etimolojik olarak farsça guzīde گزيده "seçilmiş, seçkin" sözcüğünden alıntıdır. farsça sözcük, guzīdan, guzīn- گزيدن, گزين "seçmek" fiilinden türetilmiştir. bu sözcük orta farsça (pehlevice veya partça) aynı anlama gelen vizīdan fiilinden evrilmiştir.
benim için en yumuşak telaffuzlu sözcüklerden biridir. şiirsel bir enerjisi varmış gibi hissettirir.
devamını gör...

2 ayda 22 kilo verdim. kendinizi tanıyın yeter dostlar. uzman olmadığım bir konuda tavsiye vermem pek doğru olmayacaktır
devamını gör...

kısaca iki sayının toplamının üslü sayı açılımıdır. ömer hayyam tarafından bulunmuştur.
devamını gör...

bundan çok uzun yıllar sonra silemediğimiz entrylerimizin tarihi eser kıvamına gelmesi durumudur.

torun tombalak gelecek okuyacak bu yazıları, belki benim için diyecekler ki dingile bak nicki ölümsüz ama kendisi ölmüş diye makara yapacaklar.
devamını gör...

yine bir genellemeye kurban gittik.
devamını gör...

21.55'te minik bir karşılama müziğinin ardından başlıyoruuuuuuz ! (sakiler'i gomercan çaldı, ona vurun. bir dahakine pinhani ile gireriz tamam )*
radyolar açılsın, kulaklıklar takılsın!
haydi kalkıyoruuuuuz!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

burası türkiye iki katı bile olur,ki oluyorda zaten. bir araba alırken bir buçuk'ta devlete alıyosun.
devamını gör...

martıların duş saati.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her gün yaşadığım duygunun cuma günü versiyonudur. *
devamını gör...

lexus'un ürettiği ilk arabadır.. 1990 yılında piyasaya girmiştir..
proje aşamasındaki ismi f1 project'tir.. amerikada flagship denilen lüks segmente rakip olmak için kurulan lexus'un piyasaya güzel bir giriş yaptığı araçtır..
lexus'un tasarlarken hiç bir harcamadan kaçınmadığı, adeta açık çek verildiği, herhangi bir süre sınırlaması bile verilmediği üzerinde oldukça detaylı bir şekilde çalıştığı arabadır.. lexus toyota'nın alt markası olmasına rağmen ls 400'de hiç bir toyota parçası bulunmamaktadır.. bu markanın kurulmasındaki amaç döneminin lüks sayılan markaları mercedes-benz ve bmw ile rekabet edebilecek bir marka olmaktı.. bu sebeple ilk modelleri olan ls 400'de oldukça titiz bir çalışma yapılmıştır..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1983'de teknik olarak başlanan bu aracın geliştirilmesinde tam 60 tasarımcı, 1400 mühendisin oluşturduğu 24 ekip, 2300 teknisyen görev almış, yaklaşık 450 prototip yapılmış ve bunların maliyeti 1 milyar dolardan daha fazla paraya mâl olmuştur.. bu 450 prototip, ve 900 adet de motor prototipi, dünyanın her yerinde çöllerden avrupanın karlı buzlu yollarına, amerika'dan avusturalya'ya kadar her yerde, her türlü yol koşullarında test edilmiştir..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hatta bu araçta amerika pazarı öncelikli hedef olduğu için amerika'ya bir heyet gönderilmiş ve amerikan halkının araç seçiminde neleri göz önünde bulundurduğu, araç kullanırken nelere dikkat ettiği, nasıl araç kullandığı gibi araştırmalar yapmışlardır..

kodu 1-uz-fe olan 4 litrelik v8 motorunun ar-ge'sine 400 milyon dolar para harcanmıştır.. tabi ki de meyvelerini vermiştir, çok sağlam motordur..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
üst paketlerinde piezo tems adı verilen elektronik kontrollü havalı yarı aktif süspansiyon sistemi vardır ki 1991 yılı için döneminin oldukça ötesinde bir süspansiyon sistemidir.. günümüzde muadili olarak bilinen sistem olan airmatic bile bundan tam 8 yıl sonra mercedes tarafından yapılmıştır..

lexus, bu kadar emeğinin karşılığını elbette almıştır, 2. jenerasyonu da dahil edersek piyasaya ilk çıktıktan sonraki 17 yılın 15'inde amerika'da en çok satan lüks sedan araç olmuştur.. istediği statüyü, ünü kazanmıştır, sevilmiştir, sayılmıştır..

üzerinde detaylı çalışılmış araç..
devamını gör...

olguların %99'u benigndir.
tranzisyonel hücrelidir.(mesane epiteline benzer)
kahve çekirdeği hücreleri ve walthard aradıkları görülür.
devamını gör...

türkçesi google akademik tir. basitçe google ın bilimsel araştırmalar için hazırlamış olduğu arama motoru denebilir. verilen anahtar kelimeler ile literatür taraması yapımasını sağladığı gibi oluşturulan profil ile kendi makalelerinizi, makalelerinde yapılan atıfları takip edebilir, akademik veri ölçüm yöntemleri ile kendi değerlendirenizi yapabilirsiniz.
devamını gör...

nihal bi dur zaten ortalık karışık. adamın kafasını da karıştırma.
devamını gör...

normalde biyografik tanım girmekten hazzetmem fazla. ancak şeyh abdülvahid yahya için biyografiyi tekrar yazmak bile bi şereftir. fransa'da katolik bi ailenin çocuğu olarak doğdu. gençlik dönemine kadar fen,edebiyat,matematik ve felsefe öğrendi. kendisinin felsefe-edebiyat bölümünden diploması vardır. matematik okumak üzere tekrar kaydoldu lakin sağlık problemlerinden sebep bırakmak zorunda kaldı ve o dönemde metafiziğe ciddi merakı başladı. okülist cemaatlerle tanıştı ve onlara katılıp kısa sürede kabul gördü. hatta mason localarında bile bulunduğu, yüksek derecelere çıktığı, daha sonra spritüalist akımların olmazsa olmazı olan reenkarne inancıyla karşılaştıktan sonra ayrılıdğı nakledilir. hayatı 1910'da tanıştığı şeyh abdulhadi(ıvan agueli) ile değişir. şeyh abdulhadi bir şazeli tarikatı halifesidir. isveçli ressam ve yazardır. (türkçeye tercüme edilmiş bi romanı da var hatta). guenon onun vesilesiyle müslüman olarak abülvahid yahya adını almıştır. daha sonra kısa bi cezayir macerasından sonra fransa'ya dönmüş, kütüphanecilik yapmıştır. 1930'da eser tercümesi için gittiği mısır'da hayatının sonuna kadar kalmıştır. bu süreçte münzevi bi hayat sürdüğü ve sadece birkaç yakınıyla görüştüğü söylenir. hatta kendisi için kahire'de bir posta kutusu kiralandığı, okuyucu ve yakınlarıyla mektup yoluyla haberleştiği için, belli zamanlarda oraya gidip geldiği de naklolunur. arapça, sanskritçe, latince, yunanca, ibrânîce, ingilizce, almanca, italyanca, ispanyolca, lehçe ve rus dilini bilen ve akıcı konuşan şeyh, aynı zamanda metafizik ve sembolizm konusunda eşsizdir. eserlerinde her metafizik doktrinden kavramlar barındırsa da hinduizm,tasavvuf ve felsefe kavramlarına sıklıkla müracaat eder. dilini anlamak meleke gerektirir. ''demir leblebi'' ayarında eserleri çokçadır. özellikle 2 ciltlik ''inisiyasyona toplu bakışlar'' insanın kendisini duvara saatlerce bakarken bulmasına sebep olabilir. kendisinin müslümanlığı çok tartışmalı olsa da -geçmişteki intisapları ve takipçileriye kullandıkları ortak dil sebebiyle ''tradisyonalist'' akıma nispet edilmiş ve grubun salt spiritüalist faaliyetlerle uğraştığından ötürü, onun da müslüman olmadığı söylense de- rivayetler, onun tercihinin islam olduğu yönündedir. takipçileri arasında tradisyonalist akımın içinde bulunan meşhur frithjof schuon, ananda coomaraswamy,titus burckhardt gibi isimler de vardı. son olarak aşağı, oğlu yahya guenon'un röportajını bırakıyorum. malesef kayıt arapça bilenler için.
ufak spoiler : kendisine einstein'ın bi öğrencisinin mektup gönderdiğini ve einstein'in, babasından çok etkilendiğini yazmış, ilginç tarihi bir anekdot olarak....
devamını gör...

--- alıntı ---

tesis tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte ı. murad devrine kadar çıkar. bostancı ocağı'nın efradı devşirme oğlanlarının güçlü ve gösterişli olanlarından seçilerek sağlanır, özellikle bosnalı poturoğulları'nın çocukları tercih edilirdi. topkapı sarayı'nın dış hizmetlilerinden olan bostancıların başlıca görevleri saraya ait bağ ve bahçelerle padişaha mahsus kayıklarda çalışmaktı. ancak bunlar saraya ait her işte kullanılabilirlerdi. bostancıların saray içinde çalışanlarına "gılmânân-ı bağçe-i hâssa", dışarıda olup da saraya mahsus bağ ve bahçelerde hizmet edenlerine ise "gılmânân-ı bostâniyân" denilirdi. istanbul dışında edirne'de de bir bostancı ocağı vardı. bursa, gelibolu, hatta amasya gibi padişahlara mahsus bağ ve bostanların olduğu yerlerde de bostancılar bulunurdu.

bostancıların en büyük âmiri bostancıbaşıydı. bostancıbaşı istanbul'un başta boğaziçi ve adalar olmak üzere önemli bir kısmının asayişinden sorumluydu. padişahın bindiği kayığın dümenini o tutar, görevli bostancılar kürek çekerdi. önemli bir görevi de genellikle saray içinde olmak üzere idam cezasına mahkûm kimselerin infazını yapmaktı. hükümdardan sonra sarayda sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşıydı. bostancıbaşılarda boğaziçi ile haliç'te mevcut yalıların tamamını ihtiva eden defterler bulunurdu. onun izni olmadan hiçbir yerde yalı yapılamazdı. hep saraydan yetişen ve tayin edilen bostancıbaşılar dış hizmete genellikle sancak beyi olarak çıkarlar, bazan da ya kapıcıbaşı veya beylerbeyi olurlardı. vezîriâzamlığa kadar yükselen bostancıbaşılar bile vardı.

öteki kapıkulu ocaklarına göre padişaha karşı daha sadık ve güvenilir olan bostancılar 1703'teki hariç isyan hareketlerine pek karışmamışlardır. bu sadakatlerinden dolayı ı. mahmud devrinde açılan mühendishâneye ilk öğrenciler bu ocaktan alınmış, aynı şekilde ııı. selim'in kurduğu nizâm-ı cedîd de bu ocağa bağlanmıştır. 1826'da yeniçeri ocağı'nın ilgasından sonra istanbul'un asayiş ve inzibatı yeni kurulan asâkir-i mansûre'ye havale edilince bostancı ocağı'nın varlığına gerek duyulmamış, aynı tarihte bu ocak da ilga edilmiştir. ancak bu ilga keyfiyeti öteki ocaklarınki gibi değil, yapılan bazı ıslahatlar ve çıkartılan yeni bir kanunnâme ile ocağa yön verilmek şeklinde olmuştur. bir kısım bostancılardan kurulan tâlimli hassa askerleri daha sonraki hassa ordusu'nun ve bugünkü birinci ordu'nun temelini teşkil etmiştir. edirne'deki ocak ise tamamen lağvedilmiştir.

--- alıntı --- buradan
devamını gör...

önceleri bir fan hareketi olarak başlayıp daha sonra hbo max'in de desteği ile gerçeğe dönüşen film. malumunuz, kızının vefatı üzerine projeden ayrılmıştı zack. yerine geçen joss ise filmde pek çok marjinal değişikliğe gitmiş ve hiç beğenilmemişti sonuç. bu versiyon ise totalde 4 saat olacak ve 4 bölüm halinde verilecek. artık justice league'den ne kadar sahne atıldıysa, adam resmen bi film daha koyabiliyor orijinal sürenin üstüne.

ilk bölüm 18 mart itibariyle yayınlanacaktır. ve şimdiye kadar iki fragmanı verilmiştir.

son olarak; we live in a society where honor is a distant memory...

çok yaşa dc dark.
devamını gör...

devamını gör...

kuruluş anayasası, aya gidiyoruz, kanal istanbul, yerli uçak, yerli uçak gemisi, yerli otomobil. hepsinin bir ortak yönü var. gerçekleşme olasılığı çeşitli nedenlerle yok ya da çok çok az.
ama kendi tabanında yarattığı coşku çok yüksek.
goebbels'in iletişim stratejisilerinden biridir. ne demiş goebbels bakalım: " söylediğin yalan ne kadar büyük olursa, inanacak kişi sayısı da o kadar çok olur".

tanım: iktidarın uçurduğu son balon
devamını gör...

insanların etek boyuna karışıldığı sürece yakında etek giyecek kimse kalmayacak, bilin istedim.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

36 yeterli mi sizin için diye sorasım geldi. hayır yetmiyorsa benim amca,dede filan hep yazar burada.onları da getireyim.
geçiyordum uğradım öyle. kaçtım ben.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim