8 mart dünya emekçi kadınlar günü

yaşadığım sürece burdayım. işçinin, emeğin, yaşamın hakkı için. insanca onurla yaşamak için. kutlu olsun.

kutlu olsun!! yazmaktan daha fazlasını yapabilmek ümidiyle....daha eşit daha özgür günlerde yan yana omuz omuza dünyayı daha iyi bir noktaya taşıyabilmek dileğiyle.

dünya gadınlar gününüz gutlu olsun!




haydaaa, ozan doğulu adam mıdır? bence doğulu diye çok üzerine gidiliyo gari.

kadınları sevmem ama kadınlar gününüz kutlu olsun.

emekçi derken, ev içi emeği de unutmayalım.

yazın 2 gün üst üste iki çocuğa (biri bebek) baktım. korkunçlu iş. taş ve çuval taşıdığım işim daha kolaydı.

koca nafakası yiyen kadınlar hariç hepsinin kutlu olsun.

zamanında haklarını ararken ölümlerine sebep olunan işçileri saygıyla anıyorum.

böyle bir günün anılması dışında kutlanmaya gereksiniminin bulunmamasını çok isterdim. dünya engelliler günü, kadınlar günü ya da hayvanları koruma günü vb. gibi günler aslında zihinlerdeki eşitsizliği ve yine zihinlerdeki güçsüz tarafı ortaya çıkarıyor. sadece bir gün "sözle" herkes kadınlar gününü kutluyor da ne oluyor? gelişmiş olarak adlandırılan ülkelerde dahi cinsiyetler arası gelir eşitsizliği almış başını gidiyor. aynı işi yapan farklı cinsiyetteki insanlar farklı ücrete tabi tutuluyor. kadınlar iş yerlerinde taciz ediliyor. sözel veya cinsel. bunlar için ne yapılıyor?

bir de belirtmeden geçemeyeceğim, kadınlar çiçektir, hayatlarımızın anlamıdır gibi klişe cinsiyetçi sözler çok rahatsız edici. çiçek ya da hayatınızın anlamı olmak istemiyoruz. bir birey olarak eşit davranılmasını istiyoruz. aynı işte çalıştığımız erkek iş arkadaşlarımızla aynı maaşı almak istiyoruz mesela. ya da eşit şartlarda mevki yükselmek, mevki yükseldikten sonra da "oraya kim bilir nasıl geldi" denmesin istiyoruz.

emekçi kadınlar gününün kutlanmasına gerek duyulmayan bir dünya istiyoruz. zamanında ölen emekçi kadınları saygıyla anmakla kalıp eşitsizliği ve kötü çalışma şartlarını tarihin tozlu raflarında bırakmak istiyoruz. ama bakıyorum da sadece kadınların genel olarak "övüldügü" ya da her zaman olduğu gibi itinayla "ayrıştırıldığı" ancak başka önemli konulara gözlerin kapatıldığı bir günden ileri gitmiyor.

''bütün fazlalıklarımla'' iyi ki varım

geçmişe gerek yok, sadece bugüne bakın 3 kadın öldürüldü erkekler tarafından bugün. bizi kimse korumaya çalışmasın, koruyucularımız olmasın. korunmak değil güvende olmak istiyoruz.

kadın emeğinin, itibarsızlaştırılmadığı, görmezden gelinmediği güzel zamanları görmek ümidiyle, emekçi kadınların gününü canı gönülden kutlarım.

dudağım renklensin diye biraz ruj sürdüm. gözüme de kalem çektim. 8 mart dünya emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun. ben bugün köpeğe döndüm.

buradan

ben kadınların dünyadaki yerlerinin çok önemli olduğunun gayet bilincinde olarak şunları söylemek istiyorum bu kutlamalar erkekleri değersizleştiriyor dünya erkekler gününün kutlandığını hiç duymadım. kadınlar çok şey yapıyor ama erkekler işe yaramaz sünepe gibi bir algı oluşuyor bir erkek olarak benimde toplumdaki veya dünyadaki yerimin önemli olduğunu hatırlmaya ihtiyacım var. ya kadın erkek günlerini kutlayalım ya da ikisini kutlamayalım.

günüm bir gül ile başladı. evet kadınlara gül dağıtan 55'lik alman bir bir şefim var. çicek babandır fln diyecektim ama iyi niyetle yaptı sonuçta adam. kuru bir teşekkür ettim. bilerek hiç müteşekkir olmadım.

sonra koşa koşa eyleme gittim. kortej mükkemmeldi. mor giymediğim için bi tık kızdım kendime. erkek katılımcı oldukça fazlaydı. ışıklı ve cift tarafli pankartlar gördüm. ilham vericiydi.

alana geldik. konuşmalar: transkadınlar da kadındır. gün lezbiyenlerin de günüdür. ukrayna'ya silah göndermeyi kesin. eşit iş eşit maaş. sığınma evlerinin inşası. kadın cinayetleri. kürtaj yasağı.

türkler tarafından kurulmuş bir sivil toplum örgütü de konuşma yaptı. deprem anıldı. sarkı söylendi iki tane. güzeldi ...

en son almanlar tarafından kurulmuş sivil toplum örgütyle farklı ülkelerden kadın haklarıyla ilgili sarkılar çalınıp söylendi vee kapanış nil karaibrahimgil'in "bütün kızlar toplandık" ıyla yapıldı.

kocamaaaan kocamaan hıc bır şeyınız olmak zorunda değılız değiliz diye bağırdık hep bir ağızdan.

güzel bir gündü benim için. dünyada herşeyin daha güzel olacağına dair umut doldurdu.

kendim de dahil sözlükteki tüm hemcinslerimin 8 mart dünya kadınlar gününü kutlarım.?

düşünün, bir grub erkek kendi haklarını savunmak için krala karşı bir mücadeleye kalkışıyor ve bu uğurda kendi canlarından oluyorlar. sonrasında da o tarihi, kralı savunanlardan tutmuş genel olarak tüm erkeklerin bayramı ilan ediyorsun, mücadele, amaç kendi işine gidiyor, oluyor cinsiyyet bayramı.

diyorsun ki, cinsiyyetin bayramı olamaz, tüm erkekleri kutlamak mücadelenin değil, cinsiyetin bayramıdır ve bu bir seksizmdir. bu mücadelenin değerlerine arka çeviren bir erkeğin nesini kutluyorsunuz?! cevap geliyor, "bu nası laf?! seni de bir erkek dünyaya getirmedi mi?! yazıklar olsun!" ve s.

8 mart dünya emekçi kadınlar günü de aynen böyledir. her kesi istisnasız tebrik etmek, o hakları uğruna mücadeleye kalkışam kadınların amaçlarına, duygularına en büyük ihanet, en büyük lekedir. ve bu mücadele gününde, kendi oğluna "helal süt emmiş kız" arayan, sütyeninde oy kağıdı geçiren, "feministler or*spudur" ve s. meemlere sadık, mevcut, kokuşmuş değerlerin savunucularını da kutlamakla o kadınların amaçlarını da, mücadelelerini de baltalarsınız, ve dolaylı olarak tüm dünya kadınlarının haklarına bilerek, ya da bilmeyerek darbe vurursunuz. patriarkal düşüncenin zaten istediği bunun mücadele günü olarak değil, cinsiyet bayramı olarak kutlanmasıdır. sizin kadınlar gününe bu denli yanaşmanız, bana elçibeyin vatan sevgisini hatırlatıyor. adam belki de ülkesini en çok seven insandı, ama bu kör sevgi bize bu gün değiştirilmesi çok güç bir sistemi koyup gitti. bundan ötürü olayları değerlendirirken, mümkün olduğu kadar propogandanı kenara koyarak rasyonel akla yönelin. dünya yalnızca böyle değişebilir.

son olarak, ne tüketim açgözlülüğüne kurban gitmeli olan kapitalist günüdür, ne de kadınlara özel pozitif diskriminasiya günüdür. kadınlar günü değildir, emekçi kadınlar günüdür. 1857. yıldan beri iyerarşi karşısında metanetle duran fabrika işçisinden öğretmenine kadar dilhan eryurtların, naciye sumanların, ayna sultanovaların, meriç sümenlerin, mirvarid dilbazilerin, safiye gökçenlerin ve sayısız emekçi kadınlarımızın sesidir.

kadını evliliğe hapsetmiş, tüyü namus sanan, hayalleri cinsiyete göre "şekillendirmeye(?)" çalışan bu toplulukta kadın, erkek - hepimizin günüdür.

kadınlara özel gün açalım, onlara çiçek alalım, şenlenelimden daha derin bir gündür.

-neydi sevgi?
- sevgi emekti.
o halde 8 mart emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun :)

herifler şurada burada anca nutuk atarken...

bir aydır afet bölgelerinde yaralı tedavi eden, çadırlarda ders anlatan, gönüllü olarak yemek pişiren, acısını yutkunup elleri çatlayana kadar bulaşık yıkayan, gecenin köründe elinde çekiç çadır kuran ve bilmediğimiz nice şekillerde iyilik üreten kadınların günü.

gelmezlerse gelmesinler biz halen varız diyen kadınların günü. saniyeler içinde işinden, evinden, sevdiğinden olmuş... ama halen üreten milyonlarca kadının günü.

sabaha karşı çalıştığı ekmek fırınında can veren kadının günü. askere yolladığı oğullarının, kardeşlerinin, eşlerinin kışladan çıkışını günlerce beklettikleri kadının günü.

kadın otursun evde iş yapsın diyenler bilmiyorlar ki kadınlar bu uğurda ne kadar mücadele verdi. her şey o kadar masum değil bu uğurda çok fazla kan döküldü.
buradan

emperyalist sistemden gelen bir saçmalık.

boşluktan gelir.