rhetorical question
rhetorical question, türkçede ''retorik soru'' olarak bilinir.
aslında cevabı belli olan ya da cevap almak için sorulmayan sorulardır.
en popüler örneği, ''geldin mi?'' sorusu olabilir.
aslında cevabı belli olan ya da cevap almak için sorulmayan sorulardır.
en popüler örneği, ''geldin mi?'' sorusu olabilir.
devamını gör...
hayattan soğutan durumlar
tam uykuya dalmak üzeryken kulak dibinden geçen sivrisinek.
devamını gör...
karantina sürecinde yapılan en verimli aktivite
bol bol kitap okumak ve yemek yapma yeteneğini geliştirmek.
devamını gör...
mazda 787b
dünya'daki ilk ve tek wankel motorlu le mans kazanmış yarış aracıdır.. ayrıca 2018'e kadar da le mans kazanmış tek japon aracıdır..

bir önceki nesli olan 767 üzerinden geliştirilmiştir ki, o da wankel motorluydu ve yaklaşık 600 hp güç üreten bir üniteydi.. le mans'ta mazdaspeed adıyla yarışan mazda, 1980'lerin sonlarında 767 ile istediği sonuçları alamayınca 1990 yılında bu araç üzerinden 787'yi geliştirdiler..
mazda 767:

r26b kodlu 2.6 litrelik 4 adet rotora sahip wankel motoru bu zamana kadar üretilmiş en yüksek hacimli wankel motorudur ve turbo veya kompresör gibi hiç bir ekstra güç veren bir donanımı olmayan, yani atmosferik bir ünitedir.. buna rağmen 900 hp güç verebilmektedir ve le mans'ta 24 saat boyunca durmadan yarışacağı için sıkıntı çıkmasın diye motor 700hp civarlarına ayarlanmıştır.. bu motor görünüş olarak bir önceki araç olan 767'deki 13j kodlu wankel motoru ile aynı boyutlarda olsa da önemli geliştirmelere sahiptir.. örneğin 13j'de her rotorda (bilmeyenler ve wankel motor başlığına bakmaya üşenenler için, ortada dönen, 4 zamanlı motor çevrimini sağlayan üçgen parça) ateşleme kısmında 2 adet buji varken, 787b'de bu sayı 3'e çıkarılmıştır.. ayrıca 13j'deki uzunluğu değişebilen emme trampetleri ile alt devirlerdeki tork sorununa çözüm aranırken r26b'de kademeli yapılarak bu sorunun üstesinden tamamen gelinmiştir.. (uzunluğu değiştirilerek emme kısmındaki vakum etkisi, motor devrine göre optimum seviyede tutulmaktadır)

değişken kademeli emme trampetlerinin çalışması
tek geliştirme bu harika wankel motorda olmamıştır.. radyatör 767'de aşağı yukarı pilotun yanında iken, 787'de aracın ön tarafında, burnunda konumlandırılmıştır.. hava aracın burnundaki açıklıktan girip radyatörün içinden geçip ön kaputun ortasındaki aralıktan çıkıp, ön camın üstünden akmaktadır. radyatör ön tarafa alınınca pilotun yanındaki kalan eski radyatörün oluğu boşluklar yeniden dizayn edilebildiği için 787, eski nesli 767'ye göre çok daha aerodinamik bir şekilde tasarlanabilmiştir.. 767'ün üst tarafında bulunan çoğu hava girişleri ve çıkışları (fren soğutma kanalları, hava emme girişleri gibi) yan taraflara alınmıştır..
şase elbette karbon fiberden, monokok, yani tek parça olarak, ingiltere'de yapılmıştır..
mazda 767:

mazda 787:

bu yukarıda bahsettiklerimiz 787 ile ilgiliydi.. şimdi sırada asıl başrolümüz 787b var..
787 yeterince harika olmamış gibi bunun üzerine de geliştirmeler yapılmıştır.. en büyük geliştirme yine motor bölümündeki emme kısmındaydı.. 787'de emme kısmındaki trampetlerin boyu motor devir aralıklarına göre kademeli olarak değiştirilebildiğini söylemiştik.. 787b'de ise bu kademeler teleskobik bir sistem ile sonsuz değişebilecek şekilde ayarlanmış ve işin içine biraz daha elektronik serpiştirilerek bunun kontrol sistemi motorun elektronik kontrol ünitesine yani ecu'ya bağlanmıştır.. sonuç tam 6500 devirde 600 nm torktur..
bir diğer önemli değişiklik ise süspansiyon sistemi geliştirilerek tekerleklerin bulunduğu kısımda yer açılmış ve böylece daha büyük tekerler ve daha büyük karbon seramik fren sistemi takılabilmesine olanak sağlanmış.. ayrıca karbon seramik frenler mazda için bir ilk olmuştur böylece..
yakıt ekonomisinin le mans'ı kazanmak için önemli olduğunu bilen mazdaspeed ekibi aracın maksimum çevirdiği devri 8500 rpm'e sınırlandırmış ve motor gücü de 650hp'ye düşürülmüş.. strateji olarak düzlüklerde yüksek hızdan ziyade virajlarda yüksek hızla dönmekte karar kılınmış ve araç buna yönelik hazırlanmış..

1990 yılındaki le mans yarışından önce ilk 787, eski nesil 767b'ler ile "all japan sports prototype championship" isimli japonya'daki le mans benzeri dayanıklılık yarışına sokuldular.. buradaki yarışı bitirince bir tane daha 787 ile hemen le mans'a hazırlanmak için avrupa'ya gittiler.. silverstone'da ve portekiz'deki autodrome de estoril pistinde araçlar asıl yarışa kadar 3000km kadar test edildi..
1990 yılı le mans'ta mazdaspeed takımı 2 adet 787 ve bir adet de 767 ile yarışa başladılar.. yarışın büyük kısmı sıkıntısız geçse de sonraki sabah ışıklarında araçlardan biri yağ sızdırmış ve takım emriyle yarıştan çekilmiş, diğeri ise motordaki ısı sebebiyle elektrik arızası verip alev almıştır.. 3. araçları olan eski 767 ise 20. olarak yarışı bitirmiş ve 1990 le mans'ı hayal kırıklığı ile noktalanmıştır..

bir sonraki le mans'a kadar 787b geliştirilirken "world sportscar championship" yarışlarında ve japonya'daki dayanıklılık yarışlarında yarışarak araçların mevcut sorunları çözülmeye çalışılmıştır..
1991 yılı le mans'a 1'i yedek olmak üzere 4 araçla gidilmiştir.. bunlardan 2 tanesi 787b iken biri normal 787'dir.. 787, geçen yıl yarışan 787'lerden biridir..
yarıştan önce gerçekleşen sıralama turlarında kazandıkları sıralardan 7'şer sıra geride başlama kararı almışlardır.. bu aracın artık olağanüstü yakıt ekonomisine güvendiklerini göstermek için verdikleri bir karardı.. araçlar yakıtı adeta kokluyordu ki, pilotların yakıt ekonomisi yapmak için öğrendikleri özel sürüş tekniklerini bile kenara bırakmaları söylenmişti.. adeta "vurun kırbacı, sıkıntı yok, araç her türlü az yakacak" denmişti..
yarışta araçlardan ikisi, michael schumacher'in de kullandığı mercedes-benz c11'in şanzıman arızası ile yarış dışı kalmasıyla podyumu yakalamıştı..
birinci giden diğer c11 ise yakıt ekonomisi yapmak için yavaşladığı görülünce son 6 saatte zafer şanslarının olduğu bariz bir şekilde belli oluyordu..

yarışın bitmesine 2 saat kala birinci giden c11 mekanik problemler ile pite girmek zorunda kaldı.. mazda'da 55 nolu mevcut sürücü johnny herbert ise araçta kalmak ve yarışı bitirmek istedi.. tam 362 tur atarak yarışı birinci bitirdi ve le mans'ı kazandı.. diğer iki araç ise 6. ve 8. bitirdi.. herbert yarışı bitirdikten sonra o kadar susuz kalmış ve yorulmuştu ki, araçtan kendi başına çıkamadı, hastanelik oldu, podyumda kupa kaldıramadı, onun yerine aracı kullanan diğer 2 takım arkadaşı kupa seromonisine katıldı..
le mans kazanan 787b, patlak bir ön far ampülü, tedbir amaçlı arka tekerde rulman değişimi ve pitstoplardan birinde motorda hafif bir fazla sıcaklık artışı dışında hiç bir sorun yaşamamıştı.. 7 senelik hayal kırıklıklarıyla geçen le mans serüveninden sonra 1991 yılı le mans yarışı, mazda için unutulmaz bir galibiyet olmuştur..

1991 yılı galibiyetinden sonra yarışı kazanan araç emekliye ayrılıp müzeye kaldırılmış ve kalan 2 araçla yerel yarışlara ve avrupa'daki önceden katıldığı yarışlara katılmaya ve güzel sonuçlar almaya devam etmiştir.. dingil mesafesi kısaltılmış ve ağırlık kazanmak için ön farları kaldırılmıştır.. 1992 yılında ise wankel motorlar le mans'ta yasaklanmış, sadece formula 1'deki pistonlu motorlara benzer 3.5 litrelik motorların kullanılması şart koşulmuştur.. sonrasında ana sponsorları da gidince 1999 yılına kadar yerel yarışlarda hayatını sürdürmüştür bu motor.. wankel motorlar le mans'ta yasaklansa da mazda, wankel motorlardan vazgeçmemiş, le mans galibiyetinin reklamını yaparak, ekmeğini yiyerek normal yol araçlarında kullanmıştır.. mazda mx-5'in yarış kazanan 787b'deki renkleriyle boyanmış, sadece 24 adet ingiltere için üretilmiş bir versiyonu çıkarılmıştır.. ardından mazda rx-7 ve mazda rx-8 ile wankel motoru hayatını uzunca bir süre sürdürmüştür.. buna ek olarak bir kaç konsept aracında tasarım ögeleriyle 787b'ye gönderme yapmıştır..


mazda le mans'ı kazanan aracı mazda'nın ana merkezindeki müzede sergilemektedir.. buna ek olarak 4 adet replika üretmiştir ve birini le mans müzesine göndermiştir.. 2011'de le mans yarışı öncesi, yarışı kazanan asıl araç ve asıl sürücü herbert, gösteri amaçlı bir tur atmıştır..
çoğu otomobil sever tarafından en ünlü le mans aracı olarak bilinir ve yarış temalı ve simülasyon olan bilgisayar ve konsol oyununda mutlaka bulunur..
kalbimizde yaşayacak ve hiç bir zaman unutulmayacak..

o güzel sesi için
müthiş

bir önceki nesli olan 767 üzerinden geliştirilmiştir ki, o da wankel motorluydu ve yaklaşık 600 hp güç üreten bir üniteydi.. le mans'ta mazdaspeed adıyla yarışan mazda, 1980'lerin sonlarında 767 ile istediği sonuçları alamayınca 1990 yılında bu araç üzerinden 787'yi geliştirdiler..
mazda 767:

r26b kodlu 2.6 litrelik 4 adet rotora sahip wankel motoru bu zamana kadar üretilmiş en yüksek hacimli wankel motorudur ve turbo veya kompresör gibi hiç bir ekstra güç veren bir donanımı olmayan, yani atmosferik bir ünitedir.. buna rağmen 900 hp güç verebilmektedir ve le mans'ta 24 saat boyunca durmadan yarışacağı için sıkıntı çıkmasın diye motor 700hp civarlarına ayarlanmıştır.. bu motor görünüş olarak bir önceki araç olan 767'deki 13j kodlu wankel motoru ile aynı boyutlarda olsa da önemli geliştirmelere sahiptir.. örneğin 13j'de her rotorda (bilmeyenler ve wankel motor başlığına bakmaya üşenenler için, ortada dönen, 4 zamanlı motor çevrimini sağlayan üçgen parça) ateşleme kısmında 2 adet buji varken, 787b'de bu sayı 3'e çıkarılmıştır.. ayrıca 13j'deki uzunluğu değişebilen emme trampetleri ile alt devirlerdeki tork sorununa çözüm aranırken r26b'de kademeli yapılarak bu sorunun üstesinden tamamen gelinmiştir.. (uzunluğu değiştirilerek emme kısmındaki vakum etkisi, motor devrine göre optimum seviyede tutulmaktadır)

değişken kademeli emme trampetlerinin çalışması
tek geliştirme bu harika wankel motorda olmamıştır.. radyatör 767'de aşağı yukarı pilotun yanında iken, 787'de aracın ön tarafında, burnunda konumlandırılmıştır.. hava aracın burnundaki açıklıktan girip radyatörün içinden geçip ön kaputun ortasındaki aralıktan çıkıp, ön camın üstünden akmaktadır. radyatör ön tarafa alınınca pilotun yanındaki kalan eski radyatörün oluğu boşluklar yeniden dizayn edilebildiği için 787, eski nesli 767'ye göre çok daha aerodinamik bir şekilde tasarlanabilmiştir.. 767'ün üst tarafında bulunan çoğu hava girişleri ve çıkışları (fren soğutma kanalları, hava emme girişleri gibi) yan taraflara alınmıştır..
şase elbette karbon fiberden, monokok, yani tek parça olarak, ingiltere'de yapılmıştır..
mazda 767:

mazda 787:

bu yukarıda bahsettiklerimiz 787 ile ilgiliydi.. şimdi sırada asıl başrolümüz 787b var..
787 yeterince harika olmamış gibi bunun üzerine de geliştirmeler yapılmıştır.. en büyük geliştirme yine motor bölümündeki emme kısmındaydı.. 787'de emme kısmındaki trampetlerin boyu motor devir aralıklarına göre kademeli olarak değiştirilebildiğini söylemiştik.. 787b'de ise bu kademeler teleskobik bir sistem ile sonsuz değişebilecek şekilde ayarlanmış ve işin içine biraz daha elektronik serpiştirilerek bunun kontrol sistemi motorun elektronik kontrol ünitesine yani ecu'ya bağlanmıştır.. sonuç tam 6500 devirde 600 nm torktur..
bir diğer önemli değişiklik ise süspansiyon sistemi geliştirilerek tekerleklerin bulunduğu kısımda yer açılmış ve böylece daha büyük tekerler ve daha büyük karbon seramik fren sistemi takılabilmesine olanak sağlanmış.. ayrıca karbon seramik frenler mazda için bir ilk olmuştur böylece..
yakıt ekonomisinin le mans'ı kazanmak için önemli olduğunu bilen mazdaspeed ekibi aracın maksimum çevirdiği devri 8500 rpm'e sınırlandırmış ve motor gücü de 650hp'ye düşürülmüş.. strateji olarak düzlüklerde yüksek hızdan ziyade virajlarda yüksek hızla dönmekte karar kılınmış ve araç buna yönelik hazırlanmış..

1990 yılındaki le mans yarışından önce ilk 787, eski nesil 767b'ler ile "all japan sports prototype championship" isimli japonya'daki le mans benzeri dayanıklılık yarışına sokuldular.. buradaki yarışı bitirince bir tane daha 787 ile hemen le mans'a hazırlanmak için avrupa'ya gittiler.. silverstone'da ve portekiz'deki autodrome de estoril pistinde araçlar asıl yarışa kadar 3000km kadar test edildi..
1990 yılı le mans'ta mazdaspeed takımı 2 adet 787 ve bir adet de 767 ile yarışa başladılar.. yarışın büyük kısmı sıkıntısız geçse de sonraki sabah ışıklarında araçlardan biri yağ sızdırmış ve takım emriyle yarıştan çekilmiş, diğeri ise motordaki ısı sebebiyle elektrik arızası verip alev almıştır.. 3. araçları olan eski 767 ise 20. olarak yarışı bitirmiş ve 1990 le mans'ı hayal kırıklığı ile noktalanmıştır..

bir sonraki le mans'a kadar 787b geliştirilirken "world sportscar championship" yarışlarında ve japonya'daki dayanıklılık yarışlarında yarışarak araçların mevcut sorunları çözülmeye çalışılmıştır..
1991 yılı le mans'a 1'i yedek olmak üzere 4 araçla gidilmiştir.. bunlardan 2 tanesi 787b iken biri normal 787'dir.. 787, geçen yıl yarışan 787'lerden biridir..
yarıştan önce gerçekleşen sıralama turlarında kazandıkları sıralardan 7'şer sıra geride başlama kararı almışlardır.. bu aracın artık olağanüstü yakıt ekonomisine güvendiklerini göstermek için verdikleri bir karardı.. araçlar yakıtı adeta kokluyordu ki, pilotların yakıt ekonomisi yapmak için öğrendikleri özel sürüş tekniklerini bile kenara bırakmaları söylenmişti.. adeta "vurun kırbacı, sıkıntı yok, araç her türlü az yakacak" denmişti..
yarışta araçlardan ikisi, michael schumacher'in de kullandığı mercedes-benz c11'in şanzıman arızası ile yarış dışı kalmasıyla podyumu yakalamıştı..
birinci giden diğer c11 ise yakıt ekonomisi yapmak için yavaşladığı görülünce son 6 saatte zafer şanslarının olduğu bariz bir şekilde belli oluyordu..

yarışın bitmesine 2 saat kala birinci giden c11 mekanik problemler ile pite girmek zorunda kaldı.. mazda'da 55 nolu mevcut sürücü johnny herbert ise araçta kalmak ve yarışı bitirmek istedi.. tam 362 tur atarak yarışı birinci bitirdi ve le mans'ı kazandı.. diğer iki araç ise 6. ve 8. bitirdi.. herbert yarışı bitirdikten sonra o kadar susuz kalmış ve yorulmuştu ki, araçtan kendi başına çıkamadı, hastanelik oldu, podyumda kupa kaldıramadı, onun yerine aracı kullanan diğer 2 takım arkadaşı kupa seromonisine katıldı..
le mans kazanan 787b, patlak bir ön far ampülü, tedbir amaçlı arka tekerde rulman değişimi ve pitstoplardan birinde motorda hafif bir fazla sıcaklık artışı dışında hiç bir sorun yaşamamıştı.. 7 senelik hayal kırıklıklarıyla geçen le mans serüveninden sonra 1991 yılı le mans yarışı, mazda için unutulmaz bir galibiyet olmuştur..

1991 yılı galibiyetinden sonra yarışı kazanan araç emekliye ayrılıp müzeye kaldırılmış ve kalan 2 araçla yerel yarışlara ve avrupa'daki önceden katıldığı yarışlara katılmaya ve güzel sonuçlar almaya devam etmiştir.. dingil mesafesi kısaltılmış ve ağırlık kazanmak için ön farları kaldırılmıştır.. 1992 yılında ise wankel motorlar le mans'ta yasaklanmış, sadece formula 1'deki pistonlu motorlara benzer 3.5 litrelik motorların kullanılması şart koşulmuştur.. sonrasında ana sponsorları da gidince 1999 yılına kadar yerel yarışlarda hayatını sürdürmüştür bu motor.. wankel motorlar le mans'ta yasaklansa da mazda, wankel motorlardan vazgeçmemiş, le mans galibiyetinin reklamını yaparak, ekmeğini yiyerek normal yol araçlarında kullanmıştır.. mazda mx-5'in yarış kazanan 787b'deki renkleriyle boyanmış, sadece 24 adet ingiltere için üretilmiş bir versiyonu çıkarılmıştır.. ardından mazda rx-7 ve mazda rx-8 ile wankel motoru hayatını uzunca bir süre sürdürmüştür.. buna ek olarak bir kaç konsept aracında tasarım ögeleriyle 787b'ye gönderme yapmıştır..


mazda le mans'ı kazanan aracı mazda'nın ana merkezindeki müzede sergilemektedir.. buna ek olarak 4 adet replika üretmiştir ve birini le mans müzesine göndermiştir.. 2011'de le mans yarışı öncesi, yarışı kazanan asıl araç ve asıl sürücü herbert, gösteri amaçlı bir tur atmıştır..
çoğu otomobil sever tarafından en ünlü le mans aracı olarak bilinir ve yarış temalı ve simülasyon olan bilgisayar ve konsol oyununda mutlaka bulunur..
kalbimizde yaşayacak ve hiç bir zaman unutulmayacak..

o güzel sesi için
müthiş
devamını gör...
affetmek
bir kişi için haddinden fazla yapıldığında, yapan kişinin hayatının ağzına sı*** ve devamında sürekli pişmanlık getiren durumdur.
siz en çok kendinizi affedin, geri kalanı ne hali varsa görse de olur.
siz en çok kendinizi affedin, geri kalanı ne hali varsa görse de olur.
devamını gör...
yüzyüzeyken konuşuruz
o çok severdi bu grubu.yanımda dinlerdi.bana sözlerini okurdu.ritimlerinin çok güzel olduğunu söyleyip dururdu. gittiği günden beri grubun ismini duyunca bile kötü hissediyorum maalesef.
devamını gör...
nurse
ilk tanımını ve ilk başlığını kendi nickaltına yazarak yapmış alfaoğlualfa yazar.
edit: lan sattı başlığı, entry'sini sildi.
edit: lan sattı başlığı, entry'sini sildi.
devamını gör...
bazen
bırakırsın sıkı sıkı tuttuğun her şeyi.
devamını gör...
cinci hoca (yazar)
nickini gördüğümde her an tacize uğrayacakmışım gibi hissetsem de sevdiğim bir cinci.
devamını gör...
normal sözlük'te başlıkların günlerce değişmemesi
benim de farkettiğim bir durum. 2.400 yazar 4.400 çaylak var, dün 3 bin tanım girilmiş. sol frame akmadığında -sanırım- modlar eski başlıkları hortlatıp etkileşim yaratma çabasına giriyor*, sözlük yeni olduğundan garipsemiyorum. ekşi’de sol frame’in sürekli akıp gitmesinden şikayetçiydim zaten. bir başlığa girince bütün tanımları okuyabilme şansı buluyorum. açtığım başlıklara az ya da hiç tanım girilmese de bu durum ileride düzelecektir. emekleme dönemindeyiz.
devamını gör...
normal sözlük'te yaşanan garip olaylar
sık sık gördüğüm ve anlam veremediğim şey şu mesela bir konuda bir kişi bir şey yazmış. 1 veya 2 mesaj sonra başka biri tamamen aynı şekilde aynı iletiyi atmış. ilk atan adam 1-2 beğeni alırken sonradan aynı iletiyi atan adam 10 tane beğeni almış. bunun mantığını anlamadım açıkçası. nasıl oluyor, insanlar içeriğe değil kişiye mi oy veriyor neler oluyor burada?!
devamını gör...
babanın evde olmasının verdiği huzursuzluk
kesinlikle böyle bir gerçek vardır. babanızın karakterine göre değişecek eylemdir. babanız olduğunda evde hiçbir şekilde huzur kalmıyor ise evde olmamasinda ki o huzuru anlayamazsiniz. bazen evde olmaması dünyada ki en güzel şey bile olabilir. dünya o dakikalar arasında guzellesir.
anladığım kadarıyla çok az insan empati yeteneğine sahip, çünkü yok babandir, yok şudur, yok budur laflarını ederler ve babacilik overler. ancak bu dünyada her baba sizlerin babası kadar mükemmel, iyi ya da merhametli bir kalbe sahip olmadığı gerçeğini bilmelisiniz fikrimce.
ve sonuç olarak bu huzuru yalnızca babanizin, tum ailenize zarar verdiğinizde anlayabilir, icsellestirebilirsiniz sayın okurlar.
anladığım kadarıyla çok az insan empati yeteneğine sahip, çünkü yok babandir, yok şudur, yok budur laflarını ederler ve babacilik overler. ancak bu dünyada her baba sizlerin babası kadar mükemmel, iyi ya da merhametli bir kalbe sahip olmadığı gerçeğini bilmelisiniz fikrimce.
ve sonuç olarak bu huzuru yalnızca babanizin, tum ailenize zarar verdiğinizde anlayabilir, icsellestirebilirsiniz sayın okurlar.
devamını gör...
meriç olacağım diye fal bakmayı öğrenen erkek
idealleri uğruna her şeyi göze almış olan erkektir.
zafere giden yolda çekilen çilenin kutsal olduğuna inanır.
meriç olma ayağına güzel para kazanan bir falcıya dönüşmesi de olasıdır.
bir fal 100 lira olmuş eeeeeeeeyyyyyyyy ermolettin*
zafere giden yolda çekilen çilenin kutsal olduğuna inanır.
meriç olma ayağına güzel para kazanan bir falcıya dönüşmesi de olasıdır.
bir fal 100 lira olmuş eeeeeeeeyyyyyyyy ermolettin*
devamını gör...
takipten çıkan takipçi
saatlerdir girmiyordum sözlüğe bir profilime gireyim dedim bir de ne göreyim biriniz çıkmışsınız takipten. hanginizse gelsin delikanlı gibi söylesin, kardeşim sana uyuz oldum desin, tanımların çok kötü desin, bomboş bi çarsın desin, bi açıklama yapsın lütfen. çok üzüldüm lan.
t: canı sağolasıca yazar
t: canı sağolasıca yazar
devamını gör...
cuma akşamı evde oturan ezik insan
cuma akşamı dışarı çıkmadan eğlenmeyi beceremeyen eziklere dert olan insan
şeklinde tanım yapsam hoş olur mu? olmaz bence de. o zaman siz de evde oturanlara demeyiniz. herkes halinden memnun olduğu seçimleri yapıyor sonuçta.
şeklinde tanım yapsam hoş olur mu? olmaz bence de. o zaman siz de evde oturanlara demeyiniz. herkes halinden memnun olduğu seçimleri yapıyor sonuçta.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
her insan çözülmeyi bekleyen bir bulmacadır. kimi çok karışık görünür, kimisi ise dümdüzdür. ne tür bir bulmaca olduğumu bilmiyorum ama kendi bulmacamı çözmeye çalışıyorum. "nasıl hissediyorum, ne beni mutlu etti, neden bu şekilde davrandım?" gibi sorular soruyorum kendime. düşünüyorum, çözmeye çalışıyorum. bazen düşündüğüm şeyleri bile düşünüyorum. bu delilik değil efenim. aksine harika bir şey.
bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar. diyor stefan zweig. ben de kendimi anlamaya çalışıyorum, kendi çapımda. ama tahmin edeceğiniz üzere tıkandığım zamanlar oluyor.
bugünlerde tıkandığım konuyu paylaşayım sizlerle.
hiçbir zaman ilgi odağı olmayı sevmemişimdir. ışıkların benim üzerimde
olmasındansa karanlıkta kalmayı tercih ederim. kalabalıklarda köşeler hep benimdir mesela. en ücra köşeler, kimsenin bakmadığı yerler.. kimse görmesin beni istedim hep. ama farkedilmek tek arzumdu.. görünmez olmak istedim ama varlığım hissedilsin.
öz güven eksikliğim yok, hatta yaşıtlarıma göre fazla özgüvenli olduğumu söylerler. insanlar böyle dediği için de inanasım gelmiyor ama onlardan çok ben kendimi biliyorum. öz güvenli olduğumu onlar söylemese bile biliyorum. peki nedir bu başrol olmaktan kaçış derseniz çok üzülerek size verecek bir cevabımın olmadığını söyleyeyim.
öz güvenim bu kadar yerindeyken parmakların beni göstermesi beni neden bu kadar rahatsız ediyor? ve bu görünmezlik oyununda her şeye rağmen neden farkedilmek istiyorum? tıkandım işte gördün mü? ama pes etmek yok, kendimi tamamen çözdüğümde ve anladığımda* dünyanın en özgür insanı ben olacağım. tıpkı kuşlar gibi...
not: bu bir iç dökme seansıdır.*
bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar. diyor stefan zweig. ben de kendimi anlamaya çalışıyorum, kendi çapımda. ama tahmin edeceğiniz üzere tıkandığım zamanlar oluyor.
bugünlerde tıkandığım konuyu paylaşayım sizlerle.
hiçbir zaman ilgi odağı olmayı sevmemişimdir. ışıkların benim üzerimde
olmasındansa karanlıkta kalmayı tercih ederim. kalabalıklarda köşeler hep benimdir mesela. en ücra köşeler, kimsenin bakmadığı yerler.. kimse görmesin beni istedim hep. ama farkedilmek tek arzumdu.. görünmez olmak istedim ama varlığım hissedilsin.
öz güven eksikliğim yok, hatta yaşıtlarıma göre fazla özgüvenli olduğumu söylerler. insanlar böyle dediği için de inanasım gelmiyor ama onlardan çok ben kendimi biliyorum. öz güvenli olduğumu onlar söylemese bile biliyorum. peki nedir bu başrol olmaktan kaçış derseniz çok üzülerek size verecek bir cevabımın olmadığını söyleyeyim.
öz güvenim bu kadar yerindeyken parmakların beni göstermesi beni neden bu kadar rahatsız ediyor? ve bu görünmezlik oyununda her şeye rağmen neden farkedilmek istiyorum? tıkandım işte gördün mü? ama pes etmek yok, kendimi tamamen çözdüğümde ve anladığımda* dünyanın en özgür insanı ben olacağım. tıpkı kuşlar gibi...
not: bu bir iç dökme seansıdır.*
devamını gör...
hem feminist hem müslüman olunabilir mi sorunsalı
diri diri mezara gömülüp, o mezardan çıkmayı başarabilirseniz neden olmasın?
bir tarafta size yaşamı zindan eden bir din.
bir tarafta haklarınızı savunabileceğiniz sınırsız bir alan.
olunabilen varsa olsun. ama islam dini kadınları rahimleri dışında pek sallamıyor.
bir tarafta size yaşamı zindan eden bir din.
bir tarafta haklarınızı savunabileceğiniz sınırsız bir alan.
olunabilen varsa olsun. ama islam dini kadınları rahimleri dışında pek sallamıyor.
devamını gör...
golden retriever
benim hayat arkadaşımın, dostumun dahil olduğu cins. beyaz, siyah ve kahverengi renkleri var. sevgi arsızı, oyun delisi, doğuştan aç, su aşığı bir canlı. ufak bir su birikintisi görsün yeter, hemen zıplar. köpekleri cinslerine göre ayırt etmekten hoşlanmıyorum. o yüzden şöyle akıllılar, şöyle uslular, asla şunu yapmazlar gibi şeyler söylemeyeceğim çünkü onlar birer çocuk olduğu için sizden ne görürlerse onu öğreniyorlar. kendi deneyimlerim doğrultusunda köpekler çok güzel canlılar. onlara vereceğiniz 1 birim sevgi karşılığında size onlarca misliyle geri veriyorlar. üstelik sizin varlığınızı seviyorlar. köpeklerle ilgili bilgi almak isteyenlerle tüm deneyimlerimi paylaşabilirim. 10 yıldır beraberiz, dile kolay.
devamını gör...