normal sözlük’teki silahlanma yarışı
biz ellerinde güller olan tayfayız tek derdimiz dikenlerle.sizde silahlara bir an önce veda edin dostlar..
devamını gör...
kopya çekerken yaşanan talihsizlikler
kopya verdiğim arkadaşımın kitapçık türünün farklı olduğunu ben 85 ; o 20 alınca anlamamızdır.
devamını gör...
garip psikolojik rahatsızlıklar
katatonik şizofreni: hastalar kaskatı kesilirlerken şizofreni de seyreder. ama öyle bir kaskatılıktır ki günlerce aynı vaziyette durabilirler.
majör depresyon: kişi kendini çok değersiz ve işe yaramaz görür. bunu kendi içerisinde bitirmiştir, kendine kanıtlamıştır. en sonunda hareket bile edemeyecek hâle gelebilir. sürekli aklında intihar ve kendine zarar verme vardır.
şizofreni: kişi, depresyonunu alakasız şeylere bağlayabilir. örneğin yerlere basılmasına. yerlere basmasak sıkıntısı geçecek sanar ve buna öyle inanır ki kendisinin "yer" olduğunu düşünür, sanar. paranoyalar geliştirir ve yankı gibi sesler duyar. örneğin herkes ona bomba atmak istiyor sanabilir. tabii bu kadar absürt olmak zorunda değil. seyrek de olsa gerçekte olmayan şeyler görür. tabii bunların hepsi değişebilir.
manik depresyon*: depresyondaki kişi değerli olmak uğruna koşar da koşar. böylece depresyondan kurtulur ama bu kez de gereksiz bir neşeli veya sinirli olma hâli seyreder. yorulmayabilirler. bu hastalar önce depresyona sokulur sonra da depresyonları tedavi edilir. aşırı neşeli oluşları sıkıntı yaratabilir. delice şeyler yaparak kendilerine ve çevreye zarar verebilirler.
anksiyete: her türlü tedavi edilmesi gereken psikolojik tepkidir. kaygılıdırlar. ellerini ceplerine atmak konusunda mesela çok kaygılanabilirler. kalpleri hızlıca çarpmaya başlar kaygılandıklarında. bu doğal bir şey olsa da kaygıları yersizdir. travmalar nedeni ile tuhaf alışkanlıklar geliştirebilirler. kişi kirpiklerini kopartabilir, taş yiyebilir, kafasını duvara vurabilir, bir gülüp bir ağlama krizine girebilir.
hepsi oldukça garip ve inanması, anlaması güç bence psikolojik rahatsızlıkların. öte yandan hepsi de birbiri ile iç içe, değişken, kronik. kişi psikolojik rahatsızlığına alışmalı. ilaçlar çoğu kez kesin bir çözüm sağlamaz. çünkü beyne ulaşmaları çok dolanbaçlıdır. toplumumuz ne yazık ki psikolojik rahatsızlıklar konusumda bilinç ve duyar yoksunu. kafaya takmamakla vs. düzelir sanıyorlar, numara yapılıyor, rahat etmeye çalışılıyor zannediyorlar.
uzman bir klinik psikolog ile uzun süreli bir terapi ve rutin bir doktor muaynesi önerilir. (bkz: hiwell)
majör depresyon: kişi kendini çok değersiz ve işe yaramaz görür. bunu kendi içerisinde bitirmiştir, kendine kanıtlamıştır. en sonunda hareket bile edemeyecek hâle gelebilir. sürekli aklında intihar ve kendine zarar verme vardır.
şizofreni: kişi, depresyonunu alakasız şeylere bağlayabilir. örneğin yerlere basılmasına. yerlere basmasak sıkıntısı geçecek sanar ve buna öyle inanır ki kendisinin "yer" olduğunu düşünür, sanar. paranoyalar geliştirir ve yankı gibi sesler duyar. örneğin herkes ona bomba atmak istiyor sanabilir. tabii bu kadar absürt olmak zorunda değil. seyrek de olsa gerçekte olmayan şeyler görür. tabii bunların hepsi değişebilir.
manik depresyon*: depresyondaki kişi değerli olmak uğruna koşar da koşar. böylece depresyondan kurtulur ama bu kez de gereksiz bir neşeli veya sinirli olma hâli seyreder. yorulmayabilirler. bu hastalar önce depresyona sokulur sonra da depresyonları tedavi edilir. aşırı neşeli oluşları sıkıntı yaratabilir. delice şeyler yaparak kendilerine ve çevreye zarar verebilirler.
anksiyete: her türlü tedavi edilmesi gereken psikolojik tepkidir. kaygılıdırlar. ellerini ceplerine atmak konusunda mesela çok kaygılanabilirler. kalpleri hızlıca çarpmaya başlar kaygılandıklarında. bu doğal bir şey olsa da kaygıları yersizdir. travmalar nedeni ile tuhaf alışkanlıklar geliştirebilirler. kişi kirpiklerini kopartabilir, taş yiyebilir, kafasını duvara vurabilir, bir gülüp bir ağlama krizine girebilir.
hepsi oldukça garip ve inanması, anlaması güç bence psikolojik rahatsızlıkların. öte yandan hepsi de birbiri ile iç içe, değişken, kronik. kişi psikolojik rahatsızlığına alışmalı. ilaçlar çoğu kez kesin bir çözüm sağlamaz. çünkü beyne ulaşmaları çok dolanbaçlıdır. toplumumuz ne yazık ki psikolojik rahatsızlıklar konusumda bilinç ve duyar yoksunu. kafaya takmamakla vs. düzelir sanıyorlar, numara yapılıyor, rahat etmeye çalışılıyor zannediyorlar.
uzman bir klinik psikolog ile uzun süreli bir terapi ve rutin bir doktor muaynesi önerilir. (bkz: hiwell)
devamını gör...
hayat felsefeniz olan sözler
-şimdi değilse, ne zaman?
-ben değilsem, kim?
-korkmasaydım, ne yapardım?
kararsız kaldığımda beni kurtaran sorular.
-ben değilsem, kim?
-korkmasaydım, ne yapardım?
kararsız kaldığımda beni kurtaran sorular.
devamını gör...
paris sendromu
genel olarak büyük beklenti içine girilen bir eylemin, şehirin, kişinin (örnekler çoğaltılabilinir) beklenildiği gibi çıkmamasıdır.
çoğu insanın hayali olan paris'e gidenlerin bir kısmı beklediği gibi bulamadığı için adını bu şehirden almıştır.
çoğu insanın hayali olan paris'e gidenlerin bir kısmı beklediği gibi bulamadığı için adını bu şehirden almıştır.
devamını gör...
türklerin ısrarla heykel yapmaya çalışması
eskiden güldürürken artık ehhh yeter ulan dedirten başarısız girişimlere ısrar etmeleri durumudur.
olmuyor olmuyor olmuyor işte.
sizde estetik anlayışı yok.
tarih, sanat ve edebiyat bilinci de yok.
google’dan bakıp yaparım olmadı youtube videoları var kafası ile yapılıyor sanırım.
yeter ulan yeter.

not:1
ortada kocaman bir sorun var ve bu sorun kocaman bir gerçek iken arkadaşlarımız gelip atatürk büstlerini bırakarak bu güzel değil mi yani?
diye soruyorlar.
bildiğiniz duygulara oynuyorlar.
arkadaşlar bunların çoğu heykel değil. hala bunu bile bilmiyorsunuz.
kocaman bir not: (bkz: heykel) sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara denir. yani sizin kalıba beton veya başka bir madde doldurup oluşturduğunuz formlar heykel değildir.
duygusal bir yaklaşımla attığınız resimlerde görülenler heykel değildir.
sizin anlamanızı için bir örnek yazıyorum. bakırköy ruh ve sinir has. bahçesinde düşünen adam vardı. işte o heykeldir. hani adam mermere can vermiş deriz işte onlar heykeldir. mesela davut heykeli gibi.
olmuyor olmuyor olmuyor işte.
sizde estetik anlayışı yok.
tarih, sanat ve edebiyat bilinci de yok.
google’dan bakıp yaparım olmadı youtube videoları var kafası ile yapılıyor sanırım.
yeter ulan yeter.

