pearson sendromu
mitokondriyal dna delesyonu ile karakterize bir sendromdur.
1-6 ay arasında anemi(kan hücre azlığı),laktik asidin(laktik asit yüksekliği) görülür.
sendromda ekzokrin pankreas yetmezliği de eşlik eder.
1-6 ay arasında anemi(kan hücre azlığı),laktik asidin(laktik asit yüksekliği) görülür.
sendromda ekzokrin pankreas yetmezliği de eşlik eder.
devamını gör...
drakkar
vikinglerin kullandığı, dar ve uzun bir biçime sahip hafif yapılı gemilerin genel adı.


hem kürek hem de yelkenle yol alabilmelerinin yanı sıra tasarımsal yapıları itibariyle alışık olduğumuz tipteki gemilerden farklı olarak hem açık denizlerde hem de nehirlerde seyredebilecek özelliklere sahiptirler ve bilhassa hafif yapıları sayesinde bulundukları döneme özgü çeşitli yöntemlerle karaya çıkarılarak bir nehirden başka bir nehre nakledilerek kullanıldıkları bilinmektedir.
gerek drakkar tipi gemilerin bu kendine has özellikleri gerekse avrupa'da pek çok bölgenin nehirler üzerinden ulaşılabilecek konumda olması nedeniyle vikingler, pek çok bölgeye rahat ve hızlı bir şekilde ulaşarak yapmış oldukları ani baskınlarla avrupa'da yüzyıllar süren bir istila süreci başlatmıştır. (vikinglerin yavaşlamasını ve çağlarının sona ermesini sağlayan etkenlerden biri de hristiyanlık etkisinde kalan dini yapılarının dönüşüm geçirmesinin yanısıra, istifaya açık olan bu kolay ulaşılabilir konumdaki bölgelerin inşa edilen surlarla daha korunaklı bir hâle getirilmiş olmasıdır.)

not: gemilerin yanlarında görülen yuvarlak ahşap cisimler ise yine bu nordik elemanların yumuşak ahşaptan yapılmış kalkanları olup nispeten yumuşak bir ahşap türünü kalkan yapımında malzeme olarak kullanmış olmalarının sebebi, ana malzemesi metal olan kalkanların darbeyi geri püskürmesinin aksine karşı tarafın kullandığı silahın kalkanın yüzeyine takılmasını sağlamaktır.
ayrıca gemilerin önünde yer alan ejderha başı figürü bildiğim kadarıyla, gemiyi ve içindekileri koruması ve şans getirmesi için gemiye eklenmektedir.
yamuluyorsam düzeltin editi: yanlış hatırlamıyorsam bu gemiler herhangi bir şekilde çekiç veya çivi kullanılmaksızın yapılıyor. yani bütün parçaları oluşturacak ağaçlar özel olarak seçildikten sonra tamamen balta yardımıyla şekillendirilerek birbirine geçmeli şekilde monte ediliyor. hatta drakkar yapımını konu alan bir belgeselde ekip gemiyi önce modern yöntemlerle yapmaya çalışmış ancak yaptıkları ilk birkaç gemi batmıştı. daha sonra tamamen vikinglerin yöntemleriyle ve onların yaşadığı dönemdeki şartları göz önünde bulundurarak yapılan yeni gemi başarılı bir şekilde suya indirildi.
konuya uygun şarkı bonusu:


hem kürek hem de yelkenle yol alabilmelerinin yanı sıra tasarımsal yapıları itibariyle alışık olduğumuz tipteki gemilerden farklı olarak hem açık denizlerde hem de nehirlerde seyredebilecek özelliklere sahiptirler ve bilhassa hafif yapıları sayesinde bulundukları döneme özgü çeşitli yöntemlerle karaya çıkarılarak bir nehirden başka bir nehre nakledilerek kullanıldıkları bilinmektedir.
gerek drakkar tipi gemilerin bu kendine has özellikleri gerekse avrupa'da pek çok bölgenin nehirler üzerinden ulaşılabilecek konumda olması nedeniyle vikingler, pek çok bölgeye rahat ve hızlı bir şekilde ulaşarak yapmış oldukları ani baskınlarla avrupa'da yüzyıllar süren bir istila süreci başlatmıştır. (vikinglerin yavaşlamasını ve çağlarının sona ermesini sağlayan etkenlerden biri de hristiyanlık etkisinde kalan dini yapılarının dönüşüm geçirmesinin yanısıra, istifaya açık olan bu kolay ulaşılabilir konumdaki bölgelerin inşa edilen surlarla daha korunaklı bir hâle getirilmiş olmasıdır.)

