çok uzun süre üzüldüğümüz şeylerin yüzümüzde bıraktığı kalıcı izlere denir.
portekizce bir kelime olmasına rağmen son zamanlarda konuşma dilinde sıkça kullanılmaktadır.

magoa kelimesini şebnem ferah daha iyi anlatır.
"gözlerimin etrafındaki çizgiler
artık belli oluyor
bütün o çizgiler son bir yılda oldu
sana bana bize ağlarken

ben leyla olmuşum kimin umrunda
mecnun çoktan gitmişken
bu ne garip bir yangındı böyle
sen söndün ben yanarken

peki ben neden hala böyleyim
neden hala geçmişteyim
belki de ben sana hala aşığım
işte tam burada karşındayım
ya şimdi tut elimden
ya da bir daha söz etme özlemekten
çok çok çok karışığım zaten
oof
ruhum iki ucun arasında
gezinip duruyor
bugün zaman akmasın dursun
ben içinden geçeceğim
ama neden neden hala böyleyim
neden hala geçmişteyim

belki de ben sana hala aşığım".



tolstoy ne güzel söylemiş...“şikayet ettiğiniz yaşam belki de bir başkasının hayalidir”.
hiçbir şey üzülmeye değmez. üzüldünüz mü neşeli şarkılar söyleyip dans edin...çok da tınn.

“gördüm ki üzüntülerimin yarısı açıkça bir karara vardığım zaman kendiliğinden yok olup gitmektedir, diğer yarısı da vardığım karar üzerinde harekete geçtiğim zaman kaybolmaktadır" -dale carnegie.
devamını gör...

en sevdiğim kahvaltıdır, bazen sabah yemek için bile pasta alırım, çayla birlikte çok güzel olur, genelde diyete başlamadan önceki gün finali pastayla yaparım, diyeti bozarkende pastayla bozarım, çikolatalısı favorimdir, için bayılana kadar yersin, sonra tuzlu bir şeyler yemek istersin, sonra yine tatlı, öyle gider :)
devamını gör...

akatsuki no yona’dan hak ve yona’yı çizmeye çalışmıştım. seviyorum bu tatlışları.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eşyalara değer biçmeyen insandır. kedisi arkadaşı, evladı olmuştur.
devamını gör...

benim ki her halimden belli oluyor diye düşünmekteyim. banane büyümeyeceeem banane.
devamını gör...

kesinlikle değil. ama düşünmeden konuşuyorlar. yoruyorlar. ağlatıyorlar. sığırlar.
devamını gör...

profilini ilk keşfettiğimde yarım saat kadar çıkamadığım, peş peşe okuyup, işe geçe kalacak kadar müptela etkisi bırakan yazardır. içeriklerinde hayat esintileri, sanat, akıcı yazıları, bilgi birikimi, özenle seçilmiş geniş kelime haznesi ile sözlükte gördüğün en kaliteli profile sahip yazarlardan biridir.

ince detayların hastası biri olarak çok güzel nüanslarla karşılaşacaksınız. içeriklerde bolca görsel vardır, hikaye anlatır gibi bir üslubu vardır. son olarak, bilerek mi yaptı bilmem ama tanımları sıraladığınızda sayfa başına 1-2 tane youtube müzik linki bırakmış, entryler içerisine, müziğini açta öyle oku entry'lerimi dercesine.
devamını gör...

salon vitrini.
devamını gör...

14 ocak günü itibariyle oldukça kuvvetli bir sistem istanbul'a geliyor. herhangi bir aksilik olmazsa 20 ocak tarihine kadar devam edecek bir sistem ve ortalama 20-30 cm kar bırakacak. kart fırtınası ve dekler ile hem görsel şov olacak hemde su sıkıntısına iyi gelecektir. o tarihlerde işe gidecek arkadaşlar önemlerinizi alın. evden çalışanlar da keyfini çıkarsın:)
not: son 15 yılın en etkili sistemi olma ihtimali var.
devamını gör...

hdp genel başkanı selahattin demirtaş'ın pkk terör örgütü lideri abdullah öcalan'a saygı ve minnet duygularını ifade ettiği faşizan cümledir.
devamını gör...

empati kurun diyen değerli yazarlarımıza, öncelikle kendi ülkelerindeki vatandaşlarla "empati" kurmalarını tavsiye etmek istediğim başlık.

yüzlerce defa söyledim ve dilimde tüy bitti ama yine söylüyorum: bu ülkenin yeterince katili, sapığı, hırsızı varken bir de ithal ediyoruz yetmiyormuş gibi. o yüzden işe sokakta tek başına yürümek istediği zaman bile 4656565 kere düşünmek zorunda kalan kadınlarla empati kurarak başlayabilirsiniz mesela... sonra, 3000 liralık işte 500 liraya çalışan sığınmacılar ve kendine köle aradığı için bu ülkenin milyonlarca vatandaşı dururken sığınmacılara iş verenler yüzünden işsiz kalan vatandaşlarla, gençlerle empati kurun mesela... ya da bir eve 50 kişi doluşan sığınmacılar yüzünden fırlayan ev kiraları nedeniyle ne yapacağını şaşıran milyonlarca kiracı ile empati kurabilirsiniz mesela... mesela yani... mesela diyorum çünkü bu tatlı su hümanistlerinde empati kurma yeteneği olsa burunlarının dibindeki saçmalığı göremeyecek kadar kör olmazlardı zaten. kaldı ki daha bu, söz konusu güruhun içindeki şeriat meraklısı ve terörist popülasyonundan bahsetmedim bile. hayır, üç alırsın beş alırsın ama milyonlarca sığınmacıyı öylece alıyorsan amacın ülkedeki çoban açığını kapatmak falan değildir orası kesin.

bir de, ulan hadi bu ülkenin halkı umrunuzda değil bari gidip ülkelerinden buraya gelen o kadın sığınmacıların başına neler geldiğini araştırın hiç değilse. fuhuş sektörü için "kaynak" olarak görülüyor bu kadınlar bildiğiniz. işin içinde bizzat kendi ailelerindeki erkekler de var ayrıca. üstelik sayıca milyonlarca ve kayıtsız oldukları için başlarına gelenleri engelleyebilmeyi bırakın duymuyoruz bile. anca lütfedip ilgili stk raporlarını okursanız falan ama meslek elemanları bile okumaya tenezzül etmiyor o raporları (içeriden bildiriyorum).

bakın, bu ülkenin halkı patlama noktasına gelmiş durumda artık. zaten iç sorunlar canına yetiyor insanların. otobüs durağında saat soran insanlar bile hiçbir soru sormamama veya konuşma girişiminde bulunmamama rağmen oturup iki saat boyunca ülkedeki durumun ne kadar kötü olduğundan, yönetimin bir an önce değişmesi gerektiğinden bahsediyor içini dökercesine... boğazlarına kadar gelmiş insanların artık; dolmuşlar. her bindiğim belediye otobüsünde aynı memleket muhabbeti var alüminyum. ve güvenlikli sitelerinde oturan tuzu kuru birkaç burjuva hümanistinin dışında ülkenin çoğunluğu ne kadar büyük bir risk altında olduğumuzun farkında.

salağa anlatır gibi anlatmak gerekirse, ülke herkes için bir cehenneme dönmek üzere. buna ramak kaldı. bilmem anlatabiliyor muyum? (gerekli açıklamalar bile yapıldı aslına bakarsanız. anlayana tabii. hani taliban'la yakın bir islamiyet anlayışımız olduğu falan... ülke afganistan'a dönmek üzere. daha ne kadar açık anlatılabilir bilmiyorum.)

(bkz: tehlikenin farkında mısınız?)
devamını gör...

şarkı sanıldığı gibi yeni türkü tarafından bestelenmemiştir. 1979 yılında haris aleksiou tarafından ilk kez seslendirilen manos loizos'a ait beste, 1983 yılında murathan mungan'ın sözleriyle bildiğimiz haline kavuşmuştur. şarkı, "akdeniz akdeniz" adlı albümün a1 parçasıdır. aynı albümün b yüzündeki ilk parça da yine bir manos loizos bestesi olan "maskeli balo"dur.

kaynak
devamını gör...

hala girip bakan var mı demekten kendimi alamadığım iktidarsız platform.
devamını gör...

z kuşağının o kadar da aptal olmaması.
devamını gör...

çok üzücü.
devamını gör...

muz.
devamını gör...

bir de bunların:” ben insanlarla arama mesafe koyuyorum. benim duvarlarım var.” diyen ama uçan kuşa selam çakanları var, onları da şuracığa iliştirivereyim.
devamını gör...

pervaneler gibi aşk ateşinde,
kerem yanar, aslı küle çevrilir..
aşık esrari
devamını gör...

aryasından arabeskine hoşuma gidiyorsa dinlerim.

tanım:ben
devamını gör...

yağmurlu bir gecede şehrin sokaklarına çıkıp onunla birlikte bağıra bağıra bu şarkıyı söylemek istiyorum, zira benim bet sesim onun güzel sesi sayesinde tolere edilebilir ancak. hep yazsın, hep söylesin, çok da mutlu olsun.

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim