19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı

hükümet mensuplarının tıpkı 29 ekim, 23 nisan, 30 ağustos gibi aniden hastalandıkları günlerden.

ama ne olursa olsun gerçek şu ki;


çünkü ne demişti kurucu babamız?

kutlu olsun.

çoğumuz her şeyin bu özel günde başladığını düşünür. oysa mustafa kemal, gençliğinden itibaren çok okuyan, dünyayı ve dinamiklerini kavramış, çağdaşlarından çok daha zeki bir genç olarak öne çıkıyordu. daha samsun'a gitmeden dahi kafasında bir plan vardı ve bunu adım adım uygulayarak yenilmiş bir imparatorluktan ulus devlet inşa etmeyi başardı.

bugün türkiye cumhuriyeti, bütün olumsuzluklara rağmen ortadoğu, kafkaslar ve balkanlarda bir vaha gibi. nerede savaş olsa, insanların ilk aklına gelen türkiye'ye sığınmak oluyor ve bir modernleşme öyküsü olarak, cumhuriyeti örnek alıyorlar.

mustafa kemal atatürk, tarihe baktığımda gurur veriyor bana.

bugün zafere giden ilk adımın atıldığı gündür! kurtuluşa giden yolculuğun 106. yılında, büyük önder mustafa kemal atatürk'ün gençlere armağan ettiği 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramınız kutlu olsun!

mondros ile ölüm fermanı imzalanan, sevr ile boyunduruk altına alınmak istenen türk milleti 19 mayıs 1919'da ilk silkinişini gerçekleştirip, milletin bağımsızlığını, ancak yine o milletin azim ve kararlılığının kurtarabileceğinin iradesini ortaya koymuştur. bu yolda tüm kurtuluş savaşı kurmay kadrosunu, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi, kahraman milletimizi rahmetle anıyorum. 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı kutlu olsun.

gençlik ve spor bayramıdır..kutlu olsun..galatasarayımın şampiyonluğuyla birlikte çifte bayram olmuştur.

saygılarımla.

bir ulusun kurtuluşuna giden yolda ilk adım! o ilk adımı atabilmekti işte cesaret, sonra arkandan milyonlar koştu!

ne hissettin? hakkında idam kararı çıkartılmışken? nasıl sabrettin? nasıl dayandın? nasıl başardın?

bazen ben de kendimi çaresiz hissediyorum, güçsüz hissediyorum, o zaman hitabenin son cümlesi geliyor aklıma;

-muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

işte o an göğsümden bir ateş yayılıyor, kollarıma, ta ki parmaklarıma dek! sanki kollarım çelikleşiyor, nabzımın atışı şakaklarımda mavzer gibi yankılanıyor.

keşke seni bir kez olsun görebilseydim, zafer günlerinin şen kahkahalarında değil, süngü tak diye emrettiğin askerlerden biri olmaya bile tüm kalbimle razıyım, keşke!