not: gemilerin yanlarında görülen yuvarlak ahşap cisimler ise yine bu nordik elemanların yumuşak ahşaptan yapılmış kalkanları olup nispeten yumuşak bir ahşap türünü kalkan yapımında malzeme olarak kullanmış olmalarının sebebi, ana malzemesi metal olan kalkanların darbeyi geri püskürmesinin aksine karşı tarafın kullandığı silahın kalkanın yüzeyine takılmasını sağlamaktır.
ayrıca gemilerin önünde yer alan ejderha başı figürü bildiğim kadarıyla, gemiyi ve içindekileri koruması ve şans getirmesi için gemiye eklenmektedir.
yamuluyorsam düzeltin editi: yanlış hatırlamıyorsam bu gemiler herhangi bir şekilde çekiç veya çivi kullanılmaksızın yapılıyor. yani bütün parçaları oluşturacak ağaçlar özel olarak seçildikten sonra tamamen balta yardımıyla şekillendirilerek birbirine geçmeli şekilde monte ediliyor. hatta drakkar yapımını konu alan bir belgeselde ekip gemiyi önce modern yöntemlerle yapmaya çalışmış ancak yaptıkları ilk birkaç gemi batmıştı. daha sonra tamamen vikinglerin yöntemleriyle ve onların yaşadığı dönemdeki şartları göz önünde bulundurarak yapılan yeni gemi başarılı bir şekilde suya indirildi.
konuya uygun şarkı bonusu:
devamını gör...
gereğinden fazla abartılan kitaplar
wattpad kitapları. bir kesim var fazlaca abartıyor. klasik türk dizilerinden farksızlar.
devamını gör...
bilgi içerikli tanım girmeye karar vermek
şu an ben de karar verdim ama bilin bakalım ne eksik??
devamını gör...
nagehan alçı'nın öğretmenleri suçlaması
bir cümle "nagehan alçı" ile başlıyorsa ve siz sinir olmak için modunuzda değilseniz cümlenin devamını okumayın
devamını gör...
sosyal sınıf
artık günümüzde insanlar toplum içindeki görev ve iş bölümüne dayalı sosyal statülerinden çok; sahip oldukları gelirler ve harcama güçleri ile sınıflandırılarak sosyo-ekonomik statüleri tanımlanmaktadır.
uluslararası sosyo-ekonomik statü: en üstten başlayarak a,b,c,d,e. ve bunların birbirlerine geçmiş kırılımları.
ülkemizde ise genellikle üst-orta-alt gelir grubuna dahil olma şeklinde sınıflandırma yaygındır ve orta sınıf gitgide erimektedir.
uluslararası sosyo-ekonomik statü: en üstten başlayarak a,b,c,d,e. ve bunların birbirlerine geçmiş kırılımları.
ülkemizde ise genellikle üst-orta-alt gelir grubuna dahil olma şeklinde sınıflandırma yaygındır ve orta sınıf gitgide erimektedir.
devamını gör...
mansur yavaş'ın yks ücretlerini karşılayacağını açıklaması
güzel hareket ama normal değil. herkesin ödeyebileceği bir fiyat olsa da böyle jestlere gerek kalmasa keşke.
devamını gör...
domestic hıyar
kendisinin sözlükte bir dönem yardım talep ettiği doğrudur. ben de telefonda görüşmüş, durumunu anlamaya çalışmıştım.
sözlük içinde bir miktar para toplayıp kendisine ilettik.
aradan aylar geçtikten sonra, tekrar iletişim kurduk.
durumunu düzelttiğini parayı geri ödemek istediğini söyledi.
biz bu parayı sözlükte, zor durumda olan bir öğrenci arkadaşa burs olarak ayarladık.
bu tür işler gönülden gelir, söylenmez.
ancak sürekli olarak yardım talep ettiği günler için üzerine gidilmesi beni rahatsız etti.
kaldı ki, parayı geri ödemeyedebilirdi.
durumunu hiç toparlayamasaydı da, kimsenin zor zamanları için böyle konuşulması doğru değil.
sözlük içinde bir miktar para toplayıp kendisine ilettik.
aradan aylar geçtikten sonra, tekrar iletişim kurduk.
durumunu düzelttiğini parayı geri ödemek istediğini söyledi.
biz bu parayı sözlükte, zor durumda olan bir öğrenci arkadaşa burs olarak ayarladık.
bu tür işler gönülden gelir, söylenmez.
ancak sürekli olarak yardım talep ettiği günler için üzerine gidilmesi beni rahatsız etti.
kaldı ki, parayı geri ödemeyedebilirdi.
durumunu hiç toparlayamasaydı da, kimsenin zor zamanları için böyle konuşulması doğru değil.
devamını gör...
fazıl say'ın gazze tweeti
linke tıklamak istemeyenler için:
“gazze’deki yaşlı bir adamın elinde şunlar yazıyordu”.
"suyuma el koy,
evimi yık,
işimi elimden al,
toprağımı çal,
babamı hapse at,
annemi öldür,
ülkemi bombala,
hepimizi aç bırak,
hepimizi aşağıla,
ama yine de ben suçlu olayım,
neden mi:
çünkü bir roketle karşılık verdim."
“gazze’deki yaşlı bir adamın elinde şunlar yazıyordu”.
"suyuma el koy,
evimi yık,
işimi elimden al,
toprağımı çal,
babamı hapse at,
annemi öldür,
ülkemi bombala,
hepimizi aç bırak,
hepimizi aşağıla,
ama yine de ben suçlu olayım,
neden mi:
çünkü bir roketle karşılık verdim."
devamını gör...
neuralink deneylerine yıl sonunda başlayabiliriz
şu anki haliyle insanların kafatasına yerleştirilecek işlevsiz bir implanttan başka bir şey olmayacak bir teknolojinin deneylerine başlanacağının duyurusudur. elbette neuralink de neuroscience'ın metodolojisinin sahip olduğu hiçbir kısıtlılıktan muaf değildir. fikrin birçok insanı heyecanlandırmasını anlıyorum fakat neuralink'in yakın gelecekte çığır açacağını öngörmüyorum.
ayrıca insan beyni öyle çok gelişmiş bir yapı değil, kolayca manipüle edilebilir demenin çok yersiz olduğunu düşünüyorum. insan beyni ve bilişsel mekanizmaları sanılanın aksine oldukça karmaşıktır. buradaki yanılgı, beyindeki her işlemin pre-/post-sinaptik potansiyellere veya daha basit şekliyle elektrik akımlarına indirgenebileceğinin düşünülmesidir. evet sonuçta her beyin aktivitesi aşağı yukarı böyle oluşmaktadır ama bunun aynı anda takip edemeyeceğiniz sayıda farklı bölgelerde gerçekleştiğini düşünün. alanda nelerle, ne kadar temel meselelerle uğraşıldığını bilseniz düşünüldüğü gibi bellek performansını uçuracak uygulamalardan hiç değilse bir 50-100 yıl kadar uzakta olduğumuzu görürdünüz. kaldı ki bireysel farklılıklar genellikle göz ardı edildiğinden böyle uygulamaları gerçekten herkes için işe yarar bir hale getirmek çok daha zor.
ben bunu biraz insan genomu projesine benzetiyorum, düşünce çok heyecanlandırıyor ama eksikler ve mantık hatalarıyla dolu. neticede zamanında lamarckyen evrim anlayışının peşinde paralarını heba eden dönemin zenginleri gibi neuralink için de servetini verecek bir sürü keriz bulunur. musk için de önemli olan bu sonuçta.
ayrıca insan beyni öyle çok gelişmiş bir yapı değil, kolayca manipüle edilebilir demenin çok yersiz olduğunu düşünüyorum. insan beyni ve bilişsel mekanizmaları sanılanın aksine oldukça karmaşıktır. buradaki yanılgı, beyindeki her işlemin pre-/post-sinaptik potansiyellere veya daha basit şekliyle elektrik akımlarına indirgenebileceğinin düşünülmesidir. evet sonuçta her beyin aktivitesi aşağı yukarı böyle oluşmaktadır ama bunun aynı anda takip edemeyeceğiniz sayıda farklı bölgelerde gerçekleştiğini düşünün. alanda nelerle, ne kadar temel meselelerle uğraşıldığını bilseniz düşünüldüğü gibi bellek performansını uçuracak uygulamalardan hiç değilse bir 50-100 yıl kadar uzakta olduğumuzu görürdünüz. kaldı ki bireysel farklılıklar genellikle göz ardı edildiğinden böyle uygulamaları gerçekten herkes için işe yarar bir hale getirmek çok daha zor.
ben bunu biraz insan genomu projesine benzetiyorum, düşünce çok heyecanlandırıyor ama eksikler ve mantık hatalarıyla dolu. neticede zamanında lamarckyen evrim anlayışının peşinde paralarını heba eden dönemin zenginleri gibi neuralink için de servetini verecek bir sürü keriz bulunur. musk için de önemli olan bu sonuçta.
devamını gör...
kestane
argoda g*t anlamında da kullanılan bir kelime. "kestaneyi çizdirmek" diye bir deyiş de mevcut.
devamını gör...
müziksiz bir hayat sürmek
benim için namümkün olan durum.
devamını gör...
cesaretim olsa yaparım denen şeyler
mesleğimi bırakır tır şoförü olurdum
devamını gör...
nadan
devamını gör...
çay ile en iyi giden bisküvi
eti burçak.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
aklıma gelen ilk 2 kelime olması.
devamını gör...
en son ağlanan şey
merdumlar baskında radyo yayını na dakikalar kalmış, belki bir saat belki daha az var başlamasına. kaybetme korkusu, istenmeyen ayrılıklar, birikmiş şeyler hepsi üst üste gelmiş...
normalde ağlamayı bile beceremeyecek kadar beceriksiz biriyim ama bir ağlama isteği var içimde. kendimi olabildiğince halsiz ve bitkin hissediyorum. ama yayın var biliyorum aynı zamanda da garip bir şekilde heyecanlıyım. heyecanımı yatıştırmak için duşa girmeye karar veriyorum. suyu açmamla ağlama krizine girmem bir oluyor. ondan önce en son ne zaman ağladım hatırlamıyorum bile. dakikalarca ağlıyorum. göz yaşlarım mı vücudumu ıslatan yoksa başımdan aşağı akan sular mı? karar veremiyorum. yayına son 15 dakika var. toparlanmam lazım. hala ağlıyorum, 10 dakika. ağlamaya devam ediyorum. en sonunda, nasıl oldu bilmiyorum, çıkıyorum banyodan bir şekilde. ve kaldığım yerden devam ediyorum.
normalde ağlamayı bile beceremeyecek kadar beceriksiz biriyim ama bir ağlama isteği var içimde. kendimi olabildiğince halsiz ve bitkin hissediyorum. ama yayın var biliyorum aynı zamanda da garip bir şekilde heyecanlıyım. heyecanımı yatıştırmak için duşa girmeye karar veriyorum. suyu açmamla ağlama krizine girmem bir oluyor. ondan önce en son ne zaman ağladım hatırlamıyorum bile. dakikalarca ağlıyorum. göz yaşlarım mı vücudumu ıslatan yoksa başımdan aşağı akan sular mı? karar veremiyorum. yayına son 15 dakika var. toparlanmam lazım. hala ağlıyorum, 10 dakika. ağlamaya devam ediyorum. en sonunda, nasıl oldu bilmiyorum, çıkıyorum banyodan bir şekilde. ve kaldığım yerden devam ediyorum.
devamını gör...
kadınlar erkeklerden dna çalıyor
demek sınır dışı edilerek üç gün içinde ölüme mahkum edilmiş hücreleri mülteci olarak kabul ettiğimiz yetmiyormuş gibi en korunaklı organımız, kıymetlimiz beynimize yerleştiriyormuşuz! sınırlarımızın hemen dışında oluşturduğumuz güvenli bölgede yaşayan dostlarımız probiyotiklere haksızlık olmuyor mu? (insan topolojik olarak simitle eşdeğer. simitin ortasındaki delik gibi bizim de sindirim kanalımız aslında vücudumuzun dışı. buradaki bakteriler de vücudumuzun dış yüzeyinde yaşıyorlar diyebiliriz.)*
tanım: ilgi çekici, araştırılası bilgi.
tanım: ilgi çekici, araştırılası bilgi.
devamını gör...
krista and tatiana
krista and tatiana normal insanların yapamayacağı şeyleri yapabilen, aynı beyni paylaşan 2006 kanada doğumlu ikiz kardeşler.
öyle ki krista tatiana'nın iki gözünün gördüklerini görebilirken tatiana ise krista'nın tek gözü ile gördüğünü görebiliyor. tatiana 3 kol ve bir bacağını kontrol edebilirken krista ise 3 bacak 1 kolunu kontrol edebiliyor.
aynı beyni paylaşan ikiz kardeşlerden biri gıdıklandığında diğeri de gıdıklanıyor, birinin canı yandığında diğeri de acıdan ağlıyormuş.
kız kardeşler eğer ameliyat ile ayrılırlarsa birinin veya ikisinin de ölme tehlikesi olduğundan dolayı ameliyat olmuyor ve hayatlarına bu şekilde devam ediyorlar.
sesli bir şekilde iletişim kurmadan birbirlerini anlayabilen kız kardeşler düşünce gücü ile iletişim kurabiliyor diyebiliriz.
okula gidebilen, kamp yapmak ve yüzmekten hoşlanan krista ve tatiana şuan ergenlik dönemindeler. bazen her şeyi bu derecede paylaşmaktan sıkılmış durumda olduklarından yakınsalar da bu şekilde yaşamaya alışmışlar.
aynı beyne sahip olmalarına rağmen tamamen farklı kişiliklere sahip olan ikiz kardeşlerden krista sessiz, sakin iken tatiana ise şakacı hiperaktif ve daha konuşkanmış
diyabet ve epilepsi hastası olan kızların şuanda hayati bir tehlikeleri yok.
öyle ki krista tatiana'nın iki gözünün gördüklerini görebilirken tatiana ise krista'nın tek gözü ile gördüğünü görebiliyor. tatiana 3 kol ve bir bacağını kontrol edebilirken krista ise 3 bacak 1 kolunu kontrol edebiliyor.
aynı beyni paylaşan ikiz kardeşlerden biri gıdıklandığında diğeri de gıdıklanıyor, birinin canı yandığında diğeri de acıdan ağlıyormuş.
kız kardeşler eğer ameliyat ile ayrılırlarsa birinin veya ikisinin de ölme tehlikesi olduğundan dolayı ameliyat olmuyor ve hayatlarına bu şekilde devam ediyorlar.
sesli bir şekilde iletişim kurmadan birbirlerini anlayabilen kız kardeşler düşünce gücü ile iletişim kurabiliyor diyebiliriz.
okula gidebilen, kamp yapmak ve yüzmekten hoşlanan krista ve tatiana şuan ergenlik dönemindeler. bazen her şeyi bu derecede paylaşmaktan sıkılmış durumda olduklarından yakınsalar da bu şekilde yaşamaya alışmışlar.
aynı beyne sahip olmalarına rağmen tamamen farklı kişiliklere sahip olan ikiz kardeşlerden krista sessiz, sakin iken tatiana ise şakacı hiperaktif ve daha konuşkanmış
diyabet ve epilepsi hastası olan kızların şuanda hayati bir tehlikeleri yok.
devamını gör...
brezilya
çok güzel bir ülke gibi ama benim aklıma ilk olarak futbol geliyor brezilya deyince.
tanım: bir güney amerika ülkesi.
tanım: bir güney amerika ülkesi.
devamını gör...