281.
ağdalı sözlerle edebiyat parçalamadan bir erkek olarak tek temennim şu kadına şiddet olayı artık bitsin, bitirilsin...
başta anneciğiminki ve sonra tüm kadınların bu anlamlı günü kutlu olsun.
devamını gör...
282.
geçip gitti, ne değişti, kim değişti, kim değişmeli->

bir 8 mart’ı daha geride bıraktık. geçen seneki 8 mart’tan sonra neler değişti kadınların hayatında? kendi adıma söyleyeyim, çok bir fark görmedim, erkek egemen dünyada daha fazla yer kaplamak adına.

elon musk ile recep tayyip erdoğan görüşmesini herkes hatırlar. adam çocuğu kucağında geldi görüşmeye. herkeste bir sevimli haller. bir adam için iş ortamında baba olarak görünmek ulvi bir hareket, saygı hak eden bir hareket. aynı şeyi kadın yapsa, işi ile ailesi arasındaki dengeyi yönetemeyen gibi gözükür.

2022 yılında kanada’da en çok maaş alan 100 ceo’dan sadece 3’ü kadındı. bir sene sonra aynı listedeki kadın sayısı sadece 1 arttı.

buradan

raporlar ilgili komik bir cümle; “raporda, en çok kazananlardan yalnızca dördünün kadın olduğu belirtiliyor; bu sayı "mark" ve "scott" isimli kişilerle aynı.”

1997 yılında kadınlara, çalışabilmek için eşlerinden izin almalarına gerek olmadığı hükmü geldi. kadın isterse çalışabilecekti. kimseden izin almasına gerek yoktu. buradan bakınca ne güzel bir tablo.

mükemmel anne, mükemmel eş, mükemmel evlat ol” diye baskılayan bir toplum ve emeğimizin karşılığını bize ödemeyen iş dünyası.

kütüğümüzün gezmesinden bahsetmiyorum bile. alıngan olduğum dönemlerde, erkek egemen dünyada bu tür itiş kakışlar bana dokunuyor.

ya kadınlara bugünün verilmesine vesile olan günün trajik hikâyesi. hakkını arayan kadınların yanarak ölmesi.

kadınların çilesi ne yazık ki evrensel. milliyeti yok, dini yok. bedenimiz erkelerden zayıf ve sırf bu yüzden birçok işkenceye maruz kalıyoruz.

son zamanlarda gazze’de ailesinin çaresizliğine ağlayan anneler. bosna’da en iğrenç işkencelere maruz kalan kadınlar. afrika’daki kadınlar.

farkında mısınız kadınlar; hep ezilmişiz, erkek egemen dünya bizi hep ezmiş!

yıllar önce, yıllar yıllar önce yerel bir gazetede bir yazı yazmıştım. erkeklerin eşlerine araba sürmeyi öğretmesi ve onlara güvenmesi hakkında. o sıralar ben yeni yeni araba kullanıyordum. çevremdeki tüm erkeklere rüştümü ispatlamam gerekiyordu. o zamandan bu zamana hiçbir şey değişmemiş.

yeni bir dizi başladı adı, “bahar.” tıp eğitimi alan ama ona “sen yuvanın kadını ol” diyen birileri yüzünden hayallerini anında resetleyen bir kadının hikâyesi.

modern dünya kadına anneliğin bir rol olduğunu vurguluyor. “annelik kadına yetmeli” diyor ve kadın “ne yaparım da ben anneliğimin üstüne koyarım?” diye düşünmeli diyor. ortalık “ben daha kusursuz anneyim” diye gezen kadınlarla doldu.

bir kediyi düşünelim, anne oldu diyelim, “nasıl ben daha mükemmel bir anne olurum?” diye düşünüyor mu? göçmen kuşlar mesela o kadar yoldan geliyorlar, bir telaşla yuva kuruyorlar, yavrular dünyaya geliyor, büyüyorlar sonra kuş yavrudan önceki kuş gibi hayatına devam ediyor.

anneliğin kutsal olması, onun kadınlara ayak bağı olması anlamına gelmiyor. anneliğin kutsal olması, dünyaya canından bir can getiren annenin bedensel ve ruhsal olarak yaşadığı değişikliklerinden dolayı ona özenilmesi gerektirdiği için kutsal. annelik ağır bir yük değil bilakis kadının fıtratına uygun, kadının o rolle beraber bir yapmak istediği her şeyi yapabileceğine dair yaşamsal bir adaptasyon.

dizideki bahar, mesleğini yapmak istediği zaman birçok zorlukla karşılaşıyor. toplumun yaş kriterleri ile mücadele etmek zorunda kalıyor. kırk yaş bu toplum için hayata yeni bir yön vermek için çok geç bir yaş. hayata 20’lerde yön verilir. sonra hayat yaşanır, 40’lı yaşlarda yavaştan emeklilik moduna geçilir. çalışan kadın emekli olmayı özler, çalışmayan kadınsa torun bakmayı özler.
anneliğin kutsal olması, onun kadınlara ayak bağı olması anlamına gelmiyor. anneliğin kutsal olması, dünyaya canından bir can getiren annenin bedensel ve ruhsal olarak yaşadığı değişikliklerinden dolayı ona özenilmesi gerektirdiği için kutsal. annelik ağır bir yük değil bilakis kadının fıtratına uygun, kadının o rolle beraber bir yapmak istediği her şeyi yapabileceğine dair yaşamsal bir adaptasyon.

dizideki bahar, mesleğini yapmak istediği zaman birçok zorlukla karşılaşıyor. toplumun yaş kriterleri ile mücadele etmek zorunda kalıyor. kırk yaş bu toplum için hayata yeni bir yön vermek için çok geç bir yaş. hayata 20’lerde yön verilir. sonra hayat yaşanır, 40’lı yaşlarda yavaştan emeklilik moduna geçilir. çalışan kadın emekli olmayı özler, çalışmayan kadınsa torun bakmayı özler.

ortalama bir kadın ömrü 2020-2022 tüik verilerine göre 80.3 yıl. bu ne demek farkında mıyız, 40’lı yaşlardan sonra yaklaşık bir kırk yıl torun bakma umudu ve emeklilik hayali ile yaşayacağız demek. kadın dediğin insan dişisi kadar üretken bir canlıyı küçücük bir florada yaşatmak demek. çalışmayı istesin, istemesin kısmında değilim, ben kadınlara dayatılan rollerin altında ezilmelerindeyim.

dizi tüm bunları farklı kadın portreleriyle anlatıyor. bizler çeşit çeşidiz. tıpkı erkekler gibi. erkek egemen dünyada var olmaya çalışıyoruz bize hayatı daha da zor hale getiren modern dünyada var olmaya çalışıyoruz. bazılarımız küsüp kenara çekiliyor, bazılarımız iş dünyasının çarklarında cinsiyetsiz bir karaktere bürünüyor, bazılarımız erkeksi davranmaya çalışıyor.

iyiliğin cinsiyetlerin tekelinde olmadığını biliyorum, tüm kadınlar iyi, tüm erkekler kötü değil, sadece tüm kadınlar olarak zorlanıyoruz.

yolda, pahalı bir arabada kullanan bir kadını gören hemen herkes, o kadına o arabayı alanın babası, kocası ya da başka adamlar olduğunu düşünüyor. aynı uygulama bir erkeğe yapılmıyor.

birinin anısında duymuştum, adam eşinin küçük arabasını kullanmak zorunda olduğu bir gün ona yolda yapılan zorbalıklardan bahsetmişti. “neler çekiyormuş meğer benim eşim?” demişti.

birde boşanmış kadına dayatılan modern toplum baskıları var. bilin bakayım boşanmış erkeğe var mı, yok tabiki.

hayat bize zor, hayatı bize zor kılan erkek egemen dünya.

erkeklere diyecek bir lafım yok, sonuçta adamlar hem bedensel olarak güçlü hem de çoğu köşeleri tutmuşlar. laftan anlayacaklarına dair fazla bir umudum yok.
ben kadınlara rica ediyorum, lütfen “daha iyi anne olmaya, daha iyi eş olmaya, daha iyi komşu olmaya, daha iyi gelin olmaya, daha estetik olmaya, daha iyi evlat olmaya, daha modern toplumun bize yüklediği tüm daha iyi ol”lara asılmayın. hırpalamayın kendinizi. valla değmez, 3 günlük dünya. sonra bir eloğlu “yapmasaydın” der ve tüm yaptıklarımız ve yorulduklarımızla ortada kalıveririz.

uçaklarda olduğu gibi en önce kendimizi kurtarmaya odaklanalım ne varsa bizde var, valla billa. “ben ne ederim de bu kadın mutlu olur, bende başka ne numaralar var” ona odaklanalım. gece yatağa girince bir soralım kendimize, ben bugün bu kadın için ne yaptım diye, bugün bu kadını nereye götürdüm diye. çok seviyorum sizi, çok iyi bakın içinizdeki tüm diğer kadınlara.
devamını gör...
283.
gün geçti.

hücummm alaaalalalaa.

sısısıs
devamını gör...
284.
siyasal islamın primer köle sınıfı olarak gördüğü emekçi ve kadınların ikisini birden isminde barındıran gün. yönetimin en çok tutuştuğu günlerdendir. çünkü kaptanlar korkar isyandan, fırtınalardan bile fazla.
devamını gör...
285.
birinin "fahişeyim ****yum" pankartları açtığı, diğerinin "inek sütü içmek tecavüzdür" pankartı açtığı, bir diğerinin törer propogandası yaptığı, bir diğerinin kadını cinsel obje olarak gösteren sloganlar attığı gündür.

kadın değilim. kadın olsam ilk başta beni aşağılayan kadınlara karşı olurdum.
devamını gör...
286.
sözlük kadınlarından kavgayı bırakıp birlik beraberlik beklediğimiz gün.
devamını gör...
287.
olacakları söyleyeyim.
köylü yazardan ironiler yazarımız günün anlam ve önemine bağlamında bir şey yazıp kendisi ile bağdaştıracak.
diğer yazarlar da ona nick altı girecek.

takip edemiyorum ben sadece başlangıcına bakabiliyorum.
devamını gör...
288.
ben de bir emekçiyimdir. emeğim kendim dahil insanlığa birçok emek etmişimdir. yalnız çarkın dişlisi olup gerekli gereksiz kişilere para kazandırmaktan çok emeğim hak edenlere gitmiştir. yan sokağımdaki bakkal, evin bahçesine pisleyen kediler dahil.
bütün eski sevgililerim benim kadınlar günümü kutlamalıydılar bence. olsun.
kendi kendime kendi emeklerimle kendimi kutluyorum her gün.
iyi ki varım. varlığım doğaya armağan olsun.
devamını gör...
289.
günümüzde kadının geldiği hal bakımından yasaklanması gereken bir gün. emekçiler 1 mayıs'ta alanlardalar bunun kadını erkeği yok. şimdi gelelim bunların ikiyüzlülüklerine....

yıllarca erkeği, kadının bedenini esir etmekle, kadını bedeni üzerinden bir mal haline getirmekle eleştirdiler. bir dönem kadınlar seks objesi değil diye fısıldayan feministler vardı. artık üzerlerinde "slut " yazan ve fahişeliği özendiren sloganlarla yürüyüş yapıyorlar.

bugün zaman gösteriyor ki erkeğin hiçbir suçu yokmuş. bedenini satmayı tercih eden bizzat kadının kendisiymiş. (bkz: sanal seks pazarı)

bugün dünyada 500 bini aşkın kadın bedenini sanal seks pazarına sunmuş durumda. bu rakam türk ordusunun aktif mensubunun neredeyse iki katı. sadece sanal seks sektörünün büyüklüğü türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılasına denk. ve bunun enflasyonla, fakirlikle alakası yok zira yüksek gelirli ülkelerde de bu fahişeleri sıklıkla görebiliyoruz.

fahişeler medeniyetin her döneminde en alt kademe olup toplumdan dışlanmış ve aşağılanmıştı.

bugün ise fahişelik alenen teşvik ediliyor ve kimse ses çıkarmıyor. tamamı eli yüzü düzgün, sağlıklı ve normal bir iş yapmasında hiçbir engel olmayan bu genç kadınların "bedenlerini satmalarına" ilişkin tek bir kadın derneğinin herhangi bir eleştiride bulunduğunu gördünüz mü? bu fahişelik ve sanal fahişelik platformlarına ilişkin faaliyetlerini yahut demeç verdiklerini gördünüz mü?

göremezsiniz.

onların derdi "nasıl erkeğin üzerinden daha fazla geçinebiliriz".

onların derdi 6284 sayılı kanun, yoksulluk nafakası, kadın iftirası cezasız kalsın; kadın beyanıyla her türlü çirkeflik yapılabilsin, kadınlar her türlü ahlaksızlığı yapsın. erkek gerekirse askerde ölsün. madende ölsün. inşaatta ölsün. kanalizasyon temizlesin. köprü inşa etsin. yol inşa etsin.

erkek medeniyetin tüm temel taşlarını tırnaklarıyla kazıyıp var etsin. ama kadın erkeğe eşit ve hatta daha fazla hukuka sahip olsun. toplum fahişelik dahil her türlü yaşam tarzını hoş görsün.

(bkz: bizi gücümüzden utandırarak mağlup ettiler)

bu noktada erkeklerin allahtan başka güvenebileceği bir sigorta da yok. hoş, allah'ın da güveni yok. (bkz: tanrı kadına güvenseydi zar koymazdı)
devamını gör...
290.
kutlu olsun...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
291.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
8 mart dünya emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun.. kadınların özgür olduğu, kadın cinayetlerinin son bulduğu yarınlar dilerim.
devamını gör...
292.
her ne kadar bu yaşıma kadar kadınlarla çok sorun yaşasamda kutlu olsun hanımlar,
devamını gör...
293.
amerikan yankisinin bir katliamının yıl dönümüdür

hüzün günüdür

beygir gibi kişnenmemelidir
devamını gör...
294.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
295.
tüm sözlük kadınlarımızın günü kutlu olsun.*
bu günü bari tartışmadan, üzülmeden, öldürülmeden geçirebilmeyi diliyorum bütün kadınlarımız adına.
devamını gör...
296.
kutlu, mutlu, huzurlu olsun. iyi ki varsınız.
devamını gör...
297.
tüm emekçi kadınlarımızın günü kutlu olsun. iyi ki varlar. kimisi dert tasa çekerken, kimisi ekmeğinin peşinde. hepsi var olsun.

tüh bi iskender olsa yiyip kutlardık.
devamını gör...
298.
kutlu olsun. bir gün değil her gün hak edilen değeri görmeliler.*
devamını gör...
299.
8 mart emekçi ve cefakar kadınlar günü kutlu olsun.
devamını gör...
300.
tek bir karanfil ile kutlanan gün.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"8 mart dünya emekçi kadınlar günü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim