15 temmuz 2016'da yazarların nerede ne yaptıkları

biz bu sorunun cevabını 15temmuz da verdik.
şaka şaka alanya antalya arasında araç kullanıyordum çevirdiler beklememizi söylediler sahile indik.

darbeyi clash of clans oynarken öğrenmiştim. klanda biri darbe olmuş falan yazmıştı ben de oyunda darbe oldu falan sanmıştım. 5 yıl geçmiş be.

işyerinde çalışıyordum, tv açık haberleri dinliyorum, baktım askeri sevkiyat falan diyor spiker , ben bu saatte ne sevkiyatı ,darbe olmasın bu dedim , darbeymiş .
neye pişmanım biliyor musunuz, keşke elime bayrak alıp cadde ye, sokağa çıksaydı m, gördüğüm askerî, polis aracının önüne kendimi atardım, bakın bunu yapanlara, gazı lik unvanı verildi, maaşlar, tazminatlar hediyeler verildi, çocuklarının önleri açıldı, memuriyet verildi, eğitimleri karşılandı, keşke yapsaydım, olduğum yerde hiç bir hareket te yoktu ama olsun ben pişmanım.

düğündeydim, iki göbek atıp eve geldim ve tüm kanallarda darbe olduğu haberini gördüm. 2 saat sonra sela verilmeye başlandı. aboo nereye geldik yahu şokuyla pek birşey anlamadım o günden.

uyuyordum, sevgilim uyandırmıştı.

yat bir şey çıkmaz bundan dedim, öyle de oldu...

evde uyuyordum. telefonum çaldı. arayan muğla'dan ablamdı. darbeyi ondan duyup tv'yi açtırıp ev ahalisini uyandırdım. ülkenin bitkisini bile düşünüp protesto edenler, günlerce tencere tava dövenler nerede diye baktım. ama yuvasına basılmış karıncalar gibi ortalıktan kaçmışlardı...

tiyatro izliyordum.

ben tatildeyken, eniştemin beni arayıp durumu bildirmesi üzerine haberdar olduğum gün.

antalya'da tatildeydim.

ankara dağında kamptaydık arkadaşlarla.

16 temmuz'da düğünü olcak gelinin evinde çay içiyordum..

antalya tatilinden dönüyordum

marmariste yelken yapıyordum

evdeydim, annem uyu demişti ama uyuyamamıştım. oturdum öyle boş boş.

istanbul - izmir otobüsündeydim uyuyordum.

babamla beraber çay eşliğinde tiyatro izledik. tahta sopa ile tank durdurmak, önüne yatarak tank durdurmak, tankın kapağını çıplak elle açıp içeridekileri dışarı çıkarmak, 500 derecelik egzoza el ile tişört tıkamak gibi fantastik öğelerle harmanlanmıştı.

kız arkadaşım ve annesi ile balkonda rakı içiyorduk. sokağa çıkma yasağı olunca sevinmiştik manitayla. ne de olsa yasak var burda kalırsın diye

nerede olduğumun önemi yok bence kalben o darbenin içindeydim.

evde oturmuş tv izliyordum. ailem şehir dışındaydı. onlar için endişelenmekten başka bir şey hissetmedim.
ablamın eşini de üzmüşlerdi, bir nebze kırgınım darbecilere.

bodrum yalıkavak marina'da lüks kabul edilen bir restoranın güvenlik amiriyle çay içip sohbet ediyorduk, ünlülerin götüm götüm kaçıp gitmesiyle bir olaylar döndüğünü anlayıp, twitter'a bakmamla darbe geyiklerini görünce ufaktan bizde tüyelim dedik bir arkadaşımla çıktık minibüs bekliyoruz, normalde sabah 5'e kadar düzenli geçen minibüsler darbe korkusundan akşam 10'dan sonra bittiğini öğrenince, kadıköy'de oturan ablam telefon etti o ara, "silah sesleri geliyor. korkuyorum ablam." dedi ben o an ciddiye alıp artık ne yaparsak yapalım eve gidelim diyerek otostop'a yöneldik.
bizi kabul eden bir kamyonetin arkasına atladık, evin yolunun yarısını götürebileceği sonrası için"en kötü yürürsünüz burada beklemeniz daha kötü" gazlamalarına inanıp, trt radyo'dan bildirgeyi dinlemeye çalışırken eski bir asker tanıdığımı arayıp darbe hakkında görüşünü sordum, f tipi dedi, sonra kapattık.
o sırada kamyonetle olan yolculuğumuz sona erdi aşağı atlayınca yanımızda garnizon görünce bir içten küfür edip, "anasını satayım, darbe oluyor sokağa çıkma yasağı oluyor,ben askeriye önünde otostop çekiyorum" diyordum tam 1 metre uzağımda nöbet tutan askere de böylelikle darbe havadisini vermiş bulundum, sonra bölgedeki akp'liler askeriye önüne gelmeye başlayınca, akepeli sanılmamak için harbiye marşıyla yürüyüşe geçip eve vardık.