papaz eriği, çağla, yaş badem.
şöyle güzelce yıkayacaksın, tuzunu kenara koyacaksın sonra bandırıp kütür kütür eriği, çıtır çıtır çağla ile bademi yiyeceksin. ağzın yamulacak belki ama sen yine de yemeye devam edeceksin.

2,5 kilo eriği tek seferde yemişliğim var.
devamını gör...

faşizme ait olan tüm ötekileştirmeler.
devamını gör...

biraz ruhsuz, biraz odunsu, biraz kalpsiz, bolca gerçekçi bir insandır.
bu benimdir.
yalandan canım cicimin bolca havada gezdiği, bir önceki ve bir sonraki günlerde hiçbir şey olmayan, sırf ego tatmin edilsin, birileri beni arasın, sorsun, hediye alsın diye bir güne anlam yüklemenin gereksizliğini bilen insandır. buna doğum günleri dahil. hani diğer günlerin aksine, bu kişiye özel diye önem atfedilen gün. o da gereksiz. o gün doğduysan ne olmuş? o gün ben doğduysam ne olmuş?
diğer özel günlerse zaten tamamen hediye beklentisi odaklı günler.
başka da hiçbir anlamları olamaz.
anneler, babalar, sevgili, evlilik, nişan, söz, kına, ilk öpüşme, ilk cimcikleme, ilk su içme günleri adını vermek yerine, sevdiğiniz insana gerçek anlamda değer verin. gerisi boş show.
edit:#142515 nolu entrydeki gibi özel günden kasıt: resmi bayramlarımız değildir.
cumhuriyet bayramı başta olmak üzere, tüm resmi bayramlarımızı seve seve kutlarım. zira onları kutlayabilmemde ikinci bir kişiye ihtiyaç yoktur.
devamını gör...

sol taraftan bir çıtırt sesi gelir önce. kalırsın öyle, diğerlerini de seri beğendiğini anlarsın nick altlarından. sonra madagaskar filmindeki küçük lemur gibi dolar gözlerin. bu aldatılmışlık hissi seni insanlardan biraz daha uzaklaştırır.
devamını gör...


“ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin…
fedakarlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.”
devamını gör...

atmosferin, elektromanyetik tayftaki hangi ışınımları geçirdiğine ilişkin bir çeşit şema.

dünya'ya, başta güneş olmak üzere uzaydaki çok çeşitli cisimlerden çok çeşitli dalgalar ulaşır. bunların hepsi atmosferden geçip yeryüzüne ulaşamaz.

gama ışını, x ışını ve morötesi ışın, üst atmosferde tutulur ve bunların geçişine izin verilmez. bu nedenle, uzayda bu tür ışınlar yayan cisimleri gözleyebilmek için atmosfer dışına uzay teleskopları yolluyoruz. ozon tabakasının inceldiği ve delindiği bölgeler, bu ışınımları tutamaz ve geçirir.

tayfta görsel bölge dediğimiz kısımdaki ışınlar doğrudan yeryüzüne ulaşır. bu sayede bazı astronomi gözlemlerinin büyük bir kısmını dünyadan yapabiliyoruz.

kızılötesi ışınların küçük bir kısmı yeryüzüne ulaşır. kalan kısım atmosfer tarafından tutulur.

radyo dalgası dediğimiz dalgaların görece kısa dalga boylu kısmının tamamı atmosferden geçerek yüzeye ulaşır. büyük radyo teleskopları bu sayede rahatlıkla kullanılır. ancak çok uzun dalga boylu radyo dalgaları atmosferden geçemez.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1994 yılıydı. bilen bilir 28 yaşındayım..

güzel bir bebekmişim. iddialara göre ne kadar güzel olduğumu duyan beni görmek için eve geliyormuş, teyzeler hamile gelinlerini getiriyormuş ki bana baksın, iç geçirsin çocuğun ağzı gözü bana benzesin. haliyle bunun getirdiği bir ilgi var. bilirsiniz bir çocuğu sevmek için güzellik ve uslu olması aranır bizim toplumda. bunun yanında müthiş çapkın bir çocuğum. en sevdiğin şey ne sorusuna bakkal, erkek ve para diye yanıt veriyormuşum. 2 yaşında bile böyle net bir insan olmuşum. mahallenin bir ucundan diğer ucuna yürürken tam 6 belki 11 abiye aşığım. hepsine aynı şekilde ilgi gösterebiliyorum. çohalata alıyorlar bana, yanağımı sıkıyorlar, gülüyorlar. aşırı mutluyum. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna benim yanıtı veriyorum, öyle bir şımartılmışlık. öylesine kendine güven.

derken kardeşim doğdu. tam 1994 yılı. sarı saçlı, yeşil gözlü, kocaman yanakları var ve hiçbir şekilde ses çıkarmıyor. biblo gibi. koyuyorsun bir köşeye, orada sessizce geleni geçeni izliyor. bir anda tüm ilgi ona kayıyor. ben çünkü o kadar uslu değilim. müthiş meraklı, dediğim dedik, inatçı ve istediği olmadığı an ortalığı yıkan bir şeyim. bana yapılan her şeyin bedeli var. tokat atarsan halına işerim mesela. tam bir conoyum.

tüm ilgi üzerimden kayıyor, herkes onu seviyor, öyle mal gibi kalıyorum ortada. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna büyük bir kabullenmişlik ile kardeşim diyorum. hayır sen daha güzelsin diyor mesela aşık olup evlenmek istediğim zaten evli olan abi, yok diyorum kaydeşim daha güzel, ben çiykinim.

sonra bir kabullenmişlik oluştu işte. hayatım boyunca hiç başka insanlar ile rekabet etmedim. kendimi kimseye zorla sevdiremeyeceğimi anladım. birinin benden daha güzel olması onun daha kolay sevilmesini tek başına sağlayabiliyor bunu anladım. bir zaman sonra ben daha güzel olsam bile karşı tarafın uslu ve söz dinleyen biri olması onun daha kolay kabul edilebilir insan haline getiriyormuş. birini çok sevmek ve çok benimsemek o kişinin seni sevmesini sağlamazmış.

biraz daha kafası çalışır bir tip olduğum için bunları kardeşin doğumu sonrası hızlı anladım. keşke mal olsaydım da edinilmiş 39 tecrübe sonrası 40 yaşlarının sonunda anlasaydım bunları. resmen 94 yılında hayatım kaydı. çabasız bir insan haline geldim. sahiden yasık bana. çok üzülüyorum.
devamını gör...

varlığı kıymetli değilmiş gibi görünen birinin yokluğu yaşanılmalıdır çünkü o insan hep yanımızda hep bizimle zannederiz o olmayınca anlarız yokluğunun ne kadar dayanılmaz olduğunu.
bizim için yaptıklarına, yanımızda oluşuna o kadar alışmışızdır ki ölümün o kişiyi sonsuza kadar bizden aldığı gerçeği yüzümüze bir tokat gibi çarpar.
işte bu yüzden sevdiklerimizin kıymetini bilmeliyiz.
devamını gör...

çıkın çıkın gelin. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
konya /ereğli
devamını gör...

içimi gayet rahat ve yumuşak olan enfes danimarka birası.
devamını gör...

sevdiğinde çok seven, taktığında da feci takan ve bana tekila sözü olan* canım yazar. umarım bana hiç takmaz**

meriçler kendisinden uzak allah'a yakın olsunlar*. gerçekten büküyor. şahidim *
devamını gör...

insanların yapmayı en sevdiği eylemlerden birisi olabilir sanırım.bazen o kadar abartıp ciddiye alarak o insanın ne düşüneceğini umursamadan yapıyolar ki bunu, gerçekten şaşırıp kalıyorum.işin en kötü yanı ise bu durumun jenerasyon farkıyla bile alakasının olmaması ki bu da bize insanların yaş zaman ve mekan fark etmeksizin bu durumu devam ettireceklerini gösteriyor maalesef.
devamını gör...

bu aralar taktığım meyvedir. avakado desenli çorap mı dersiniz, pijama mı dersiniz ne bulsam alıyorum...... anlamsız bir aşk oldu aniden..
ayrıca sabah kahvaltısı için kısa bir tarif vereyim : krem haline getirdiğiniz avakadoyu kızarmış dilim ekmeğin üzerine sürüp, üstüne de spagetti şeklinde dilimlediğiniz omleti ekleyip yemenizi tavsiye ederim.. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

beni garip şekilde şaşırtan olaydır.

gelin hikayemi anlatayım:

minibüse binmeden önce bir kızla göz göze geldik. resmen gözü ile gülümsedi bana. ardından arabaya önce bindim bir öküz olarak, geldi yanıma oturdu. bana kolanya ikram etti ve güldü. ulan dedim bu normal bir minibüs ilişkisi değil. gözlerim yeşil olduğundan zaar maskeyle yakışıklı durduğum çok doğrudur. kızda öyle böyle güzel değildi ama. 15 dakikalık yolculuk boyunca düşündüğüm ardından okuduğum kitaba instagramı ile beraber yazıp inerken kolanya ve nazikliğin için çok teşekkür ederim diyerek kendisine verdim. birkaç saat sonra ekledi. 5. sınıfta ilk sevgilimmiş:) kendisi maskeyle olduğundan çok daha az olmakla beraber yine güzel biriydi. instadan ekledi. seni tanıdım ve dostluğumuzu hatırlatmak için verdim dedim. bana maskeye güven olmak dedirten hikaye oldu. kendisine sevgiler
devamını gör...

bir günde okuyup bitirdiğim akıcı, eğlenceli ve kara mizah içeren 100 sayfalık bir kitap. içerisinde tipik bir japon kültürünü bulmanız mümkün olduğu gibi asya romanlarında çok görülmeyen güçlü kadın karakterde vardır. buna rağmen o güçlü kadın karakter entrika çevirmekten, kendine acımaktan kaçamaz. yaşadığı yüzyılın biraz dışında bir tasvir mevcut desem daha bir yerinde olacak sanırım. ilginç bir şekilde erkek karakter çok yüceltilmemiş sadece kadın karakterler üzerinden hor görülmüş ve "o da böyle biriydi." mesajı verilmiştir. "batılı kedi" kavramını ilk kez okuyacağınız bir kitap olduğu gibi aynı zamanda japonların kedi sevgisini de bize gösteren bir yönü var.
kitabın arka kapağında* bir sürpriz sizi bekliyor, tanizaki ve kedisi mi'nin birlikte olduğu bir resim var. ölüp bitmiş durumdayım, böyle şeyleri inanılmaz seviyorum.
tanizaki gelişim dönemlerinin her birinde bambaşka kitaplar yazmış bir adam. bu kitabını okuduğumda net bir şekilde anladım. kendisinin en çok övülmesine sebep olan yaşlılık kitaplarını ne kadar sevemediysem gençlik ve yetişkinlik kitapları bir o kadar ilgi çekici benim için.
devamını gör...

/ bi' izmir'liye vuruldum
tanısanız anlarsınız
"kapandı mevzu" desem
kuyruklu yalan olur
anlatsam ağlarsınız
/

* *
devamını gör...

maalesef son zamanlardaki özeti şudur:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim