az bilinen görgü kuralları
er kişi olarak; merdiven çıkarken kadının arkasından çıkılır, inerken önünden inilir. olası bir tökezlemede hanımefendiyi tutabilmek için.
ya sen düşersen birader diyenlere; e bir zahmet düşme işte sende.
ya sen düşersen birader diyenlere; e bir zahmet düşme işte sende.
devamını gör...
kola
tarihteki ilk formülü kokain içermiş, günümüzdeyse nispeten masum kafeinli formülüyle din, ırk, milliyet farkı gözetmeksizin herkesçe rağbet gören, küresel çarşının en ön raflarında yer alan, karbondioksitli bir içecek.
devamını gör...
yeterli randıman almayan entrysini silen entel
ben silmek yerine sözlüğe küsüp geri geliyorum, arkadaşlara da tavsiyem bir iki saat hayata küsüp hiçbir şey olmamış gibi sözlüğe geri gelmeniz.
t: gururlu, artı almak için tanım atan yazar tipi.
t: gururlu, artı almak için tanım atan yazar tipi.
devamını gör...
şu an hissettiğiniz burukluğun sebebi
bugün denk geldiğim kazalar. çoğul evet. ölümün bir saniyelikte olsa yakınından geçmek, içimi burkuyor.
eve dönerken bir tane çocuk, sen de 9 ben diyim 11 yaşlarında elinde sigara salak salak dans ediyor. kendini havalı sanıyor. sinir oldum ottan dünya düzenine.
eve dönerken bir tane çocuk, sen de 9 ben diyim 11 yaşlarında elinde sigara salak salak dans ediyor. kendini havalı sanıyor. sinir oldum ottan dünya düzenine.
devamını gör...
çalıkuşu
iki kez okuduğum nadir kitaplardandır ki benim için çok zordur bu. osmanlı toplumundaki kültürel ve ekonomik çöküşü ve anadolu'daki yansımalarını bir kadının gözünden anlatan çok güzel bir romandır. köy öğretmenliği yapan bir kadının modernleşme ve çağdaşlaşma mücadelesi, aydın çocuklar yetiştirebilme çabası ancak bu kadar romantik anlatılabilirdi.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
devamını gör...
sözlük yazarlarının ruh halini anlatan görseller
yaklaşık 4 saat sonra da böyle olurum muhtemelen. alık alık ekrana bakmak da uykusuzluğa dahil.*
(bkz: sözlükte sabahlamak)
(bkz: sözlükte sabahlamak)

devamını gör...
yolcuların dikkatine
youtube kanalı. yazın fethiye’deki küçük otellerini işletip kışın kendi yaptıkları karavan ile gezen dünya tatlısı çift.* bu sıra da küçük bir köy evleri oldu, yine kendileri tadilat yaptılar ve dekore ettiler.
birçok karavancı çift izledim ancak onlar kadar samimi gelen bir çifte rastlamadım. asla lüks peşinde koşmamaları bu samimiyeti veriyor bana açıkçası.
insan neden karavanda ankastre set arasın ki? onlar öyle değiller ama, hava güzelse ateş yakıp yemek yapıyorlar, değilse minik bir ocakları var hallediveriyorlar makarna, hazır çorba, patates kızartması. ya biz karavancıyız tatlım ya özgür ruh falan diyip kuşkonmazlı somon aramıyorlar.
i na nıl maz özeniyorum bu tatlı çifte. umarım bir gün böyle anlaşabileceğim, kafamın uyacağı, uyumlu bir eşim olur ve birbirimizden sıkılmadan böyle bir hayat süreriz.
uyumlu ve sıkılmadan kısmını özellikle söylüyorum çünkü minicik bir karavan içinde birbirinizden sıkılmadan ve çatışmadan yaşayabiliyorsanız zannımca dünyanın en şanslı insanlarından olmalısınız. ne çiftler var villalara, rezidanslara sığamayan…
izlediğim ilk videoları buydu:
birçok karavancı çift izledim ancak onlar kadar samimi gelen bir çifte rastlamadım. asla lüks peşinde koşmamaları bu samimiyeti veriyor bana açıkçası.
insan neden karavanda ankastre set arasın ki? onlar öyle değiller ama, hava güzelse ateş yakıp yemek yapıyorlar, değilse minik bir ocakları var hallediveriyorlar makarna, hazır çorba, patates kızartması. ya biz karavancıyız tatlım ya özgür ruh falan diyip kuşkonmazlı somon aramıyorlar.
i na nıl maz özeniyorum bu tatlı çifte. umarım bir gün böyle anlaşabileceğim, kafamın uyacağı, uyumlu bir eşim olur ve birbirimizden sıkılmadan böyle bir hayat süreriz.
uyumlu ve sıkılmadan kısmını özellikle söylüyorum çünkü minicik bir karavan içinde birbirinizden sıkılmadan ve çatışmadan yaşayabiliyorsanız zannımca dünyanın en şanslı insanlarından olmalısınız. ne çiftler var villalara, rezidanslara sığamayan…
izlediğim ilk videoları buydu:
devamını gör...
destekli sütyen
devamını gör...
normal sözlük yazar maaşları
adminler: 4693 kayme
moderatörler: 3476 kayme
yazarlar: 2324 kayme
çaylaklar: 0 kayme
her ayın 5'inde maaşlarınızı çekmeyi unutmayın.*
moderatörler: 3476 kayme
yazarlar: 2324 kayme
çaylaklar: 0 kayme
her ayın 5'inde maaşlarınızı çekmeyi unutmayın.*
devamını gör...
her tür müziği dinleyen kişi
benim bu. hala müzik zevkimi oturtamadım. aşure gibi müzik zevkim. her şeyi dinlerim.
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
tekerlekli sandalye, akülü araba v.b.gibi medikal malzemelerin fiyatlarının bu kadar yüksek olması. neden bu kadar yüksek niye bu kadar yüksek. engelli insanlar alamasın diye mi? gerçekten şaşırıyorum çok şaşırıyorum. birisi buna bir el atsın.
devamını gör...
seri şekilde artı oylayan yazar
utandırır.
yha yapmasana şapşiik eheheh diyerek sırıtmaya sebebiyet verebilir.
yha yapmasana şapşiik eheheh diyerek sırıtmaya sebebiyet verebilir.
devamını gör...
duygusal olmanın güçsüzlük olarak görülmesinin nedenleri
toplumumuzun kodlarına işlemiş cinsiyetçiliğin bir sonucu olduğunu düşündüğüm kitlesel yanılgı. muhtemelen nispeten kadınlar duygularını yansıttığı için duygusallık ilk olarak kadınlık sonrasında ise güçsüzlük ile bağdaşlaştırıldı. oysa tür olarak duygularımızı karşımızdakine ifade edebildiğimiz için daha iyi hayatta kalabildik.
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
başlık hadi ya olur mu öyle şey dedirtmiştir fakat profile bakınca gerçekten de hafiften mutlu eden bir durumla karşılaştım.
devamını gör...
boston çay partisi
şu kılık değiştirme mevzusu aslında sıkıntılı bir durum. orada sadece tanınmayalım amacı güdülmüyor. bu mevzuyu başlatan ''sons of liberty'' mensupları ayaklanmalar esnasında ''mohawk'' kızılderilileri gibi giyinip ortada arzı endam ederlerken çaktırmadan mesaj da veriyorlar. ya da tarihçiler bunu bir yerlerinden uyduruyor. ama uyduracaklarını da sanmıyorum, o kadar kaynakta yazılmış, çizilmiş, edilmiş... vardır herhalde bir geçerliliği *
neymiş efendim bu arkadaşlar kendilerini birleşik krallık üyesi olarak görmüyorlarmış da amerikalı olarak görüyorlarmış. bu yüzden de bu hareket tarzı ile mesaj vermişler; biz yerliyiz ve milliyiz demişler... kökümüz içeride, ahanda size ispatı diyerek mohawk kıyafetleri ile selam çakmışlar.
bak bak dillere bak hele! arkadaş madem kuzey amerika yerlilerine kendinizi bu kadar yakın hissediyordunuz, ne diye onca sürgün, katliam, rezervasyon alanları, rezervasyon okulları marifeti ile adamların burnuna/canına ot tıkadınız? amerika denen illetin kuruluşunda dahi algı yönetimi var. algıyı yönete yönete dünyayı yönetir oldular.
yahu o değil de çayı vatan haini ilan etmek nedir? bak kahve mesela vatansever bir içecek. çay öyle değil. bildiğin terörist.
bu olay özelinde şunu asla unutmamak gerekiyor; vatanseverlikle, vatan hainliği arasındaki ince çizgi, çay ile kahve arasındaki ince çizgi kadardır. yeri gelir siz bile hangisi olduğunuzu karıştırırsınız. o yüzden ikisine de şeker atın tadınız kaçmasın.
neymiş efendim bu arkadaşlar kendilerini birleşik krallık üyesi olarak görmüyorlarmış da amerikalı olarak görüyorlarmış. bu yüzden de bu hareket tarzı ile mesaj vermişler; biz yerliyiz ve milliyiz demişler... kökümüz içeride, ahanda size ispatı diyerek mohawk kıyafetleri ile selam çakmışlar.
bak bak dillere bak hele! arkadaş madem kuzey amerika yerlilerine kendinizi bu kadar yakın hissediyordunuz, ne diye onca sürgün, katliam, rezervasyon alanları, rezervasyon okulları marifeti ile adamların burnuna/canına ot tıkadınız? amerika denen illetin kuruluşunda dahi algı yönetimi var. algıyı yönete yönete dünyayı yönetir oldular.
yahu o değil de çayı vatan haini ilan etmek nedir? bak kahve mesela vatansever bir içecek. çay öyle değil. bildiğin terörist.
bu olay özelinde şunu asla unutmamak gerekiyor; vatanseverlikle, vatan hainliği arasındaki ince çizgi, çay ile kahve arasındaki ince çizgi kadardır. yeri gelir siz bile hangisi olduğunuzu karıştırırsınız. o yüzden ikisine de şeker atın tadınız kaçmasın.
devamını gör...
güzelliğin göreceli bir kavram olmaması
guzellik gorecelidir cunku bir algi yanilmasidir, peki algi nedir? algi duyularin fiziksel uyarimlarla, beyne gonderdigi sinyallerdir. yani kisiden kisiye degisebilmektedir. ayriyeten hislerle de baglantisi vardir. hatta diyebilirim ki, guzelligi algilamada goreceden cok bize nasil hissettirdikleriyle baglantilidir. soyle ki; oncesinde cok cekici gelen biriyle problem yasamaniz durumunda, sahip oldugu gorselligin gozunuzde eksildigini farkedebilirsiniz. bununla ilgili mecnun'un leyla icin soyledigi sozunu ornek verebilirim. "siz birde onu benim gözumle gorun" der leyla icin...kisi kimi severse guzel olan da, ozel olan da odur kisaca, bu goreceden cok onu nasil gordugu/hissettigiyle alakalidir aslinda...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
"ben" dedi kadın, onu aslında şimdiye dek hiç duymayan, görmeyen adama;
"ben senden kaçtığımı sanıyordum, her gittiğim yere yine seni de götürdüğümü bilmeden. her uzaklaşmaya çalıştığımda daha çok özleyerek geri döndüm sana. sonra anladım ki izin verdiğin kadar uzağa gidebiliyor, sonra ateşe uçan pervaneler gibi kendimi yaka yaka senin etrafında dönüyorum. ne sabrım tükeniyor, ne ümidim. her yeri sana boyuyorum ben, ikimize dair bir dünya inşa ediyorum gittiğim her yere, anılarımızı yerleştiriyorum o dünyanın içine, yeni hayaller kuruyorum geleceğe dair. sonra sen gelip her şeyi yerle bir ediyorsun. ve bunu iyi hal indirimi alabilmek için takım elbise giymiş bir katilin soğukkanlılığı ile yapıyorsun. hafifletici sebepler sunuyorsun "ama" ile başlayıp "üzgünüm" ile biten. ben de her seferinde kabulleniyor, boyun eğiyorum suçlu benmişim gibi., tutunacak bir dal arıyorum kelimelerinin arasında. izin ver gideyim artık. şimdi değil ama bir gün, unuturum, iyileşirim belki. alttan alttan depreşip, ara ara yoklayacağını biliyorum, göz yaşartıcı sebeplerim hep olacak; bir şiir dizesi, bir şarkı, sesi sana benzeyen birisi belki. ama artık bırak gideyim ben. başa dönüp dönüp aynı yerde tekrar yıkılıp kalmaktan yoruldum. iyi gibi görünmeye çalıştıkça içten içe kemiriyor beni, yok oluyorum yavaş yavaş görmüyor musun? ışığım söndü, ilk tanıdığında çiçek bahçesi gibi rengarenk olan kadın koyu gri bir hüzne büründü artık. bırak beni artık, bırak gideyim"
kadın
artık ağlamıyordu,
artık üzülmüyordu,
artık yoktu çünkü,
hissetmiyordu...
ve adam
"iyi geceler" dedi,
"konuşuruz bunları uzun uzun" dedi kısacık cevabında...
ve kadın biliyordu,
o adam verdiği sözleri tutmazdı.
"ben senden kaçtığımı sanıyordum, her gittiğim yere yine seni de götürdüğümü bilmeden. her uzaklaşmaya çalıştığımda daha çok özleyerek geri döndüm sana. sonra anladım ki izin verdiğin kadar uzağa gidebiliyor, sonra ateşe uçan pervaneler gibi kendimi yaka yaka senin etrafında dönüyorum. ne sabrım tükeniyor, ne ümidim. her yeri sana boyuyorum ben, ikimize dair bir dünya inşa ediyorum gittiğim her yere, anılarımızı yerleştiriyorum o dünyanın içine, yeni hayaller kuruyorum geleceğe dair. sonra sen gelip her şeyi yerle bir ediyorsun. ve bunu iyi hal indirimi alabilmek için takım elbise giymiş bir katilin soğukkanlılığı ile yapıyorsun. hafifletici sebepler sunuyorsun "ama" ile başlayıp "üzgünüm" ile biten. ben de her seferinde kabulleniyor, boyun eğiyorum suçlu benmişim gibi., tutunacak bir dal arıyorum kelimelerinin arasında. izin ver gideyim artık. şimdi değil ama bir gün, unuturum, iyileşirim belki. alttan alttan depreşip, ara ara yoklayacağını biliyorum, göz yaşartıcı sebeplerim hep olacak; bir şiir dizesi, bir şarkı, sesi sana benzeyen birisi belki. ama artık bırak gideyim ben. başa dönüp dönüp aynı yerde tekrar yıkılıp kalmaktan yoruldum. iyi gibi görünmeye çalıştıkça içten içe kemiriyor beni, yok oluyorum yavaş yavaş görmüyor musun? ışığım söndü, ilk tanıdığında çiçek bahçesi gibi rengarenk olan kadın koyu gri bir hüzne büründü artık. bırak beni artık, bırak gideyim"
kadın
artık ağlamıyordu,
artık üzülmüyordu,
artık yoktu çünkü,
hissetmiyordu...
ve adam
"iyi geceler" dedi,
"konuşuruz bunları uzun uzun" dedi kısacık cevabında...
ve kadın biliyordu,
o adam verdiği sözleri tutmazdı.
devamını gör...
yokluk nedir bilmiyoruz hayat pahalılığını biliyoruz
yokluk nedir bilmiyoruz oyle mi?
universite mezunlarina sorun. 'ıs yok' diyeceklerdir.
sma'li cocuklarin neden yurtdisinda tedavi olamadığını ebeveynlerine sorun.'para yok' diyeceklerdir.
sokaklarda karton toplayan cocuklara 'neden okula gitmiyorsun' diye sorun. 'okula gitsem ne olacak ki umut yok' diyeceklerdir.
kiracılara neden ev almiyorsun, verdigin kira ile bankaya kredi odeyip ev sahibi olabilirsin diye akil verin. 'pesinat yok' diyeceklerdir.
koltuksever politikacilara gidisati sorun 'erken secim yok' diyeceklerdir. emekli maaslarina 'zam yok' diyeceklerdir. emeklilikte yasa takilanlara 'taviz yok' diyeceklerdir.
yokluk nedir gayet iyi biliyoruz.
universite mezunlarina sorun. 'ıs yok' diyeceklerdir.
sma'li cocuklarin neden yurtdisinda tedavi olamadığını ebeveynlerine sorun.'para yok' diyeceklerdir.
sokaklarda karton toplayan cocuklara 'neden okula gitmiyorsun' diye sorun. 'okula gitsem ne olacak ki umut yok' diyeceklerdir.
kiracılara neden ev almiyorsun, verdigin kira ile bankaya kredi odeyip ev sahibi olabilirsin diye akil verin. 'pesinat yok' diyeceklerdir.
koltuksever politikacilara gidisati sorun 'erken secim yok' diyeceklerdir. emekli maaslarina 'zam yok' diyeceklerdir. emeklilikte yasa takilanlara 'taviz yok' diyeceklerdir.
yokluk nedir gayet iyi biliyoruz.
devamını gör...