dış görünüşe önem vermiyorum diyen insan
yalan söyler. çünkü dışını sevmezsen içini merak etmezsin.
devamını gör...
kızların espri yapmayı becerememesi
çok güzel espriler yapıyoruz ama kimseye sövmeden ve zarar vermeden.
devamını gör...
parmak izi
bazen bıraktığınız yerde 9000 yıl boyunca kalabilen ve sizden binlerce yıl sonra yaşayanlar için çok değerli olabilecek iz.
bilecik'te, batı anadolu'nun en eski yerleşmelerinden biri sayılan bahçelievler neolitik yerleşmesindeki kazılarda, hayvan figürinlerinin üzerinde yapan ustanın parmak izi çıkmış. eserler bilecik arkeoloji müzesi'nde sergilenecek.

kaynak
bilecik'te, batı anadolu'nun en eski yerleşmelerinden biri sayılan bahçelievler neolitik yerleşmesindeki kazılarda, hayvan figürinlerinin üzerinde yapan ustanın parmak izi çıkmış. eserler bilecik arkeoloji müzesi'nde sergilenecek.

kaynak
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük canıms.
seni rüyamda gördüm.
seni rüyamda gördüm.
devamını gör...
ben evlenmeyeceğim insanları
böyle bir insandım. sonra evlendim. yaşım 26. teşekkürler.
devamını gör...
karartma geceleri
rıfat ılgaz'ın aynı isimli romanından sinemaya uyarlanan, senaristi ve yönetmeni yusuf kurçenli olan, başrolünde tarık akan'ın oynadığı ve yolu hapishaneden geçen tipik bir türk aydınını canlandırdığı 1990 yapımı film. yönetmenin, ağır anlatımlı, psikolojik ve sosyolojik filmlerinin bir örneği.
9.uluslararası istanbul film festivali'nin olaylı filmi olarak gösterime girdi. önce sansür kurulu tarafından gösterimi yasaklandı, sonradan tekrar gösterime girmesine izin verildi. daha sonra aynı sene ulusal yarışma'da birinci oldu.
film, ikinci dünya savaşı'nın sonlarına doğru, istanbul'da aydınlar üzerinde artan polis baskısını anlatıyor. mustafa ural'ın yazdığı şiir kitabı, toplumu ve devleti hicvettiği satırlar yüzünden toplatılmış, şair de yazdığı bu kitap yüzünden polis tarafından aranmaktadır. o dönemlerde de siyasilerin adeta kabusu haline gelen sansaryan han da tam kapasite faaliyet göstermektedir. içeri girip çıkanlar korkunç olaylara tanık olmuşlardır. bunlardan haberdar olan mustafa ural, polise teslim olmak yerine firari yaşamayı tercih eder. film, bu kaçış macerası içerisinde, mustafa'nın kaldığı yerleri, tanıdığı insanları anlatırken, bir taraftan da o dönem türkiye'nin siyasi tarihine bir bakış yöneltiyor.
9.uluslararası istanbul film festivali'nin olaylı filmi olarak gösterime girdi. önce sansür kurulu tarafından gösterimi yasaklandı, sonradan tekrar gösterime girmesine izin verildi. daha sonra aynı sene ulusal yarışma'da birinci oldu.
film, ikinci dünya savaşı'nın sonlarına doğru, istanbul'da aydınlar üzerinde artan polis baskısını anlatıyor. mustafa ural'ın yazdığı şiir kitabı, toplumu ve devleti hicvettiği satırlar yüzünden toplatılmış, şair de yazdığı bu kitap yüzünden polis tarafından aranmaktadır. o dönemlerde de siyasilerin adeta kabusu haline gelen sansaryan han da tam kapasite faaliyet göstermektedir. içeri girip çıkanlar korkunç olaylara tanık olmuşlardır. bunlardan haberdar olan mustafa ural, polise teslim olmak yerine firari yaşamayı tercih eder. film, bu kaçış macerası içerisinde, mustafa'nın kaldığı yerleri, tanıdığı insanları anlatırken, bir taraftan da o dönem türkiye'nin siyasi tarihine bir bakış yöneltiyor.
devamını gör...
gerçeklik
bazen tüm çıplaklığı fazla gelen. sonra bünye kaldırmıyor. katmanlar halinde yüzüne çarpıyor. kaçış yok.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
rob'un sesinin sonunu duyamadım, valla yakarım bu radyoyu!!!!
56 saattir onu bekliyorum ben, puh!
56 saattir onu bekliyorum ben, puh!
devamını gör...
köy evi
her köyün, kendine has olan evidir.
günümüzde, asortik anlamda kullanılan villa tabiri yani village’den evrilen, köy evi diye tabir edilen evlerdir.
ben kendi köy evimden bahsetmek istiyorum. kafanızda iyice canlanabilsin diye, kendi köy evimin görsellerini kullandım.

kocaman ahşap bir kapısı olur köy evlerinin. o kocaman kapı, sabah günün ilk ışığı ile açılır, akşam günün son ışığına kadar açık kalırdı. evden uzaklara gidilince, o koca kapının koca anahtarı, emin bir yere saklanırdı.
ev iki katlı olurdu.
alt kat ineklerin ahırı, ineklerin yediği otların yığıldığı merek ve ineklerin altına sermek için kullanılan yapraklar için organize edilen 3 bölmeye ayrılmıştı.
ineklerin olduğu ahıra ulaşmak kolay olsun diye dış kapının haricinde, evin içinden merdivenli bir giriş daha olurdu.

yaşama ünitesi olan birinci katta, hem mutfak, hem oturma odası, hem evin büyüğünün yatak odası, hem evin büyük çocuklarının yatak odası olarak kullanılan büyük bir oda olurdu.
büyük odanın diğer yanında genç çiftlerin yatak odası olurdu. küçük çocuklarda orda yatardı.

evin en serin odası, buzdolabı ve elektrik olmadığı zamanlarda hem erzak odası hem misafir odası olarak kullanılırdı.
odaların arasında, kuzey ve güney çıkışı olan iki kapılı uzun ve geniş bir mabeyin olurdu.
tuvalet, ahşap korkuluklarla çevrili, yöresel adı hayat olan balkondan geçilen, dışarının içinde, bu günkü tuvaletlerle pek alakası olmayan, biraz açık bir tuvalet idi

ahşap ve kerpiç karması evler, yazın serin kışın sıcak olurdu.
ne güzeldi o evler, romantizmi yapamayacak kadar çok yaşadım o evlerde. tahtakuruları tarafından ısırılmışlığım, sırtımdan fare geçmişliği bile var. üzerine bastığım böcekleri, kurbağaları saymıyorum bile.
kamp hayatı sevenlere göre evlerdir. uzungöl’de pansiyon olarak kullanılanı mevcuttur. ankara’da altınköy’de birebir aynısı görülebilir.
günümüzde, asortik anlamda kullanılan villa tabiri yani village’den evrilen, köy evi diye tabir edilen evlerdir.
ben kendi köy evimden bahsetmek istiyorum. kafanızda iyice canlanabilsin diye, kendi köy evimin görsellerini kullandım.

kocaman ahşap bir kapısı olur köy evlerinin. o kocaman kapı, sabah günün ilk ışığı ile açılır, akşam günün son ışığına kadar açık kalırdı. evden uzaklara gidilince, o koca kapının koca anahtarı, emin bir yere saklanırdı.
ev iki katlı olurdu.
alt kat ineklerin ahırı, ineklerin yediği otların yığıldığı merek ve ineklerin altına sermek için kullanılan yapraklar için organize edilen 3 bölmeye ayrılmıştı.
ineklerin olduğu ahıra ulaşmak kolay olsun diye dış kapının haricinde, evin içinden merdivenli bir giriş daha olurdu.

yaşama ünitesi olan birinci katta, hem mutfak, hem oturma odası, hem evin büyüğünün yatak odası, hem evin büyük çocuklarının yatak odası olarak kullanılan büyük bir oda olurdu.
büyük odanın diğer yanında genç çiftlerin yatak odası olurdu. küçük çocuklarda orda yatardı.

evin en serin odası, buzdolabı ve elektrik olmadığı zamanlarda hem erzak odası hem misafir odası olarak kullanılırdı.
odaların arasında, kuzey ve güney çıkışı olan iki kapılı uzun ve geniş bir mabeyin olurdu.
tuvalet, ahşap korkuluklarla çevrili, yöresel adı hayat olan balkondan geçilen, dışarının içinde, bu günkü tuvaletlerle pek alakası olmayan, biraz açık bir tuvalet idi

ahşap ve kerpiç karması evler, yazın serin kışın sıcak olurdu.
ne güzeldi o evler, romantizmi yapamayacak kadar çok yaşadım o evlerde. tahtakuruları tarafından ısırılmışlığım, sırtımdan fare geçmişliği bile var. üzerine bastığım böcekleri, kurbağaları saymıyorum bile.
kamp hayatı sevenlere göre evlerdir. uzungöl’de pansiyon olarak kullanılanı mevcuttur. ankara’da altınköy’de birebir aynısı görülebilir.
devamını gör...
normal sözlük'ün sloganı ne olmalı sorunsalı
"kafa yapan sözlük, kafa sözlük."*
devamını gör...
17 şubat 2021 uludağ'da intihar eden doktor
bu mobbing olayı iyice çığrından çıktı.devletin kurumundaki her yönetici,müdür,müdür yardımcısı vb insanlar sanki kurum babasının malıymış gibi davranmaya başladı. kafasına göre altına emir vermek, altındakiyle istediği şekilde konuşabileceğini düşünmek gibi şeyleri rahatça yapabiliyorlar. burada sendikalara da önemli görev düşüyor ama sendikalar açıkçası hükümet yalakalığı yapmaktan görevdeki vatandaşı korumaya enerji bulamıyorlar.biatçılık ülkemizi sarmış durumda.kimi gücü yeten kendi adaletini sağlıyor bu sefer üste karşı şunu bunu yaptı diye mesleğinden atılıyor ya da sürülüyor.malesef bu düzenin değişmesi gerekir
devamını gör...
nedir bu kadar zor olan sorusu
varolabilmek.
her şeye rağmen hayatta bir yere tutunabilmek, kendini bulabilmek aslında en zoru. dahil olabilmek dünyaya, bende varım diyebilmek. evet hayattayız, yaşıyoruz ama ne kadar yer kapılıyoruz bu dünyada, nerelerde bizim varlığımız iz sürmekte, nerelere kadar ulaşabilmekte ruhumuz, nerede benliğimiz, zordur bunları bilebilmek ve zordur evrendeki küçücük bir toz parçası olarak varolabilmek.
her şeye rağmen hayatta bir yere tutunabilmek, kendini bulabilmek aslında en zoru. dahil olabilmek dünyaya, bende varım diyebilmek. evet hayattayız, yaşıyoruz ama ne kadar yer kapılıyoruz bu dünyada, nerelerde bizim varlığımız iz sürmekte, nerelere kadar ulaşabilmekte ruhumuz, nerede benliğimiz, zordur bunları bilebilmek ve zordur evrendeki küçücük bir toz parçası olarak varolabilmek.
devamını gör...
sözlükte ulu orta aşk yaşamak
yani nedir? görün ey ahali burası benim arka bahçem, bakın ben! ey ben! ey sen! ne de büyük aşk yaşıyorum diye tanımlarda başlıklarda milletin gözüne gözüne gözüne... sonra gitmeler falan. garip hadiseler.
editimsi : arkadaş bana ne zaten! kim ne yaparsa yapsın ama buradaki kilit kelime uluorta ister istemez görüyoruz. görmemeyi de tercih edebiliriz pek tabii... destekleyenler desteklemeyenler fark etmiyor. olay aşk yaşanmasında değil yani. aman ne bileyim ayol.
editimsi : arkadaş bana ne zaten! kim ne yaparsa yapsın ama buradaki kilit kelime uluorta ister istemez görüyoruz. görmemeyi de tercih edebiliriz pek tabii... destekleyenler desteklemeyenler fark etmiyor. olay aşk yaşanmasında değil yani. aman ne bileyim ayol.
devamını gör...
normal sözlük dertleşecek yazarlar veri tabanı
#1552286 nolu tanımı giren kankama , sonuna kadar katılıyorum.
branş önemli.
ben aile içi dertleri ve iş ortamı dertlerini dinlerim.
bana da teknik dertleri dinleyecek yazar lazım.
telefon arızaları, araç arızaları, beyaz eşya arızaları gibi.
derdimi dinleyecek, benimle dertlenecek, sonra makul ve mantıklı çözüm önerecek.
hadi inşallah.
branş önemli.
ben aile içi dertleri ve iş ortamı dertlerini dinlerim.
bana da teknik dertleri dinleyecek yazar lazım.
telefon arızaları, araç arızaları, beyaz eşya arızaları gibi.
derdimi dinleyecek, benimle dertlenecek, sonra makul ve mantıklı çözüm önerecek.
hadi inşallah.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
lise zamanında yazdığım bir ergen şiiri için;
ah diyorum tanrım
zaman ne hızlı yakalayamadım
çok eskilerde kalmış olmalıyım
dostum şeref'in kallavi bir selamı var
ey ahir zaman insanları
bir sigara yakıyorum
içimdeki çocuğu boğdular tanrım
göğsümde zincirlediğim katil destur istiyor
artık sabredemiyorum
yitirdim hislerimi
öfkem kaldı bir yaşam alameti
yaşamak istiyorum tanrım
yaşamak ve yaşatmak...
affola hazretleri to be or not to be meselesi
acziyetim azrail'in elinde bir tırpan
kımıldayamıyorum tanrım
ah diyorum tanrım
zaman ne hızlı yakalayamadım
çok eskilerde kalmış olmalıyım
dostum şeref'in kallavi bir selamı var
ey ahir zaman insanları
bir sigara yakıyorum
içimdeki çocuğu boğdular tanrım
göğsümde zincirlediğim katil destur istiyor
artık sabredemiyorum
yitirdim hislerimi
öfkem kaldı bir yaşam alameti
yaşamak istiyorum tanrım
yaşamak ve yaşatmak...
affola hazretleri to be or not to be meselesi
acziyetim azrail'in elinde bir tırpan
kımıldayamıyorum tanrım
devamını gör...
4 kritere uyup puanları toplayan il normalleşecek
pandemiyi bitiren çıksın çok kasıyor.
devamını gör...
bulgaristan göçmenleri
mübadele yıllarında türkiyeye zorunlu olarak göç ettirilen kimselerdir. çoğu 1893 yılında geldiğinden "93 muhaciri" olarak adlandırılır.
bulgaristan göçmenleri türkiye kurulduğunda yapılan inkilapları ilk benimseyip yayılmasına vesile olmuş göçmenlerdir.
bugün seküler olarak adlandırılan bu göçmenlerin dini konuları iş, eğitim, sağlık, siyaset ve sosyal hayatlarına karıştırmamaları nedeniyle dinsiz yaftası yeseler de ülkeyi ileriye taşıyacak olan yine göçmenlerdir.
ufak bi grubun sürekli birilerine nefret söylemlerinde bulunduğuna çokça şahit olduğumuz şu günlerde bir kez daha anlıyoruz ki gençler apolitik tutumlarını sürdürdüğü sürece bazı bağnazlar memleketi sahipsiz sanıp köpek seviciliğini göstermek adına havlamaya başlamıştır. bu ülkenin sahibi sanmayın kendinizi uluyan tayfa. bugün alıp başımızı gitsek "bizi de alın yanınıza" diye eteklerimize yapışıp yüzsüzce sadaka beklersiniz, unutmayın.
bulgaristan göçmenleri türkiye kurulduğunda yapılan inkilapları ilk benimseyip yayılmasına vesile olmuş göçmenlerdir.
bugün seküler olarak adlandırılan bu göçmenlerin dini konuları iş, eğitim, sağlık, siyaset ve sosyal hayatlarına karıştırmamaları nedeniyle dinsiz yaftası yeseler de ülkeyi ileriye taşıyacak olan yine göçmenlerdir.
ufak bi grubun sürekli birilerine nefret söylemlerinde bulunduğuna çokça şahit olduğumuz şu günlerde bir kez daha anlıyoruz ki gençler apolitik tutumlarını sürdürdüğü sürece bazı bağnazlar memleketi sahipsiz sanıp köpek seviciliğini göstermek adına havlamaya başlamıştır. bu ülkenin sahibi sanmayın kendinizi uluyan tayfa. bugün alıp başımızı gitsek "bizi de alın yanınıza" diye eteklerimize yapışıp yüzsüzce sadaka beklersiniz, unutmayın.
devamını gör...
yehova şahitleri
islam terminolojisine göre hıristiyanlık içindeki "hariciler". kiliseye, haç ve ruhban sınıfına karşı olan, itikadî anlamda birçok görüşlerinin diğer hıristiyan mezheplerine göre aykırı bulunan bu oluşum, dini ritüellerini konferans salonu benzeri yerlerde gerçekleştirir ve misyonerlik faaliyetlerini kişisel kontak üzerinden yaparlar. diğer mezhepleri putperest olarak tanımlar, kiliseleri putperestlik mabedi olarak görür, vatikan ve benzeri ekümenik sınıfları iblis olarak tanımlarlar.
devamını gör...