not:1
ortada kocaman bir sorun var ve bu sorun kocaman bir gerçek iken arkadaşlarımız gelip atatürk büstlerini bırakarak bu güzel değil mi yani?
diye soruyorlar.
bildiğiniz duygulara oynuyorlar.
arkadaşlar bunların çoğu heykel değil. hala bunu bile bilmiyorsunuz.
kocaman bir not: (bkz: heykel) sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara denir. yani sizin kalıba beton veya başka bir madde doldurup oluşturduğunuz formlar heykel değildir.
duygusal bir yaklaşımla attığınız resimlerde görülenler heykel değildir.
sizin anlamanızı için bir örnek yazıyorum. bakırköy ruh ve sinir has. bahçesinde düşünen adam vardı. işte o heykeldir. hani adam mermere can vermiş deriz işte onlar heykeldir. mesela davut heykeli gibi.
devamını gör...
çalmak istediğiniz enstrüman
klarnet. sesi ciğerime bişey yapıyor ama ne yapıyor bilmiyorum.
bir de üj bej tayfasıyla çok sağlam eğlence olmaz mıydı ama ?
bir de üj bej tayfasıyla çok sağlam eğlence olmaz mıydı ama ?
devamını gör...
sözlük mağazası bahar indirimleri
bu bahar sezonunda görmeyi ümit ettiğim indirimlerdir. rozetler bile ateş pahası anam. yazık değil mi gariban kafa sözlük milletine ey sayın yetkililer, modlar ve adminler? kapitalizmin incisi kızıl yoldaş benjamin franklin'den naçizane bir ricam olarak seslenmek istiyorum ve arz ediyorum.
devamını gör...
koronavirüs'ün evrimleşerek aşıları etkisiz hale getirmesi
asıl tam tersi olması gerekiyor. virüs aşırı gelişmiş bir canlı değildir. hiçbir organeli bulunmaz bu yüzden konak hücreleri tercih eder yaşamsal faaliyetlerini devam ettirmek için. bu kadar az gelişmiş bir canlı mutasyona uğraya uğraya bir süre sonra kendini öldürür nasıl ki şu an ispanyol gribi ya da kuş gribi gibi vakalar gözlenmiyorsa bu da eninde sonunda kendini bitirecek.
devamını gör...
çocukluğunuzdaki bayram travmaları
benim için net "ender" marka çikolata. taş gibiydi. tadı da kötüydü. ucuz diye herkes onu alıyordu sanırım. gittiğimiz her evde onu ikram ederlerdi. mecbur bir tane alırdım. yiyemezdim de. aylar sonra çantamda bulurdum çoğu zaman.
devamını gör...
ödünç verilen kitabın bir türlü geri gelmemesi
kitaplarına çocukları gibi bakan bir insanın içlerinden birini ödünç verecek kadar birine değer vermesi, karşılığında o kitabın sana geri dönmemesinin verdiği pişmanlık.
devamını gör...
ikiz kuleler
dünya ticaret merkezi yerine kullanılan isim.
devamını gör...
en iyi üniversitelerimizin dünya genelinde bir hiç olması
bir gerçek.
girmek için telef olunan üniversitelerimiz aslında o kadar iyi değil, hatta ortalama üniversite onlar. bizde ortalama bile çok iyi sayılıyor çünkü ortalama üniversitemiz çok az.
girmek için telef olunan üniversitelerimiz aslında o kadar iyi değil, hatta ortalama üniversite onlar. bizde ortalama bile çok iyi sayılıyor çünkü ortalama üniversitemiz çok az.
devamını gör...
dragonkemal
muhteş ikiliyle kafa rock radyo yayını’ni yaparken bizim sadik dinleyicilerimizden olmakla beraber; girdigi tanimlar, actigi basliklarla ortak muzik zevkinde bulusmasi asiri keyifli yazar bulutu.
bay kemal* ile alakasi da yok, ne dragonlugunu gordunuz? cicek cicek.
simdilerde de radyo kacak yayinlarinda biricik ekurimdir efenim. tut geliyor.*
bay kemal* ile alakasi da yok, ne dragonlugunu gordunuz? cicek cicek.
simdilerde de radyo kacak yayinlarinda biricik ekurimdir efenim. tut geliyor.*
devamını gör...
tanım beğenme konusunda cimri olmamız
bu ne kasıntı arkadaşlar.* salın bir kendinizi. elinizi korkak alıştırmayın. takip edelim beğenelim birbirimizi. cimriliğin lüzumu yok. mezara mı götüreceğiz bu beğenileri.*
devamını gör...
kur'an-ı kerim
zamanının ilerisinde ama günümüzün çok gerisinde olan öğreti kitabıdır. hiç bir öğreti kitabı kutsal olmadığı için kendisi de kutsal değildir.
aşırı ilkel bir toplumu o dönem için iyi bir seviyeye getirerek görevini tamamlamıştır. ilerleyen teknoloji ve ahlaki değerler nedeni ile sorgulanır olmuş ve açıkları bulunmuştur.
içinde örnek alınacak şeyler bulunmaktadır. iyi insan olmaya sizi sevk eder. çoğu ahlaki değer ile uyuşur. okunmalıdır hakkında fikir edinilmelidir. o yüzden dinsiz olunması bu aktivite için anlamsız değildir. edebiyatın önemli bir şey olduğunu bize gösteren kitaplardan biridir
yüzüklerin efendisinin de içeriğinin tamamen hayal ürünü olduğunu biliyoruz. ancak okuması zevkli ve edebi açıdan değerli bir kitap. kuran-ı kerim de böyledir. anlattığı mitolojik şeyler elbette ki gerçek değildir ancak okunabilir. o zaman dizi de izlemeyelim ?
aşırı ilkel bir toplumu o dönem için iyi bir seviyeye getirerek görevini tamamlamıştır. ilerleyen teknoloji ve ahlaki değerler nedeni ile sorgulanır olmuş ve açıkları bulunmuştur.
içinde örnek alınacak şeyler bulunmaktadır. iyi insan olmaya sizi sevk eder. çoğu ahlaki değer ile uyuşur. okunmalıdır hakkında fikir edinilmelidir. o yüzden dinsiz olunması bu aktivite için anlamsız değildir. edebiyatın önemli bir şey olduğunu bize gösteren kitaplardan biridir
yüzüklerin efendisinin de içeriğinin tamamen hayal ürünü olduğunu biliyoruz. ancak okuması zevkli ve edebi açıdan değerli bir kitap. kuran-ı kerim de böyledir. anlattığı mitolojik şeyler elbette ki gerçek değildir ancak okunabilir. o zaman dizi de izlemeyelim ?
devamını gör...
çaya şeker atmadan içen kişi
eşim olur kendileri. ben ise çayı şekerli içerim ve ziyadesiyle dalgınımdır. bu da beni mutfakta kendisi için ölümcül bir yaratık hâline dönüştürüyor.
en olmadık anlarda onun çayına şeker atarak ağzından püskürtmesine sebep oluyorum.
sağolsun her seferinde gülümseyerek tepki veriyor. tabi içinde kopan fırtınaları kimse bilemez.
hem bu konuda kendimi bayağı geliştirdim. şu aralar taş çatlasın bu olay haftada iki üç kere yaşanıyor. gayet iyi durumdayız bence.
en olmadık anlarda onun çayına şeker atarak ağzından püskürtmesine sebep oluyorum.
sağolsun her seferinde gülümseyerek tepki veriyor. tabi içinde kopan fırtınaları kimse bilemez.
hem bu konuda kendimi bayağı geliştirdim. şu aralar taş çatlasın bu olay haftada iki üç kere yaşanıyor. gayet iyi durumdayız bence.
devamını gör...