8 mart dünya emekçi kadınlar günü

kadınlar; sevimli kızlarımız, tatlı kız kardeşlerimiz, güzel sevgililerimiz, sevgili eşlerimiz, mükemmel annelerimiz….
kimi zaman can yoldaşımız, hayat arkadaşımız, kimi zaman eğitimcimiz, yol göstericimiz.
kadının gücü toplumu yaratır, kadının gülüşü dünyaya baharı getirir!
gülüşleriyle büyük bir ışık saçan, varlıklarıyla bize güç veren, yüreklerindeki sevgi ve şevkati karşılıksız verebilen ve olduklarıyla hayata anlam katan kadınlarımızın “dünya kadınlar günü” kutlu olsun.
iyi ki varsınız!

-kimi göz ucu ile sever yüreğinin kıyısından,
kimi huşu ile öper ruhundan,
kimi dosttur , yoldaştır sevdasına, olmayacak yerler de arar,
kimi terk etmiştir benliğini,
aklını yitirecek kadar.-

aklınızı yitirecek kadar sevdiğiniz biri olsun hayatınızda. varlığı huzur, sesi neşe, hissettiğiniz cennet olsun.

böyle kadınlar olsun hayatınızda. sırtınızı yaslayacağınız, yanında yeniden canlanacağınız.

hiçbir şey olmasa da o olsun. çünkü o varsa başka birşeye ihtiyacınız kalmaz.

hayatıma anlam katan, varlığını sonuna kadar hissettiğim ve iyi ki’lerin en çok yakıştığı kadınıma ve dünyaya anlam katan siz değerli kadınlara ithafen.

özel günler hakkında çok bir söz söylemek istemiyorum çünkü kadının/insanın/özel günün anlamını içselleştirmediğimiz ve hayata entegre etmediğimiz sürece laftan öteye gidemeyiz.

kadın ve erkek insandır, insanca yaşamak hakkıdır. kadın da bir erkek kadar güçlü olabilir, bir baba da anne kadar kutsal. fizyolojik ve biyolojik farklar vardır elbet ancak bu farklar toplumun yarattığı ayrım kadar derin ve keskin değildir. inanın özünde biriz. bir muzla aramızda bile azıcık fark varken özümüzün bir olduğunu unutmamalıyız. benimde yemeyi unuttuğum ve çöpe giden muzla da özünde biriz yani. insan özünde kendinin daha farklı ve özel olduğuna inanmak istiyor çünkü hayatımızı anlamlı yapan bizi biz yapan detaylar. ama o özel detaylar kadar bizi evrenle birleştiren büyük ağı da görmezden gelirsek probleme sürükleniyoruz.

kadın erkek ne yapmalıyız? simone de beauvoir okuyup kadın ikincil cinsiyet serisi olması lazımdı kadın erkek ayrımının nasıl yaratıldığını sorgulayabiliriz. aynı şekilde kendi davranışlarımızı ve toplumdaki rolümüzü sorgulayabiliriz. kendimde neyi değiştirebilirim, kendi etkim ne diyebilmeliyiz. cinsiyet, ırk, canlı ayrımı yapmamaya özen göstermeliyiz.

bu demek değil ki kadınların günü kutlu olmasın. kutlu olsun elbette. kadın olduğunuz, bir birey olduğunuz için gününüz kutlu olsun. dileğim hepimizin eşitçe yaşayabildiği daha bir dünya olması. hepimiz bunu az biraz hatırlar ve kendimizi değiştirmeye çalışırsak ne mutlu.

kapitalizmin zırvası olan her gün gibi bunu da kutlamıyorum, kendi doğum günlerim dahil*. televizyonlarda, internet sitelerinde, afişlerde firmaların pompaladığı reklamları ve attıkları sloganları görüyorsunuz, adeta birbirleri ile yarışıyorlar. halbuki bunlar sanayi devriminde oluşan emek talebi sonucu kadın ve çocukların istihdam edilmesiyle birlikte artık bir cüzdanları olan, yani para babaları için "sonunda" bir değer taşımaya başlayan kadınların ceplerini ve akıllarını sömürmek için yaratılan günler ve ideolojiler değil miydi?

sevdiğim insanlarla geçirdiğim her dakika, her gün birbirimiz için değerlidir ve bayramdır, samimiyetsizlikten yıkılan günlere gerek yoktur; kadınlar günü de erkekler günü de uzak olsun. her günümüz kutlu olsun.

sadece bir gün boyunca iyi bir şekilde anmak ya da afilli cümlelerle süslenerek kutlamak yeterli değil benim nazarımda. davranışlarımızla, konuşmalarımızla, yaptıklarımızla, düşüncelerimizle, mimiklerimizle gerçekten ne kadar değer verdiğimizi ispat edebileceğimize inanıyorum ben ve bunu bir gün değil her gün yapmamız gerektiğini düşünüyorum

gösteriş dolu bir gündü her zamanki gibi.
birçok kişinin hiçbir kadına saygı duymamamasına, değer vermemesine rağmen yaptığı "kadın içerikli" paylaşımları görmek mide bulandırıcı. tanıdığım insanlar da dahil. nasıl biri olduğunu biliyorum, kadınlara nasıl davrandığını görüyorum ama utanmadan hâlâ gösteriş yapmak için paylaşım yapabiliyor, inanılmaz!

edit:"bir tuşa bas gitsin herkes görsün neyi savunduğunu, övsünler seni ama gerçek hayatta zorbanın biri olmaya devam et. umarım sosyal medyada yansıttığın kişi olmayı başarırsın bir gün" mesajı bunu yapanlara iletilmiştir.

8 mart 1857 yılında​ new york'ta daha iyi çalışma koşulları talebiyle 40.000 tekstil işçisi kadının greve gittiği sırada yapılan müdahale sonucu; fabrikada kilitli kalan 129'unun yanarak can verdiği vahim olaydır.

bu resimdir.

emek veren kadın veya erkek kim olursa olsun değerlerini anlamak için belirli bir güne sığdırmamalıyız

mart geçti. gelecek mart'ta hortlatırız başlığı.

bu başlık altında yazılan ve yazılacak olumlu her yoruma katılarak bir gün değil her gün önce insana değer verilmesi gerektiğini savunan da biri olarak maalesef ki bu günün de içinden geçilmiş kapitalizmin derin çukurunda sevgililer gününün yanına yollamıştır.

başta annemin sonra kadın sözlük yazarlarının, sonra emekçi kadınların,
hemen akabinde bedenini satarak bu boktan hayatta yaşamaya çalışan hayat kadınlarının, bütün kadın voleybol takımı oyuncularının, penélope cruz, salma hayek ve meral akşener'in, ayrıca bakım evlerinde kaderlerine terkedilmis yaşlı ve gözleri yaşlı kadınların ve diğer bütün kendini kadın olarak gören kadınların (travestiler hariç) 8 mart dünya kadınlar gününü kutlarım.
kadınlar iyidir.

bir gün değil her gün kadınlara değer verilmesi gerekiyor aslında. ama dogurduklarımız canımızı alırken bu pek mümkün gözükmüyor. bir gün değil her gün değer gördüğümüz günlere.. canımızın yandıgı, hayallerimizin bizden alındığı değil de korkmadan özgürce tedirgin olmadan yaşayabildiğimiz günlere.. bugün bunu giyersem de başıma bir şey gelirse arkamdan bunu giymiş diyerek yargılarlar diye düşünmediğimiz günlere.. sokakta yürürken arkamızı kontrol etmeden yürüdüğümüz günlere.. diri diri yakıldıgımız günlere değil de üşüdüğümüzde şehrin yakıldığı günlere.. ve daha nicesi....
benden bütün güzel kadınlara gelsin bu şarkı.



kadın üşürse bu şehri yakın

emekçi kadınların eşit haklar isteyen kadınlardan oluşan bir grubun öldürüldüğü güne dair bir gün. her şeye rağmen iyi ki varız canım kadınlar. toplumda yer edinemeyip yok sayıldığımız, ötekileştirldiğimiz, obje olarak görüldüğümüz için kendimizi çoğu zaman unuttuğumuz gibi gibi birçok olumsuz noktaya rağmen yine de dimdik ayakta olduğumuz için iyi ki varız. ne olursa olsun sesinizi çıkartmaya, istediğiniz şeyi her zaman söylemeye devam edin. sizi siz olarak seven birileri elbette olacaktır istemediğiniz halde sizi kimse hiçbir şeye zorlayamaz. biz biriz ve bizden başka kendimizden başka kimsemiz yok. iyi ki varsınız iyi ki varız.

bu günün anısına sözlükte çaylak olarak bekleyen kadınlar varsa yazar yapılsın.

dünde emekçi kadındım bugünde emekçi kadınım yarın 8 mart yine emekçiyim. yani herhangi birgün gibi , kutlamak konusunda fark yaratmak isteyenlere ıban verelim.

gül'sün kadın



-göğsünde gül bahçesi taşır kadınlar -


sevildikçe açılır gonca fem
yürüdükçe en kuytusuna katmerleşir
yapraklarının kıvrımlarında kayıp bir çiy tanesi
soluğunda gül buğusu giz’ler

her yeni sevda değdiğinde tenine
aleviyle sevdanın kor kırmızıya çalar rengi
yanan mı, yakan mıdır yoksa?
ancak gülün sevdasına düşen varabilir bu sırra

bir pembe güldür mahzun yürekler
derinden bir ürperti bırakır teninde rüzgar
geceden sabaha şeb-nem kokusu düşer yastığına
ve yanaklarında kalır ışıltılı izi

kimi gönüllerde yediverenlerle
güneşe selama durur
kimi elde kanadıkça yareler açar
çünkü yarısı rayiha yarısı dikendir kadın

b.


tüm kadınların günü kutlu olsun. hakedilen değeri görebileceğimiz güzel günlere...

8 mart dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun.
ülkemizin kanayan yaralarından biri olan kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin artık bir son bulmasını diliyorum.

umarım yarın doya doya haykıramayacağımız son 8 mart dünya emekçi kadınlar günümüzdür.

kutlu olsun. hepinizi öpüyorum.

1977 yılında onaylandığından beri her yıl 8 martta kutlanan uluslararası bir gündür.

8 mart 1857 tarihinde bir tekstil fabrikasında 40.000 dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başladılar. fakat polis işçilere izin vermek istemeyerek hatta saldırıda bulunarak işçileri fabrikaya kitledi .ardından çıkan yangında işçiler içeri kitlendiklerinde fabrikanın önüne kurulan barikatlardan kaçamayarak can verdi . bu yangında toplam 129 işçi vefat etti ve bunların 9 u erkek 120 kadın'dı.
oysa istedikleri daha iyi ve insancıl şekilde çalışabilmekti. bu sebeple dünya kadınlar günü aslında bir kutlama değil acı bir şekilde can vermiş kadınları anma günüdür ve kadın haklarının tanınması için de önemli bir odak noktasıdır.

olayın ardından bi süre dünya buna sessiz kalsa da 15 bin çalışan kadının daha çalışma koşullarından rahatsız olması ve bunu dile getirmesinin ardından 1910 yılında danimarka'nın kopenhag kentinde yapılan uluslararası sosyalist kadın konferansı’nda clara zetkin’in önderliğin de bir öneri sunuldu. facianın yaşandığı 8 mart dünya kadınlar günü olarak kutlanmalıydı. ve öneri kabul edildi. ilk yıllarda tarih tam olarak 8 mart olarak resmileşmese de 1921 yılından itibaren 8 mart olarak kutlanmaya başlamış 1960 yılına kadarsa birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında bazı ülkelerde yasaklanmıştır. 1975 yılında birleşmiş milletler tarafından yeniden kutlanmaya başlanan dünya kadınlar günü yine birleşmiş milletler genel kurulunun kesinleştirdiği kararla 1977 yılında yeniden 8 mart dünya emekçi kadınlar günü olarak kabul edildi. ülkemiz de ise 1921 yılından beridir kutlanmaktadır. 1980 darbesi sırasında dört yıl boyunca kutlanamamış 1984 yılında yeniden kutlanmaya ve anılmaya devam etmiştir.

8 mart dünya emekçi kadınlar günü adına sözlükteki tüm kadınlarında 8 mart dünya emekçi kadınlar gününü bu vesile ile kutlayarak 120 adet gül ile can vermiş 120 kadını anmak isterim . saygıyla..