ly/3clbezf yapı kredi sanal müze
bit.ly/2vd9iwt efes müzesi
bit.ly/3bbl4xa ankara resim ve heykel müzesi
bit.ly/355veyo sakıp sabancı müzesi dijital koleksiyonları ve arşivleri
bit.ly/2tjsylx oyuncak müzesi
bit.ly/2azoclw 3d mekanlar
bit.ly/2ldyrwm amerikan uçak müzesi
bit.ly/3cındal sanal müze
stellarium-web.org/ gökbilim, yıldızlar ve gökyüzü haritası
*
devamını gör...
hayal kırıklığı
bir süre sonra ortada hayâl kalmadığında, ruhen çöküş de başlar. ne mutlu insanlar ki; onlar hayâl kurabiliyorlar, umut edebiliyorlar.
hayâlleri tüketmek gerçekten çok ağırdır. kıymetini bilin hayâllerinizin. halâ kurabiliyorsanız çok şanslısınız.
hayâlleri tüketmek gerçekten çok ağırdır. kıymetini bilin hayâllerinizin. halâ kurabiliyorsanız çok şanslısınız.
devamını gör...
asia minor
progressive rockın bendeki soluğunu oluşturan grup. asia minor'de bu türün en güzel dokunuşları mevcut. türkler ve fransızlar birleşip adeta yeniden yontmuşlar müziği, müzik ise ne yonttukları parça ne de bu parçadan arta kalanlar. müzik doldurul-a-mayandan meydana gelip nüfuz ediyor.
üyeleri eril tekeli, robert kempler, setrak bakirel ve lionel beltrami'den oluşan asia minor kendi devriyle sınırlı kalamayacak kadar zengin ama ulaşılamamış. erişilememesinden onlar değil ulaşamayanlar sorumludur deyip topu boşluğa doğru atıyorum.
"bir ömür boyu sessizlik için gerçek sonsuzluğu aradım"
üyeleri eril tekeli, robert kempler, setrak bakirel ve lionel beltrami'den oluşan asia minor kendi devriyle sınırlı kalamayacak kadar zengin ama ulaşılamamış. erişilememesinden onlar değil ulaşamayanlar sorumludur deyip topu boşluğa doğru atıyorum.
"bir ömür boyu sessizlik için gerçek sonsuzluğu aradım"
devamını gör...
hiç en yakın arkadaşı olmayan kişi
45 yaşındayım, yakın arkadaşlarım var ama hiçbirine en yakın arkadaşım diyemem. hergün konuştuğum, her şeyi paylaştığım biri yok. acaba bu tek benim için mi geçerli merak ederim hep. herkesin illa bir en yakın arkadaşı olması şart mı bilemedim.
devamını gör...
villa alırken dikkat edilmesi gereken hususlar
tabii bu sayacaklarım bütçeyle alakalı konular ama;
bitişik nizam veya ikiz villa olmaması. mümkünse tripleks degil en fazla dubleks olması. dubleks olacaksa da içerisinde asansörü olması.
iki araçlık kapalı garajı olması.
alet edevatlar için geniş müştemilatı olması.
en az çeyrek olimpik sump sistemli havuzunun olması.
terasında güzel bir veranda sistemi, bahçesinde ise büyük bir çardağı olması. ve en önemlisi ise bahçe ve havuz alanının başka konutlar tarafından görünür olmaması.
hazır bu kadar yazdım fiyatlar hakkında da bilgi vereyim. ege’de deniz gören ve lokasyon olarak bakir olan yerlerde bu villaların fiyatları 6-15 milyon tl arasındadır. silivri, kandıra, ege ve akdeniz bölgesinin kırsal yerlerinde ise 2-5 milyon tl arasında sahip olunabilecek yerlerdir. benim tercihim ise kazdağları eteğinde olan güre köyünde her hangi bir çiftlik evidir.
bitişik nizam veya ikiz villa olmaması. mümkünse tripleks degil en fazla dubleks olması. dubleks olacaksa da içerisinde asansörü olması.
iki araçlık kapalı garajı olması.
alet edevatlar için geniş müştemilatı olması.
en az çeyrek olimpik sump sistemli havuzunun olması.
terasında güzel bir veranda sistemi, bahçesinde ise büyük bir çardağı olması. ve en önemlisi ise bahçe ve havuz alanının başka konutlar tarafından görünür olmaması.
hazır bu kadar yazdım fiyatlar hakkında da bilgi vereyim. ege’de deniz gören ve lokasyon olarak bakir olan yerlerde bu villaların fiyatları 6-15 milyon tl arasındadır. silivri, kandıra, ege ve akdeniz bölgesinin kırsal yerlerinde ise 2-5 milyon tl arasında sahip olunabilecek yerlerdir. benim tercihim ise kazdağları eteğinde olan güre köyünde her hangi bir çiftlik evidir.
devamını gör...
konuşurken karşı tarafın gözünün içine bakmak
bunu çoğu kez karşımdakine seni ciddiye alıyorum, söylediklerine değer veriyorum demek için kullanırım, tam zıttını düşünsem bile. özellikle toplum içinde birşey anlatırken dikkatleri üstüne toplanamayan insanlara yapıp, onları o zor durumdan kurtarırım.
'' evet, seni dikkatle dinleyen tek kisiyim burda ''. ışte bu o insanı kazanmanızın ilk adımıdır.
'' evet, seni dikkatle dinleyen tek kisiyim burda ''. ışte bu o insanı kazanmanızın ilk adımıdır.
devamını gör...
kişisel ileti
eskiden msn'de millet bu iletilerle birbirine laf sokardı sonra olay dinlediğin şarkı ile laf sokmaya falan geldi derken tam unutulmuştu ki zalım sözlük bizi teknolojik laf sokmakta 20 yıl geri götürdü, şimdi kimin kişisel iletisine baksan birine laf sokma temalı şekilde gözlerimizi kanatacak.
devamını gör...
sexting
üstteki yazarın da dediği gibi sanal sekstir. örnek verecek olursak.
- kocam geldi yazma
- kocanın atletini yırtıyorum
- yazma yazma
- kocam geldi yazma
- kocanın atletini yırtıyorum
- yazma yazma
devamını gör...
hafızada yer kaplayan gereksiz bilgiler
haşlanmış yumurtanın kabuğunu santim santim soymak yerine yumurtayı bıçakla ortadan kesin daha sonra yemek kaşığıyla yumurtayı çıkarın. *
devamını gör...
can ciğer kuzu sarması (yazar)
islamcı yobaz izlenimi aldığım yeni yazar.
devamını gör...
kadir mısıroğlu'nun atatürk ile diyaloğu
kendisi'de yunan adalarına tatil'e gitti. sakın
ha çağırmayın bir yerden bir daha ruhları bile gelmesin buraya.gerçi bırakmazlar da onu oradan pek severler kendilerini.
ha çağırmayın bir yerden bir daha ruhları bile gelmesin buraya.gerçi bırakmazlar da onu oradan pek severler kendilerini.
devamını gör...
beni asla bırakma
bir kazuo ishiguro kitabıdır.
kitabı okumaya başlamadan önce kitaba adını veren şarkıyı dinlerseniz her şey daha gerçekçi ve çarpıcı olacaktır.
never let me go
şarkıyı birkaç kez dinleyip kitabın havasına girdikten sonra time dergisi tarafından ingilizce yazılmış en iyi 100 roman arasına giren ve bol bol ödül kazanan bu muhteşem kitabı okumaya başlayabilirsiniz.
bilimkurgu kitaplarında bizi genellikle uçan arabalar, robotlar, uzaylılar, zaman yolculukları ve benzer kavramlar bekler. bilimkurgu yazarlarını kurguladıkları gelecek genelde bu minvalde yoğunlaşır ancak kazuo ishiguro’nun öngördüğü bu dünyada bunların hiçbir yok.
her şey yerli yerinde ilerlemeye devam ediyor ama sağlıklı olmak ve belki de aslında ölümsüzlüğe ulaşmak için yanıp tutuşan insanoğlu uçan arabalardan ziyade klonlama teknolojisine odaklanmış ve bunda da beklenenden büyük bir başarı elde etmiştir.
klonlamanın dinlerin üzerinden etik bir tartışma konusu olduğu zaten malum ama asıl sorun bu kadar uhrevi mi gerçekten? toplumsal ve bireysel başka sorunlarla karşılaşma olasılığımız yok mu? öldürmek ve yaşatmak insanların kontrolündeki bir tercihe dönüşürse dünya nasıl bir hale gelir?
bu soruların cevabını bulmak için gitmemiz gereken yer halisham. halisham özel bir okul ve bu okulda yetişen, yetiştirilen gençlerin özel bir amaçları var ve okulda eğitim aldıkları süre boyunca sağlıklarını azami dikkat gösterme gerekliliği dışında normal gençlerden hiçbir farkları yok. en azından okulları bitene kadar.
romanımız ruth, kathy ve tommy’ye odaklanarak ilerliyor ve ben size garanti veriyorum ki bu üç genci çok seveceksiniz.
kitap 2010 yılında mark romanek tarafından sinemaya aktarıldı. bir kitabın filmini izlemek çoğu zaman olumsuz bir duygu uyandırsa da bence bir şana verilebilir. kathy rolünü oynayan carey mulligan bir röportaj esnasında bu romanın en sevdiğin roman olduğunu ve bir gün filme çekildiğinde kathy rolünü kendinden başkasının oynamasına dayanamayacağını düşündüğünü belirtmiştir.
roman bize umut etmek ve sevginin iyileştirici gücü üzerine düşünme olanakları da sağlaması açısından önemlidir. iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki okuduğum en iyi romanlardan biri.
kitabı okumaya başlamadan önce kitaba adını veren şarkıyı dinlerseniz her şey daha gerçekçi ve çarpıcı olacaktır.
never let me go
şarkıyı birkaç kez dinleyip kitabın havasına girdikten sonra time dergisi tarafından ingilizce yazılmış en iyi 100 roman arasına giren ve bol bol ödül kazanan bu muhteşem kitabı okumaya başlayabilirsiniz.
bilimkurgu kitaplarında bizi genellikle uçan arabalar, robotlar, uzaylılar, zaman yolculukları ve benzer kavramlar bekler. bilimkurgu yazarlarını kurguladıkları gelecek genelde bu minvalde yoğunlaşır ancak kazuo ishiguro’nun öngördüğü bu dünyada bunların hiçbir yok.
her şey yerli yerinde ilerlemeye devam ediyor ama sağlıklı olmak ve belki de aslında ölümsüzlüğe ulaşmak için yanıp tutuşan insanoğlu uçan arabalardan ziyade klonlama teknolojisine odaklanmış ve bunda da beklenenden büyük bir başarı elde etmiştir.
klonlamanın dinlerin üzerinden etik bir tartışma konusu olduğu zaten malum ama asıl sorun bu kadar uhrevi mi gerçekten? toplumsal ve bireysel başka sorunlarla karşılaşma olasılığımız yok mu? öldürmek ve yaşatmak insanların kontrolündeki bir tercihe dönüşürse dünya nasıl bir hale gelir?
bu soruların cevabını bulmak için gitmemiz gereken yer halisham. halisham özel bir okul ve bu okulda yetişen, yetiştirilen gençlerin özel bir amaçları var ve okulda eğitim aldıkları süre boyunca sağlıklarını azami dikkat gösterme gerekliliği dışında normal gençlerden hiçbir farkları yok. en azından okulları bitene kadar.
romanımız ruth, kathy ve tommy’ye odaklanarak ilerliyor ve ben size garanti veriyorum ki bu üç genci çok seveceksiniz.
kitap 2010 yılında mark romanek tarafından sinemaya aktarıldı. bir kitabın filmini izlemek çoğu zaman olumsuz bir duygu uyandırsa da bence bir şana verilebilir. kathy rolünü oynayan carey mulligan bir röportaj esnasında bu romanın en sevdiğin roman olduğunu ve bir gün filme çekildiğinde kathy rolünü kendinden başkasının oynamasına dayanamayacağını düşündüğünü belirtmiştir.
roman bize umut etmek ve sevginin iyileştirici gücü üzerine düşünme olanakları da sağlaması açısından önemlidir. iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki okuduğum en iyi romanlardan biri.
devamını gör...
üniversiteyi şehir dışında okumak
daha tatlısı, aileyi şehir dışına yollayıp,dayalı döşeli aile evinde, öğrencilik yapmaktır.
devamını gör...